Arama

Popüler aramalar

"Polat başkanlığı bırakmaz"

“Galatasaray, Mart 1996'dan bugüne kadar görev yapmış yönetimler tarafından başkan adaylığına talip olunamaz duruma getirilmiştir. Rakamlar da bunun en net göstergesidir”

1990-92 arasında Galatasaraylılar Derneği Başkanlığı yapan Hayrettin Kozak, Galatasaray'da "Herkesi eleştiren adam" olarak tanınıyor. Hatalı bir durum varsa Kozak mutlaka doğrusunu çıkartır ve yanlışları yapanın suratına vurur. Yönetimlerce pek sevilmez ancak 1996'da ve 2006'da düzenlediği toplantılardan birine 450 öbürüne ise 900 kişiyi toplamayı başardı. Bu sayı birçok Mali Kongre'ye katılan üyelerin çok üzerinde. Yani söyledikleri boş değil, tamamen gerçekler ve rakamlar. Sadece Özhan Canaydın döneminde 7 ay başkan danışmanlığı yaptı ve Galatasaray Futbol Takımı'nın Olimpiyat'tan tekrar Ali Sami Yen Stadı'na dönebilmesinde başrolü oynadı. Neredeyse her toplantıda faal olarak bulunuyor; tek üzüntüsü doğruları söylerken yalnız kalması. Artık kendisinin de bıktığını şu sözlerinden anlıyoruz: "Ali Uras döneminden bu yana tüm yönetimleri eleştirdim, ancak bana kimse cevap veremedi çünkü hiçbir eleştiriyi araştırmadan yapmadım. Ama hataları da düzeltmek adına pek fazla birşey yapılmadı. Açıkçası hevesim kaçıyor."

Haberin Devamı

- Galatasaray'da yakın bir zamanda genel seçim olacak. Şu ana kadar başkanlık için görünürde iki aday var. Adnan Polat ve Refik Arkan. Polat şu anki başkan, Arkan'ın adaylığı konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Şu ana kadar Adnan Polat dahil Galatasaray'da adaylığını resmen ilan etmiş bir başkan adayı yoktur. Refik Arkan'ın ekibini bilmeden yorum yapamam. Ama şunu rahatlıkla ifade ederim: "Galatasaray'ımız Mart 1996'dan bugüne kadar görev yapmış yönetimler tarafından başkan adaylığına talip olunamaz duruma getirilmiştir". Rakamlar da bunun en net göstergesidir.

- Adnan Polat başkanlığa devam etmeli mi?
- Buna ancak kendisi karar verir. Ben aday olacağından eminim. Hiçbir başkan yeni stadın açılmasının ihtimal dahilinde olduğu önümüzdeki 2 yıl için başkanlığı bırakmak istemez.

Haberin Devamı

- Adnan Polat'ın başkanlığı süresince yaptıklarını terazinin kefesine koyarsak artılar mı eksiler mi daha ağır basar?
- Bu sorunun cevabı rakamlara dayalı fiili sonuçlarla verilmelidir. Galatasaray'ın ana kulüp ve şirketleri konsolide olarak 01 Haziran 2008 - 31 Mayıs 2009, 12 aylık dönemde 131.2 milyon TL, takip eden 3 aylık dönemde de 37.3 milyon TL olmak üzere toplam 168.3 milyon TL zarar etmiş, ilk 12 aylık dönemde Sportif A.Ş. dışında tüm şirketleri ve ana kulüp zarar etmiş ve bu sezonu profesyonel futbol takımı büyük yatırımlara rağmen ancak 5. olarak tamamlayabilmiştir. İlk 3 ayın fiili sonuçları bu yılın da farklı sonuçlanmayacağını göstermektedir. Ligde ilk 5 takım hemen hemen aynı puanlarla iddialarını sürdürmektedir. Ana kulüp ve şirketlerin konsolide tabloları da çok olumsuz sinyaller vermektedir. 31 Ağustos 2009 itibariyle kulübün borcu 249.6 milyon dolardır. Tüm bunlar kulübün resmi rakamlarıdır. Kısaca kulüp tarihinin en yüksek gider-zarar-borç seviyelerine maalesef ulaşılmıştır. Kulüp nakit ihtiyacının büyük kısmını gelecek yılların gelirlerini avans olarak kullanarak gidermektedir. Bu durum nakit sıkıntısı olmadığı izlenimini yaratmakta ve "Sihirbazlık" olarak tanımlanmaktadır ve çok sakıncalıdır. Bilindiği gibi yeni stadın inşaatı da en az bir yıl gecikmeyle devam etmekte ve ne yazık ki bu gecikmelerde kulübün hiçbir tazminat hakkı bulunmamaktadır. Olumsuzluklar bunlarla da sınırlı değildir. Ama bunlarla artık sizleri sıkmak istemiyorum. Sanırım bu veriler terazinin kefesinde eksilerin mi artıların mı ağır basacağını yeterince göstermektedir. İdari olarak söylenebilecek konu Ali Sami Yen, Galatasaray Adası, Küçükçekmece Kürek Tesisleri ve basketbol şubelerinin sorumlu yöneticileri halen atanmış değildir. Bazı olumlu çalışmalar Kalamış Tesisleri'nin lodostan korunması için yapılan yatırım, Florya'da altyapı için ek bir binanın ve binicilik tesisleri lokalinin sponsorlarımız tarafından yaptırılmış olması terazinin kefesini olumlu etkileyecek seviyede artılar değildir. Yine de teşekkür etmek gerekir.

Haberin Devamı

- Başkan adaylığı için değişik söylentiler var. Adnan Öztürk ve Ali Dürüst'ün de aday olacağı söyleniyor?
- Açık konuşmam gerekirse sevgili Ali Dürüst'ün her seçim öncesi aday gösterilmesinden sıkıldım. Eminim kendisi de benim kadar sıkılmıştır. Adnan Öztürk'e gelince adaylık için ciddi olarak niyeti olduğunu kendisi bana ifade etmiştir. Arzulu görünmektedir. Kısaca niyeti budur, kararı nedir bilemiyorum.

Haberin Devamı

- Galatasaray gibi büyük bir camianın başkan adayları, adaylıklarını nasıl açıklamalıdırlar?
- Galatasaray'da kişilerin; camianın veya çevresinin ısrarları sonucu aday olmalarını doğru bulmuyorum. Başkan adaylarının kendi iradelerini ortaya koyması şarttır. Aday olacakları gerek mali gerek idari gerek sportif açıdan dev problemler beklemektedir. Adayların bunları bilerek, inceleyerek plan, proje ve mutlaka ekipleriyle ortaya çıkmaları zorunludur.

- Yönetim kurullarını nasıl oluşturmaları gerekir?
- Önce programın, dolayısıyla görev tariflerinin, sonra aday isimlerin belirlenmesiyle, kısaca "Göreve göre adam" prensibiyle kurulmalı yönetim. Adaylıklarını da bu içerikle kamuoyuna açıklamalıdır adaylar. Bu kapsamlı açıklama da seçimlerden hemen önce değil, çok önce, en geç bu günlerde yapılmalıdır. Bugüne kadar birçok kere gördüm ve duydum ki seçilen yönetimlerdeki bazı arkadaşlar birbirlerini ilk yönetim kurulu toplantısında tanımışlardır. Bu, "Seçilelim de gerisi Allah Kerim" mantığında bir durumdur. Olmaması gerekir. Hazırlıksız yönetime gelişin çok çarpıcı örneğidir.

Haberin Devamı

- Seçimde oy kullanacak genel kurul üyelerinin nelere dikkat ederek seçimlerini yapmaları gerekir?
- Galatasaray'ımızın devasa problemleri ve hemen beraberindeki olağanüstü imaj ve potansiyelini gözönünde tutarak ve bu kritik dönemin ancak vasıflı kişilerden oluşacak başkan ve ekibi ile aşılabileceğinin bilinci ile oylarını kullanmalıdır üyeler. Yani en az başkan kadar ekibi de önemlidir. Kulüp artık lordlar kamarası anlayışı ile yönetilemez. Bugün fiilen mesai verme günüdür. Galatasaray'ın hayatta olan üye sayısı 10 bin 852'dir. Bunlardan 3 bin 232'sinin kaydı kapalıdır. 7 bin 620 ise aidat ödeyen, kaydı açık üye sayısıdır. Bunlardan da bugüne kadar azami 5 bini seçimlere katılmaktadır. Yine bu 7 bin 620 kaydı açık üyenin azami 600-700 kişisi de kulübün hayati konularının tartışıldığı ve yönetimlerin ibra edildiği her yıl şubat ayında yapılan mali ve idari genel kurullara iştirak etmektedirler. Özetle söylememiz gerekirse hayattaki 10 bir 852 Galatasaray Spor Kulübü üyesinin yüzde 30'u aidat dahi ödemiyorsa, bugüne kadar azami yüzde 25'i seçimlere katıldıysa (Canaydın-Cansun seçimi), mali ve idari genel kurullara azami yüzde 0.64'ü katılıyorsa. Bu Galatasaray'a yakışmayan bir tablodur. Bu tablo ister istemez şu soruyu akla getirir: "Bunca ilgisiz üye kulübe neden üye olmuş?"...

- Liseli-lisesiz tartışmaları üzerinden Galatasaray çok yıpratıldı. Yorumunuz?
- Galatasaray Spor Kulübü, lisesi, üniversitesi, yurt içi ve dışı onlarca dernek ve vakıfları, hayatta olan ve ağırlıklı olarak genç hanım ve beylerden oluşan eğitimli 10 bin 852 üyesi, tüm Anadolu'ya yayılmış yüreği Galatasaray sevgisiyle dolu 20 milyon civarında taraftarı, çok değerli tapulu taşınmazları ile bir bütündür ve bu özellikleriyle yalnız ülkemizde değil Dünya'da eşi yoktur,. Liseli olan olmayan tüm Galatasaraylılar bunun bilincinde olmalıdır. Birkaç istisna ile bu anlayıştadır Galatasaray Camiası. Liseli-lisesiz tartışmaları da bu eşsiz özellikleri anlayamayan ve kıskanan, camiayı içten yıpratmayı amaçlayan 3-5 spor yazarının bilinçli olarak ürettiği safsatadan başka birşey değildir, gülüp geçmek gerekir.

- Galatasaray'da uzun süredir yaşanan mali başarısızlığın sebebi nedir, nasıl aşılır?
- Mali başarısızlığın nedenleri özellikle profesyonel futbolda fevkalade savurgan, bilinçsiz uygulamalar, kulüp genelinde tasarrufa dikkat edilmemesi, esas olarak bütçe ve birkaç yılı kapsayan nakit akışı gibi mali disiplinin temel unsurlarına titizlik gösterilmemesidir.

- Futbolda doğru transfer yapılıyor mu, doğru transfer nasıl yapılır?
- Galatasaray'ın futbol şubesinde, Futbol A.Ş. bünyesinde scouting ekibi yoksa, U17 ve Afrika Kupası gibi tün Dünya futbolunun önde gelen kulüplerinin izlediği futbolcu kaynağı turnuvalar izlenmiyorsa, büyük paralarla ve menacerler vasıtasıyla tavsiye edilen futbolcular özgeçmişleri, sosyal yaşamları, sağlık kontrolleri titizlikle araştırılmadan transfer ediliyorsa; bir kulüpte transferlerin doğru yapıldığını söylemek mümkün değildir. Afrika Kupası'na bu yıl da gidilmemiştir. Futbol A.Ş. hesapları kulübün konsolide hesaplarından ayrılarak solo, yani tek olarak incelendiğinde gider ve zarar rakamlarının çok yüksek boyutlara ulaştığı görülmektedir. Örneğin Haziran 2008-Mayıs 2009, 12 aylık dönemde Futbol A.Ş. solo zararı 170 milyon TL. seviyelerindedir. Son 2 ve 3 yıllık toplam zararlar ise ürkütücü boyutlardadır. Doğru transferin nasıl yapılacağı sorusunun cevabı da yukarıda saydığım yapılmayanları yapmak ve transfer mevsiminde "Taraftar ne der" korku ve kompleksinden sıyrılmak olmalıdır.

- Amatör branşlar yeterli derecede destek görüyor mu?
- Futbol A.Ş.'nin 200 milyon TL. seviyesindeki yıllık giderinin yanında 2008 yılında yarı amatör diyebileceğimiz basketbol ve voleybolun da dahil olduğu 10 şubenin tamamının gideri 26.4 milyon TL.'dir. Bunun da 21.7 milyon TL.'lik bölümü basketbol ve voleybola harcanmıştır. Diğer 8 şubenin toplam gideri ise 4.7 milyon TL. ile sınırlı kalmıştır. Bunların 4'ü de kulübe yıllardır şampiyonluklar kazandırmış su sporları grubudur. Önemle vurgulamam gereken diğer bir konu da amatör futbol altyapısına bugüne kadar tahsis edilmiş en yüksek bütçenin 3 milyon TL. ile sınırlı olmasıdır. 200 gencin spor yaptığı futbol altyapısına! Amatör branşlara yeterli olup olmadığının cevabı yukarıdaki rakamlarda yatmaktadır.

- Taraftar yeterli derecede kulübü destekliyor mu, daha fazla destek nasıl sağlanır?
- Taraftardan bir kulübün beklediği öncelikli desteğin tribünlerin dolması olduğu görüşündeyim. Bakalım kombineler dahil taraftar adetlerine:

2006/07 15 560 kişi/maç 18 maç
2007/08 12 719 kişi/maç 21 maç
2008/09 15 328 kişi/maç 15 maç

Kısaca Galatasaray'ımız maçlarını 15 bin ortalama seyirci adedi ile oynuyor. Bu maçlara yabancı takımlarla oynanan Avrupa Kupaları maçları da dahildir. Yeni stadın açılışı arifesinde oldukça düşündürücü adetler!

- Aynı şekilde genel kurul üyelerinin tek görevi seçimde oy kullanmak mı olmalı?
- Tabii ki hayır! Bu sorunun cevabını yukarıda belirttiğimiz katılım oranları ile önemli ölçüde verdik. Benim anlayışımda biz genel kurul ve divan kurulu üyeleri bu kulübün resmi ortaklarıyız. Kulübümüze karşı oy vermenin çok ötesinde ciddi sorumluluklarımız var. Galatasaray dev bir sistemdir.Bu sistem üyeleri tarafından izlenmeye, irdelenmeye, denetlenmeye muhtaçtır. Varlıkları olduğu için riskleri de vardır. Bu dev sistemde başarı veya başarısızlık yuvarlak futbol topunun çizgiyi geçip geçmemesiyle ölçülemez.

- Galatasaray hakkında başka neler söyleyebilirsiniz?
- Galatasaray'ın anayasası olan tüzüğü 30 yaşına ulaşmak üzeredir. Son 2 yönetim tarafından yapılmayan tek maddeli tüzük olağanüstü genel kurulu en kısa sürede yapılmalıdır.

Adeta kendi camiasının görüş ve önerilerine tamamen kapalı olan kulüp resmi sitesi ve diğer iletişim kanatları mutlaka şeffaf ve paylaşımcı bir anlayışla yönetilmelidir.

Galatasaray bu anlaşıyla yönetildiği sürece; Futbol A.Ş.-Sportif A.Ş. birleşmesi de gerçekleşse, yeni stad işletmeye de açılsa kulüp biraz rahatlayacak ancak fazla uzun olmayan bir sürede yine aynı sıkıntılar yaşanacaktır. Tüm bu söylediklerim aynen dost rakiplerimiz Fenerbahçe ve Beşiktaş için de geçerlidir. Referans olarak da 2007/08 sezonunda toplam borçları 3.1 milyar sterline ulaşan İngiliz Premier Ligi'nin 20 takımını; özellikle de Manchester United (700 milyon sterlin), Chelsea (711 milyon sterlin) ve Liverpool (300 lilyon sterlin) gibi büyükleri verelim ve üzülerek söylüyorum, "Ders alalım!.."