'Dans eder mayıs rüzgârları Seyrantepede!' Galatasaray-Sivasspor maçının ardından çarpıcı sözler...
04 Mayıs 2025, Pazar 08:50Güncelleme Tarihi:
USTALAR MAÇI YORUMLADI
Fanatik'in yazarları, Galatasaray'ın dün akşam Rams Park'taki 4-1'lik galibiyetini değerlendirdi. İşte usta kalemlerin Galatasaray-Sivasspor maçı yorumları...

'ZORLANMADAN KAZANDI' | TUNÇ KAYACI
“Mayıslar bizimdir” diyen Galatasaray, dün gece Sivasspor karşısında favori olduğu 90 dakikada fazla zorlanmadan galibiyete ulaştı. Okan Buruk, zirvede 5 puan artı ikili averaj moraliyle rüzgârı almış ekibiyle hem maç kazanırken hem de ideal kadrosuyla istediği futbolu takımına oynatıyor. Gerçekten, sakat ve cezalıların dönmesi kulübenin gücünü artırdı; Buruk’un çok önemli bir dönemde elini rahatlattı. Sivasspor karşısında ilk yarıda 4 gol bulan ev sahibi ekip, skoru daha da yukarı çıkartabilecek pozisyonlar da yakaladı.

'RIZA ÇALIMBAY BU TAKIMI LİGDE TUTARSA...'
Sivasspor, bu sezon kurulan yanlış kadro planlamasının kurbanı olmuş ve ligde kalma savaşı veriyor. Yiğidolar sadece Manaj ile gol ararken savunmasının hâli felaket. Rıza Çalımbay bu takımı ligde tutarsa, bence olağanüstü bir iş başarmış olur. Galatasaray’a gelince; ilk 20 dakikada farklı skoru bulunca, oyunu haklı olarak biraz rölantiye aldı. Osimhen hem kazandırıyor hem de rekorlarına rekor katıyor, Nijeryalı yıldız. Dün ilk yarıda Galatasaray adına tek olumsuzluk, sahanın en iyilerinden Eren’in sakatlanıp oyundan çıkmasıydı.

'FİNALİ DÜŞÜNDÜ'
Lemina ile Torreira ikilisi, orta alandaki patronluğu hem savunmayı hem de hücumu inanılmaz rahatlattı. İkinci yarıya baktığımızda, sanki iki takım da ilk yarıdaki skora razı gibiydi. Çünkü oynanan futbol biraz “Al gülüm, ver gülüm” şeklinde olunca, Galatasaray adına rahat bir tempo oluştu; Sivasspor ise daha fazla fark yememeyi yeğlemiş gibiydi. Okan Buruk, farklı skoru yakaladıktan sonra kupa finalini ve kalan 4 maçı düşünerek daha kontrollü bir oyunu tercih etti. Kısaca, Galatasaray favori olduğu Sivasspor maçını beklediğinden kolay geçince, üst üste oynayacağı Trabzonspor maçlarına zihinsel olarak odaklandı. Özetle, Sarı-Kırmızılı ekip; en yakın rakibinden 5 puan önde çıktığı gecede aldığı galibiyetle maç fazlasıyla puan farkını 8’e çıkartıp taraftarını mutlu etti.

'5'İ BİR YERDE TADINDA' | OĞUZ DİZER
Gençlik yıllarımın en hoş söylemlerinden biri, memnuniyet elbette keyif içeren ifadedir. ‘Beş’i bir yerde’ Galatasaray sevenlerine mutluluk ve bol gol armağan ederken, kitlesine büyük sevinç yaşattı. Mesajı da açık, net olarak cümle aleme verdi. ‘SarıKırmızılı Aslan’lar 5’inci yıldız ve 25’inci şampiyonluğa koşuyor... Güveniniz. Hedefimize doğru, zorlu etaplar birer birer aşılacak ve hak edilen, anamızın ak sütü gibi tertemiz zaferlere ulaşılacak. Galatasaray dün gece yarım saat içinde Sivasspor’u halletti. Oyunun net galibi, skorun da sahibi idi.

'BU SEZON TAMAM'
Torreira’nın golünde Osimhen, Yunus, Eren hamleleri, pas resitali misafirin beklentilerini yıktı. Henüz dakika 9... 15’te ise Morata’nın topuk pası Osimhen’e ‘rekora Superman’ dedirtti. Osimhen sadece rekora koşmuyor, sahanın her alanında koşuyor ve Barış Alper’e ‘hoş geldin’ diyor: 3-0. Sallai de duran topa vuruyor. Sevinci ise Osimhen yaşatıyor. Manaj çok şok golüyle neticeyi 4-1’e bağladı. İkinci devre Rıza Çalımbay değişiklikleriyle işi ancak ilk yarının sonucuna bağladı. Okan Buruk devam. Olacak evvel Allah bu sezon mutluluklarla tamam. Nasıl mı olacak? O bölümü ifade etmeyi; futbol konuşanlarına bırakıyor, Galatasaray’ı kutluyorum.

'YERLİ MERTENS!' | SERKAN AKCAN
Galatasaray’ın bu yıl o kadar çok itici gücü var ki; Osimhen, Torreira, Sanchez, Barış derken sağlığında Yunus Akgün belki de hakkı en az teslim edilen isim olabilir. Yunus Akgün bu sezon sağlıklı olduğu dönemlerde Galatasaray’ın oyun standardını belirleyenlerin başında geliyor. Okan hoca Morata ve Lemina transferleri sonrası kendisini iki yıl üst üste şampiyonluğa taşıyan 4-2- 3-1’den dönmeye çalışmış ama sahada ikinci bir Mertens bulamadığı için fabrika ayarlarını aramaya başlamıştı. Nitekim o beklediği ikinci Mertens takımın bağrından çıkageldi. Yunus Akgün sakatlıktan döndüğünden bu yana sağ kenardan bir oyun kurucu olarak hücuma katılıyor, savunma arkası yüksek pasları atıyor, bire birdeki becerileriyle Osimhen’e pozisyonlar yaratabiliyor.

'YUNUS'UN STANDARDI'
Yunus Akgün sahada olduğu sürece Okan hoca Osimhen’in arkasında Morata’yı kullanabileceği kanaatine varmış olacak ki, Sivas’a karşı Sara’yı kulübede oturtup İspanyol santrforu sahaya sürebildi. Yunus belki dün gece gol atamadı ama Galatasaray’ın oyun standardını belirleyen futbolcuydu. Galatasaray, Sivas maçını çok erken çözdüyse Yunus’un oyun kurulumuna katkısı kadar Osimhen’in yırtıcılığının rolü büyüktü. Nijeryalı santrfor için maçın kime karşı oynandığının bir önemi yok, yeter ki bir futbol topu ve bir rakip olsun. Torreira’nın attığı ilk golden önce pozisyonu hazırladı, iki de gol kaydederek ritüelini gerçekleştirdi.

'ÇOK RAHAT VE FARKLI' | METİN KARABAŞ
Şampiyonluk yarışında hata yapmak istemeyen Galatasaray, ligde kalma mücadelesi veren Sivasspor’u konuk etti. Sarı-Kırmızılılar’da savunmanın sağında Sallai forma giyerken, on numara pozisyonunda Morata görev yaptı. Galatasaray alışıldığı gibi maça hızlı başladı. 9.dakikada Osimhen vurdu, kaleciden dönen topu Torreira tamamladı ve takımını öne geçirdi: 1-0. 15’te Osimhen ceza alanında vurdu fark ikiye çıktı: 2-0. 21. dakikada ise Barış Alper ceza sahası dışından şutunu attı ve skor 3-0’a geldi. 31’de Osimhen bir kez daha filelileri havalandırdı: 4-0. İki dakika sonra ise Manaj farkı üçe indirdi: 4-1. Önde baskı yapmaya çalışan Sivasspor karşısında defansif hataları iyi değerlendiren Okan Buruk’un takımı ilk 45 dakika boyunca çok rahat bir oyun ortaya koydu. Sahanın her alanında rakibine üstünlüğünü kabul ettiren Galatasaray soyunma odasına 4-1 önde gitti.

'KONTROLÜ BIRAKMADILAR'
Rıza Çalımbay ikinci yarıya üç değişiklikle başladı. Galatasaray bu devrenin başında da rakibine ön bölgede baskı kurdu. Sarı-Kırmızılılar 55’ten sonra pas oyunu ile set hücumuna döndü. Okan Buruk ve takımı son haftalardaki artan performansını bu mücadelede de sürdürdü. Buruk ve oyuncuları özellikle ilk devredeki muazzam oyunu ile sahadan galip ayrılırken, rakibine bir an bile şans tanımadı. Maç fazlasıyla Fenerbahçe’nin 8 puan önünde zirvede yer alan Galatasaray, büyük bir avantaja sahip oldu.

'RAKİBİ ABONDENE EDİYOR' | BURAK ÖZDEMİR
Galatasaray mutlak favori olarak sahaya çıktığı maçta Sivasspor'u ilk 20 dakikada adeta abandone etti. Takımda muhteşem bir iştah ve birliktelik var. Bu da sahaya olumlu yansıyor. Okan Buruk ve ekibinin rakipleri artık daha detaylı analiz ettiğini oynanan oyundan görüyoruz. Barış geriye çıkarken Eren'in rakip bekin arkasına koşu atması, sağda Yunus'un topla buluştuğu anlarda içeriye kat ederken Sallai'nin hızla son çizgiye gitmesi kale alanı çevresini kalabalık tutmayı planlayan Sivasspor'un tüm gardını düşürdü.

'KÖTÜ OYNAYAN YOKTU'
'Takımın en iyisi kimdi?' diye bir soru sorulsa herkes bir kaç ismi sayabilir, ancak 'Takımın kötüsü kimdi?' diye bir soru sorulsa buna cevap vermek çok zor olurdu. Sahadaki oyuncudan kenardaki malzemecisine kadar bu takımda herkes şampiyonluğu çok istiyor. Lemina ve Eren Elmalı'nın transferi Galatasaray'ın adeta kimliğini değiştirdi. Şimdi gözler Trabzon'da!

'MAYISLAR GALATASARAY'IN' | HAMİT TURHAN
Durun, küme düşmeye namzet Sivasspor karşısında alınan kolay galibiyet üzerine hamasi bir laf etmiyorum, slogan da atmıyorum. Sadece bu lafı bilimsel bir temele oturtmaya çalışacağım. Antrenman bilimine... Bunun için de 'Periyodizasyon' kavramının ne olduğuna ve önemine kısaca değinmemiz gerekiyor. Üst düzey teknik adamların çok iyi bildiği ve çalıştırdıkları takımlara uygulatmaya çalıştığı bu sistem, spor bilimleri terminolojisinde kısaca şöyle anlatılır:

'BAŞARININ SIRRI PERİYODİZASYONDAN GEÇER'
"Periyodizasyon, antrenmanların doğru yoğunlukta yapılmasıyla kondisyonun yükselme periyoduna gireceği bir süreci ifade eder. Yarış veya performans aktivitelerinin tarihlerini göz önünde tutarak optimize etmeye çalışılır. Bu süreçte ana periyotlar ve alt periyotlar takvime yerleştirilir, haftalar belirlendikten sonra, belirlenen toplam saati haftalık zaman ayrılabilecek günlerde dağıtılır. Periyodizasyon, antrenman programının sürekli olarak aynı düzende olmamasını sağlar. Bu sayede sporcuların-takımların sürekli olarak ilerleme kaydetmeleri ve performanslarını geliştirmeleri hedeflenir. Aynı zamanda aşırı antrenmanın ve sakatlıkların önlenmesine de yardımcı olur (Okan Buruk’un zaman zaman takıma verdiği uzun süreli izinleri hatırlayalım).

'YOĞUN VE ÖZGÜN ANTRENMANLARI İÇERİR'
Antrenman programları genellikle birikim, kazanım ve geri dönüşüm olmak üzere farklı fazlara ayrılır. Birikim fazı, temel dayanıklılığın arttırılması ve temel tekniklerin geliştirilmesi için yoğun antrenmanları içerir. Kazanım fazı, sporcuların-takımların güçlerini ve hızlarını artırmak için daha yoğun ve özgün antrenmanları içerir. Geri dönüşüm fazı ise yorgunluğun azaltılması ve sporcuların-takımların dinlenmesi için ayrılmış bir dönemdir. Periyodizasyon, sporcuların-takımların performanslarını zirveye çıkarmak, uzun vadede başarılı olmalarını sağlamak için önemli bir stratejidir ve doğru planlama-uygulama ile hedeflerine ulaşmaları, potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaları mümkün olabilir."

'TÜM STRATEJİ MAYIS ÜZERİNE'
Günümüz endüstriyel futbolunda kuşkusuz bütün profesyonel sporcuların ve futbol takımlarının uygulamaya çalıştığı bir stratejidir bu. Başarıyla başarısızlık arasındaki temel fark ise 'Periyodozisayon' denen bu sürecin ne kadar kusursuz uygulanacağıyla alakalıdır. İşte Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ve teknik heyetinin diğer takımlara son üç sezonda dominasyon sağladığı konu da budur. Bu sezonun ilk yarısını hatırlayanlar, ligin başlamasıyla beraber Galatasaray'ın bir galibiyet serisi yakaladığını bilirler. Ardından bir nekahet dönemi geldi. Avrupa Ligi'nde sıradan takımlara karşı başarısızlıklar, ligde ve kupada tökezlenmeler vs. Mart ayı sonları ile Nisan ayında artan ivme ve nihayetinde Mayıs ayında pik yapan bir takım performansı... Aslında bu, bundan önceki iki sezonda da böyleydi. Teknik heyet açısından tüm planlama, takım performansının her alanda pik yaparak Mayıs ayına gümbür gümbür girmesi üzerineydi. Teknik, taktik, kondisyon, enerji, patlayıcı güç, minimize edilmiş sakatlıklar vs... Başarının asıl sırrı buydu.

'SEZON İÇİNDEKİ DALGALANMALAR NORMAL'
22 Nisan 2024 tarihinde Konyaspor ile oynanan Kupa Yarı finaliyle başlayan ve düne kadar gelen 10 günlük süreçte Galatasaray rakiplerine toplam 14 gol attı, buna mukabil kalesinde 3 gol gördü. Futbol ve futbola dair istatistikler açısından ise kelimenin tam anlamıyla ezici bir üstünlük sağladı, tüm rakiplerine. Aslında, İnönü'deki Beşiktaş mağlubiyetinin hemen ardından 2 Nisan'da Fenerbahçe'ye karşı deplasmanda alınan 2-1'lik Kupa zaferiyle yükselişe geçen Galatasaray'ın bu formunun kalan son dört maçta da devam edeceğini ve sezonu zirvede tamamlayacağını söylemem kehanet değil, teknik heyetin doğru, akılcı ve bilimsel planlamasının bir sonucu. 'Mayıslar Bizimdir' söyleminin aslında sahadaki karşılığı da bu planlamadır! İşte dün geceki Sivasspor ve bundan sonra oynanacak diğer maçları da bu bağlamda değerlendirmek faydalı olacaktır.

'REY MANAJ'A İTİRAF ETTİREN DİNAMİK!'
Hani, 'Bir atımlık barutum varsa, onu da Galatasaray'a atabilir miyim' anlayışıyla sahaya çıkan ve ilk yarım saatte sürklase olan Sivasspor'u şaşkına çeviren futbolun ve dominasyonun altında yatan neden de Sarı-Kırmızılı takımın Mayıs ayını sezon başında kendine hedef olarak belirlemesiydi. Galatasaray seyircisinin nefret objelerinden biri haline gelen -bana göre Türkiye'nin en iyi forvetlerinden biri- Ray Manaj'a maçtan sonra verdiği demeçte, "Değil Sivasspor, Real Madrid de olsa dün geceki Galatasaray karşısında şansı yoktu," demecini verdirten de işte bu dinamiktir.

'OSIMHEN, EREN, TORREIRA, LEMINA...'
Her şeyden önce bu dinamik, Galatasaray'ın takım olarak kusursuza yakın bir futbol sergilemesinden kaynaklanıyordu. Lakin bazı özel aktörleri burada anmamak onlara ve emeklerine haksızlık olur. Başta elbette Osimhen. Nijeryalı bu sezon Galatasaray'a Allah'ın bir lütfu, bu kesin. Ardından ilk iki golde aslan payına sahip olan Eren Elmalı'yı söyleyebiliriz. Sanırım Sarı-Kırmızılı takım uzun yıllar sonra gerçek bir sol beke kavuştu. Üstelik yerli! Özgüvenini artırdığı zaman takımın en önemli silahlarından biri olacağı kuşku götürmez. Umarım yaşadığı adale sakatlığı ciddi değildir, aksi taktirde Galatasaray için önemli bir kayıp olur. Ve tabii, yalnız Türkiye'nin değil, Avrupa'nın bile en iyi orta alan ikilisi olan Torreria ile Lemina...
