Kalbim kırık değil ama, parmağım kırık

30 sene önce...
16 Mayıs 1981.
Oradaydım.
***
Atatürk Lisesi’ndeki arkadaşlarımla birlikte Atatürk Stadı’ndayım, o zamanlar forma filan satılmıyor, üstümde kırmızı tişört var, İzmir sıcağına rağmen boynumda sarı atkı.
***
Kapalının sağ tarafındayım, sağ taraf Göztepe’nin, arada polis var, sol taraf Karşıyaka’nın... Açık tribündeki oturma düzeni de böyle, kale arkasının da... Mustafa Denizli yüzünden!
***
Altay taraftarı muhteşem sol ayağı hemen önünde seyretmek için, illa tribünün sol tarafına oturmak isterdi. Göztepe taraftarı, sayıca çok az olan Altay taraftarına saygı gösterir, sabahın köründe stadı doldurmasına rağmen, sol tarafa oturmaz, boş bırakırdı. Göztepeliler’in sağ tarafa oturma sebebi buydu. Bu alışkanlık kökleşti, Karşıyakalılar sol tarafa yerleşti.
***
Stat full, henüz koltuk yok, aralar maralar dolu, 60 bin biletli seyirci var. Hasılat, 8 milyon 654 bin lira... O dönemde Fenerbahçe’ye gelip gelmeyeceği tartışılan İlyas Tüfekçi’nin, o hafta, Stuttgart’la sözleşme yenileyip, seneliği 12 milyon liraya imza attığını düşünürsek... Hasılatın ne kadar müthiş bi rakam olduğu görülür.
***
ABD doları 100 lira, bilet fiyatları ortalama 150 liraydı, yani 1.5 dolar... Bu açıdan bakılınca, Türk Futbolu’nun o günden bugüne ne kadar değerlendiği de açıkça görülür.
***
Birinci ligde Trabzon şampiyondu, Fenerbahçe küme düşmekten kıl payı kurtulmuştu. Kaderin cilvesine bak, sebepler farklı ama, 30 sene sonra vaziyet aynı...
***
1981’in birinci ligi, 16 takımlıydı, Karadeniz’den 5 takım, Marmara’dan 5 takım, Akdeniz’den 3 takım, İç Anadolu, Güneydoğu ve Ege’den 1’er takım vardı. 30 sene sonra, bugün, Süper Lig 18 takımlı, Marmara’dan gene 5 takım var. Karadeniz 4’e düştü, Akdeniz 2’ye indi, Güneydoğu ve Ege’den gene 1’er takım bulunuyor. Peki ya İç Anadolu? 30 senede 1 takımdan 5 takıma çıktı... Bu tablo, 30 sene içinde Türkiye’de sıklet merkezinin kaydığını, paranın hangi coğrafi bölgeye yığıldığını ortaya koyuyor sanırım.
***
1981’in Türkiyesi’nde... Antalyaspor, Manisaspor, Ankaragücü, Kayserispor, Karabükspor, Gençlerbirliği, Samsunspor ve Sivasspor, ikinci ligdeydi. Buna mukabil, Adanaspor muhteşemdi, o sezon gol kralı çıkarmış, Avrupa kupalarına katılma hakkı kazanmıştı. Adana gibi, Adana Demirspor da birinci ligdeydi. Son 30 sene, Adana’yı yok etti... Zonguldakspor, Kocaelispor, Altay, Rizespor birinci ligin değişmez takımlarıydı. 30 sene, hepsini eritti.

***
Şenol Güneş, milli takımın ve Trabzonspor’un kalesinde... Fatih Terim, milli takımın ve Galatasaray’ın defansındaydı. ‘Son Şampiyon’ Aykut Kocaman ise, henüz 16 yaşındaydı.
***
16 Mayıs 1981’e dönersek...
***
İkinci lig, üç gruptan oluşuyordu. Dolayısıyla, sadece grup şampiyonları birinci lige yükseliyordu. B grubundan Sakaryaspor, C grubundan Diyarbakırspor geldi. B grubunu ikinci sırada bitiren Ankaragücü, kupayı aldığı için Kenan Evren tarafından birinci lige çıkarıldı.
***
Göztepe ve Karşıyaka, A grubundaydı... 3 puanlı sisteme geçilmemişti, galibiyet 2 puandı. Bitime 1 hafta kala, tarihe geçen maç oynandı... Karşıyaka 50 puan, Göztepe 49 puandaydı.
***
Karşıyaka, Türk bayrağıdır... Atatürk tarafından armasında Ay-Yıldız taşıma onuru verilen ilk ve tek kulüptür. Başka yoktur. Kurucuları, kuvayi milliye kahramanıdır. Atatürk, “Ben sporcunun zeki, çevik, ahlâklısını severim” sözünü, Cumhurbaşkanı olarak Karşıyaka Spor Kulübü’nü ziyaret edip, pırıl pırıl kızlarımızın tenis idmanını seyrettikten sonra söylemiştir.
***
Annesi, Karşıyaka’da yatar.
Eşini, Göztepe’den aldı.
***
9 Eylül’de istiklal savaşımızı kazandık, Mustafa Kemal İzmir’e girdi, Göztepe’de oturdu, Göztepe’de evlendi. Nikah belgesinde, nüfus ve ikametgah kaydı olarak ‘İzmir, Göztepe, 46 numaralı ev’ yazılıydı. Atatürk’ün nüfusa kayıtlı olduğu yer, İzmir, Göztepe’ydi.
***
İzmir, Göztepe’dir.
Göztepe, İzmir’dir.
***
35.5 sonradan icattır.
Aslı, tam 35’dir!
***
Karşıyakalı dostlarım darılmasın... Sportif başarı olarak Karşıyaka’yı Göztepe’yle kıyaslamak imkânsızdır. Türkiye’ye Avrupa kapılarını açan, ilk Türk kulübüdür.

***
Ve, 16 Mayıs 1981...
İlk yarı 0-0.
Dakika 68.
Kenan, kapalının önünden, sağdan ortaladı, Sadullah yükseldi, kafayı vurdu, sol alt köşeye gidiyor, ‘golll’ diye ayağa fırladık ki, Ali uçtu, uzadı, tam köşeden tokatladı.
***
Elimi bi vurdum kolona.
Serçe parmağım kırıldı!
***
0-0 bitti.
***
Ertesi hafta, Karşıyaka Bandırma’daydı, tren kiraladılar,
5 bin kişi gittiler, Sıkıyönetim Komutanlığı içki yasağı koydu, o maçı Hürriyet adına rahmetli Kazım Kanat takip etmişti, 0-0 bitti... Göztepe ise, son hafta, Alsancak Stadı’nda Balıkesir’i ağırladı, 1-0 öne geçtik, 1-1 oldu, 2-1 öne geçtik, 2-2 oldu, öldük öldük dirildik, dakika 88, Sadullah kafayı çaktı, 3-2.
***
Göztepe, averajla şampiyon oldu. Doğrusunu isterseniz, hakkımızdı. Karşıyaka, 20 galibiyet, 12 beraberlik almış, 36 gol atıp, 11 gol yemişti. Göztepe ise, 22 galibiyet, 8 beraberlik almış, 71 gol atıp, 18 gol yemişti. Karşıyaka’nın iki misli gol atmıştık. Birinci lige çıktık.
***
Hatırası kaldı...
***
Halâ yamuktur parmağım.

***
Çünkü, o tarihi maç bitene kadar çıkmadım, maç bitince, önce Karşıyakalılar’la, sonra polisle kapıştım, karakolluk oldum, babamın gelip beni kurtarması ve hastaneye gitmem, 7-8 saati buldu. Tamir edip, alçıya aldılar ama, sağ elimin serçe parmağı halâ biraz kıvrıktır.
***
Bu yaşa geldim...
Utandığımı söyleyebilirim.
Uslandığımı söyleyemem.
***
İzmir’de Göztepe muhtarlığına kayıtlı otururdum. İstanbul’da Göztepe muhtarlığına kayıtlıyım. Manyaklık parayla değil yani...
***
Halâ deniyor ki, niye Fanatik’te yazıyorsun? Fanatik’im çünkü birader.
***
Göztepe Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İmam Altınbaş’ın, “Gel maça birlikte gidelim” önerisini, bu yüzden kabul etmedim... Biliyorum ki, maça gidersem, rezalet çıkaracağım!
***
Telefonumu kapatıp...
Taksim’e içmeye gidiyorum.
***
Tam 35’li olarak...
Temennim şu:
Göztepem çıksın.
Göztepem çıkamıyorsa...
Karşıyaka çıksın.
İzmirim hak ettiği yere...
Süper Lig’e yükselsin.