Kulüpler Birliği'nin yeni dönemi! Avukat Burak Alcan yazdı...

Medyada Kulüpler Birliği olarak anılan resmi adı Türkiye Süper Lig Profesyonel Futbol Kulüpleri Birliği Vakfı olan kurum 2000 senesi itibariyle Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav önderliğinde kurulmuştur. Kulüpler Birliği Vakfının, Süper Ligdeki kulüplerin ortak sorunlarına kalıcı çözümler bulması, yayıncı kuruluş ile oluşan meselelerin lehe sonuçlandırılması ve TFF ile sağlıklı ilişkiler yürütülmesi gibi Türk Futbolunun gelişimine önemli katkılar sağlama gayesi bulunmaktadır. Vakıf senedin de 6 Mart 2008 tarihinde (Madde 3) yazıldığı haliyle vakfın amacı; “Türkiye Süper Liginde yer alan spor kulüplerinin bir araya gelerek kurmuş olduğu vakfın amacı, Türk Futbolunu ve Spor kulüplerini geliştirmek, Türkiye Futbol Liglerinin asli unsurları olan spor kulüpleri arasında dayanışmayı ve dostluğu sağlamak, böylelikle Türk Futbolunu Avrupa ve Dünya Futbolu içinde hak ettiği seçkin yere ulaştırmak” şeklinde ifade edilmiştir.

KULÜPLER BİRLİĞİNE KİMLER BAŞKANLIK YAPTI?

Kulüpler birliği öncelikle Anadolu kulüplerinin birlikteliğini sağlamak amacıyla teşekkül etmiş iken; Süper Lig kapsamında oynanan maçların televizyon gelirlerinin bir elden pazarlamaya başlanması, diğer bir anlatımla havuz sisteminin getirilmesiyle beraber, Üç Büyükler olarak tanımlanan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin de birliğe katılmasıyla Süper Lig'deki tüm kulüpleri kapsayan bir vakıf olma statüsüne kavuşmuştur. Kulüpler Birliği Vakfı, Üç Büyük kulüp başkanları tarafından da başkanlık seviyesinde zaman zaman temsil edilmiştir. Sırasıyla; Özhan Canaydın (2005-2008), Aziz Yıldırım (2008-2011), Yıldırım Demirören (2011-2012), Dursun Özbek (2017-2018) ve son olarak Fikret Orman (2018-2019) tarafından bu görev ifa edilmiş bulunulmaktadır.

KULÜPLER BİRLİĞİ'NİN AMAÇLARI NELERDİR?

Kulüpler Birliği Vakfının Madde 3 kapsamında belirtilen amacına uygun olarak faaliyetleri Madde 4 içeriğinde ayrıntılı olarak belirlenmiştir.

“ Devletin yükünü azaltacak şeklide; ülkemizde futbolun gelişmesi için araştırmalar yapmak, alt yapı ve tesisler oluşturmak, gençlerin spora ve futbola teşvikleri için, yurt içinden ve yurt dışından eğitmenler getirip, seminer, konferans ve paneller vermek ve spor faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli girişimlerde bulunmak.

– Gençleri başta futbol olmak üzere spora teşvik etmek, bu amaçla tesisler kurmak ve işletmek, turnuvalar düzenlemek,

– Türkiye Futbol Federasyonu’nda Süper Lig Futbol takımlarının iyi temsil edilmesini sağlamak,

– Türkiye Futbol Federasyonu Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve ilgili kamu kuruluşları ile yapılacak protokol görüşmelerine öneriler sunmak ve özellikle stadların ve serbest girişim kartlarının düzenlenmesine katkıda bulunmak,

-Stadların güvenliği için idari organlarla üst düzeyde işbirliği ve koordinasyon sağlamak

-Ülkemizde futbolun gelişmesini temin amacıyla kamuoyu oluşturmak, uygulamadaki aksaklıkların düzeltilmesi için ilgili makamlara başvurmak, yasal düzenlemelerin hazırlanması için çalışmalar yapmak ve yasa koyucuya öneriler götürmek

– Türk Futbolunun uluslar arası platformda tanınmasını sağlamak amacıyla yurt dışında şube ve birimler açmak,

-Türk Futboluna ve Spor kulüplerine hizmet amacıyla projeler hazırlamak, uygulamaya geçirmek.

-Sporda Şiddetin önlenmesine yönelik projeler hazırlamak, uygulamak, eğitimler düzenlemek…”şeklinde ifade edilmiştir.

"FEDAKARLIK İSTEYEN BİR SÜREÇ"

Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil’in görevinden istifa etmesinin ardından yeni başkan liderliğinde toparlanacak olan vakfın sağlam bir finansal yapıya sahip olması için uzun vadeli projeler ortaya koyması, doğmuş borçlarının azaltması ve yeni borçların doğmaması için kulüpler bazında çalışmalar yapması, futbolun paydaşları ile pozitif bir iletişim ortamı sağlaması, Süper Lig kulüplerinin en ileri seviyedeki ligler ile rekabet edecek hale gelmesi ve bunların kalıcılığını sağlaması gibi birçok mühim konuya odaklanması icap edecektir. İçinde bulunduğumuz pandemi dönemi sebebiyle kulüplerin yaşadığı gelir kayıplarını ve buna mukabil havuz gelirlerinin öneminin daha da artması ile bu dönemki liderliğin çok daha fedakarlık isteyen bir süreç olacağını belirtmek gerekir.