'Aysal, seçime gitmek zorunda kalır'
Yazarımız Mehmet Demirkol, Fatih Terim'in Galatasaray'dan ayrılışını sıcağı sıcağına değerlendirdi.

Geçen sene Sneijder transferi ve eleman kriziyle su yüzüne çıkan uyumsuzluk, Ali Dürüst'ün ayrılmasıyla bir çatışmaya dönüştü. Bunun sebebi biribirinden çok farklı hatta zıt karakterlere sahip yüksek egolu iki patron. Dürüst arada tampon görevi görüyordu. Lütfü Arıboğan'ın ya da başka bir profesyonelin bunu yapması mümkün değil.
Ünal Aysal analitik düşünen, kulübü ulaslararası şirket gibi yönetmek isteyen bir başkan. Terim ise bahçedeki çilekle dahi ilgilenmek isteyen bir büyük patron, baba, abi ne derseniz. Çizdiği yönetim şemasına Terim uymadığı için sadece bu dönemlik ona özel bir pozisyon yaratıldı. Ama Terim'in tarzında başkana rapor etmek de yok. Ona bir eş başkan gibi davranmak gerekiyor. Ünal Aysal bunu yapmazdı yapmadı. Bir kaç gündür devam eden telefon krizi de bunun güzel bir örneği.
Milli Takım konusunda ortalığı karıştıran TFF ya da Demirören değil, onun birinci tercihi Denizli'ydi.
Terim ve iktidar, bu işi Terim'in yapabileceğine ortak bir karar verdiler. Bu TFF'ye tebliğ edildi.
Milli Takım'ın 2016'ya katılmaması neredeyse imkansız. Çünkü 24 takımın katılımı olacak. Dolayısıyla Milli takım teknik direktörü 2018'e kadar garanti bir iştir.
Bu yönetim hamlesinin sonuçları Ünal Aysal yönetimi için zor bir yolun kapısı. Çevresindeki yönetici ve danışman ekibi bu işi idare edebilecek dirayette değil. Aysal muhtemelen çok zorlanır ve sonunda seçime gitmek zorunda kalır.
Terim'in önemini analiz edemiyorlar, egosuna ve bundan kaynaklanan davranışlarına kafayı takmış durumdalar.
Bu takımın şampiyonluklarında onun idareciliğinin önemini anlayamıyorlar.
Ve son olarak Terim bir kez daha Galatasaray'ın başına geçer ama Aysal'ın işi zor.
Mehmet Demirkol