'Kadıköy'deki kupa asla unutulmaz

Galatasaray’ın ‘genç’ yıldızı Aydın Yılmaz, FANATİK’in sorularını içtenlikle cevapladı. Geçtiğimiz sene yakaladığı çıkıştan Fatih Terim’e, yeni transferlerden gelecek sezona kadar birçok konuda dobra dobra konuştu, önemli açıklamalar yaptı.

Senden beklenen patlamayı geçtiğimiz sezon gerçekleştirdin. Bunda en çok ne etkili oldu?

Hayatım, evliliğim ve ondan sonra gelen çocuğumla beraber daha da değişti. Adeta hayata bakış açım değişti. Sorumluluklarımın arttığının farkına vardım. Bunun doğrultusunda da futbol hayatımı ve çalışmalarımı düzenledim. Buna göre programlı ve profesyonel futbolcu gibi yaşamaya başladım. Çalışmakla birlikte performansımı üst seviyelere çektim. Bunun dışında tabii ki Fatih hocamızın çok büyük etkisi var. Bana çok katkısı oldu. Aşama sağlamamda çok büyük katkı verdi. Fatih hocamın bende emeği çok fazla. Verdiği direktiflerle, onun gösterdiği yolda kendimi geliştirerek üst seviyeye çıkmaya çalıştım. Sonuç olarak geçen sene benim adıma oldukça güzel geçti.

Takımdan ayrılman gündeme gelmişti. Sen de bu yönde eğilim göstermiştin. Fakat kaldın. Bu kararda seni en çok ne etkiledi?

Galatasaray gibi bir camiada oynamak her futbolcunun hayali. Ben de bu şansa sahibim. O dönemde takımdan ayrılacak olmam benim için çok üzücü olacaktı.

O dönemler fazla forma şansı da bulamıyordum. Belki de benim için daha iyi olur diye düşünüyordum. Takımdan ayrılma eğilimindeydim. Fakat Fatih hocamız takımda kalmamı istedi. Sonra da hocamın verdiği şansları iyi değerlendirdim ve benim açımdan yeni bir kariyer planlaması başlamış oldu.

Şu anki performansın için ne söyleyebilirsin? Aydın’ın yüzde kaçını görüyoruz biz?

Yüzde 100’e tam olarak ulaşmadım. Ancak günden güne performansımı artırıyorum. Fizik kapasitemi daha da yukarılara çıkartmaya çalışıyorum. Çünkü günümüz futbolunda en önemli konulardan biri de fizik. Sahada istediğini yapabilmek için güce ihtiyaç duyuyorsun. Fizik kapasitemi en üst seviyeye çıkardığımda yüzde 100’e ulaşacağıma inanıyorum.

Yeni sezon öncesinde birçok isim takıma katıldı. Bu transferler hakkında ne düşünüyorusun? Bu geniş kadro, senin üzerindeki baskıyı artırıyor mu?

Açıkçası benim için bir baskı yaratmıyor. Rekabet her zaman gereklidir. Galatasaray gibi büyük bir camiada her zaman, her dakika ve her alanda rekabet vardır. Geniş kadroya sahip olmak her zaman avantajdır. Çünkü önümüzde üç kulvar var. Lig, Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası’nda çok sayıda maça çıkacağız. Bunun için geniş kadroya sahip olmak önemli bir avantaj. Aynı şekilde futbolcular için de avantaj. Rekabet içinde olarak performansımızı en üst seviyeye çıkartıyoruz.

Galatasaray’a birçok futbolcu geldi. Ancak sana nasip olan, Kadıköy’de şampiyonluk kupasını kaldırmak onlara nasip olmadı. O anda neler hissettin?

Gerçekten anlatılacak gibi değil. Takım olarak çok farklı duygular içindeydik. Belki de çok zor nasip olacak bir durum bu. Çok gurur vericiydi. Geçtiğimiz sezon hepimiz için çok zorlu geçti. Bir sürü kötü olay yaşandı. Ayrıca Play-Off sisteminin gelmesi bizi psikolojik olarak yıprattı. Şampiyonluk kupasını Kadıköy’de kaldırmak son derece gurur ve mutluluk verici oldu. Çocuklarımıza anlatacağımız çok güzel bir anı...

Galatasaray alt yapısından yetişen bir oyuncusun. Şu anda alt yapıda birçok yetenekli genç var. Onlara ne önerirsin?

Fatih hocanın takımın başında olması onlar için büyük bir avantaj ve şans. Bu şanslarını iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Tek yapmaları gereken şey çalışmak. Çalışmadan hiçbir şeye sahip olunmuyor. Çalışıp sabırlı olduğun zaman hak ettiğin yerlere gelebiliyorsun. Bunun yanı sıra kendilerine çok iyi bakmaları gerekiyor. Profesyonelce yaşamaları gerekiyor. Bizim mesleğimiz çok yorucu bir meslek. Bu yüzden hem saha içinde hem de özel hayatta kendimize çok iyi bakmamız gerekiyor.

Bu sene Şampiyonlar Ligi’nde de mücadele edeceksiniz. Bu arenadaki en gerçekçi hedef ne?

Öncelikli olarak gruplardan çıkıp, bir üst tura geçmeliyiz. Daha sonra eleminasyon sisteminin olduğu turlarda yukarılara gidebileceğimize inanıyorum. Bunu başarabilecek kadromuzun olduğunu düşünüyorum.

Metin Karabaş