Ali Fatinoğlu'ndan flaş ifadeler!

Özellikle başkanlık seçimi dönemlerinde ses getiren açıklamalarıyla Galatasaray camiasının yakından tanıdığı Ali Fatinoğlu, 11 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirilecek seçim öncesinde FANATİK'e konuştu. Fatinoğlu, seçimin olası röntgenini çekerken, Dursun Özbek-Metin Öztürk, Eşref Hamamcıoğlu-Adnan Öztürk birlikteliklerini de değerlendirdi. Neden aday olmadığını da açıklayan Fatinoğlu flaş ifadeler kullandı. Şimdi söz Ali Fatinoğlu'nda...

Galatasaray'daki durumu nasıl görüyorsunuz?

"Galatasaray'da durum çok iyi değil. Özellikle mali tablo... Sadece Galatasaray'da değil tüm spor kulüpleri. Ekonomik anlamda hiç ama hiç iyi durumda değiliz. Sürekli devam edecek,Yeni Gelir projelerinin olması gerektiğini,yoksa gayrımenkul satışı ile yürümenin günlük çözüm olduğunu ve borç girdabından çıkılamayacağını söyledi."

Seçim için ne düşünüyorsunuz? Dursun Özbek, Metin Öztürk'le birleşti, Eşref Hamamcıoğlu ise Adnan Öztürk'le devam ediyor. Bu birliktelikleri nasıl yorumlarsınız?

"Eşref Hamamcıoğlu ve Adnan Öztürk ü çok uzun zamandır tanıyorum.. Kapasitelerini ve kişisel egolarını net biliyorum. Fikirsel bir çatışmada,eğer konuşmayı sadece biri egolarından ayırarak yapamazsa,ortamın nasıl sertleşebileceğini ve yol ayrımına gelebileceklerini öngörebiliyorum..2-3 ay birlikte çalışmaları başarıdır...Dursun Özbek-Metin Öztürk birlikteliği aslında çok yadırganacak cinsten değil. Zira insanlar Metin Öztürk’ün kendisinin ve etkili isimlerinin,2018 yılında Özbekin listesinde olduğunu biliyor... Buradan sorun beklemiyor.. Ama Erden Timur ile seçim döneminde yan yana geldiğini düşünerek bu beraberliğin süremeyeceğini konuşuyorlar..işte Bu yanlıştır. Çünkü onların 2-3 yıldır bir ticari ortaklık projejeri var.. Birlikte hayata geçirmeyi planladıkları bir proje var. O da Bodrum'da bir koyda yapılması planlanan çok geniş kapsamlı bir proje... Villaları, Erden Timur'un yapması, Dursun Özbek'in de orada inşaa edilecek oteli işletmesi.Yani bugün biraraya gelmediler..Aslında bu ticari kader birliği onları Galatasaray seçimlerinde de yan yana getirmiş gibi duruyor. Ticari menfaat ortaklığı ise kar beklentisi olduğu müddetçe sürer..."

Kulüplerin borcu 20 milyar TL'yi aşmış durumda. Geçen hafta Fenerbahçe'nin mali genel kurulu vardı ve resmi olarak 6.5 milyar TL telaffuz edildi. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?

"Ali Koç, Türkiye'nin önde gelen iş adamlarından birisi. O bile futbol ekosisteminde mali sorunlarla mücadele etmekte çok güçlük çekiyor. O göreve geldiğinde 3.6 milyar TL'lik borcu vardı Fenerbahçe'nin. Bu rakamı yine sayın Ali Koç açıklamıştı. Aziz Yıldırım bu borcu 20 yılda yapmıştı ama en azından stadyum ve tesis yapmıştı, amatör branşlara katkılarda bulunmuştu. Ali Koç'un tek bir kupası dahi yok. Bu bakımdan bakıldığında Aziz Yıldırım dönemi ile Ali Koç dönemi mali açıdan kıyaslanamaz bile. Ancak diğer kulüplerin durumu çok mu farklı? En taze açıklama Fenerbahçe'den geldiği için bunu dile getiriyorum. Diğer kulüplerde de durum çok zor. Öyle ki bir önceki seçimde aday olma niyetimiz varken, kulübün gelir-gider, mali tabloları açılmadı. Bu nedenle de çekimser kaldık."

Dursun Özbek'in çok radikal açıklaması oldu. "Bankalar Birliği anlaşmasından çıkarız, 2.5 milyar TL'lik bir kaynak yaratırız" dedi. Bu mali tabloda bunları yapabilmek mümkün mü?

"Bu söylemi gerçekçi bulmadım. Umarım Dursun bey söylediklerinde ciddi değildir. Zira eğer zaten 2.5 milyar TL'lik kaynak buluyorsa gider onu yüzde 22 ile faizlendirir, oradan yarattığı faiz geliriyle transferleri gerçekleştirir. Bankalar Birliği'nde anlaşma yüzde 15... Yüzde 22'lik faizle değerlendireceğiniz bir para varsa elinizde gidip yüzde 15 faizle borcu neden kapatasınız ki? Diğer yandan Erden beyin de sunumunda bahsettiği 8-9 milyar TL'lik projeyi de çok gerçekçi bulmuyorum. İnşaat sektörü şu anda durmuş durumda."

Peki sizi bu mali durum mu korkuttu, daha önce adaylığınız vardı, neden bu seçime girmediniz?

"Kulüp tarafından bir önceki iptal edilen seçimde az önce bahsettiğim gibi mali gelir-gider tablosu ve Nakit Akış Tablosu tarafımızla paylaşılmadı. Ne alacağını ne vereceğini bilmediğiniz bir kulübe gözü kapalı şekilde başkan adayı olmak gerçekçi olmaz. Bir realist politikalarla gelip, gerçekten kulübün mali durumunu ayağa kaldırmak için çabalamanın peşindeydik. Bilmediğin bir kasayı yönetmeye kalkmak,İşadamı ve hayata bakış karakterimize uygun değildi.."

Erden Timur şu anda Dursun Özbek için en flaş isim olarak gözüküyor, zaten projelerde de hep onun ismi geçiyor. Hali hazırda stat ve basketbol şubesinin de sponsorluğu da onda. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?

"Sponsorluk ve reklamveren olmak başka şeyler... Sponsorlukta harcadığınız giderin yüzde 50'sini ticari faaliyetiniz de vergiden düşebilirsiniz. Reklamveren olmak ise başka bir şey. Reklamveren olduğunuzda bir ürünün üstüne, yanına, önüne markanızın ismini yazdırırsınız. Bu durumda da yüzde 100 tüm gideri vergiden düşebilirsiniz. Bu bakımdan Erden beyin yaklaşımına bakmak lazım. Erden bey aslında bir sponsor değil, bir reklamveren."

Seçimin genel fotoğrafını nasıl görüyorsunuz? Kimi destekleyeceksiniz?

"Son ana kadar adayların projelerini dinleneceğim. Seçim günü bahçeye adımımı attığımda iki adayın da söylemlerine, projelerine, vaatlerine ve sorunlarına yaklaşımlarına bakarak, arkadaşlarımla beraber kararımızı vereceğiz. Aslen Sarı ve Kırmızı listeler gibi gözüküyor ancak Beyaz ve Mor listeler de var. Beyaz liste her ikisini de istemeyen, Mor liste ise kadınların var olduklarını duyurmak için hazırlandıkları bir seçim olacak.Bir şey hatırlatmak isterim; Ben aday olduğumda yönetimimde iki tane kadın isim, kurullarımda ise toplamda 21 kadın isim vardı."

Seçimde gerçekleşebilmesini beklediğiniz olası senaryolar nedir?

"Eşref Hamamcıoğlu da Adnan Öztürk de çok önemli bir şeyi dile getirdi. 'Galatasaray fabrika ayarlarına dönecek' dedi. Bu çok önemlidir. Galatasaray üye yapısının muhafaza edilmesi bakımından ve her anlamda ayrıca seçimin genel durumunu da şöyle görüyorum; kim seçilirse seçilsin yönetimde kalabilmesi iki şarta bağlı. Bir sportif başarı, iki oyuncu grubu başta olmak üzere ödemelerin yapılabilmesi. Ödemeler yapılmazsa da görevde kalabilirsiniz ancak sportif başarı olmazsa görevde uzun süreli kalmanız mümkün olmaz."

Atalay Özçelikli