Arama

Popüler aramalar

Sırada, 'Duraklama Devri' var!

Gazetemizin yazarı Asena Özkan otomobil sporlarının gidişatını değerlendirdi.

Sırada, 'Duraklama Devri' var!

Sevgili Oyman Atabay çabaladı, didindi, uğraştı ve Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nu kurmayı başardı. Kuruluşta, bünyesinde ve açılımında motosikleti barındırıyordu ancak sonra yollar, bildik nedenlerden ötürü ayrılıverdi. Başta her şey yolunda gibiydi ta ki, Ankara Hipodromu’ndaki ‘olaylı’ pist yarışına kadar. Oyman Atabay ve yönetim kurulu üyeleri, gece geç saatte yemekten çıkıp da, anahtarları üzerinde bulunmayan ancak kapıları açık ‘Uno Cup’ araçlarını iterek birbirine çarpıştırana dek! Pistte olup bitenin haberinin gelmesi üzerine; Mümtaz Tahincioğlu, İskender Atakan, Yusuf Aramacı, Mahir Bayındır, Hakan Dinç, Ömer Kutluay, Cem Hakko ve bir iki kişi daha otelden, hipodroma hızlı şekilde ulaştı. İki grubun pistin ortasındaki tartışması, neyse ki tatsızlık olmadan sona erdi. (Bu arada bir bıçak çekme girişimi oldu ama orayı pas geçmekte yarar var!) Uno Cup, Escort Cup ve Formula 3 araçları gece yarısı bir benzin istasyonuna nakledildi ve sabah saatlerinde de taşıma araçlarına yüklenip İstanbul’a gönderildi. Aynı saatlerde kendilerine gelebilen Ankaralı’lar ise üzgün ve de pişman olduklarını dile getirdiler ama geri adım atılmadı, yarış zorunlu olarak iptal ediliverdi. Aynı gurup, uçakla değil, otomobilleri ile öğlen saatlerinde İstanbul’a ulaştı ve Anadolu yakasındaki bir evde toplanıverdi. Alınan karar üzerine, ertesi gün Hilton Oteli’nde oldukça kalabalık katılımcı grubu ile bir basın toplantısı düzenlendi. Mümtaz Tahincioğlu, konuşmasına başlayıp, başkentte gece yarısı kendilerine yapılanları, yaşanan rezaleti aktaracakken Ankara’dan gelen bir telefon, ‘U’ dönüş yapmasına neden oldu! Olayı az - çok bilenler sustular, spora yabancı olanlara ise uyduruk - kaydırık bir şeyler anlatıldı ve otomobil sporlarında ‘yeni’ ancak kaotik ortamı da beraberinde getirecek sayfa açılıverdi. Sonrasını zaten malum! Mümtaz Tahincioğlu federasyona başkan oldu, Oyman Atabay ise yönetici…

Elbette o günlerde hiç kimse sporun ‘dibi’ boylayacağını hesaba katmamıştı! Hele, hele; ERC, WRC, WTCC, DTM ve Formula 1’in Türkiye’ye gelişinin ardından... Kimilerine göre Mümtaz Tahincioğlu öylesine büyük başarıya imza atmıştı ki, tebrikler yıllarca bitmek bilmedi! Semeresi ise yemekle tükenmedi! Michael Schumacher’i de, Sebastian Loeb’i de canlı, canlı izleyiverdik. Peki, her şey ‘mükemmel’ giderken ne oldu? Uluslararası organizasyonlar yapılırken sorun yoktu da, önemli yarışlar yitirilince ne ya da neler değişiverdi! Son WRC organizasyonu için harcanan rakam, akıllara durgunluk verecek boyuta ulaştı. Federasyonun tüm bütçesinin yanı sıra, Ankara’dan çıkarılan ‘özel’ ödenekler ile ülkeyi başarıyla temsil ediverdi! Yüksek miktarda bütçeler için Ankara’dakilerin gözleri nasıl boyanıverdi?

-Efendim: Bu organizasyonlar çok fazla yabancının ülkemize gelmesini sağlayacak…

-Efendim: Ülkemizin adı ön plana çıkacak

-Efendim: Türkiye’nin tanıtımını kusursuz yapacağız. Şu sayıda kanal ülkemizden söz edecek…

Sonuç: Elbette ki, hayal kırıklığı… Ne WRC, ne WTCC, ne Formula 1, ne de diğerleri kalıverdi elde. Ancak pes eden kim? Kamyon yarışları geldi ancak yetmedi. Zira, büyük harcama gerektirmeyen organizasyondu! Uluslararası federasyonun yılsonu galası İstanbul’a alınıverdi ve bir kez daha karşımıza ‘akıllara durgunluk veren’ bütçeler çıkıverdi! (FIA sadece 50 bin euro ödedi, biz ise 1 milyon civarında) Üzerinden çok geçmedi, Avrupa Ralli Şampiyonası’nın güvenlik seminerine ev sahipliği yapıldı. Biz şimdi bunlar için ‘başarı’ mı demeliyiz? “Gelin sizin yılsonu galanızı, ‘bedavaya’ biz, üstelik boğaza nazır yapalım” dediğimiz, onların da keyifle kabul etmesi nedeni ile gurur mu duymalıyız? Otomobil federasyonunun, yüksek bütçeli organizasyonların üzerine ‘balıklama’ atlamasının ardından ne var? Federasyonun ‘asli’ görevi; sporu kitlelere yaymak, genç sporcuların elinden tutup desteklemek, kulüplere maddi destek sağlamak değil mi? Milyon dolarların bugüne değin organizasyonların dışında kullanıldığını, duyan ya da bileniniz var mı? Yaz faturanı gel!..

Yaşanan ‘Lale Devri’ idi… Otomobil sporlarında ‘duraklama devri’ ise şimdi başlıyor. Devletin hiçbir kurumu, otomobil sporlarını yönetenlere güvenmeyecek ve asla sınırlı bütçenin dışına çıkılamayacak. Zira, alınan rakamların karşılığında verilen ‘sıfır’ ile özdeş! Öyle geliyor ki, artık ‘efendim biz bunu da başarıyla yaparız’ şeklinde kandırılacak kimse kalmadı etrafta! Merakla bekliyorum, yakın gelecekte gerçekleşecek olağanüstü kongrede her şey tüm çıplaklığı ile ortaya dökülmüşken ‘kongre’ üyeleri Mümtaz Tahincioğlu güdümlü federasyonu desteklemeye devam edecekler mi?

https://twitter.com/asenaozkn

Haberin Devamı