Victor Osimhen'i izledi, gözlerine inanamadı! Olay sözler: 'Bu topraklara bir daha gelmez!' Galatasaray-Trabzonspor Ziraat Türkiye Kupası Finali'nin ardından çarpıcı ifadeler...
15 Mayıs 2025, Perşembe 07:48Güncelleme Tarihi:
Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası Final maçında dün akşam Gaziantep'te Trabzonspor ile karşılaştı. Rakibini Barış Alper Yılmaz ve Victor Osimhen'in (2) golleriyle 3-0 mağlup eden Okan Buruk'un öğrencileri, kupayı müzesine götürdü. Fatih Tekke'nin ekibi ise sahadan üzüntüyle ayrıldı. Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasını Fanatik'in usta kalemleri değerlendirirken Victor Osimhen şaşkınlığı gözlerden kaçmadı. İşte detaylar...
SPOR YAZARLARI, KUPA FİNALİNİ YORUMLADI
Galatasaray ile Trabzonspor dün akşam Ziraat Türkiye Kupası Final maçında karşı karşıya geldi. Aslan, Fırtına'yı Gaziantep'te 3-0 yenerek kupaya kolay bir şekilde uzandı. Fanatik yazarları ise karşılaşmayı her açıdan değerlendirdi. İşte usta kalemlerin çarpıcı yorumları...

METİN KARABAŞ | 'KUPA ASLANI'
Geçtiğimiz hafta sonu lig mücadelesinde karşı karşıya gelen iki takım bu kez Ziraat Türkiye Kupası finalinde rakip oldular. Okan Buruk bu zorlu maçta kalede beklendiği gibi Günay’a forma verirken, savunmanın solunda ise Eren’e şans tanıdı. Fatih Tekke ise lig maçındaki on birinden bambaşka tercihler ile sahaya çıktı.

'GOL ERKEN GELDİ'
Galatasaray maça golle başladı. 5.dakikada Yunus’un içeri çıkarttığı topa Barış Alper vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. 31’de Sanchez’in hatası sonrası Ozan topu kaptı. Kaleci ile karşı karşıya kalan tecrübeli oyuncunun vuruşunda Günay gole izin vermedi. İlk yarım saatlik bölümün ardından oyunda tempo düştü. Kalan bölümde başka gol olmayınca Galatasaray soyunma odasına 1-0 önde gitti.

'DOMİNE ETTİLER'
İkinci yarı da golle başladı. 46’da Yunus ceza sahasına derinlemesine oynadı. Rakibine rağmen topu kazanan Osimhen sert vurdu, fark ikiye çıktı: 2-0. 63. dakikada Morata hızlıca Yunus’u gördü. Yunus rakibinden kurtulduktan sonra Osimhen’e harika bir pas attı. Yıldız oyuncu düzgün vurdu ve top ağlara gitti: 3-0. Okan Buruk ve takımı 90 dakika boyunca oyunun hakimi olurken, rakibine bir an olsun fırsat tanımadı. Hem takım performansı olarak hem de fizik kalitesi ile Galatasaray kupayı hak eden taraftı. Sarı-Kırmızılılar sahadan 3-0 galip ayrılarak, kupayı müzesine götürdü.

OLCAY ÇAKIR | 'BÖYLE KAYBETMEK OLMAZ!'
Ligde şampiyon olmak üzere olan Galatasaray takımı, Türkiye Kupası’nı da müzesine götürerek mükemmel bir sezon finaline imza atmış oldu. Okan Buruk ve oyuncu grubunu tebrik ederim… Daha birkaç gün önce iki takımın karşılaşmış olması, bugüne dair öngörülerimizi şekillendiren en önemli veriydi. Trabzonspor, spor kamuoyunun da beğendiği bir ilk 45 dakika oynamıştı. İkinci yarıda Mustafa Eskihellaç oyundan çıkarılmış, akabinde Trabzonspor'da düzen bozulmuş; Galatasaray ise istediği alanları bulup skor üretmişti. Daha birkaç gün önce oldu bunlar. Birkaç kez uyarmaya da çalıştım, cümle aralarında var detaylar. Trabzonspor için bu sezon “ideal on bir” diye bir şey ben görmedim, üç teknik adam da bulamadı zaten. Haliyle, Galatasaray’la ligde oynanan maçın ilk yarısındaki kadro “Kim bilir, belki de senin en ideal on birindi.” demiştim. Dün akşam Gaziantep’te yaşanan hadiseyi görünce, “Evet” dedim, “Trabzonspor’un en ideal oyunu da, on biri de oymuş gerçekten.” Trabzonspor dün akşam hem farklı yenildi hem de çok az reaksiyonla finalin büyük kaybedeni oldu.

'ARTIK KONU, GİDECEKLER...'
Evet, Galatasaray kendileri açısından mükemmel bir sezon finali yaparken, Trabzonspor’un onlardan rol çalması çok kolay olmayacaktı. Ancak futbolda güçlü ve formda kadroları yenen kadrolar da yok değil. Bu şans, kötü bir oyunla kaybedilmiş oldu. Sezon başından itibaren başlayan planlama hatalarının finali de böyle olabilir zaten. Johan Cruyff’un dediği gibi: “Futbol basit bir oyun. Zor olan ise basiti oynayabilmektir.” Trabzonspor, basiti de oynayamadı bu sezon. Özetle, dün akşamki kadro aslında gerçek rotasyonlu kadroydu sanırım. İdeali ise ilk maçtaki on birdi. Yine kaybedebilirdiniz ama bu kayıp kabul edilebilir durmadı. Yazık oldu. Hakikaten bu kadar yakın zamanda test maçı yapılmışken bu hataların yapılması, kondisyon anlamında, analizler anlamında ekip çalışmasında eksikleri de işaret ediyor olabilir. Ama bugünün konusu sanırım “gidecek oyuncular” olacaktır.

CEM DİZDAR | 'ÜSTÜNLÜK TECELLİ ETTİ'
Maç öncesi Galatasaray’ın kağıt üzerindeki üstünlüğü başlama vuruşunun hemen ardından hissedilmeye başladı. Galatasaray golü atılmadan öyle ya da böyle atılacağı belli olmuştu. Lakin atılan gol de atmaktan çok ‘’yenilen gol’’dü sanki. Oleksandr Zubkov’un manasız vuruşu Victor Osimhen tarafından Yunus Akgün’e ulaştırıldığında basit bir ‘‘al ver’’ ile yapılacaklar biraz da ‘’tesadüfen’’ gol oldu. Ters tarafına yönelen Yunus rahat pozisyondaki Osimhen’e atacağı topu ‘’belirsizliğe’’ kesti ve savunmanın yetişebileceği yerde önce davranan Barış Alper Yılmaz golü buldu. Akabinde Trabzon topla daha haşır neşirdi hatta Zubkov’unkine benzer bir Davinson saçmalığında Ozan Tufan ile golle burun buruna geldi lakin Ozan hücumcu sakinliğine sahip değildi ve acele bir vuruş denedi... Olmadı! İlk devrenin ilginç notlarından biri de son maçta kornerden gol yiyen Trabzon’un ilk devre rakibine tek korner vermiş olması ama ona da Galatasaraylıların vurmasıydı… Hareketli bir ilk devreydi ama verimlilik iki takım açısından da düşük kaldı.

'ÖVEN BİRİ ÇIKACAK MI?'
İkinci devre başlar başlamaz maç da bitti ve Galatasaray kupayı kaldırdı! Önce 46’da Osimhen attı… Ardından bir önceki maçta duran toptan gol yiyen Trabzon, bu kez de kullandığı duran topun ardından golü yedi!.. Alvaro Morata’yla öne çıktı Galatasaray ve Yunus, Osimhen işbirliğinden rahat bir gol attı… Maç başındaki ‘’kağıt üzerindeki üstünlük’’ tecelli etti ve ligde epeydir alıp başını giden Galatasaray bu formuyla kupayı da kazandı. Onlar için büyük belirsizlik Osimhen’in geleceği! Bunun için de gerek Galatasaraylılar gerekse rakip takımların yöneticileri bir süre daha bekleyecek.. Ve son bir not; ben asla yapmam ama bakalım 2, 3 santimlik ofsaytı VAR hassasiyeti ile çözen yardımcı hakemler Mustafa Savranlar ve Hakan Yemişken’i öven birileri çıkacak mı ülkede?

TUNÇ KAYACI | 'KANATLARLA SONUCA'
Ligde Trabzonspor’u yenen Galatasaray kupa finalinde de rakibine göre sahaya favori çıktı. Bunda en büyük faktör Fatih Tekke’nin yenilgi sonrası rakibin kalitesine yaptığı vurguydu. Lig ve kupa maçı başkaydı. Özellikle Tekke ligdeki rotasyonla asıl 11’ini bu maça saklamıştı. Galatasaray’da ise Okan Buruk ideal kadroyu iki maçta da kullanmayı tercih etti. İlk yarı Galatasaray hakimiyeti çok netti ve Trabzonspor’un kırma çabasını izledik. Üstelik erken gelen Barış Alper golü Sarı-kırmızılı ekibi rahatlattı ve bildiğimiz oyun kurgusunu sahaya yansıttı.

'TRABZONSPOR İLK YARIYI POZİSYONSUZ BİTİRDİ'
Trabzonspor ise ilk 45 dakikada rakip çıkarken yapmayı düşündüğü baskıdan tek bir pozisyon buldu ama değerlendiremedi. Galatasaray kanatları hem savunmada hem de hücumda etkili kullandı ve orta alan üstünlüğünü rakibine kaptırmadı. Trabzonspor tüm kadro sahaya çıkmasına rağmen sadece savunma planı üzerinden oluşan kurguyla nerdeyse pozisyonsuz bitirdi ilk yarıyı. Karadeniz ekibinin orta alanındaki yaratıcı futbolcu eksikliği skorer anlamda önemli zaaftı.

'OSIMHEN BELİRLEDİ'
İkinci yarının başında gelen gol bir anlamda maçında sonucunu belirledi. Tekke’nin Draguş ve Visca hamlesi doğru ancak orta alandan Okay’ı alması büyük riskti. Nitekim hızlı hücumda Osimhen skoru 3-0’a taşıdı. 3. gol ‘bir hızlı hücumun kaliteli ayaklarla nasıl yapılır’ dersiydi bence. Son bölümde Okan Buruk yedek kulübesinden hamleler yapıp tempoyu düşürürken kupa finalinde teknik adam olarak takımını çok iyi yönetti. Trabzonspor’un kaybetmesi sürpriz değildi.

'EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI ZUBKOV'
Sebep ise Tekke’nin beklentisine cevap veremeyen yıldızlardı. Bunların başında en büyük hayal kırıklığı Zubkov diyebiliriz. Ukraynalı kolay maçların değil zor maçların oyuncusu olmalı. Testi geçemedi. Eski takım arkadaşı Eren ise yine gecenin yıldızlarındandı. Hem hücumda hem de savunmada mükemmel bir performans ortaya koydu. Özetle dün gece kupayı hak eden bir Galatasaray izledik ve Sarı-Kırmızılılar bu sezonu çifte kupayla kapatmak için birinci aşamayı bitirip hafta sonunu bekleyecekler."

SERKAN AKCAN | 'OSIMHEN'İN İNSANÜSTÜ PERFORMANSI'
Galatasaray, lig şampiyonluğuna sadece 1 puan kalmışken, dün gece Trabzon karşısında Türkiye Kupası’nı kazandı. Okan Buruk ve futbolcuları Gaziantep’teki finalin her bir dakikasında inisiyatifi elinde tuttu, üstün bir oyun oynadı, kupayı açık farkla kazandı. Galatasaray, pazar günü de Kayseri karşısında 1 puan dahi alsa sezonu çifte kupayla kapatmayı başaracak. Finalin bu kadar rahat kazanılmasında Galatasaray’ın süper starı Osimhen’in rolü yine çok büyüktü. Osimhen’in insanüstü performans denemelerini izlemeye devam ediyor ülke futbol kamuoyu.

'MERTENS KADRONUN SEMPATİK YÜZÜ'
Galatasaray’ın bundan önceki iki sezondaki lig şampiyonluğunda Icardi’nin rolü büyüktü ama bazen gizli bazen açıktan kahraman Mertens'ti. Okan Buruk’un imza formasyonu olan 4-2-3-1’in işletim sistemini çalıştıran beyin görevindeydi. Okan hoca, ocak ayından bu tarafa yavaş yavaş Mertens’ten uzaklaşmaya başlasa da Mertens saha kenarında verdiği pozitif görüntülerle hep kadronun en sempatik yüzü olmaya devam etti.

YERLİ MERTENS YUNUS AKGÜN
Belçikalı yıldızın sahadaki boşluğunu doldurmak kolay değil, ama Yunus Akgün sağ kenarda adeta bir Mertens etkisi yaratmaya devam ediyor. Dün Türkiye Kupası finaline, yaptığı 3 asistle yine damga vurdu yerli Mertens, yeni Mertens. Eren Elmalı tam isabet bir transfer atışı oldu. Yıllardır sol bek arayan, tam buldum derken yine boşluğa düşen Galatasaray için Eren Elmalı sanki aranan sol bekmiş izlenimi vermeye devam ediyor. Dengeli, fizik kalitesi iyi seviyede olan Eren Elmalı için Galatasaray ne kadar büyük bir şanssa, Eren de Okan Buruk için o kadar büyük bir şans oldu.

BURAK ÖZDEMİR | 'FUTBOL, BÖYLESİ HİKÂYELERLE GÜZEL'
27 Şubat günü Türkiye Kupası C Grubu'ndaki son maçında Konyaspor ile karşı karşıya gelen Galatasaray'da Teknik Direktör Okan Buruk saha kenarından oyuncularına 0-0 işareti yapıyordu. Galatasaray o gün daha az sarı kart gören takım avantajıyla bir üst tura çıkmıştı. Bugün o takım finalde rakibini 3-0 ile geçerek kupayı kazanan taraf oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Yugoslavya'da yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle bu ülkenin yerine Danimarka turnuvaya dahil edilmiş, ve plajdan gelen Danimarkalı oyuncular finalde Almanya'yı mağlup ederek şampiyon olmuştu. Futbol böylesi hikayelerle güzel...

'OSIMHEN GİBİSİ GELMEYECEK!'
Galatasaray'ın bugün attığı üç golün ikisine imza atan Victor Osimhen, Mario Jardel'i geride bırakarak 35 gole ulaştı ve Türkiye'de bir sezonda en çok gol atan yabancı oyuncu unvanını eline geçirdi. Futbolculuğunun yanı sıra karakter olarak da harika bir insan olan Osimhen gibi bir daha bu topraklara gelmez. Hangi takıma gideceğiyle ilgili her gün papatya falı açılırken böyle bir oyuncuyu ülkemizde izleme şansına sahip olduğumuz için şükretmeliyiz. Galatasaray, sevinç, hüzün, hayal kırıklığı içinde geçen bir sezonu çift kupayla taçlandırabilir. İlk kupasını aldı. Şimdi sırada büyük kupa var. Türkiye Kupası, Pazar gününe illa ki moral açısından etki edecektir. Galatasaray son noktayı koymak için var gücüyle sahada olacaktır.

HAMİT TURHAN | 'GALATASARAY, BAYERN OLDU BİLE'
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu okuyucularım sakın kusura bakmasınlar lütfen. Yazımın başlığını meslek öncesi bir Galatasaraylı (bugün de Galatasaraylıyım ama tuttuğum takımla mesleğimi asla birbirine karıştırmıyorum) olarak dün geceki kupa zaferinin hezeyanı içinde söylemiyorum. Galatasaray-Trabzonspor maçı öncesi Bordo-Mavili Takımın Teknik Direktörü Fatih Tekke'nin bir sözü vardı: "Son 50 yılın en iyi takımına karşı oynayacağız!" Bu tespitte bulunan Fatih Tekke, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi 10-15 futbolcusundan biri. Çok da iyi bir teknik direktör. Çalıştırdığı takımlarda kalitesini gösterdi ve öyle olduğu için de kendisini var eden Trabzonspor'un başına geçti. Karadeniz Fırtınasını Kupa finaline çıkarması zaten başlı başına bir başarı hikayesi. Finalde kaybetmesi ise asla başarısızlık değil. Bu maç öncesi ifade ettiği gibi, son 50 yılın en iyi takımına karşı oynadılar ve kaybettiler.

'FATİH TEKKE'NİN REALİST TAVRI...'
Peki, Fatih Tekke gibi zeki bir futbol adamının işaret ettiği bu durum ne anlama geliyor? Aslında basit. Fatih Hoca'nın gördüğünü herkes görüyor ama onun kadar cesur ve yürekli olmadıkları için dile getiremiyorlar! Ondan dolayı da kaybettikleri her sezon için akla mantığa sığmayacak mazeretler üretiyorlar. Başarısızlıklarını kamufle etmek için yazdıkları irrasyonel senaryolara kendileri inanmıyorlar elbette, lakin kontrolleri altındaki konvansiyonel ve sosyal medya trollerinin yönlendirmesiyle yarattıkları algı sonucu taraftarlarını inandırıyorlar. Nihayetinde kazanan ve kaybeden hiç değişmiyor! Çünkü arada mantalite ve kültür farkı var. Ve bu, önemli bir fark! Özellikle kültür farkı!

'MAÇIN KAHRAMANI YUNUS VE OSIMHEN'
Neyse... Bu uzun girizgahtan sonra gelelim Trabzonspor maçına ama zaten gelmiştik! Yukarıda yazdıklarım da dün geceki maçla ilgiliydi aslında! Daha ilgili olanlardan ise kısaca şöyle bahsetmeliyim: Fatih Tekke haklıydı. Galatasaray ile Trabzonspor arasında önemli bir karat farkı vardı! Zaten bu fark da sahaya ve sonuca yansıdı. Dün geceye özel, Sarı-Kırmızılıların sahaya farkını koymasının en önemli aktörü ise üç golün de asistini yapan Yunus ve Trabzon defansını darmadağın ederek iki gole imza atan Osimhen'di. Lig maçı düşünülerek hocası tarafından oyundan alınmasaydı, muhtemelen maçı hat-trickle tamamlardı. Nijeryalı, dört gün önceki maçta gol atamaması nedeniyle hakkında, “Osimhen’in nasıl durdurulacağını Trabzonspor gösterdi,” şeklindeki aptalca yorumlara da en iyi cevabı sahada vermiş oldu!

'REZALET BİR HAKEM YÖNETİMİ'
Galatasaray'ın mutlak hakimiyetinde geçen maçta daha farklı bir skor da ortaya çıkabilirdi, lakin buna hakem kadrosu engel oldu. Skandal kararlar verdiler. Sanırım bunda etkili olan da Trabzonspor Yönetimi'nin maç öncesi, bilhassa orta hakem Cihan Aydın aleyhinde bildiri yayınlamasıydı. Aslına bakarsanız, Türk takımları yöneticilerinin hakemleri baskı altına almaya yönelik mütemadiyen başvurdukları ucuz numaralardan biriydi bu! Ama sonuç verdi. Cihan Aydın, hakemlik kumaşı iyi olmasına karşın etki altında kaldı ve kararlarında bir standart tutturamadı. Sarı kart gösterdiği Savic'in aşırı reaksiyonuna kayıtsız kalması ve ikinci sarıdan kırmızı çıkararak oyundan atmaması buna en iyi örnekti! Tabii başka hataları da vardı ama Karadağlı oyuncunun kendisini aşağılayan itirazı kadar göze batan cinsten değildi.

'BAŞARININ GERÇEK MİMARI OKAN BURUK'
Galatasaray, teknik direktör Okan Buruk yönetiminde üçüncü sezonunda üst üste üçüncü şampiyonluğuna ramak kala bir de Kupa zaferi elde etti. Sezonu iki, TFF'nin, Süper Kupa için alelacele uygulamaya koyduğu 'Dörtlü Sistem' formatı şeklindeki bütün saçmalıklarına rağmen belki de üç kupayla tamamlayacak. Bunun en büyük sebebi, elbette yönetimin oluşturduğu kadro kalitesi ve teknik direktör Okan Buruk'un bu kadro üzerinde kurduğu mutlak hakimiyet. Şimdi, sezonun baş kahramanı Osimhen, devre arasında transfer edilerek takım omurgasının oluşmasını sağlayan Lemina; takımın dinamosu Torreria, Yunus, Barış Alper, Sallai, Davinson ve son üç sezonun 11 golle en çok kafa golü atan (forvet oyuncuları Mame Thiam ve Umut Nayir'dan sonra) üçüncü futbolcusu olan Abdülkerim ve devre arasında ilaç gibi gelen Eren Elmalı başarıda önemli paya sahiptir diyeceksiniz. Doğrudur. Hepsi ve burada adını veremediğimiz diğer futbolcular da bu başarıda önemli aktörlerdir. Lakin, Sezar'ın hakkı Sezar'a! Bütün bu oyuncuları harmanlayan, bir potada eriten, aileleri ve çocuklarıyla birlikte bir aile ortamı yaratan Okan Buruk’tur ve bu başarının gerçek mimarı da odur.

'OKAN HOCA, FATİH TERİM'İ DE GEÇEBİLİR'
Dört gün önceki lig maçında oldukça zorlandığı Trabzonspor karşısında takımını çok iyi oynatan ve Türkiye Kupası’nı sonuna kadar hak eden Okan Hoca'nın önümüzdeki pazar günü Kayserispor karşısında da aynı ciddiyetle takımını sahaya çıkaracağına dair hiçbir kuşkum yok. Lig şampiyonluğu olarak da üçte üç yapacak. Hem Türkiye'de hem de Avrupa'da devamını getirirse Fatih Terim'den sonra Galatasaray'ın en büyük efsanelerinden biri olacak.

'2000 SONRASINDAKİ HATALAR TEKRARLANMAZSA...'
Benim burada tek dikkat çekmek istediğim konu şudur: Fatih Terimli kadronun UEFA Kupası zaferinden sonra Galatasaray darmadağın oldu. Aslına bakarsanız, Sarı-Kırmızılı Takım daha o zaman Türkiye'nin Bayern Münih'i olmuştu ama kişisel hesaplaşmalar, yönetim ile muhalefetin süreci tam olarak okuyamaması, kavrayamaması ve yönetememesi sonucu Cim Bom uzun süreli bir fetret devrine girmişti. Hatta, Fenerbahçe'nin kendi hatalarından kaybettiği şampiyonluklara ve dolayısıyla uzun yılları kapsayacak dominasyonuna karşı elde ettiği ufak tefek zaferlere karşı çılgınca sevinecek noktaya bile gelmişti! Neyse ki geçti o günler! Ünal Aysal ve üçüncü Fatih Terim dönemiyle nispeten dengeyi kurdu. 2020'li yıllar itibariyle de süreci kendi lehine tekrar çevirdi.

'G.SARAY'IN FARKI, BENZERSİZ KÜLTÜRÜDÜR'
Galatasaray, bugün gerçekten de gerek kadro kalitesi gerek bazı eksiklerine rağmen teknik heyetin gücü gerekse Başkan Dursun Özbek'in cesur yönetimiyle ezeli rakipleri Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un kat be kat önündedir. Türkiye'nin Bayern Münih'i, PSG'si olma yolunda hayli önemli mesafeler katetmiştir. Dün geceki Kupa zaferi kanımca bir başlangıçtır. Yönetim, özellikle sosyal medya trollerinin çatlak sesleriyle hareket ederek Okan Buruk'u göndermek, bazı kilit oyuncuları elden çıkarmak ve yaz dönemi transfer sürecini fiyaskoyla tamamlamak gibi çok büyük, çok fahiş hatalar yapmazsa bundan sonraki yıllar Galatasaray'ın olacaktır. Olmaması için de hiçbir neden yoktur. Çünkü, Sarı-Kırmızılı camiayı ayakta tutan ortak bir akıl ve yukarıda da değindiğim gibi tarihsel kökenine dayalı benzersiz bir kültürü vardır. Diğerlerinde olmayan!"

DENİZ ÇOBAN | 'SAVIC OYUNDAN ATILMALIYDI'
"Hakem Cihan Aydın’ın maç geneli performansı vasatın altındaydı. Kritik kararlarda önemli hatalar yaptı. Faul standardını tutturamadı. 21. dakikada Savic’e, Oshimhen’e yaptığı faul gerekçesiyle sarı kart gösterdi. Bu karara sinirlenen Savic, sınırları aşan bir tepki gösterdi. Hakemle kafa kafaya geldi ve aşırı tepkisine ısrarlı şekilde devam etti. Bu dakikada Savic en azından ikinci sarı kartla oyundan atılmalıydı. Bence en doğrusu direkt kırmızı karttı.

'GOLDEN ÖNCE OSIMHEN FAUL YAPTI'
İkinci yarının hemen başında Sallai, Nwakaeme’nin ayağına basarak faul yaptı. Hakem bu faulü değerlendirmeyerek taç kararı verdi. Kullanılan bu tacın ardından Galatasaray’ın ikinci golü geldi. Bence golden hemen önce Osimhen rakibine faul yaparak topu kazanıyor. Ayağını rakibinin önüne koyuyor ve onu bozuyor.
