Semih Şentürk: Keşke yine orada olabilseydim
EURO 2008’de Hırvatistan’ı 120+2’de attığı golle hayata küstüren Semih Şentürk, o gün yaşadıklarını FANATiK’E anlattı: “Hırvatistan’a attığım golü her izlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Forma şansı bulabilseydim belki Fransa’da olabilirdim. Yer aldığımız grup zor ama önemli olan inanmak, mücadele etmek. Bu kupada sürpriz yapabileceğimize inanıyorum”

2008 Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan’a son dakikada attığı golle unutulmazlar arasına giren milli futbolcu Semih Şentürk ile yine o günü yaşadık. Tecrübeli golcüyle milli takımı konuştuk. Sağolsun bütün sorularımıza tüm samimiyetiyle yanıt verdi. Hırvatistan’a karşı giydiği formayı bulup çıkarttı ve o formayla bu söyleşiyi gerçekleştirdi. İşte virgülüne dokunmadan Semih Şentürk’ün 2008’de yaşadıkları;
‘Çok duygulanıyorum’
Tunç Kayacı: Şu anda bütün televizyon klipleri, fragmanları 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Hırvatistan’a attğın gol ve spikerin gırtlağı yırtılırcasına çıkardığı gol sesiyle çınlıyor! 8 yıl sonra neler hissediyorsun?
Semih Şentürk: “Çok duygulanıyorum, tüylerim hala diken diken oluyor. Türk futbolu tarihinde A Milli Takımın iki tane başarısı var: Biri 2002 Dünya Kupası, diğeri de 2008 Avrupa Şampiyonası. İzlerken bile keşke bir daha orada olabilseydim diyorum. Sakatlıklar olmasıydı, daha fazla forma şansı bulabilseydim belki yine Fransa’da olabilirdim. O günden Arda, Mehmet Topal, Hakan Balta olduğuna göre ben de aynı şansı yakalayabilirdim.”
‘Bilic dövecek gibi bakıyordu’
T.K: Hırvatistan’a attığın gol sonrası Slaven Bilic’le hiç karşı karşıya geldin mi?
S.Ş: “Fenerbahçe’de kadro dışı kaldıktan sonra Antalyaspor formasıyla Beşiktaş’a karşı oynadığımız maç sonrası gördüm ilk kez. O da Beşiktaş’ta yeni göreve başlamıştı. Selamlaştık ama beni dövücekmiş gibi bakıyordu, çekindim açıkçası (gülüyor).”
‘Önemli olan inanmak’
T.K: Şimdiki milli takım ile 2008’deki milli takımı kıyaslayabilir misin? Arada ne gibi farklar var?
S.Ş: “Bizim takım daha tecrübeli, daha oturmuş bir takımdı. Şimdiki milli takım ise daha genç, daha coşkulu bana göre.
O zaman Avrupa’da oynayan oyuncularımız fazlaydı şimdi ise gurbetçileri çıkartırsak bir tek Arda Turan var. Bir kere biz güzel bir gruptaydık. Şimdiki grup daha zor. İspanya, Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan ile kimse karşılaşmak istemez. Ama futbolda imkansız diye bir şey yok. Onlar da 90 dakika oynuyor. Önemli olan inanmak, mücadele etmek. Yaptık, yine yapabiliriz. Çok yetenekli bir kadroya sahibiz.”
T.K: Üzerindeki formanın anlamı eminin çok büyük. O formayla Hırvatistan’ı dize getiren golü kaydetmiştin. Bu formayı maç sonu isteyen oldu mu?
S.Ş: “Çok istediler ama benim için manevi hatırası parayla pulla ölçülmez.”
T.K: Takımdaki hava nasıldı? Arkadaşlık ortamı ne durumdaydı ve bu size nasıl etki etti?
S.Ş: “23 kişilik kocaman bir aile gibiydik. Gencecik çocuklar gurbet elde ülkenin başarısı için ter dökmeye gittik. Duygusal anlamda yaşadıklarımız anlatılamaz. Takımdaki kardeşlik ortamı, hocamızın da sayesinde bize başarıyı getirdi.”
T.K: Fatih Terim’den Fransa’daki maçlar için davet bekliyor muydun?
S.Ş: “Eğer oynasaydım mutlaka alırdı. İnşallah tribünde desteğimi vereceğim o heyecanı tekrar yaşamak istiyorum.”
Tunç Kayacı