Galatasaray - Kasımpaşa maçının ardından usta isimlerden dikkat çeken yorum: '3-0 sadece skor değil, bir mesaj!' | 'Mertens var gibi'
22 Aralık 2025, Pazartesi 07:16Güncelleme Tarihi:

Süper Lig'in 17. haftasında Galatasaray, RAMS Park'ta karşılaştığı Kasımpaşa'yı 3-0’lık skorla mağlup etti. Sarı-kırmızılılar bu sonuçla puanını 42'ye çıkardı ve ligin ilk yarısını lider olarak bitirdi. Aslan'ın ligde oynadığı 17 müsabakada 13 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Cimbom tek yenilgisini Kocaelispor deplasmanında 1-0'lık skorla yaşadı. Galatasaray, ikinci yarının ilk maçında Gaziantep FK'yı konuk edecek.

OKAN BURUK: ŞAMPİYONLUĞA ODAKLANDIĞIMIZI GÖSTERDİK
Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, tatil öncesi bu maçların zor olduğunu belirterek, "Kazanarak araya girmek istedik. Oyuncularımın konsantrasyonu iyiydi. Defansif anlamda hiç pozisyon vermedik. Golleri daha erken de bulabilirdik. İki takım için de bu maçlar zordur. Afrika Kupası’na giden oyuncular var, sakatlıklar var. İki takımın kulübeden katkı alması zordu. Bence iyi oynadık. Kulübeden gelen oyuncularımız Sara ve Ahmed oyuna etki etti. Önemli ve güzel galibiyet aldık. İlk yarıyı lider bitirdik. En yakın rakibimizle 3 puan farkı koruduk. Bu mutlulukla araya giriyoruz. Oyuncularıma teşekkür ediyorum. Taraftarımız kupa da, ligde de bize destek veriyor. Galatasaray’ın şampiyonluk için ne kadar odaklandığını camia olarak gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

EMRE BELÖZOĞLU: 7-8 OYUNCUYLA DEĞİŞMESİ GEREKEN BİR TAKIMIZ
Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray'a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu.

Maçın ardından FANATİK'in usta yazarlarından dikkat çeken yorumlar geldi. Özellikle Galatasaray'ın oyununa dikkat çeken köşe yazarlarından övgü dolu yorumlar geldi.

TEK TARAFLI MAÇ / TUNÇ KAYACI - FANATİK
İlk yarıda adeta tek kale bir maç izledik. Skor belki 1-0’da kaldı ama sarı-kırmızılılar çok net pozisyonları değerlendiremedi. Hücum presini ilk yarının sonuna kadar sürdüren Galatasaray, kapanan rakibini açmak için tüm hücum opsiyonlarını kullandı. Özellikle iki kanatta Barış Alper ve Sané’nin içeri kat ettiği, Yunus’un da gelen toplarla destek verdiği ataklarda rakip savunma zorlandı. Galatasaraylı oyuncuların tek yapamadığı goldü. Aslında bu oyun Icardi için ideal görünse de markaj altındaki Arjantinli yıldız, istediği pozisyonları çok az bulabildi. Kasımpaşa ise tamamen savunma anlayışıyla sahaya çıkmış, üretkenlikten uzak, yalnızca rakibin hatalarını bekleyen bir oyun anlayışını benimsemişti. Modern futbola çok da uymayan bu savunma stratejisi, izleyenlere tek taraflı bir maç sundu. Galatasaray, dün gece son zamanlardaki ikinci yarı zafiyetini ortadan kaldırarak aynı pres ve aynı hırsla Kasımpaşa’nın üzerine gitmeyi sürdürdü.

YUNUS'UN PRESİ
Ancak karşısındaki savunma duvarını aşmak kolay değildi. Sanırım Emre Belözoğlu göreve geldiğinde kadro analizinde, bu oyuncularla çağdışı da olsa böyle bir futbol oynanabileceğini düşünmüş. Bir Süper Lig takımının, her ne olursa olsun sadece kapanarak savunma yaparak maçı bitirmeye çalışması bence hoş bir futbol anlayışı değil. Özetle, fark yememek Kasımpaşa için hedef olmamalı, kimse kusura bakmasın. Nitekim kapanan savunma, Yunus’un presiyle kazanılan top sonrası Sara’dan gelen ikinci golle aşıldı. Galatasaray skoru perçinledi ve ilk yarıyı lider bitirdi. Gecenin yıldızları olarak iki yerli isim Barış Alper ve Yunus Akgün’ü gösterirsek abartmış olmayız.

BUNCA EKSİĞE RAĞMEN... / CEM DİZDAR - FANATİK
Gerçi gol önce Kasımpaşalı Mamadou Fall’ün kontrol edemediği top kaybıyla başladı. Ardından Barış Alper Yılmaz topu süreklerken bir başka hata John Espinoza’dan geldi! Kasımpaşalı oyuncu topa kapmak için ‘Kestirmeden’ koşmak yerine topu değil alanı kontrol edecek koşuyu yapsa belki Yunus Akgün’e ulaşmayacaktı top! Ama futbolda bu tür ’Bileşik hata’lar oluyor işte. 25 dakika sonrası maçta biri ciddi bir kaç girişimde bulunan Galatasaray’da da Kasımpaşa rakip kaleci Günay Güvenç’i uzaktan dahi olsa göremedi! İkinci devre de Galatasaray’ın arayıp durduğu ancak Kasımpaşa’nın takım olarak kapanmasına bağlı olarak durağanlık için de akıp gitti. Maçı anlatan Ali Ferahbot, ‘İki teknik adamın da bir an olsun oturduklarını görmedim’ dedi bir ara. Okan Buruk’u anladım, takımı gayret gösterip arıyordu ancak Emre Belözoğlu neden oturmamıştı acaba? Maç böyle bitmeyecekti, belliydi.

ESTİRDİKÇE, ESTİRDİ
Yunus’un, Attila Szalai’ye baskısından Gabriel Sara’ya geçen top onun vuruşunda adeta bir ‘Yapay zeka’’ görüntüsünde gol oldu. Gol oldu olmasına da ‘Sözleşme gündemli’ haberle piyasayı sıcak tutan golcü Mauro Icardi ‘yokları oynarken’ son anda yine golü buldu. O golün de pasını atan ve taraftarının hayli mağdur ettiği Barış Alper ise maç boyu estirdikçe estirdi. Kasımpaşa mı? Onlar da bizim gibi izleyip durdu. Beri yanda Galatasaray nice tartışmaya nice eksiğine rağmen devre arasına ciğerlerine doldurarak girdi!

MERTENS VAR GİBİ! / SERKAN AKCAN - FANATİK
Okan Buruk’un merkezde İlkay ile birlikte Yunus’u kullanması bu sayede daha çok anlam kazanmış oldu. Sane’nin topu içeri çekerek kaleye gidişleri Kasımpaşa’nın tüm karşılama planlarını boşa çıkardı. Galatasaray ilk yarıyı 1-0 önde kapattı ama çok daha fazlasını atacak pozisyon üretti. Barış Alper, hızıyla gücüyle enerjisiyle büyük fark yaratıyor. Yunus Akgün’ün attığı golde topu orta sahada aldıktan sonra rakip savunmanın arkasına topla yaptığı koşu jeneriklikti doğrusu. Ligde, o koşuyu o şiddette o devamlılıkla yapacak başka futbolcu bulmak zor. Yunus Akgün sakatlık sonrası yine gazı açmışa benziyor. Onun yokluğu Okan Buruk için büyük dert. Yeri doldurulması zor bir oyuncu zira Yunus yokken geçen sezon da benzer bir duraklama dönemi yaşamışlardı.

OYUN STANDARDINI BELİRLİYOR
Yunus’un Trabzon maçındaki sakatlığının ardından Kocaeli ve Fenerbahçe maçlarında puan kaybetmesi, Saint Gillouse ve Monaco yenilgileri Galatasaray’a kabus gibi bir dönem yaşattı. Yunus’un dönüşü, Galatasaray’ın oyun standardını belirleyen en önemli detaylardan biri doğrusu. Yunus santrfor arkasında oynuyorken bire bir baskıların merkezi olması, skor yapması ve arkadaşlarına pozisyon hazırlamasıyla tıpkı Mertens’e benziyor. Galatasaray, Yunus sahadayken Mertens varmış gibi oynuyor.

3-0 SADECE SKOR DEĞİL, BİR MESAJ / BURAK ÖZDEMİR - FANATİK
Her ne kadar Rams Park'ın yeni skorbordunda 3-0 yazıyor olsa da Galatasaray’ın Kasımpaşa karşısında oynadığı oyun, bu skordan çok daha fazlasını anlatıyordu. Bu maç, "kazandık"tan ziyade "nasıl kazandık?" sorusunun cevabını içinde barındırıyordu. Çünkü Galatasaray bu maçı hızla değil, aklıyla kazandı.

SABIR, YERLEŞİM VE DOĞRU AN
İlk 15 dakika top Galatasaray’da, tempo ise kontrollüydü. Sarı-kırmızılılar acele etmedi. Rakibi çöze çöze, sabırla oynadı. Bu, plansız bir baskı değil; bilinçli bir alan yerleşimiydi. Kasımpaşa’nın 5'li savunma dizilişi kağıt üzerinde kalabalık görünüyordu ama orta saha ile savunma arasındaki mesafe her dakika biraz daha açıldı. Galatasaray tam da bunu bekliyordu.

YUNUS'UN GOLÜ BİR AN DEĞİL, BİR SONUÇTU
Yunus Akgün’ün attığı gol bir "anlık parıltı" değildi. O gol, dakikalardır rakibin savunma yerleşimini sabırla çözmenin sonucuydu. Şunu da belirtmek lazım ki, bu goldeki o asist Barış Alper'in imza asistiydi. Yunus bu maçta sadece gol atmadı; oyunu genişletti, savunmayı yordu. Ve o golle birlikte maç, Kasımpaşa için başka bir yere evrildi.

DEVRE ARASI: SKOR DEĞİL, KONTROL
İlk yarı bittiğinde skor 1-0’dı ama Galatasaray’ın elinde çok daha değerlisi vardı: oyunun kontrolü. Risk yoktu, panik yoktu, telaş hiç yoktu. Bu takım artık ne zaman hızlanacağını, ne zaman duracağını biliyor. İkinci yarıda Sara’nın oyuna girişi bir değişiklik değil, bir yön değişikliğiydi. Daha dikine pas, daha cesur koşular, ceza sahasına daha fazla temas, farkı ikiye çıkarıp rahatlama isteği... Ve gol geldi. Bu gol, Kasımpaşa’nın sadece skor olarak değil, zihinsel olarak da oyundan koptuğu andı.

ICARDI: SESSİZ, SOĞUK VE BİTİRİCİ
Icardi’nin golü… Ne sürprizdi ne de tesadüf. Maç boyunca çok görünmedi ama oyunu okudu. Geçmiş maçlara göre daha fazla oyununun içindeydi. Üç gün önce de kupada 90 dakika oynadığını unutmamak lazım. Beklediği an sonunda geldi… Topla buluştu, rakibi geçti, tek vuruş ve maç bitti.

BU GALATASARAY NE OYNADIĞINI BİLİYOR
Bu maçın en net özeti şu: Galatasaray artık sadece güçlü değil, bilinçli bir takım. Skora ihtiyacı olduğunda hızlanan, öndeyken oyunu öldürebilen, rakibin nefesini kesen bir takım vardı sahada.

GALATASARAY AYAĞA KALKTI / HAMİT TURHAN - FANATİK
Üç yıl üst üste şampiyon olduğu dönemlerde Galatasaray açısından en dikkat çekici durumlardan biri de Kasım-Aralık ile Şubat döneminde takımda bir düşüş olması ve puan kayıpları yaşamasıydı. Hem Süper Lig'de hem de devam ediyorsa Şampiyonlar Ligi'nde... Bu sezon da aynı senaryo tekrarlandı. Belki de teknik heyetin sezon planlaması böyle! Bilemeyiz. Ama her ne olursa olsun hiçbir teknik heyet heyet takımının temposunun ve mücadele gücünün düşmesini istemez.

BU MAÇ CİM BOM İÇİN FETRET DEVRİNİN SONU
Bu sorunları bir daha yaşamamak için geçtiğimiz yıllara oranla bu sezon daha güçlü daha pahalı ve daha alternatifli bir kadro oluşturan Sarı-Kırmızılı takım için beklenmedik sakatlıklar ve cezalar geçmiş yıllardaki düşüşün tekrarlanmasına, kasım ayının bir kez daha ıskalanmasına neden oldu. Ancak son iki lig ve bir kupa maçında Galatasaray'ın toparlandığını hep beraber gördük. Antalyaspor deplasmanında aldığı 4-1'lik galibiyetin ardından kupanın ilk maçında ligin sağlam takımlarından Başakşehir karşısında yedek ağırlıklı kadrosuyla ayakta kalan ve rakibini tek farkla da olsa geçmesini bilen Galatasaray için Kasımpaşa ilk yarıyı lider bitirmesi açısından son düzlüktü.

GALATASARAY'A SON 3 MAÇTA 9 GOL ATAN TAKIM
Kasımpaşa, Galatasaray'a ters gelen takımların önde gideniydi. Sarı-Kırmızılı takım, rakibiyle oynadığı son üç lig maçında iki beraberlik, bir galibiyet alırken, kalesinde 9 gol görmüş, galip geldiği maçta bir fazla gol atmıştı. Taraftar, bu maçta da takımının sıkıntı yaşayacağından hatta tökezleyebileceğinden endişe ediyordu. Üstelik Kasımpaşa'nın başında takımını katı savunma anlayışıyla ve sert oynatacak bir teknik direktör; Emre Belözoğlu vardı. Nitekim beklendiği gibi de oldu. Emre Belözoğlu son derece katı bir savunma planıyla takımını sahaya dizdi. Kasımpaşa kendi ceza alanı ve çevresine neredeyse 11 futbolcu ile gömüldü. Galatasaray'ın usta ayaklarına boş alan bırakmamak temel prensipti. İkinci bölgede kapacağı toplarla da hızlı oyuncuları Galatasaray defansının arkasına sarkıtarak gol bulmayı hedefliyordu Kasımpaşa.

USTA AYAKLARIN İLK YARIDAKİ ACEMİ TERCİHLERİ
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. İlkay Gündoğan'ın önderliğinde Galatasaray son derece organize bir şekilde sahaya yayıldı. İlkay, tempoyu istediği gibi ayarladı. Tecrübeli oyuncu, takımının ilk yarıda sınırsız enerji sarf etmesini önleyerek bundan önceki maçlarda olduğu gibi ikinci yarıda oyundan düşmesini engellemeyi amaçladı ve bunda da başarılı oldu. İlkaylı ilk yarıda Galatasaray belki göze hoş gelen bir futbol sergilemedi ama rakibine tek bir gol pozisyonu bile vermedi. Buna mukabil, devre arası soyunma odasına üç farkla gidebilecek net pozisyonlar da yakaladı. Gelgelelim, sahadaki bu kadar usta ayakların acemice pas ve vuruş tercihleri Kasımpaşa'nın soyunma odasına umutlu girmesine neden oldu.

BARIŞ ALPER VE YUNUS SAHANIN EN İYİLERİ
İlk yarıda Galatasaray'da kötü oynayan oyuncu yoktu. Ancak ilk golü yoktan var eden Barış Alper ve Yunus Akgün ile Leroy Sane, Lucas Torreria, Davinson Sanchez ve Abdülkerim'in de hakkını vermek gerekir. Sol bek mevkiini bir anda kucağında bulan ve beklenmedik bir şekilde bu ağır yükün altından kalkan Kazımcan'ı da ekleyebiliriz bu futbolcu kümesine.

İkinci yarıda da aynı senaryo tekrarlandı. Galatasaray'ın baskısı altında geçen, Kasımpaşa'nın ise Çin ordusu gibi ceza alanı ve çevresine dizdiği oyuncularla kalesini savunmaya çalıştığı bir sekans... Pozisyonlara giren ve değerlendiremeyen bir Galatasaray; kalesini ölümüne savunan bir Kasımpaşa... Tabii Galatasaray'ın farkı artıramamasında kaleci Gianniotis'in kurtarışlarının da çok önemli etkisi olduğunu belirtmeliyiz.

SARA ESKİ GÜNLERİNE GERİ DÖNDÜ
Belli ki Emre Belözoğlu, bu maçta da ikinci yarının ortalarından itibaren Galatasaraylı oyuncuların yorulacağını ve Sarı-Kırmızılı takımın oyundan düşeceğini hesaplamış olmalı ki, 60. dakikadan sonra arka arkaya değişiklikler yaptı ve rakibinin üstüne gitmeye çalıştı. Ancak aradaki kalite farkı Emre Hoca'nın stratejisinin sahaya yansımasına engel oldu. Davinson-Abdülkerim ikilisi neredeyse kusursuz bir performans sergiledi ve rakiplerine tek bir gol pozisyonu bile vermediler. İlerleyen dakikalarda Okan Buruk'un karşı hamlelerini gördük. İlkay'ın yerine oyuna giren Gabriel Sara takımının hücum gücüyle duran top etkinliğini artırdığı gibi, sahanın yıldızı Yunus'un rakibe yaptığı baskıyla kaptığı ve kendisine asist yaptığı pozisyonda çok şık bir vuruşla topu ağlara göndererek Kasımpaşa'nın fişini çekti.

ICARDI TARİHE GEÇTİ
Kalan dakikalar ise İcardi şova dönüştü. Maç öncesi taraftarın kendisine hazırladığı gösteri ve pankartlarla oldukça duygulanan, bu duygularını da sahaya yansıtan Arjantinli süper star, maçın bir başka yıldızlarından Barış Alper'in pasında bütün defansı oyundan düşürerek uzak köşeye çok şık bir plase yaparak maçın skorunu ilan etti. İcardi bu golle, Sarı-Kırmızılı formayla 60. golünü kaydederek Galatasaray’da en fazla lig golü atan yabancı oyuncu olma unvanını 59 gollü efsane Gheorghe Hagi’nin elinden aldı. Maçın sonlarına doğru Kasımpaşa kalesine adeta kâbus gibi çöken Galatasaray'ın bu güzel futbolunda oyuna ikinci yarıda giren Ahmet Kutucu ve Gökdeniz Gürpüz'ün de önemli katkıları vardı. Özellikle Ahmet Kutucu son iki maçta gösterdiği performansla devre arası transferindeki senaryoyu değiştirecek gibi gözüküyor.
