MENÜ

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

Fanatik röportajlara devam ediyor... Bugünkü konuğumuz Avrupa Kupaları'nda aldığı başarılı sonuçlarla 'Avrupa Filozofu' lakabını alan, Trabzonspor'un simge isimlerinden biri olan Mustafa Reşit Akçay. Türk futbolunun idealist ve düşünen hocası, Süper Lig'le alakalı çarpıcı tespitler yaptı, oyunun gelişimi için farklı öneriler sundu, Trabzonspor hakkında konuştu ve gelecek hedeflerini açıkladı. İşte Mustafa Reşit Akçay'la yaptığımız dolu dolu bir röportaj...

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

Bugünkü konuğumuz Mustafa Reşit Akçay... 1461 Trabzon döneminde Türkiye Kupası'nda Galatasaray ve Fenerbahçe'ye karşı aldığı galibiyetlerle dikkat çekti, 2013-2014 sezonunda Trabzonspor'un başına geçti. Bordo-Mavililer'le önce UEFA Avrupa Ligi'ne katıldı, ardından Lazio'nun önünde grubu lider bitirdi. Avrupa performansıyla öne çıkan tecrübeli hoca 2015'te imza attığı Osmanlıspor'la, Kupa 2'de şov yaptı; Villarreal, Steaua Bükreş ve Zürich'in olduğu grubu zirvede tamamladı, 'Avrupa Filozofu' lakabını aldı. Konya'da 2017'de Süper Kupa zaferi yaşadı ardından işler pek de istediği gibi gitmedi... Türk futbolunun idealist ve düşünen hocalarından Mustafa Reşit Akçay, FANATİK'e konuştu, çarpıcı açıklamalar yaptı, dikkat çekici önerilerde bulundu. Şimdi söz deneyimli çalıştırıcıda...

Haberin Devamı

'Süper Lig'in mantıklı ve cesur yönetici eksikliği var'

Dillere pelesenk olmuş bir söz var: "Süper Lig çok zor bir lig" bu cümle doğru mu hocam?

"Doğru değil. Zor olan alt liglerde çalışmak. İnternet üzerinden fikir ve görüşlerin baskısı var, onun dışında taraftarların baskısı Süper Lig'de çok yok. Bütün imkanların yüzde 80'i size sunuluyor. Dolayısıyla imkansızlıklarla boğuşulan, hiçbir destek alınmadan çalışılan alt ligler, altyapılar zor. Süper Lig en az zorluğun olduğu yer. Artı olarak oyuncular açısından da ekonomik özgürlüğünü almış oyuncular. Onlarla işbirliği yapmanız oyuncuları inandırdığınız takdirde daha kolay. Ancak Süper Lig'in mantıklı ve cesur yönetici eksikliği var. Taraftarın duygusunu çok karıştırdığı için bir zorluğu var. Kariyer planlaması yaparken bu iki değer teknik adamı çok olumsuz bir fotoğrafa götürebiliyor. Bugün her takımın taraftarı transfer istiyor. Ancak her kulübün milyonlarca Euro borcu var. Bu çok sağlıklı değil. Aidiyet duygusu olmasına karşın bitmek bilmeyen transfer isteğiyle ve başarı baskısıyla kulübünü aldatıyor taraftar.

Haberin Devamı

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

Arkadaşımız Atalay Özçelikli'nin, Mustafa Reşit Akçay'la röportajına davetsiz bir misafirimiz konuk oldu 😀

'Fikrimi sorarlarsa söylerim!'

Süper Lig'i nasıl tanımlarsınız?

"Bugünkü Süper Lig enerjisi ve yapılanmasını geçmiş yıllara oranla daha iyi görüyorum. Ancak yine de bu ligin maçlarını satamıyoruz. Bir yerde yanlışlık veya eksiklik var. Cesur teknik adamlara ihtiyacımız var. Mesela Nereo Rocco 'Catenaccio'yu bulmuş, Rinus Michels mesela 'Total futbol'la ilgili idealler yaratmış. Johan Cruyff'a bakıyorsunuz futbola bir şeyler vermiş, Valery Labonovski futbola geometriyi sokmuş, Michel Hidalgo 3-5-2'yi koymuş. Ömürleri kısa olmuş, uzun olmuş önemli değil. Bir cesaret örneği göstermişler. Biz onlardan geri değiliz. Bizim futbolumuzdaki yetenek DNA'sı bence Brezilya'dan sonra dünyada en güçlü DNA. Bunu biz yapabiliriz ama ben yapamam. Bu ülkenin üst düzey yerlerinde görev almış, top oynamış, milli takımları yönetmiş, büyük takımları organize etmiş kişiler burada öne çıkacak. Ben zurnanın son deliğiyim. Fikrim vardır, sorulursa söylerim. Bilgi, akademi, pazarlama kısmını gözardı edemezsiniz. Ekolümüz olmadan oynuyoruz. Her şeyden biraz var."

Haberin Devamı

'Almanya bizim nüfusumuzdan bizden daha fazla yetenek çıkartıyor'

Ekol konusunda "Almanlar’ın disiplini, İspanyollar’ın tekniği, Türk cesareti ve hızıyla birleştirilerek ortaya bir ekol çıkarılabileceğini düşünüyorum” demiştiniz yıllar evvel yaptığımız röportajda. Bu ekolü kim, nasıl çıkaracak hocam?

"Bize yakın kültür Almanlar'ın. Atletik yapıya tekniği soktu onlar. Birebir onları alamayız elbette. Kültürümüz, sosyolojimiz, dini inançlarımız farklı. Ama Almanlar 5-6 milyonluk Türk nüfusundan bizim çıkardığımızdan daha fazla yetenek çıkartıyor. Burada da eğitim farkı dikkat çekiyor. TFF'nin vermiş olduğu eğitim kursları kötü değil, onu söylemeliyim. Bir Türk hoca asla Avrupalı'dan daha kötü bir eğitim alıyor diyemeyiz. Aynı eğitimi alıyoruz. Ancak bizde 'Sen 150 bin TL verdin, al sana diploma' diyoruz. Dolayısıyla kaliteyi de değerlendiremiyoruz."

Haberin Devamı

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Türk Futbolunu Geliştirme Vakfı kurulmalı'

"Örneğin bir vakıf kur adını da, 'Türk Futbolunu Geliştirme Vakfı' koy. 20 kulüpten buraya belli paylar aktarılabilir, şehirlerin devlet gelirleri var, oralardan pay aktarılabilir, ya da belediyeler belli kaynakların küçük kısımlarını buraya aktarabilir. TFF'ye bırakmaya gerek yok bu işte, kulüpler öncü olabilir. Ardından bu vakıf altında AR-GE kurarım ve ekol çalışması başlatırım. DNA dışında sosyal, kültürel, inançsal alanları da birleştirerek bir sonuç çıkarmak gerek. Taklit etmeye gerek yok, La Masia'nın ekolünü bana getirme ama etkilen oradan. Almanya'dan etkilen, insanı benziyor, futbolu benziyor. Taraftarımızı mutlu edecek futbol aklı, oyunu, zenginlikleri var."

'Futbola borcumu ödemek istiyorum'

"Üniversitelerde BESYO'larda belli branşlarda çok yetenekli akademisyenlerimiz var. Futbolun içinde bulunmuş, yaşamış, deneyimlemiş olan alaylılarımız var. Psikologlarımız, fizyologlarımız var, hepsini bir araya getirip bilimsel çalışma yapacağız. Futbol bir bilim değil ama futbolda bilimsiz olmaz. Ben futbola borçluyum, para kazanıp, çoluğumu çocuğumu futbolda kazandığım parayla besledim. O zaman benim futbola borcum var. Bunu ödemek istiyorum. Ama dediğim gibi biz zurnanın son deliğiyiz. Yetki verilirse yine yaparım."

Haberin Devamı

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Terim, Güneş ve Denizli gibi isimleri yok etmeyelim'

Fatih Terim, Şenol Güneş, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, Sergen Yalçın, Hamza Hamzaoğlu, Ertuğrul Sağlam, Mustafa Denizli... Şampiyon hocalar boşta... Daha çok yeni jenerasyon diye tabir ettiğimiz genç hocalar takımların başında. Bununla ilgili iki sorum var; birincisi bu durumun sebebi nedir?

"O hocalarla büyüyen bir nesil var ve o hocalarla büyüyen nesiller 40 yaşını aştılar. 40 yaşın altında yeni bir nesil var. Bu nesil zeki bir jenerasyon. Taraftarların bakış açıları değiştirdi, artık farklı heyecanlar yaşamak istiyorlar. Fatih Terim ve Şenol Güneş gibi isimlerle ben bu heyecanı yakalayamam diyorlar. Bu nedenle tecrübesiz fakat genç ve dinamik isimlere yöneliyorlar. Kendi yaşıtlarını koruma içgüdüsü ve kendilerinin önünün açılması için mesaj veriyorlar aslında. Genç antrenörlerin başarısına ihtiyacımız var. Onlara yardımcı olunması gerekiyor. Ancak tecrübeli hocalarımızı; işte Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli gibi isimleri birden yok etmeye gerek yok. TFF tarafından 'Futbol Vizyonerleri' adı altında bu isimleri toplayıp, futbolun yönlendirilmesi için kullanılabilirler. Türk futbolunun canlılığını, kalitesini artırmasını, pazarlamasını yapabilirler. Bu adamlar maaş talebinde de bulunmazlar."

'Hızı yüzde 30 artırırsak ligi satabiliriz'

İkincisi bu Süper Lig'i nasıl yorumluyorsunuz?

"Geçmişe oranla daha başarılı buluyorum. Daha hızlı bir lig haline geldik. Sonuç alma işi de değişti. Kimin kimden puan alacağı belli değil, çantada keklik değil hiçbir takım. Ligimizin hızını yüzde 30 daha artırırsak satabilir, pazarlayabiliriz. Satmalıyız ki ekonomik anlamda sorunlardan kurtulup, sadece futbola endekslenmeliyiz. İşin özünde bu sene Süper Lig'i beğeniyorum, hızını seviyorum. Biz buna bir ekol sokabilirsek ligimizi pazarlayabilecek hale gelebiliriz."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Valerien Ismael'e biri öğretmeli!'

Bir de hocam tabii son 15 yıldır yerli hocalar şampiyon oluyor Türkiye'de... Bu durumun sizce nedenleri nedir? Ayrıca Jorge Jesus ve Valerien Ismael'in bu sezonki şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Sosyolojik yapımız, taraftar düşüncelerimiz ile yabancı antrenörün filozofisi uyuşmuyor. Bizim başkan yabancı hocanın antrenmanına girmek istiyor. Yabancı hocanın kültüründe bu yok. Girdiği zaman çatışmalar başlıyor. Oyuncular açısından da hiyerarşide de sorun oluyor. Aslında biz de başkanın sahaya girmesini yasaklamak istiyoruz. Ama başkana ihtiyacımız var. Başkan sponsoru alıyor, 20-30 milyon TL verecek sponsor eli cebinde başkanla birlikte idmanı izliyor. 'Gelme' diyemiyorsun, para verecek. Türk teknik adam olarak arkanı dönüyorsun, kulüp yararına o enerjiyi bir yerde tutmak istiyorsun. Ancak o yönetici seni yetersiz bir adama dönüştürüyor, 'disiplinsiz' diyor. Ama yabancı hoca seti çekince 'prensipli' oluyor. Bu da Türk antrenörlere yapılan haksızlık. Valerien Ismael, Başakşehir maçında atıldı, o da bize benzemeye başladı. Teknik adamlıkta yeni arayış içerisinde, buna saygı duyuyorum. Ancak yönlendirmelerden kendisini kurtarması gerek. Hakemle tartışarak takımını yalnız bırakmanın bir fayda getirmediğini birisi ona öğretmeli."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Kuntz tercihi mantıklı'

Avrupa'ya çok oyuncu gönderiyoruz. A Milli Takımı'nda büyük çoğunluğu yurt dışındaki futbolcularımızdan oluşuyor. Kağıt üstünde çok şey vaad eden bir takımız ama skora yansımıyor iş. A Milli Takım'ın problemi ne hocam?

"Milli Takım'da da bir ekole, bir oyun pratiğine ihtiyacımız var. Herkes tarafından bilinen, sorulduğunda söylenen bir oyun pratiğimizin olması lazım. Başarıyı öyle getirmek mümkün. DNA'mızın kalitesi çok yüksek. Büyük başarılar elde edebiliriz. Bir dönem 5-6 milyonluk Türk nüfusundan 1000 tane oyuncu çıkaran Almanya'nın iskeletiyle takım kurduk. Oradan yetişenler Real Madrid'de, Liverpool'da oynadı. Problem eğitim ve sosyalajik yapımızda. Kuntz tercihini kabul tarafım var. Alman ekolünden gelen birini daha rahat kabul ediyorum ben. Eğitimci bir yanı olmasa da genç grubuna iyi gelir, geliştirme tavırları kendisinde olabilir. Kuntz tercihini mantıklı buluyorum. Alman ekolü bize yakın ve DNA'mıza onların yararı olabilir."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

Süper Lig ve Milli Takım değerlendirmelerinin ardından röportajımızda ikinci etaba geçiyoruz...

'Avrupa'daki başarının sırrı çok basit'

Avrupa'da başarılı bir Mustafa Reşit Akçay var... Trabzonspor döneminde 3 eleme geçerek Avrupa Ligi gruplarına kaldınız. Üstelik Lazio'nun olduğu gruptan lider çıktınız. 2015-16 sezonunu o dönemki adı Osmanlıspor olan Ankaraspor'la ligi 5. bitirdiniz, Avrupa bileti aldınız. Yine 3 eleme geçerek gruplara kaldınız ve Villarreal, Zürich, Steaua Bükreş'in olduğu grubu lider tamamladınız. Ardından şanssız şekilde Olympiakos'a elendiniz. Mustafa Reşit Akçay'ın, Avrupa sırrı nedir hocam?

"Çok basit. Bu takımların ekollü olduğu açık. Hangi takımla oynarlarsa oynasınlar benzer sistemi kullanıyorlar, sadece her rakibe küçük tuzaklar kuruyorlar. İzlerken o tuzakları fark ederseniz ve tez üretirseniz, sorunların büyük bir bölümünü çözmüş oluyorsunuz. Başarma şansınız da artıyor. Burada sabır da çok önemli. Büyük takımlarımızın hemen gol bulmasını bekliyoruz, hayır... Oyuna göre oynayacaksın. Zor, tekniği bozabilir. Siz çok teknik bir takımsınız ama karşınızda da çok atletik ama zayıf bir takım var. O maç inanın çok kolay geçmez. Taktik saha dizilişidir, karşı taktik nedir, rakibin üstünlüğüne zayıf tarafıyla karşılık vermektedir. Biri savunma diğeri hücum planı. Hücum size maç kazandırır, savunma size şampiyonluk getirir. Yani Avrupa'daki takımların belli olan sistemine iyi hazırlanırsanız, rahatlıkla baş edebilirsiniz. Süper Lig'de ise sistemden çok doğaçlama fazla."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Ustalık dönemimde yani şu an Trabzonspor'a gelsem bambaşka olur...'

Trabzonspor sizin için ne anlam ifade ediyor?

"Trabzonspor'un kapısından girdiğim gün hayatımın en mutlu günüydü... O dönem Trabzonspor'da çalışmam hem büyük bir şanstı hem de büyük bir şanssızlıktı. O anki buluşmayı insan olarak istiyorsunuz ama şartlar ve stratejiler konusunda etrafınızda yardım alacak kişiler olmayınca hatalar yapabiliyorsunuz. Ama çok güzeldi. Şimdi bir torunum oldu bir onun sevinci benim hayatımın çok önemli anı, bir de Trabzonspor'a antrenör olduğum zaman çok mutlu oldum. Ayaklarım yerden kesildi, ellerim titredi. O zamanki sevgimle elimden geleni yaptım, çırak birisi olarak güzel şeyler yaptım. Ama şimdiki tecrübemle gelsem bambaşka olurdu. İnsan ustalık döneminde de kendisini Süper Lig'de görmek istiyor."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'İbrahim Hacıosmanoğlu ile konuştuklarım benimle mezara girecek'

Sizin döneminizde Trabzonspor'a Bosingwa (30) ve Malouda (33) gibi yıldızlar gelmişti hocam. O dönem bu transferlere bakış açınız neydi?

"Bosingwa ve Malouda gibi isimlerle çalışmak güzeldi. Uluslararası oyunculara taktik veriyorsunuz. Bunları yaşayıp geri dönüşler alıyorsunuz, bunların da güzel olması beni çok mutlu etti. İbrahim Hacıosmanoğlu o dönem çok büyük cesaret gösterdi. Parası olmayan ve sıkıntıda olan bir dönemde elini taşın altına soktu, cesaretli bir yönetim sergiledi. Kendisinin bu göreve beni layık görmesi çok saygıdeğer bir şey. Kendisine teşekkür ediyorum. O nedenle İbrahim beyle de aramızda geçen bazı konuları da mezara kadar götürmek istiyorum. O konuları detaylandırıp, Trabzonspor'dan kopuşumun ve benim oradaki varlığımın bana çok zor gelmesi var. Ama ben onu kendisiyle yüz yüze konuşmayı yeğliyorum."

'Trabzonspor varsa gerisi teferruattır'

Şu anda Ahmet Ağaoğlu dönemi Trabzonspor'u nasıl değerlendirirsiniz?

"Başarılı... Yıllar sonra gelen bir şampiyonluk var. Hem hoca hem de başkan için 'başarısız' demek için yıl sonuna kadarki performansı beklemek gerekiyor. Şu andaki dalgalı performans bir şey ifade etmez. Onlar bu krediyi hak ediyor. Hocamızla ilgili zaman zaman eleştirilerin ve kritiklerin olmasını kendisi de normal karşılamalı. Bu bizim işimizin doğal yanı. Yıl sonuna kadar mutlaka hocaya şans verilmeli. Değişimlere kolay gidilmemesi lazım. Trabzonspor varsa gerisi teferruattır. Her zaman duamız Trabzonspor'un hayat bulması ve sonsuza dek yaşamasıdır. Trabzonspor çok dua alan bir kulüptür. Dolayısıyla Trabzonspor'un hiçbir zaman sırtı yere gelmez."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Hüseyin Çimşir'in sahiplenilmesi lazımdı'

Ağaoğlu döneminde kazanılan bir Süper Lig şampiyonluğu var ama bir de ucu ucuna kaybedilen bir şampiyonluk da var. Ki o takımın başında sizin öğrenciniz Hüseyin Çimşir vardı. Hüseyin hoca sizin yanınızda başladı antrenörlük hayatına. Hüseyin Çimşir'in o şampiyonluk yolundaki sürecini nasıl değerlendirirsiniz?

"Hüseyin güzel bir adam. Benim yaşadığım çaylaklık döneminin aynısını o yaşadı. O biraz daha benden şanssızdı, ben kendimi ifade edebilmek için bir süreç buldum, kendimiz ayrılma kararı verdik. Yönetim kurulunun, Hüseyin'e de daha saygıyla yaklaşması lazımdı, sahiplenilmesi lazımdı. Onlar da dışsal baskılarla böyle hareket ettiler. Çıraklıkla, Trabzonspor gibi büyük bir camiayı yönetmek kolay değil."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Tutmazsa transfer parasını cebimden vereceğim dedim'

Dino Ndlovu transferi... Bedavaya aldınız, yarım sezonda 15 maçta 9 gol, 1 asist yaptı, 300 bin Euro'ya sattınız. Ben biliyorum daha önce konuşmuştuk ama oyuncunun transfer sürecini anlatır mısınız hocam?

"Ben yaşını almış oyunculara kendi stilim olarak haftada bir gün ekstra izin veriyorum. Oyuncu sosyolojik, fizyolojik ve fiziksel olarak kendisini toparlaması için yaşını almış oyuncularla böyle çalışıyorum. Neyse uzun süre oynamadan gelmişti, yaklaşık 8 ay... İzledik, analiz ettik. Oyuncu sakatlık yaşamış mı? Yaşamamış. Stili; 1.Lig hatta Süper Lig seviyesini karşılayabilir. Kreatif bir oyuncu ve santrfor olarak da iki yönlü oynayabiliyor. Penetre olmanın dışında büyük dönüşler de yapabiliyor, kalçasını kullanıyor, güçlü bir oyuncu. Hatta transfer sürecinde yönetim soru işaretiyle yaklaştı. Ben 'İyi çıkmazsa parasını vereceğim' dedim, öyle alındı."

'İzin veriyordum, yine de idmana çıkıyordu'

"Geldiğinde de hazır değildi, yönetimden ekstra izin istedi, yeteneğine güvendiğimiz için izin verildi. Sonrasında dönüşte geç geldi. Yönetim de bir disiplin kararı alacaktı. Ben ona sahip çıktım, 'Sen takma kafana ben yanındayım' dedim. O da bana 'Sen bana güvendin, ben artık her şeyimi vereceğim' diyor ve gollere başlıyor. O andan sonra biz ona izin veriyorduk, o 'yok hocam ben geleceğim' diyordu. Düşünün yani, bunlar güzel şeyler."

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Hastalığı atlattım, 10 yıllık proje yaptım'

Hocam tabii belki unutmak isteyeceğiniz bir durum ama covid süreciniz var... 1 ay yoğun bakımda kaldınız, makinelere bağlıydınız. O süreci ve sonrasını bize anlatır mısınız? (O dönem en çok kimin desteğini hissettiniz?)

"Dünyaya bakışınızın değiştiği anlar o anlar... Düşünün bir yerde yatıyorsunuz, oksijen alamıyorsunuz. Tuvalete gidemiyorsunuz, gelip sizi birisi temizliyor ve bu ailenizden biri değil. Ayağa kalkıp, yürüyemiyorsunuz sadece yatıyorsunuz ve gözleriniz açık. Hastalık öyle bir şey ki, sizin kişiliğinizi ele geçirip, sizi kişiliksiz bir adama çeviriyor. Ancak çok şükür son kontrollerle birlikte sağlık sorunlarımı tamamen atlattım. 10 yıllık bir projem var. Böyle bir beklentiyle yeniden hayatın ve mesleğin içine girdim. Trabzonspor kültürüyle büyüdük, o kültürle birçok takımda antrenörlük yaptık. Korkunç derecede sevdiğim bir meslek... 10 yıllık projemle başarılı olmak istiyorum. "

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

'Vefa duygusuyla orada olmalıydım'

Aynı zamanda tabii Kocaelispor'da da görevinize devam ediyordunuz. Tabiri caizse hastaneden takım yönettiniz desek yeridir. Sakarya'yı 4-0 yendiğiniz play-off finaline kadar kulübede solunum cihazı vardı, öyle destek alıyordunuz?

"O zaman çalışan arkadaşlarım; Turgay, Sabahattin, Hakan, Murat ve Gökhan hoca, bu dostlarım o günkü dönemlerde ellerini taşın altına koydular, bizim yokluğumuzu hiç aratmadılar. Fakat yine de Türkiye'de hocanın varlığı olmayınca o kabuller zorlaşıyor. Ayrılık nedenlerimizden biri de buydu. O kabuller zorlaştıkça biz kulübün önünü açmak, çok sevdiğimiz camiadan severek ayrılmak istedik. Belki küme düştüler ama yine çıkacak güçleri var. Biz camianın her zaman yanındayız. Bizden herhangi bir konuda yardım isterlerse ederiz. Başkan ve Yönetim Kurulu'nun hastane ziyaretleri, camianın olumlu bakışları ve destekleri bizi özveride bulunmamız gerektiğini hatırlattı. Biz de bu camianın uzun yıllar sonra bir üst lige çıkmasında elimizden gelen her şeyi yapacağız dedik. Oksijensiz çok kısa cümleler kuruyordum, nefes alamıyordum pek. Ama ben bunu göze aldım. Takımın yanında olacağız ve şampiyon olacağız dedim. O dönem başka hiçbir şey düşünmedim, zarar göreceğim bile aklıma gelmedi. Vefa duygusuyla orada bulunmam gerektiğine inandım. O takım şampiyon oldu, yine olacaklardır, Kocaeli'nin o gücü var."

DOĞRU-YANLIŞ

"Mustafa Reşit Akçay, Türk futbolunda gereken değeri görmedi."

(Görmedi, güvenilmedi.)

"Trabzonspor'dan ayrılmasaydım şampiyon olabilirdik."

(Doğru)

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

"Bulup getirdiğim oyunculardan en iyi çıkışı yapan isim Badou Ndiaye'dir."

(Doğru)

"Türkiye futbol ülkesi değildir."

(Yanlış)

"Yabancı sınırının Türk futboluna bir faydası yoktur."

(Yanlış)

"Türk futbolunun kurtuluşu altyapıdadır."

(Kesinlikle doğru)

"Endüstriyel futbol oyunu geriye götürdü."

(Yanlış fakat sadakat, samimiyet ve dürüstlüğü ortadan kaldırdı)

"Trabzonspor rakiplerine göre daha yetersiz bir kadro kurdu."

(Oyun formatını tam oluşturamadı, geride kaldı)

Mustafa Reşit Akçay: Konuştuklarımız benimle mezara gidecek

"Nwakaeme'nin, Trabzonspor'dan ayrılması doğruydu."

(Doğru. Takım oyunundan çok bireysel oyuncuydu. Sorun çözüyordu ama oyunu iki yönlü oynayamıyordu. Avrupa oyunu Nwakaeme'yi oynatmaz)

"Şampiyonluk sonrasında Trabzonspor'da düşüşü bekliyordum."

(Doğru. Tatmin duygusu enerjilerini yüksek seviyede tutmasını engeller)

FANATİK ÖZEL / Atalay Özçelikli

YORUM YAZ