Galatasaray'ın Frankfurt mağlubiyeti sonrası usta isimden eleştiri: 'Kredisi daha ilk maçtan bitti' | 'Takımın en kötüsü'
19 Eylül 2025, Cuma 07:04Güncelleme Tarihi:
UEFA Şampiyonlar Ligi'nin ilk haftasında Galatasaray, deplasmanda Almanya temsilcisi Eintracht Frankfurt’a 5-1 mağlup oldu. FANATİK yazarları Galatasaray'ın , Frankfurt mağlubiyetini köşe yazılarına taşıdılar. Usta isimlerden sert eleştiriler gelirken, Okan Buruk için dikkat çeken yorumlarda bulundular.

Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi macerası tatsız başladı. İlk maçında Almanya'nın Eintracht Frankfurt takımına konuk olan Sarı-Kırmızılılar 8. dakikada Yunus Akgün'ün golüyle öne geçtiği deplasmanda, sahadan 5-1 mağlup ayrıldı.

OKAN BURUK: OYUNU ERKEN BIRAKTIK
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Okan Buruk açıklamalarda bulundu. Buruk, "1-0 sonrası inanılmaz rahat oynuyorduk. İkinci golü bulabilirdik. Hatta İtalyan hakem... Maç boyunca bizim aleyhimize kararlar verdi. Barış'ın golünü kesti. 3-1 önde girebilecekken, soyunma odasına geride girdik. İki yarıda da oyun olarak farklar var. Oyunu erken bıraktık. Kafa olarak maçı bıraktık. Şanssız goller yedik, bireysel hatalar yaptık. 1.17 gol beklentisi varken rakibin 5 gol yedik! Bizim de fazla yaptığımız hatalar oldu. Bu kadar baskıcı bir takıma karşı top yüzde 60 bizdeydi ama bu oyun, bu skorla uyuşmadı" diye konuştu.

'BUNU DÜZELTECEK OLAN BENİM'
Bu sonucun kendi sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Buruk, "Teknik adamların neyi doğru, neyi yanlış yaptığını görebiliriz. İlk yarı doğrular, ikinci yarı yanlışlar vardı. Bunu tedavi edecek ve düzeltecek olan benim. Daha ilk maç oynandı, 7 maç var. İlk 24 arasına girebiliriz, buna inanıyorum. Sadece bugün şanssız bir gün geçirdik. İyi yaptığımız şeyleri arttırarak bundan sonraki maçlara hazırlanacağız. İlk yarıdaki oyunla çok rahat kazanabilirdik ama 5-1'lik mağlubiyete götürdü oyun bizi, Üzgünüm" ifadelerini kullandı.

FANATİK yazarları Galatasaray'ın , Frankfurt mağlubiyetini köşe yazılarına taşıdılar. Usta isimlerden sert eleştiriler gelirken, Okan Buruk için dikkat çeken yorumlarda bulundular.

ŞAMPİYONLAR LİGİ SEVİYESİNDEN UZAK / TUNÇ KAYACI - FANATİK
Frankfurt’ta öyle bir ilk yarı oynadık ki futbolun adaleti yok sözü gerçekleşti. Gerçekten inanılır gibi değildi futbol adına.40 dakika sahanın hakimisin öndesin ve Yunus’un bu seviyede yapılmayecak hatası ve kendi kalemizde gördüğümüz beraberlik golü bir anda rakibi şahlandırdı ve 3-1 yenik soyunma odasına gittik. Aslında sahaya çıkan kadro Sane hariç elinden geleni yaptı ve Okan Buruk’un planını sahada uyguladı ta ki o basit pas hatasından yediğimiz ilk gole kadar. Frankfurt bile 1-0 ile içeri girmeyi kabullenmişken resmen ölüyü dirilttik. Oysa yeni transfer İlkay tecrübesiyle orta alanda Torreira ile iyi bir pas istasyonu görevini çokta iyi yaptı. Ama hücum preste olan zayıflık özellikle kanatlarda Sane ve Yunus’un temassız futbolu ve kaptırılan toplar başımıza büyük iş açtı ve 2-0 soyunma odasına girme hesapları yaparken şok bir skorla 3-1 yenik durumla ilk yarı bitti. İkinci yarıya skorun şokunu atamamış şekilde temposuz başladık. Özellikle hata yapmama duygusuyla garanti paslar tercihi karşısında rakip kaleye gitmekte zorlandık. Okan Buruk’un 55 teki İcardi hamlesi belki doğru gözükse de Arjantinli yıldızı besleyecek bir futbol oyun ortada yoktu.

KREDİSİNİ BİTİRDİ
Büyük takımlar bu şokları çabuk atlatıp reaksiyon gösteren takımlardır. Ancak dün gece yenik duruma düştüğünde bir oyun planını göremedik. Bu kadar pahalı bir kadrodan da bunu beklemek herkesin hakkıdır. Çünkü bu kadro bu yatırım Şampiyonlar Ligi için yapıldı ama Galatasaray, Frankfurt’ta acemi goller yiyerek bu seviyeyi yakalayamadığını gördük. Kısaca bu kategoride oyunun iki tarafını da iyi yapmak zorundasınız. Maalesef girenlerin de katkısızlığı güzel başlayan bir geceyi hezimete uğrayarak kapattık. Gecenin özeti şu: Şampiyonlar Ligi gerçeğiyle yüzleştik. Okan Buruk’un da daha ilk maçta kredisini bitirdiğini gördük.

OVERTHINK HASTALIĞI / SERKAN AKCAN - FANATİK
Pep Guardiola harika bir teknik direktör, devrimci bir futbol bilgesiyken çalıştırdığı takımlarla bazı eşleşmelerde ‘overthinking’ yani aşırı düşünme hastalığına yenik düştüğünü itiraf etmişti. Bir maçı o kadar yaşıyordu ki, detaylarda boğulmaktan kurtulamıyordu. Okan Buruk’un geçen sezon Young Boys, Alkmaar; dün gece de Frankfurt karşısında yaşadığı şey tam olarak buydu. Buruk, takımını 3 sezondur ligde şampiyonluğa taşıyan bir sistem geliştirdi. Kadrosu da hatırı sayılır bir oyun pratiğine erişti. Hocanın Şampiyonlar Ligi’nin açılış maçında Frankfurt deplasmanında takımının tüm ayarlarını değiştirmesi ortaya yine bir hezimet çıkardı. İlk 11’den Sara ve Abdülkerim’i kesen Okan hoca, sistemin temel direği Sanchez’i sol stopere çekerek takımının tüm balansını riske etti. Başlangıçta Yunus Akgün’ün kontra sonrası gelen golü ile inisiyatif uzun süre Galatasaray’ın elinde kalsa da savunmada Eren’den başlayarak yapılan basit hatalar bulaşıcıydı ve kadronun en hayati organına yani Sanchez’e sıçraması uzun sürmedi.

OSIMHEN YOKSA OLMUYOR
Tüm bunların arifesinde Galatasaray ön tarafta birkaç pozisyon yakaladı ama bu kez de Osimhen eksikliğine yenik düştü. Galatasaray, Osimhen olmadan Şampiyonlar Ligi’nde sıradan bir takıma dönüşüyor. Ön alan baskısında eksik kalıyor, bulduklarını atamıyor. Leroy Sane’nin Manchester City, Bayern Münih ve Alman Milli Takımı’ndaki performanslarını izlememiş olsak futbola tepki olarak doğduğunu filan zannedeceğiz. Sane standartlarında bir futbolcunun bu kadar kolay top kaybetmesi, dripling yapamaması, ikili mücadeleden kaçması inanılır gibi değil. Galatasaray hücuma her çıktığında (bir pozisyon hariç) Sane’ye gelen her top Frankfurt’un hanesine kazanılan bir ikili mücadele ve kazanılmış top olarak yazıldı.

MADE IN GERMANY / OĞUZ DİZER - FANATİK
Futbol Almanların neticede kazandığı bir oyundur söyleminin, Frankfurt Deutsche Park. versiyonuna şahit olduk dün gece ilk 45 dakikada. Galatasaray mükemmel futbol seyri sundu ilk 40 dakikada. Sonra 5 dakikada bir çuval inciri yerle bir etti 45’te üst üste 2 gol yiyerek; soyunma odasına 3-1 yenik gitmeyi becerdi. Oysa her şey çok güzel başlamış ve Yunus’un fevkalade golüyle 1-0 da öne geçmiştik. Hele hele İlkay’ın akıl dolu pasını; eğer Barış ‘Temel fıkrası’ modunda icra etmese 2-0 öne geçmek de işten bile değildi. Olmadı! Ev sahibi ikinci yarı başladı.

ONCA MASRAF YETMEDİ
Yine Yunus’un fevkalade dikkatten uzak girişimi, Doan hamlesi, Sanchez kısmetsizliği neticesi 1-1’e yakalandık, ardından da 45’te 2 gol daha yemeyi becerdik. Made in Germany yani geleneksel Alman genetiği. Ev sahibi ciddi Galatasaray hakimiyetine rağmen oyun disiplini ve çok adamla hücuma katılma prensibinden zerre taviz vermedi. İtalyan da ikinci golümüzü göz göre göre yedi. İkinci devre Burkardt’ın vuruşunu Uğurcan hatalı yedi ve E. Frankfurt 4’ledi. Demek ki onca masraf ve ekonomik risk dahi Şampiyonlar Ligi için yetmedi. Nokta.Yerel mutluluk, şölen ve balolara devam! Alman disiplin, tempo ve ciddiyetini öğrenmek, idrak etmek için İlkay ve Sane’den mutlaka istifade etmek zorundayız. 5 oldu ve dua edelim yediğimiz son gol olabilir mi acaba? Neyse hade bana eyvallah, fena halde fena oldum da.

BEDELİ AĞIR OLAN HATALAR / BURAK ÖZDEMİR - FANATİK
Kolombiya Milli Takımı sahasında Venezuela'yı 6-3 mağlup ederken Teknik Direktör Nestor Lorenzo, Yerry Mina'yı ilk 11'de oynatmak için Davinson Sanchez'i sol stoper olarak oynatmıştı. Kolombiya maçı kazansa da yenilen üç golün ikisinde Davinson Sanchez'in hatası vardı. Bu maçtan 9 gün sonra aynı hataya Okan Buruk da düştü. Bu kararla Davinson gibi, 'Takımın aldığı nefes' denilebilecek bir oyuncuyu da etkisizleştirdi.

LEROY SANE TAKIMIN EN KÖTÜSÜ
Büyük bir yıldız olduğundan kimsenin şüphesi yok, ancak takım için el freni olmaya başladı. Sürekli kendine oynayan bir tarzı var. Aldığı her toptan sonra 2-3 rakip oyuncunun arasına girip, çıkmaya çalışıyor. Bunların da neredeyse tamamında topu kaybediyor. Bu sefer ön alana yerleşmiş olan takım geri koşturmak zorunda kalıyor ve takım da yıpranıyor. Geldiği günden oynadığı en iyi maç sonradan oyuna girdiği Strasbourg maçı!

GOLDEN SONRA ELİ AYAĞINA DOLAŞTI
Galatasaray ilk yarım saatini rakibinden daha iyi oynamış ve 1-0 önde girmiş olduğu maçta ne zaman ki kalesinde gol gördü. Her şey 180 derece döndü. Takıma bir panik havası hakim oldu. Okan Buruk, Davinson'un sol stoper oynatılmasının ardından ikinci büyük hatayı ise Lemina'yı oyundan alıp merkezi Frankfurt'a teslim etmekle yaptı. 2-1, 3-1 gibi skorları orta sahayı boşaltarak toparlayamazsınız. Daha bir gece önce Atletico Madrid, Liverpool karşısında 2-0 geriye düşmesine rağmen oyunu hep tuttu ve bir yerden sonra maça ortak oldu.

Bir sezona yayılacak sayıda yapılacak olan bireysel hataları tek maça sığdıran Galatasaray için Liverpool maçı hayati bir önem taşıyor. Liverpool'a yenilmek büyük bir sürpriz olmaz ama bu kadroyla ilk iki maçtan puansız çıkmak mental açıdan yıpratıcı olur.

ENSEYİ KARARTMA GALATASARAYLI / HAMİT TURHAN - FANATİK
Bu başlığı, Türkiye'nin siyasi, ekonomik, sportif, kültürel, sosyolojik ve psikolojik vs. gelişmeleri ışığında en karamsar insanlarından biri olarak atıyorum. Çünkü Galatasaray, Almanya'nın orta karar takımlarından biri olan Eintracht Frankfurt karşısında dün geceki ağır skoru hak edecek bir oyun ortaya koymadı bana göre. Maçın geneli için bunu söylüyorum. Koşu mesafesi ve ikili mücadele kazanma hariç, tüm istatistiklerde rakibinden önde olduğu için de böyle düşünmüyorum. Çünkü, futbolda istatistiklerin belirleyeceği olmadığını meslek hayatım boyunca çok kez gözlemledim.

KOŞU MESAFESİ VE İKİLİ MÜCADELEDE GERİDEYİZ
Bunu söylerken koşu mesafesinin 121.543/110.689 km, ikili mücadele kazanmanın da 44/36 Frankfurt lehine olmasını da göz ardı etmiyorum elbette! Hiç kuşkusuz maçın ev sahibi lehine böylesi bir skorla sonuçlanmasında bu hayati verilerin çok önemi vardır. Belki de sadece bu iki istatistiki değer ve oyun üstünlüğü bu farkın ortaya çıkmasına neden oldu. Olabilir. Ancak bütün bu önemli verilere karşın Galatasaray dün gece, özellikle ilk yarı Şampiyonlar Ligi'ne yakışır bir karakter ortaya koymasına karşın, insana dair, insana özgü hatalar nedeniyle maçı kaybetti.

MAÇIN ADAMI YUNUS: BİR ATTI, İKİ YEDİRDİ
Sarı-Kırmızılı takımın hegemonyası 37. dakikaya kadar sürdü. Maçın üçte birine tekabül eden o zaman diliminde Cim Bom bir gol buldu, yüzde yüze yakın iki gol ve bir-iki tane daha önemli pozisyon kaçırdı. Buna mukabil rakibini kalesine hiç yaklaştırmadı, topu ve oyunu devamlı kontrol altında tuttu. İlkay Gündoğan'ın önderliğinde tempoyu da istediği gibi ayarladı. Gelgelelim, tam da biz Türk insanına özgü, golün sahibi Yunus'un yaptığı çok basit, çok acemice, çok tuhaf bir pas hatası sonucu beraberlik golünü kalemizde gördük. Ortada hiç pozisyon yokken. Zaten tüm uluslararası maçlardaki makus talihimiz bu değil mi! Bu golden sonra dağıldı Galatasaray ve bütün savunma prensiplerinden uzaklaştı. Akabinde de uzatma dakikalarında yediği iki golle soyunma odasına 3-0 önde gideceği bir maçta 3-1 geride girdi.

OKAN HOCA BİR TÜRLÜ ERKEN DEĞİŞİKLİK YAPAMIYOR
Bundan sonra Galatasaray'ın maçı çevirmesi teknik direktörü Okan Buruk'a bağlıydı! Ancak o da ilk yarıda oynanan futboldan memnun olacak ki (!), ikinci yarıya da aynı kadroyla çıktı. Hem takımına hem taraftara hem de televizyon başındaki milyonlarca Galatasaraylıya umut verecek erken hamleleri yapamadı. Hadi, taraftarı geçelim, takıma şok etkisi yapacak iki hamle yapabilirdi ama onu da yapmadı. Okan hoca en çok eleştirildiği konulardan biri olan oyuncu değişikliği konusunda yine geç kaldı. Ne yazık ki, üç oyuncu değişikliği konusunda hazırlık aşamasındayken dördüncü golü yedi ve maç orada bitti zaten. Giren oyuncular da konu mankeni oldu çıktı!

SOSYAL MEDYA ERGENLERİNE VE CAMIŞLARA BAKMAYIN
Şimdi, doğal olarak Sarı-Kırmızılı taraftarlar Okan Buruk'a saldırıyorlar. Yönetimi eleştirenler de bir hayli fazla. Yeni yetmeler, ergenler ve onların orta zekasına tekabül eden yetişkin camışlar dışında son derece bilinçli olduğunu düşündüğüm Sarı-Kırmızılı taraftar her ikisini de eleştirmekte haklı bence. Ancak işin dozunu kaçırırlarsa Fenerbahçe'ye dönmeleri işten bile değil! Frankfurt maçı, sonuçta 8 maçlık periyodun ilk etabı. Tamam, kötü bitti. Ağır bir yenilgi alındı. Ama bu ilk değil ki! Daha önce de böyle ağır yenilgiler alındı. Hatta bir tanesinin sonucunda UEFA Kupası bile kazanıldı! Doğru, ileride daha da dişli takımlar var. Ama bu her şeyin sonu değil. Üstelik Galatasaray 90 dakika itibariyle çok da kötü oynamadığı ve çok basit bireysel hatalar sonucu kaybettiği bir maçla başladı bu serüvene.

OKAN HOCANIN İLK 11 TERCİHİ BENCE DOĞRUYDU
Tamam, hoca bazı konularda hata yaptı -ki bana göre ilk 11'i doğruydu, belki üç yıllık Davinson/Abdülkerim tandemini bozmayabilirdi, Eren'in yerine de Jakops olabilirdi-. Hala hazır olmayan futbolcular var ve hadi bunlar da hocaya ve teknik heyete yazsın. Ama 80 Milyon Euro yatırım yaptığın Osimhen'in bu hayati maçta yavşak bir topçunun kasti tekmesi sonucu sakatlanarak oynayamaması, geçirdiği ağır sakatlığı nedeniyle İcardi'nin henüz hazır olamaması, her sezon takımda üçüncü santrafor bulunduran -Cedric Bakambu/Michy Batshuayi/Alvaro Morata- yönetimin bu sezon Morata gibi dünya çapında önemli bir forveti satmasına rağmen, onun yerini dolduracak bir isim almaması, orta sahada, kanatlarda ve defansta rotasyona uygun futbolcuları takıma katmaması bence Eintracht Frankfurt hezimetinin nedenlerinden başlıcası...
