MENÜ

Lütfi Arıboğan: Bunların akıl sağlığı bozuk

Lutfi Arıboğan, UEFA'nın Türkiye'de rapor yazdırıp altına imza attırdığını öne süren Fenerbahçe cephesini hedef alarak, “Türk futbolu toparlanma sürecine girsin diye dua ediyoruz ama bazı şahısların akıl sağlığından şüphe etmek gerektiğini düşünüyorum” dedi

Lütfi Arıboğan: Bunların akıl sağlığı bozuk

Galatasaray İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, TFF’de genel sekreterlik yaptığı dönemde UEFA ile federasyon arasında geçen yazışmalar nedeniyle yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Beyaz TV’ye konuşan Arıboğan, özellikle Fenerbahçe cephesinden gelen, “Etik Kurulu’nu tehdit etti” ve “UEFA Türkiye’de rapor yazdırıp altına imza attı” gibi iddialar karşısında sert bir tutum sergileyerek, “Etik Kurulu’na baskı yapmam mümkün değil. Öncelikle bu durum tarzım değil. Bilgi kirliliği yaratmak için yapılan yalan ve iftira bunlar. Bir dostumun otelinde tesadüfi karşılaşma oldu. Ama sanırım o da ikinci Etik Kurulu raporu sonrası bir dönemdi” diye konuştu.

Malum kişi Aziz Yıldırım!

İsim vermeden Aziz Yıldırım’ı hedef alarak, “İkinci Etik Kurulu raporu, malum kişiyi temiz çıkaran bir rapor hazırlamıştı. Ben Etik Kurulu’nda adı geçen şahsın temiz çıkması için mi tehdit etmişim? Çok komik ve ironik bir durum” diyen Arıboğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Acil şifalar dilerim!’

“Koskoca UEFA Türkiye’de rapor yazdırıp altına imza atar mı? Türk futbolu toparlanma sürecine girsin diye dua ediyoruz ama bazı şahısların artık akıl sağlığından şüphe etmek gerektiğini düşünüyorum. Bunlar komplo teorilerini de aşan, sağlıklı ruh haliyle yapılmış iddialar değil. Onlara acil şifalar diliyorum!”

‘Yeni Fener Yönetimi...’

“Fenerbahçe camiası Galatasaray camiasının ezeli rakibi ebedi dostudur. Gelip geçici insanların bu dostluğu bozmasına hiçbir yönetici müsaade etmez. Tahmin ediyorum ki ileride yeni Fenerbahçe Yönetimi, hem Galatasaray hem diğer rakipleriyle daha sağlıklı ilişkiler kuran bir yapıda olacaktır.”

‘Yine o noktaya dönülecek’

“Mehmet Ali Aydınlar dönemi, süreci mükemmel yönetmiştir. Oluşan üst düzey kaosun içerisinde bir model oluşturmuştur. Türk futbolunun hem adaletli sonuçlar alacağı hem varsa suçluların cezalandırılacağı hem de Türk futbolunun sportif ve ekonomik bölümünün zarar görmeyeceği modelini oluşturup UEFA’ya kabul ettirmiştik. Birtakım mekanizmalar bunu geri teptirdiler, kısmet böyleymiş. Dönüp dolaşıp o noktaya gelmek zorundalar!”

‘Bu nasıl gizli belge!’


“Benim UEFA’ya bir telkinim olduğu iddiaları da iftiradır. UEFA’ya bildirilme durumunda da, başkanvekili ve genel sekreter yetkileri bende olduğu için imza yetkilerine sahiptim. O yazı Türkiye ve diğer takımların lehine olan bir yazıdır. Gizliliğin kalkmasını beklediğimizi kendi imzamla UEFA’ya bildirdim. Bunu gizli bir belgeymiş gibi lanse ediyorlar. Bizim internette yayınladığımız belge nasıl gizli olabilir?”

‘Gizlilik kalkmadıkça...’


“Onlar konuştukça ben belge çıkarmaya devam edeceğim. Ortada gizli belge yok. UEFA kademeli olarak tüm belgeleri istedi. Ama gizlilik varken bizim tarafımızdan hiçbir belge verilmedi. Yetkililerin gönderdiği yazılarda kurum imzası, o kişilerin özel mektubu olmadığı anlamına gelir. O imza temsil nedeniyle atılır. Kurumsal nitelik taşır. Her şey gizlilik kalktıktan sonra UEFA’nın talebiyle gönderildi.”

Haberin Devamı
YORUM YAZ