Galatasaray-Beşiktaş derbisinde yıldız isme övgüler 'Heykeli dikilmeli' | 'Sınırları fazlasıyla zorladı'
05 Ekim 2025, Pazar 09:18Güncelleme Tarihi:
Trendyol Süper Lig'in 8.haftası bir derbiye sahne oldu. Galatasaray sahasında Beşiktaş'ı ağırladı. 1-1'lik eşitlikle puanların paylaşıldığı geceye, hakem kararları damgasını vurdu. Galatasaray'ın derbi performansını ve çok tartışılan hakem kararlarını yazarlarımız, Fanatik.com.tr'de yorumladı.

Trendyol Süper Lig'in 8. haftasındaki derbi maçta Galatasaray ile Beşiktaş 1-1 berabere kaldı. Karşılaşmanın 12. dakikasında sahneye çıkan Tammy Abraham, siyah-beyazlı takımı 1-0 öne geçiren golü kaydetti.

Mücadelede dakikalar 34'ü gösterirken gole giden Rafa Silva'ya faul yapan Davinson Sanchez, sarı-kırmızılıları 10 kişi bıraktı. Maçın 55. dakikasında savunmanın hatasını değerlendiren Lucas Torreira, topu İlkay Gündoğan'a gönderdi. Tecrübeli isim golü attı ve maç 1-1 sona erdi.

Okan Buruk ve öğrencileri bu skorun ardından puanını 22 yaptı ve milli araya lider girdi. Sergen Yalçın ve öğrencileri ise puanını 13'e yükseltti. Öte yandan Galatasaray'ın Trendyol Süper Lig'deki 15 maçlık galibiyet serisi, Beşiktaş beraberliğiyle sona erdi. Galatasaray'ın derbi performansını yazarlarımız yorumladı.

'Uygulama ve plan şart'| Cem DİZDAR --> Fanatik
"Peki Galatasaray? 30 ila 35. dakikalar arası hariç bitkin ve rakibin oyununa çözüm bulamamış göründüler. Bu aralıkta gole en yakın oldukları oyuncu da kafa vuruşunu avuta gönderen Davinson Sanchez’di. İkinci devre de ilkine benzer akışta devam ederken Beşiktaş’ın sakinliğini bozan Wilfred Ndidi’nin ayağının kayması oldu ve Lucas Toreira baskısının ardından golü yediler. Ancak gol sonrası rakibin de eksik olması nedeniyle savunmayı öne taşıyıp Galatasaray’a her alanda baskıya başladılar. İkinci devre topla oynama oranını ilkinin tam tersine çevirirken Okan Buruk da defansif karaterli Eren Elmalı ile Gabriel Sara’yı gönderdi sahaya. Denedikçe denedi Beşiktaş ama olmadı. Yine de futbolun maç önünde ‘‘kağıt üzerinde’’ oynanmadığını, plan ve uygulamanın şart olduğunu göstermiş oldu.. Ve yine iyi bir planın ve sahada uygulayıcıların yoksa ‘’tribün tezahüratı’’nın o denli etkili olmadığını da…"

'Kim eksikti?'| Serkan AKCAN --> Fanatik
"Okan Buruk’la sezon başı oturup bir plan yapılsa ve ‘Hocam sana kötü bir senaryo yazalım’ dense sanırım dün gece derbide yaşananlar yazılırdı. Alanya deplasmanı sonrası Şampiyonlar Ligi’nin en sert maçlarından birini oynayacaksın, hafta sonu Beşiktaş derbisine çıkacaksın, 1-0 mağlup durumdayken 25. dakikada Singo sakatlanıp çıkacak, 34’te Sanchez atılacak kalan bölümü 10 kişi oynayacaksın. Gerçekten daha kötüsü olamazdı Okan Buruk açısından. Ama Beşiktaş ve Sergen Yalçın bu senaryoyu yumuşatmayı tercih ettiler. Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonra momentumun Beşiktaş’a geçmesini bekleyenler büyük yanıldılar. Sahadaki ikinci Okan Buruk İlkay Gündoğan takımı iyi yönlendirdi, sahaya büyük tecrübe koydu. Tüm takım bire bir baskıdayken Torreira’nın Ndidi’den kaptığı topu İlkay gol yaptı ve maçı elinde tuttu."

DEVREYE GİRDİ
"Ali Sami Yen’deki büyük derbiye Galatasaray hem mental olarak hem futbol olarak çok yüksek gelmiş olsa da Sergen Yalçın’ın literatüre geçecek, ‘Derbiler belli olmaz hocam, çalışır kazanırız’ tabiri yine devreye girdi. Beşiktaş, Ali Sami Yen’deki derbiye çok iyi başladı, Abraham, Bilal Toure, Cerny ve Rafa dörtlüsü müthiş baskı yapmasalar da topu her aldıklarında çok hızlı Uğurcan’a kadar götürdüler. Zaten Beşiktaş bu anlamda ligin en hızlı forvetlerinden kurulu takımı. Hele Rafa Silva’yı topla yakalayabilecek bir savunmacı bulmak zor. Sergen hoca da planı bu gerçekler üzerine kurdu. Galatasaray yetenekli ve sıkı bir takım ama Beşiktaş hızlı bir takım. Orkun Kökçü’nün pas ve şut yetenekleri öndeki dört forveti desteklediği anlarda Beşiktaş için hücum aksiyonları daha da anlam kazandı. Abraham’ın attığı golü de Orkun’un bu yetenekleri sayesinde hazırlamış olmaları Sergen hocanın planının ürünüydü."

'Büyük takım refleksi'| Tunç KAYACI --> Fanatik
"Derbinin favorisi olmaz bir klişedir ama aynı zamanda bir gerçektir. Liverpool galibiyetinden sonra evinde Beşiktaş’ı ağırlayan Galatasaray, ilk yarıda dersine iyi çalışmış bir rakip buldu. Aslında ilk yarıda sarı kart, kırmızı kart, gol dahil her şey vardı. Ancak bu olanların hepsi Galatasaray’ın aleyhineydi. Baskılı gözüken ev sahibi ama etkili olan Beşiktaş, gerçekten orta alanda dengeyi kurup aradığı golü bulunca moral olarak da psikolojik üstünlüğü ele aldı. Yenik duruma düştükten sonra beraberliği yakalamak için mücadele ederken Sanchez’in gördüğü kırmızı kart ve takımın 10 kişi kalması, Okan Buruk’un planlarını tamamen bozdu. Galatasaray’a tempo yaptırmayan Beşiktaş için ilk yarı tam anlamıyla istediği gibi geçti. Sergen Yalçın’ın oyun planını uygulamada tüm oyuncular tam not aldı ve hak ettikleri bir skorla soyunma odasına gitti. Özellikle sağ kanatta Gökhan ve Cerny ikilisi çok etkili olurken, atılan tek golün de oradan gelmesi bu kanadın iyi işleyişinin kanıtıydı."

MAĞLUBİYETİ KABULLENMEDİ
"İkinci yarıda oyuna çok etkili başlayan ve mağlubiyeti kabullenmeyen bir Galatasaray vardı sahada. Sarı-kırmızılılar, 10 kişi oynamasına rağmen rakibine baskı yaparak oyun üstünlüğünü ele aldı. Bu baskı, İlkay’ın ayağından beraberlik golünü getirirken ıslak zeminde müthiş bir taktik mücadele izledik. Özellikle son bölümde iki takımın da skora razı olmayan oyun anlayışı maçın heyecanını zirveye taşıdı. Şu bir gerçek ki, tüm istekli oyununa rağmen Galatasaray’da Liverpool maçının yorgunluğu hissediliyordu. Açıkçası, 90 dakika boyunca iki takım adına inişler çıkışlar izledik. İlk yarıda Beşiktaş, ikinci yarıda ise beraberliği yakalayana kadar Galatasaray; sonrasında yine konuk ekibin üstünlüğü altında geçen bir 90 dakika diyebiliriz. Beşiktaş adına dün geceki eleştirim şu olabilir: Öndeyken ve rakip bir kişi eksikken skoru korumaya dönük savunma futbolunu tercih etmesiydi."

FIRSATI DEĞERLENDİREMEDİ
"Maç öncesi beraberlik Beşiktaş için başarı sayılabilirdi ama oyunun parametrelerine bakarsak, savunmadan iki oyuncusu biri sakatlık, diğeri kırmızı kart nedeniyle eksilen Galatasaray karşısında daha cesur bir Beşiktaş beklerdim. Açıkçası, ayağına gelen 3 puan fırsatını kullanamadı siyah-beyazlılar. Ev sahibi Galatasaray adına ise kötü başlayan bir maçta her şeye rağmen büyük takım refleksi gösterip önemli bir reaksiyon verdiler"

'Yasin Kol etki etti'| Deniz ÇOBAN --> Fanatik
"Yasin Kol, bu karşılaşmada verdiği bazı kritik kararlarla oyunun gidişatına etki etti. Kural uygulamasındaki hatalar, pozisyonlara uzak kalması, faul ve kart standartlarındaki tutarsızlık, özellikle sert müdahalelere karşı zayıf refleksleri, oyunun kontrolünü zaman zaman elinden kaçırmasına neden oldu. Derbi gibi yüksek tempolu ve gergin maçlarda hakemin otorite kurması beklenir; ancak Kol bu konuda net bir duruş sergileyemedi. Beşiktaş’ın golü öncesi Toreira’ya faul yapılmamıştı. Gol temizdi. 34. dakikada Sanchez’in Rafa Silva’yı düşürdüğü pozisyonda çıkan kırmızı kart doğruydu. 39. dakikada Emirhan Topçu, Oshimen gerginliğinde her iki oyuncuya çıkan sarı kart kabul görebilir. Ancak Oshimen’in rakibinin boğazına doğru yaptığı hamlede sınırları fazlasıyla zorladı. Kırmızı kart bence daha doğru olurdu."

ANLAŞILAMADI
"46. dakikada ceza sahasında Sallai’nin penaltı beklediği pozisyonda devam kararı doğruydu. 65. dakikada Beşiktaş’ın oyuncu değişiklikleri sırasında hakem ve 4.hakem önemli bir yanlışa imza attılar. Bu yanlış kural hatası tartışmalarını da beraberinde getirecektir. Çünkü talimatlara göre bir takım oyunu değişiklik için 3 kez kesebilir. Emirhan Topçu oyundan çıktıktan sonra, Cengiz/ Cerny değişikliği beklenmeden hakemler oyunu başlattı. Sonra tekrar durdurarak bu değişikliğe izin verdiler. Sonraki yapılan değişikliklerle birlikte maç değişiklik için 4 defa durmuş oldu. Hakemin buradaki savunması ne olacak, bilemiyorum ama izlediklerimize göre bu pozisyondan büyük tartışmalar çıkacaktır. 67. dakikada hakem kalkan ofsayt bayrağını görerek avantaj işareti yaptı. Bu sırada atağa kalkan Galatasaray takımı etkili bir hücumda iken oyunu durdurarak çok uzun zaman sonra ofsayta döndü. Bu önemli bir hataydı ve hakemin neden oyunu kestiği anlaşılmadı. Uzatma dakikalarında topsuz alanda Toure’nin Sallai’nin yüzüne doğru yaptığı hamle bence kırmızı kartı gerektiriyordu. Hakem sarı kart gösterdi. Bu sırada hakeme itiraz eden Orkun Kökçü de sarı gördü. Hakeme temas etmesi bence hakemin otoritesini sarsan bir durumdu. Kırmızı görse daha doğru olurdu."

'Yorgun değil, adaletsizliğe teslim!'| Burak ÖZDEMİR --> Fanatik
"Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu ile aktif hakemler sağ olsunlar insanlar sahadaki futbolu konuşamaz oldu. Dün iki devin maçına da yine damga vuran isim Yasin Kol, yardımcıları ve VAR Ali Şansalan oldu. Her maçın önüne bu kadar geçebilmek özel çaba gerektiriyor."

"Yasin Kol, rakip kim olursa olsun yönettiği her Galatasaray maçında skandallara imza atıyor. Dün bunlara birkaç tane daha yenisini ekledi. Geçen sezon yönettiği maçlardan sonra hakemlikle ilişkisinin kesilmesi gerekirken, hatta ilk haftada yönettiği Göztepe-Fenerbahçe maçından sonra TFF ve MHK'nin hakkında bir aksiyon alması gerekirken kendisi bir anda derbi hakemi oldu. Bu da şunu düşündürüyor. Demek ki TFF ve MHK ondan böyle maç yönetmesini istiyor. Önce avantaja bırakıp, Galatasaray pozisyona girince oyunu durdurması ise buz dağının sadece görünen kısmı!"

GALATASARAY YORGUN DEĞİLDİ
"Galatasaray, Liverpool ile müthiş bir 90 dakika oynadı. Hem mental olarak hem fiziksel olarak yıpratan bir maçtı. Ancak üzerinden dört gün geçti. Galatasaray seviyesindeki bir takım da dört günde kendisini toparlar. Galatasaray dün yorgunluğun değil, oyuncuların ve tribünlerin biraz zafer sarhoşu oluşunun bir de doğru kurguyla sahada olmamanın cezasını yaşadı. Dün adeta tabiri caizse takımın üstünde ilk 45 dakika bitene kadar bir ölü toprağı vardı."

HEYKELİ DİKİLMELİ
"Lucas Torreira'ya ayrı bir parantez açmak lazım. Gerçekten biyonik adam. Yorulmuyor, durmuyor ve kabullenmiyor. Bir gün Galatasaray formasına veda ettiğinde kesinlikle heykeli dikilmeli."

"Son söz de Barış Alper ile ilgili olsun. Transfer konusu kapandığından beri her maç daha kötü oynuyordu. Liverpool maçında çok iyiydi. Artık eski haline döndü diye düşünürken dün yine çok kötü bir performans gösterdi. Çok fazla kendisine oynayan bir oyuncu oldu. Durumunun farkına varmalı."

'Okan hocanın vefası!'| Hamit TURHAN --> Fanatik
"Aslında başlığı, 'Okan Hocanın Vefası ve Cefası' şeklinde de atabilirdim. Çünkü dün geceki Beşiktaş derbisinde her ikisi de vardı. Önce 'Vefa'dan bahsedelim. Türk futbol tarihinin en önemli zaferlerinden biri, hiç kuşkusuz hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool ile oynanan ve Galatasaray'ın 1-0'lık galibiyetiyle sona eren maçtı. Aslında sıradan bir Avrupa maçı olabilecek Liverpool karşılaşması, İngiliz temsilcisinin gerek kadro kalitesinin ve piyasa değerinin dünyanın en üst seviyelerine yükselmesi gerekse Şampiyonlar Ligi'nin en büyük favorisi olarak gösterilmesi hasebiyle Galatasaray açısından bu sezonun en büyük meydan okumasıydı."

İki takım için de hayati önem taşıyordu
Sarı-Kırmızılı takım, galip gelmesine karşın son derece kötü bir futbol sergilediği Alanya maçından sonra Liverpool karşısına yara bere içinde çıktığı 'Challenge'dan muhteşem bir futbolla sağ salim kurtulmayı başardı. Üstelik tüm dünyada büyük bir sükse yaparak... Bu görkemli zaferin sonrası ise Beşiktaş maçıydı. İki takımın da ligdeki durumlarını ve kadro kalitelerini burada uzun uzadıya anlatacak değilim. Zaten başta siz sevgili okurlarım olmak üzere futbolla alakalı olan herkes bu konuya benden daha fazla hakimdir. Ezeli rakiplerin kazanması ya da kaybetmesi durumunda oluşacak sonuçlar konusunda da... Yani, kısaca İstanbul'un iki asırlık çınarı açısından bu sezon için hayati önem taşıyan bir maçtı, Ali Sami Yen Rams Park'taki dev randevu.

Okan Hoca'nın rotasyon yapması bekleniyordu
Beşiktaş, Sergen Yalçın yönetiminde son iki lig maçında 7 gol atıp, 1 gol yiyerek 6 puan toplamış ve sezon başında yaşadığı travmaları atlatmış bir görüntü içerisindeydi. Galatasaray ise aşırı efor sarf ettiği Liverpool maçının hem fiziksel hem de mental yorgunluğu içindeydi. Normalde herkes, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk'un rotasyona gideceği ve bu önemli maçta kulübedeki oyunculardan bir kaçına yer vereceği şeklinde yorumlar yapıyordu. Spor yazarı-yorumcularının büyük bir kısmı da bu yönde ahkam kesiyorlardı.

Hoca, Liverpool kadrosunun posasını çıkardı!
Gelgelelim Okan Buruk herkesi ters köşeye yatırdı. Bir hafta önce oynanan Liverpool maçının kadrosuna hiç dokunmadan aynen sahaya sürdü. Bence burada iki faktör vardı: Birincisi; futbol tarihimizin en önemli galibiyetlerinden birine imza atan futbolcu topluluğunu onurlandırmak ve taraftara alkışlatmak. Bu, hiç kuşkusuz Okan Buruk'un vefa duygusunun ağır basmasının sonucuydu. İkincisi ise; daha rasyonel düşünerek Liverpool'u alt eden kadronun en azından ilk yarıda Beşiktaş karşısında sonuca gideceğini düşünerek, skoru garanti altına aldıktan sonra gerekli rotasyona gitmek.

Aslan, Sergen Hoca'nın kurnaz tuzağına düştü!
İlk yarı genel itibariyle Okan Buruk'un planladığı gibi gitti. Galatasaray, her şekilde sahanın tek hükümranıydı. Başta oyun hakimiyeti ve istatiksel olarak! Ama futbolu çok iyi bilenler bütün bu parametrelerin yetmeyeceğini bilirler. Beşiktaş ise Sergen Yalçın'ın uygulamaya koyduğu son derece basit bir planla sonuca gitti. Savunma ve orta alanı kalabalık tutmak, takım olarak topun arkasında olmak, sahanın her yerinde agresif bir pres uygulamak, ilerideki dripling yeteneği, hızı ve çabukluğu olan oyuncularla Galatasaray kalesine baskın düzenlemek.

Olmayanlar oldu ve Galatasaray eksik kaldı
Plan, Sergen Hoca'nın stratejisindeki gibi işledi. Maçın hemen başında Barış Alper'in kaptırdığı ve akabinde adamını takip etmediği bir topla organize atak geliştirdiler ve sahanın en iyisi kaleci Uğurcan'ı Abraham'ın son dokunuşuyla mağlup etmeyi başardılar. Lakin, bu bile Beşiktaş'ın maçı alacağı yönünde kendi taraftarlarına bile ümit vermiyordu! Ta ki, Sergen Yalçın düşeş atana kadar! Önce sahanın en atletik oyuncusu Singo gereksiz bir depar sonucu arka adalesini zorlayıp sakatlanarak çıktı, ardından da sahanın diğer en atletik oyuncusu Davinson kırmızı kartla atıldı ve Galatasaray 35. dakikadan itibaren 10 kişi mücadele etti.

Torreria'nın baskısı ve Usta İlkay'ın ustalığı...
Galatasaray sahada 10 kişi olmasına rağmen ikinci yarıya müthiş başladı. Beşiktaş'ı sahasına hapsetti. Gol, geliyorum dediği dakikalarda geldi. Bu gol, fizikteki zincirleme reaksiyonun sonucu gibiydi! Beşiktaş defansının yaptığı büyük hatanın yanı sıra, Torreria'nın presle kazandığı topu sahanın en büyük futbol aklı İlkay'a aktarması, yılların ustası Gündoğan'ın da klasına yakışır şekilde net bir vuruşla kaleci Mert'i mağlup ederek Galatasaray'daki ilk lig golünü derbide atması, Süper Lig tarihinin arzu edeceği cinsten bir hikayeydi.

Sergen Yalçın oyuna erken müdahale etti
Galatasaray'ın en önemli oyuncularından birini kaybetmesine karşın skoru eşitlemesi Beşiktaş'ı kısa bir müddet afalattı. Ancak Siyah-Beyazlı takım çabuk toparlandı ve bir kişi eksik oynayan rakibine karşı oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Sergen Hoca maça erken müdahale ederek yaptığı değişikliklerle Galatasaray kalesini sıkıştırmaya başladı. Buna mukabil ise Okan Hoca oyuna müdahale etmek konusunda geç kaldı. Ya da müdahale etse bile, kenarda uygulamak istediği rotasyona uygun oyuncu olmadığını başta Galatasaray Yönetimi olmak üzere tüm futbol kamuoyuna ilan etmek istedi!

İcardi ve Sane'nin vücut dilleri SOS veriyor!
Nitekim son dakikalarda oyuna giren Galatasaraylı futbolcular sanki Okan Buruk'u haklı çıkaracak bir haleti ruhiye içindeydiler. Performansları da dibe vurmuş gibiydi. Başta Kaptan İcardi ve Sane olmak üzere... Hadi Kaptan İcardi'yi anladık diyelim, bundan önce verdiği hizmetler nedeniyle. Bence de anlamalıyız! Ağır sakatlığı, dönüşü, döndükten sonra gösterdiği performans ve özverisi... Ama bir de hayatın gerçekleri var sevgili İcardi için. O gerçek de Osimhen. Eğer Nijeryalıyı kesecek güce ulaşırsa, zaten hem o kazanır hem Galatasaray hem de onunla rekabet eden Osimhen.

Okan Hoca'dan yönetime adeta ultimatom!
kan Hoca'yı bu sezon kadro kurma konusunda en çok zorlayacak konulardan biri de budur. Osimhen-İcardi ikilemini çözmek, Sane'yi takıma adapte etmek, Barış Alper ile Yunus'un taktik disiplinden uzak olan fevri oyunlarına çözüm bulmak. İşte hocanın 'cefa'sı da burada başlıyor. Ligin en kritik maçlarından biri olan Beşiktaş karşılaşmasında 35. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen ikinci yarıya aynı Liverpool yorgunu kadroyla başlamak, yedek kulübesinde rotasyona uygun futbolcu zenginliğini bulamamak ve dolayısıyla sahaya kafasındaki planla müdahale edememek. Ve bu konuda yönetime çok önemli mesaj vermek...
