Arena'nın iki mimarı var

Galatasaraylıyım, ama Beşiktaş ve Fenerbahçe için de çalışırım.

Güçlü yönetime herkes destek verir, önemli olan güçsüze destek.

Mustafa Sarıgül; Şişli ilçesinde oturan insanların sevgilisi. Sabah saat 05.00’te başlayan mesaisi gece yarılarına kadar sürüyor. Randevulaştığımız Nişantaşı’nda kim görürse dönüp selam veriyor, sabah saat 10.00’da biz 6’ncı randevusuyduk. Sarıgül, ilçesinde gerçekten el üzerinde tutuluyor. Gelelim konumuza... Daha biz sormadan Seyrantepe’de Galatasaray için yapılan Türk Telekom Arena’yı anlatmaya başlıyor. Dilerseniz sözü Başkan’a bırakalım.

“Yıl 2003, henüz ortada stadın söylentisi bile yok. Mecidiyeköy’e hava aldırmamız lazım, Galatasaray’ın da yeni ve modern bir stada ihtiyacı var. Şu andaki projeye yakın bir taslak hazırlattım ve doğruca zamanın Galatasaray Kulübü Başkanı rahmetli Özhan Canaydın’ın yanında soluğu aldım. Onu ikna ettim, edemeseydim bugün bu stat olmazdı. Özhan Ağabey de beni tebrik etti ve çok dikkatli bir çalışmayla en ufak bir dedikoduya yer vermeyecek şekilde projeyi hayata geçirmemi söyledi. Özhan Ağabey gerçekten kılı kırk yararak hareket ederdi. Bana, ‘Mustafa, bundan kimseye bahsetme. Hazır olunca gerekli açıklamayı yaparız’ dedi. Ben de 6 ay boyunca proje üzerinde çalıştım bitirince Özhan Ağabey’e teslim ettim. Sonra açıklamayı yaptık. Yani bu stattaki en büyük emek benim ve Özhan Ağabey’indir”.

- Şu anda devlet ve kulüp açıklamalarında ikinizin de ismi geçmiyor.

“Ben kişiler tarafından takdir edilmeyi beklemiyorum. Beni Galatasaraylılar, hatta toplum yeterince takdir ediyor, bu bana yeterli. Projeyi basına ilk açıkladığım zaman o günün futbol şube sorumlusu, bugünün başkanı Adnan Polat canlı yayına çıkarak bu projeye destek verdiğini söylemiştir. Önemli olan Türk Sporu’na ve Galatasaray’a hizmet etmektir. İşte böyle, söylediklerim var, söyleyemediklerim var. Ben kendimi hiçbir zaman saklamadım. Politikacılar milli takımı tuttuklarını söylerler. Ben de milli takımın başarısı için heyecanlanırım ama iyi de bir Galatasaraylıyım. Dünyanın en modern stadlarından biri yapıldı. Benim de emeğimin geçtiğini bilmem bana yeterli. Bir belediye başkanı bölgesinde bulunan spor kulüplerini yüceltmek, arsalarını en iyi şekilde değerlendirmek ister. Beşiktaş, Fenerbahçe de benim bölgemde olsalardı onlar için de aynı hassasiyetle çalışırdım“.

-Stadın hikayesini biraz anlatır mısınız?

“Bunca sene sonra aramızdaki konuşmayı ilk defa size açıklıyorum. Artık yazılmasında bir sakınca yok. Daha arsa halinde stadın yapılacağı yere Özhan Ağabey’i götürdüm. Bana dönerek, ‘Ah Sarıgül başımıza ne işler açtın. Ya bu projeyi bitiremezsek insanların suratına nasıl bakarız. Bu bizim genel kurul üyelerimizin kafasına girdikten sonra başaramazsak ikimizi de paramparça ederler. Bunun bilincinde ol’ dedi. Bende meraklanmamasını söyledim. Onun heyecanını size anlatamam. En büyük üzüntülerimden biri onun bu stadın bitmiş halini görememiş olmasıdır. Aslında Faruk Süren döneminde Ali Sami Yen’in üst kullanım hakkını alarak bu günlerin gerçekleşmesini sağladık.

- Galatasaray’ın durumu?

“Şu açılıştan sonra Galatasaray’ın daha iyi olabilmesi için toplantılar düzenleyeceğiz. Ama sakın yanlış anlaşılmasın. Galatasaray’ın şu anki yönetimine, zayıflamış yönetime destek vermek lazım. İyi günlerini yaşayamayan yönetim kurulunu biz de eleştirirsek sosyal demokratlığa yakışmaz. Çok güçlü yönetimlere herkes destek verir. Önemli olan zayıf yönetime destek verebilmek”.



- Bölgenizde Aslantepe dışında başka sportif faaliyetler var mı?

“Hem de çok. En önemlileri iki spor tesisi daha açacağız. Bunların açılışlarının birine Daum, diğerine de Lucescu’yu çağırmayı planlıyoruz. Çünkü ikisinin de Türk Futbolu’na çok emeği geçti. Bir de ‘Futbolcu Fabrikası’ açacağız. Henüz kendisiyle konuşmadım ama Fatih Terim’e bu fabrikanın başına geçmesi için teklif götüreceğiz. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’dan temin edeceğimiz eski futbolcu-antrenörlerle Türkiye’nin dört bir yanından 6-12 yaş aralığında kabiliyetli çocukları ilçemizde açacağımız dev bir tesiste eğiteceğiz. Yeni yılın ilk 6 ayında bu projeyi de hayata geçireceğiz. hatta Avrupa’dan yabancı çocukları da bünyemize katacağız. Alman’ın, İngiliz’in, Fransız’ın da çocuklarına futbolu öğreteceğiz. Futbolcu ihraç eden bir fabrika kuruyoruz. Türk Futbolu için değişik ve ileri götüren bir ilktir”.

Serdar Dinçbaylı