Galatasaray - Gençlerbirliği maçının ardından usta isimden eleştiri: 'Akıl tutulması!' | 'Turist gibiydi'
23 Kasım 2025, Pazar 06:59Güncelleme Tarihi:

Kocaeli yenilgisiyle milli araya giren Galatasaray için Gençlerbirliği maçı da şokla başladı. Lemina ve Singo sakatlanırken Niang’ın golü de soğuk duş etkisi yarattı. Sarı-Kırmızılılar, devreye 1-0 geride girdi. İkinci yarıda Aslan kendine geldi. Eleştirilerin odağındaki yıldızlar, Cim Bom’u diriltti. Icardi skoru eşitledi, Barış Alper takımını öne geçirdi, bir de gol pası verdi. Son sözü ise maestro İlkay söyledi. Son bölümde fark 1’e indi, Sallai de direkt kırmızı gördü ama zorlu gece zaferle bitti.

OKAN BURUK: ŞANSSIZ BAŞLADIK
Mücadelenin ardından teknik direktör Okan Buruk yayıncı kuruluşa konuştu. Başarılı teknik adam, "Her galibiyet bir mutluluk. Maç sonu mutlu oluyorsunuz ama oyuncu kaybetmeden kazanınca duygu daha fazla oluyor. Şanssız başladık. Oyun olarak da direkten dönenler vardı. Net şekilde rahat rahat devre arasına 3-0 ile girebilirdik. Duran toptan yediğimiz gol... 1-0 geriye düştük.Devre arasında şunu söyledim, rahat oynuyoruz, üretiyoruz, sakin kaldığımızda gol atacağımız, skoru alacağımız belliydi. İkinci yarı bu skor geldi. Kırmızı kart... Topa mı rakibin şeyi neydi, onu daha iyi yorumlayacaktır. VAR'ın karışmadığı başka pozisyonlar da vardı. Keşke hepsine karışsalar forma rengine bakmadan, çok güzel olurdu." ifadelerini kullandı.

VOLKAN DEMİREL: NE DEDİYSEM YAPMAYA ÇALIŞAN BİR TAKIM VARDI
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Volkan Demirel, 1-0 öne geçmelerine rağmen 3-2 mağlup oldukları müsabaka hakkında, "İlk yarı istediğimiz gibi geçen bir oyun oldu. İkinci yarı Tongya'nın arka direkte yakaladığı pozisyon gol olsa farklı bir şey konuşuyorduk. Belki 1 puana üzüldük diye düşünüyorsunuz ama bugün 3 puanı kaybettik diye üzülüyorum. Ne dediysem yapmaya çalışan bir takım vardı. Bence İlkay'ın girişi Galatasaray'ın oyununda çok etkili oldu. Galatasaray'ın kenar ortalarından pozisyona girdiğini biliyorduk. Bize karşı da girdiler. Galatasaray ile oynuyorsunuz, yakaladığınız pozisyonları değerlendirmeniz lazım. İlk yarı istediğimizi yaptık. İkinci yarıdaki pozisyon gol olsa başka bir şey konuşabilirdik. Galatasaray'ı tebrik ediyorum." diye konuştu.

FANATİK yazarları, Sarı Kırmızılılar'ın performansını yorumladı. Usta isimlerden dikkat çeken değerlendirmeler geldi.

NEREYE KADAR... / TUNÇ KAYACI - FANATİK
Derbi öncesi Gençlerbirliği’ni ağırlayan Galatasaray’ın kritik sakatlıklar nedeniyle 11 çıkarmakta zorlandığını gördük. Bir de bu sıkıntıları yaşarken ilk yarıda önemli iki isim Lemina ve Singo’nun sakatlığı tuzu biberi oldu. İİlk yarıda baskılı başlayan oyun ve Barış Alper’in direkten dönen kafası tribünleri heyecanlandırdı. Ancak orta alandaki zafiyet Sane’nin tekrar eski kötü performansına dönmesi ev sahibi adına kabus bir ilk yarı izletti. Özellikle forma şansı bekleyen isimler Sara ve sonradan oyuna giren Yusuf Demir’in silik ve etkisiz futbolu tribünlere saç baş yoldurttu. Oysa ligin en zayıf kadrolarından birine sahip Gençlerbirliği, Kocaelispor nasıl puan aldı ben de aynı taktikle iyi kapanıp yakalarsam atarım zihniyetiyle sahaya çıkmıştı. Nitekim bir serbest atıştan gelen golle öne geçen Başkent ekibi direnç kazandı ve iyi savunma yaparak soyunma odasına önde gitti. Icardi çok eleştirilen bir oyuncu ama bu kadar rakip ceza alanı içinde oynuyorsan ve Osimhen yoksa Icardi sahada olmalıydı Yusuf Demir’den önce...

AKIL TUTULMASI
İkinci yarı oyuna soktuğu Yusuf Demir’i çıkarıp İİlkay’ı alan Okan Buruk yanlışından dönünce takım da fabrika ayarlarını erken yakaladı. Önce sadece onun atabileceği bir Icardi golüyle beraberliği yakalayan Galatasaray sonrasında skoru yükseltmeyi başardı. Üstelik dominant bir oyunu yakalayan Sarı-Kırmızılılar Gençlerbirliği’nin 10 kişi kalmasıyla iyice rahatlarken zorlandığı ve yenik duruma düştüğü maçtan 3 puanla ayrıldı.

TURİST GİBİYDİ
Dün gecenin eksileri Okan Buruk’un kadro tercihleri ve hatalı hamleleri diyebilirim. Özellikle önemli sakatların olduğu, haklı diyebileceğimiz mazeretlerine rağmen Okan Buruk’un özellikle Yusuf Demir’den medet umması akıl tutulmasıydı. Ama bana göre en büyük eleştiri sahada turist gibi dolaşan Sara içindi bana göre. Brezilyalı çok sıradan tam bir transfer fiyaskosu, korner bile atmaktan aciz hale gelmiş. 10’kişi kalmış rakibine karşı oynanan futbolu da bir kenara da yazmak gerekir. Gecenin en büyük hayal kırıklığı Sane diyebilirim. Hafta içi Alman Milli Takımı’nda harika bir futbol oynayan yıldız dün gece yine yokları oynadı. Özetle Galatasaray deyim yerindeyse kör topal gidiyor ama nereye kadar... Maçın hakemi ve Var ekibi de rezil bir yönetim gösterdi çifte standartlı kararlarıyla..

BARIŞ ZAMANI! / SERKAN AKCAN - FANATİK
Okan Buruk, Osimhen’in sakatlığında Icardi’yi de yedek bırakıp Barış Alper’in santrforluğunda bir başlangıç planı hazırlamıştı Gençlerbirliği maçında. Ne var ki bu tercihlerin iyi sonuç verdiğini söylemek kolay değil. Oyunu dar bir alana sıkıştıran Gençlerbirliği’ne karşı hücumu kenarlara doğru genişletmek ilk tercih olunca senaryo erkenden Icardi’yi çağırmaya başlamıştı bile. Galatasaray için sezonun en şanssız ilk yarılarından birini izlemiş olabiliriz. Barış Alper ve arkadaşları topu sürekli rakip ceza sahasına taşırlarken attıkları 18 şutla bu sezonun rekorunu kırdılar. Ama Galatasaray adına tüm bu istatistikler oluşurken Gençlerbirliği geldi duran toptan attığı golle tüm rakamları boşa çıkardı.

FARK YARATTI
Galatasaray’da Osimhen’in sakatlığı, Icardi’nin ailevi sorunları sebebiyle 10 gündür idman yapamaması, Eren’in hak mahrumiyeti cezası derken Fenerbahçe derbisine yaklaşılırken Okan Buruk’un eli gittikçe zayıflamış görünüyordu. İİlk yarıda Lemina ve Singo’nun sakatlanarak oyundan çıkmaları da üstüne eklendiğinde kabus senaryosu belirmeye başlamıştı. Ta ki Icardi girip, Barış sola geçene kadar. Barış ikinci yarıda büyük fark yarattı. Arkasında oynayan Kazımcan’ı oyuna kattı, Icardi’yi yükseltti, golünü attı, İİlkay’a asistini yaptı. Dün gece adeta ‘Alper’in Galatasaray taraftarıyla ‘Barış’ maçı oldu. Barış için işler bu kadar iyi giderken rakip 10 kişi kalmasına rağmen yenen gol, ilk yarıda verilen sakatlar, derbi öncesi Sallai’nin kırmızı kart cezalısı duruma düşmesi Okan Buruk açısından işleri zora sokuyor gibi görünüyor.

PIRUS ZAFERİ GİBİ / BURAK ÖZDEMİR - FANATİK
Galatasaray, üst üste Trabzonspor ve Kocaelispor maçlarında kaybedilen toplam beş puanın gölgesinde Gençlerbirliği'nin karşısına çıktı. Maçın sekizinci dakikasında tabelada 3-0 sarı - kırmızılıların galibiyeti yazıyor olsaydı, maçı izleyen kimse bu duruma şaşırmazdı.

Barış Alper'in direkten dönen topu, Singo'nun arka direkte tamamlayamadığı pozisyon ve Sane'nin şutunda yan ağlarda kalan topun gol olmaması büyük bir mucizeydi. Sonrasında Lemina'nın sakatlığı, Gençlerbirliği'nin golü ve Singo'nun sakatlığıyla maç bambaşka bir hal aldı. ikinci yarıda özellikle İlkay Gündoğan'ın oyuna dahil olmasıyla birlikte Galatasaray ilk yarıda zorladığı kalenin kapısını ikinci yarıda kırmayı başardı. Mauro Icardi'yi önceki maçlara göre daha diri görmek de Galatasaray adına olumlu taraflardandı.

PİRUS ZAFERİ GİBİ
Makedonyalı kral Pyrrhus, MÖ 279'da ve 280'de Romalılara karşı iki zafer elde etmesine rağmen o kadar büyük kayıplar verdi ki, bu durum ordusunun sonunu getirdi. Gençlerbirliği karşısında alınan üç puanında böyle bir zafer olmaya çok yakın görünüyor. Galatasaray, Eren Elmalı, Metehan Baltacı, Kaan Ayhan, Yunus Akgün, Berkan ve Osimhen'in ardından bu akşam rakibi karşısında Lemina, Singo ve Sallai'yi kaybetti. Önce USG, ardından Fenerbahçe derbilerinde sakat oyunculardan hangileri döner bilinmez, ancak işler Okan Buruk'un kadro ve 11 mühendisliğine kaldı.

CİDDİ KART HATALARI VAR / DENİZ ÇOBAN - FANATİK
Hakem Ozan Ergün’ün geçtiğimiz sezondan beri kart standardı bir türlü oturmadı. Dün de tutarsızdı. Bazı pozisyonlarda ciddi gözlem ve yorum eksikliği sahaya yansıdı.

31'de Talisson ile Kazımcan arasında yaşanan gerginlikte her iki oyuncuya gösterilen sarı kartlar yerindeydi. Ancak hakem, tansiyonun o noktaya gelmesine müsaade etmeyebilirdi.

49'da Barış Alper’in ortasında Talisson’un Barış'a topuğuyla yaptığı temas penaltı şüphesi doğurdu. Hakemin devam kararı bu açıdan bence doğruydu.

60'ta Talisson’un Kazımcan'a yaptığı kontrolsüz faulde ikinci sarı kart doğruydu. Ancak ikinci sarı kartın çıkacağı bir faulde avantaj oynatmak, avantaj kuralına aykırıydı. Hakem oyunu anında kesip kırmızı kartı göstermeliydi.

63’te Göktan’ın Sallai’ye yaptığı müdahale, futbol oyun kurallarında "kırmızı kart"la cezalandırılması gereken türdendi, acımasız ve rakibin sağlığını riske atan bir hareketti. Buna rağmen hakem kart dahi çıkarmadı. Bu durum, sadece maçın değil hakemlik kalitesinin de zedelendiğini gösteriyor.
