Arama

Popüler aramalar

Senin “zenci” dediğine... Ben hakkımı ödeyemem

Usta kalem Yılmaz Özdil, kendine has üslubuyla futbol gündemini yorumluyor.

Senin “zenci” dediğine... Ben hakkımı ödeyemem

Bekledim...
Kimse yazmadı.
Yazmak...
Boynumun borcu.

Sadece Zokora’ya Yobo’ya filan hakaret ve ayıp edilmedi aslında.

Sadri Usoğlu... Beşiktaş’ın efsane kalecisi. Robert Kolej mezunu. Futbolun yanı sıra basketbol oynadı. 1936’da Yunanistan’la yaptığımız ilk basketbol milli maçında ilk beşteydi. 1936 Berlin Olimpiyatları’na katıldı. Beşiktaş’ın ve A Milli Futbol Takımımız’ın teknik direktörü oldu. A Milli Takımımız’ın ilk ve tek “siyahi” teknik direktörüydü. Üstelik, Beşiktaş’a armasında Ay-Yıldız, yani, Türk Bayrağı taşıma onurunu, o kazandırdı.

Hadi Türkmen... Fenerbahçe’de yöneticilik, Futbol Federasyonu’nda Asbaşkanlık yaptı. Bugün Türkiye’de ampute futbol oynanıyorsa, onun sayesinde.

Mustafa Yıldız... İki defa Kırkpınar Başpehlivanı oldu.

Ömer Besim Koşalay... Sporcuyum diyenler, iyi okusun. İstanbul güreş şampiyonu oldu. Futbola geçti, Galatasaray’da sol açık oynadı. Atletizme geçti, bismillah, 1500 metre Türkiye rekorunu kırdı, sonra, 6 ayrı mesafede 29 Türkiye rekoru daha kırdı. 1924 Paris Olimpiyatı’nda ve 1928 Amsterdam Olimpiyatı’nda milli formayla koştu. Gazeteciliğe geçti. 1936 Berlin Olimpiyatı’nı Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olarak takip etti. Galatasaray’da yöneticilik yaptı. 1924’te Türkiye’ye eşofman getiren ilk Türk olduğu için... Bugün halâ, onun adına Kırmızı Eşofman Kros Yarışmaları düzenleniyor.

Vahap Özaltay... İzmir’in gururu. İşgal başlayınca Anadolu’ya geçti, Mustafa Kemal’in yanında milli mücadeleye katıldı. Galip Hoca lakabıyla Ege dağlarında efeleri örgütleyen Celal Bayar’ın yanında Yunan’a karşı vuruştu. Memleket kurtuldu, atletizme başladı. 1932 Balkan Oyunları’nda 4 çarpı 400 bayrakta milli formayı taşıdı. Altay’da futbol oynadı. Soyadı kanunu çıkınca, Altay sevgisiyle Özaltay soyadını aldı. A Milli Takımımız’a İzmir’den seçilen ilk futbolcu oldu. Fransa’ya, Racing’e transfer oldu. Ordu Milli Futbol Takımımız’ın teknik direktörü oldu. Dünya Şampiyonu yaptı. Alsancak’ta Vahap Özaltay Meydanı var ya... İşte o.

Hepsi siyah’tı.
Hepsi Türkiye’nin aydınlık yüzüydü.

200 bin civarında siyahi vatandaşımız var. Öz be öz “Ne mutlu Türküm diyene”lerden... Doktor, eczacı, mühendis, ressam, heykeltıraş, balet, edebiyatçı, manken, müzisyen, hepsini buraya sığdırabilmem imkânsız... Spor camiasından tadımlık verdim.

Yazmak...
Boynumun borcu.

Çünkü, onlarla büyüdüm. İzmir Çimentepe’de Giritliler’le birlikte otururlar, kız alıp verirlerdi. Etle tırnak olmamız ondan... En yakın çocukluk arkadaşlarımın çoğu, siyahidir.

Beni büyüten de, siyah.

Anasız-babasızdı Muazzez teyzem... İstanbul Çocuk Esirgeme’de büyümüş,
devlet tarafından okutulmuş, hemşire olmuş, Zeynep Kamil’de çalışmış, emekli olduktan sonra İzmir’e göçmüş, Alsancak’ta zengin ailelerin bebelerine dadılık yapıyordu.
Rahmetli annemin canciğer arkadaşıydı.
Evde doğdum. Eline doğdum yani...
Çocuğa nasıl bakılır, yemesi içmesi nasıl disipline edilir, aşılar falan, anneme hepsini
o öğretmiş... Bütün bebeklik fotoğraflarımda kucağındayım.

Senin “zenci” dediğine...
Ben hakkımı ödeyemem.

Dolayısıyla.
Değil beyaz...
İstersen albino ol.
Ak’ım demekle ak olunmuyor.
Asıl, yukarda saydığım isimler,
memleketin yüz ak’ı.

Fatih Baros Aykut Stoch

Fenerbahçe, Beşiktaş’la 2-2 berabere kaldığında... Stoch yoktu.

Fenerbahçe, ikinci maçta Beşiktaş’ı 2-0 yendiğinde... Stoch vardı.

Galatasaray, Beşiktaş’la 0-0 berabere kaldığında... Baros yoktu.

Galatasaray, ikinci maçta Beşiktaş’la az daha 2-2 kalıyordu, 90’ncı dakikada kılpayı 3-2 yendi... Baros gene yoktu.

Fenerbahçe, Trabzon’u 1-0 yendiğinde... Stoch vardı.

Fenerbahçe, ikinci maçta Trabzon’la 1-1 berabere kaldığında... Stoch yoktu.

Galatasaray, Trabzon’u Trabzon’da 3-0 yendiğinde... Baros vardı.

Galatasaray, evinde Trabzon’la 1-1 berabere kaldığında... Baros vardı.

Galatasaray, Fenerbahçe’yi 3-1 yendiğinde... Baros vardı, Stoch yoktu.

Galatasaray’la Fenerbahçe ikinci maçta 2-2 berabere kaldığında... Stoch vardı, Baros yoktu.

En son...

Galatasaray, Fenerbahçe’ye 2-1 yenildiğinde... Baros yoktu, Stoch yoktu, vaziyet 1-1 berabereydi, Stoch girdi, golü attı, işi bitirdi, sonradan Baros girdi, iş işten geçmişti.

Yani?

Tamamen tesadüf denebilir ama, bana sorarsanız, tesadüfün bu kadarı fazla.

Tek istisna hariç... Baros ilk 11’de yeralırsa, Galatasaray kazanıyor, Baros yedek bırakılırsa, Galatasaray ya anca berabere kalıyor, ya da kaybediyor.

İstisnasız... Stoch oynarsa, Fenerbahçe kazanıyor, Stoch yedek bırakılırsa, Fenerbahçe ya anca berabere kalıyor, ya da kaybediyor.

Demem o ki... Şampiyonluğu, Fatih Terim’in “Baros fobisi” veya Aykut Kocaman’ın “Stoch fobisi” belirleyecek gibi görünüyor!

2

Haberin Devamı