MENÜ

Mustafa hakkında herşey

Usta kalem Hamit Turhan yazıyor... Mustafa Uyar... 15 yaşında trambolinden düştü, felç oldu. 6 yıl tekerlekli sandalyeye mahkum yaşadı. Bir gece ansızın kalbi durduğunda 21'indeydi. Ailesi GSGM'ye ihmal davası açtı. Yerel mahkeme devleti 164 Bin TL'ye mahkum etti. Ancak Danıştay kararı sporcu milli olmadığı gerekçesiyle bozdu. Dava şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde.

Mustafa hakkında herşey

Bugün size hazin bir hikaye anlatacağım sevgili okurlar... Hazin olduğu kadar bu ülkede insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu ve devletin kendi sporcusuna ne kadar sahip çıktığını bir kez daha gözler önüne seren bu trajik öykünün kahramanı Bursalı bir cimnastikçi. Adı Mustafa Uyar. 21 yaşındaydı. Daha fazla büyüyemedi. Bu ülkenin sporcusu olmanın bedelini çok ağır bir biçimde ödedi.

Küçük yaşlarda cimnastiğe ilgi duyan Mustafa ülkemizde pek fazla ilgi görmeyen trambolin branşını seçti. Ailesi de kendisine destek verdi. Kısa zamanda gelecek vaat eden bir sporcu oldu. Bir Bursa birinciliği ve Türkiye üçüncülüğü bulunan Mustafa’nın da her genç sporcu gibi hayali milli formayı giymek ve ülkesini uluslararası arenada başarıyla temsil etmekti. Bunun için canla başla çalıştı. Ama olamadı. 12 Temmuz 2001’de Bursa Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki cimnastik eğitim merkezinde antrenman yaptığı sırasında trambolinden boynunun üzerine düştü. Hastaneye kaldırıldığında omuriliğinin zedelendiği anlaşıldı. Felç olmuştu.

Sorumlu antrenör olmadan salon açık olur mu?

Ancak doktorlar umutluydu. İyi bir tedaviyle yeniden ayağa kalkabileceği, hatta spor bile yapabileceği söylendi. Mustafa bir müddet yoğun bakımda kaldı. Daha sonra fizik tedaviye geçildi. Uzun, zahmetli ve pahalı bir tedavi süreci bekliyordu Mustafa’yı. Asgari ücretle çalışan baba Mehmet Duyar ihmalkarlıkla suçladığı Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün kapısını çaldı. Oğlunun tedavisine yardım edilmesini istedi. İl Müdürlüğü başlangıçta tedavinin bir kısmını karşıladı. Daha sonra ilgilenmedi. Baba Uyar’ın ihmal suçlamasını da kabul etmedi. Oysa, sorumlu antrenör olmadan trambolin salonunun açık olmaması gerekiyordu. Ama salon açık ve denetimsizdi. Sorumlu antrenör de ortada yoktu. Bunun üzerine baba Mehmet Duyar İl Müdürlüğü’nü ‘idarenin denetim ve gözetim görevini yerine getirmediği’ gerekçesiyle mahkemeye verdi. Bir yandan da oğlunun iyileşmesi için elinde ne varsa hepsini sattı. Çünkü çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanmıştı. Devletle mahkemelikti. Cimnastik Federasyonu’na yaptığı başvurunun karşılığında ise acil şifalar temennisi almıştı. Aradan aylar, yıllar geçti. Mustafa yeniden ayağa kalkmanın mücadelesini verirken mahkemenin sonucu da merakla bekleniyordu.

Türkiye’nin AİHM’deki ilk spor davası
Derken, Bursa 2. İdare Mahkemesi’nde görülen dava ailenin lehine sonuçlandı ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü 164 Bin TL tazminat ödemeye mahküm edildi. Ancak ne var ki Mustafa Uyar, bunu göremedi. Zayıf kalbi 6 yıl boyunca yaşadıklarına daha fazla dayanamadı ve bir gece ansızın duruverdi. Geride perişan bir aile bırakarak gerçekleştiremediği hayalleri ve umutlarıyla beraber sonsuzluk ülkesine kanat çırptığında henüz 21’indeydi.
Biricik oğullarının acısıyla yıkılan aileyi kötü bir haber daha bekliyordu. Karara itiraz eden GSGM davayı Danıştay’a götürmüştü. Danıştay da Mustafa Uyar’ın ‘milli sporcu’ olmadığı gerekçesiyle verilen cezayı bozmuştu. İç hukuk yollarının kapanması üzerine ailenin avukatı Hasan Sakarya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM davayı kabul etti. Bu Türkiye’nin AİHM’de kabul edilen ilk spor davasıydı. Davanın yıl sonuna kadar sonuçlanması bekleniyor. Ama sonuç ne olursa olsun bir ihmalin kurbanı olan Mustafa Uyar bir daha geri gelmeyecek. Gerçek bu. Acı ve kahredici.

Haberin Devamı
YORUM YAZ