Arama

Popüler aramalar

Kriptonlu hoca aranıyor!

Usta kalem Yılmaz Özdil'in kendine has tarzıyla bu haftanın spor gündemine bakışı...

Kriptonlu hoca aranıyor!

Futbolun beşiği olamadık Futbolun döşeği olduk!

Futbolun beşiği İngiltere derler.
Futbolun döşeği de, Antalya.
***
Bin 100 takım orda ‘yatıyor...’
***
Hamburg, Leverkusen, Bremen, Köln, Karlsruhe, Frankfurt, Duisburg, Kaiserslautern... Alman takımları, her sene gittikleri İspanya’yı boşverdiler; devre arası kampları için Antalya’yı tercih ediyorlar artık.
***
Norveç’in Tromsö’sü de Antalya’da, Japonya’nın Hiroshima’sı da, İsveç’in Göteborg’u da, Avusturya’nın Rapid Wien’i de... Eskiden, İtalya’ya giderlerdi.
***
Güney Kore, Romanya, Sırbistan, Danimarka, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Moldova, Polonya, Hollanda, Belçika, İsviçre, Bulgaristan, Macaristan, İngiltere... Hatta Çin’den bile takım var... Birleşmiş Milletler gibi.
***
Hırvatistan mesela... Hesapta turizm konusunda Türkiye’ye rakip olmak istiyor ama... Hemen hemen aynı iklime sahip olmamıza rağmen, Hırvatistan’ın gururu Dinamo Zagreb, kendi ülkesinde değil, Antalya’da kamp yapıyor.
***
Mısır şampiyonu Al Ahly, Antalya’da... Recreativo Desportivo do Libolo, taaa Angola’dan takım gelmiş... Hagi, kendi adını taşıyan Köstence’deki futbol akademisinin 43 öğrencisini aldı, kamp için Antalya’ya getirdi.
***
Otellere ait 157 futbol sahası var turizm başkentimizde... 10 bin seyircili stadı olan otel var!
***
20 sene önce, yani 1990’da, sadece
25 futbol takımı geliyordu Antalya’ya... Ve, bunların hepsi Türk takımlarıydı... Bu sene için, Aralık-Mayıs arasında, bin 100 takım rezervasyon yaptırdı; binden fazlası yabancı ülkelerden.
***
Kim başardı bu işi?
Devlet mevlet hikaye...
Turizmciler başardı.
***
Müthiş bir çaba... Reklam, kulis, organizasyon, pay kapma kabiliyetidir bu.
***
O nedenle...
Euro 2016 gibi uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak istiyorsak eğer... Bunu, futbol dünyasının lokal aktörleri veya Spor Bakanlığı’yla filan yapamayız... Tribünlere şirin görünmek isteyen, goygoycu, amigo gazetecilerle de yapamayız.
***
Euro 2016 gibi uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak istiyorsak eğer... ‘Kulis heyetleri’ne mutlaka ve mutlaka, profesyonel turizmcileri dahil etmek zorundayız.

Kriptonlu hoca aranıyor!
Milli takıma illa yabancı hoca aranması, yerli hocaları isyan ettiriyor... Tolunay Kafkas çıktı, alay etti, “Dünyalı değil, uzaylı bulunsun, Kripton’dan teknik direktör getirilsin” dedi.
***
Herkes alkışladı.
Bravo filan.
***
Tabii ki, yerlisi varken yabancısına ihtiyaç yok... Ben ‘eski kafalı’yım, yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı. Ama...
O eski kafama takılan küçücük birkaç soru var!
***
Madem bizim yerli teknik direktörlerimiz, yabancı kavramına bu kadar karşı... Neden illa yabancı futbolcu istiyorlar kendi takımlarında? “Ben takımımda yabancı futbolcu istemiyorum” diyen yerli hoca var mı?
Yabancıya karşı olan yerli hocalarımız, saçma sapan ülkelerden saçma sapan futbolcular getirip forma vermiyor mu?
Yerli futbolcu mu yok?
***
Yabancıya karşı olan yerli hocalarımız, milli takımın başına geçerse... Aurelio’ya forma vermeyecek mi? Veya... Yabancıya karşı olan yerli hocalarımız, neden 72 milyonluk memleketten bir tane libero yetiştirip, Aurelio’nun yerine aday gösteremiyor?
***
“Kriptonlu getirsinler” diyen Tolunay Kafkas, 13 golle krallıkta önde giden Makukula olmasa, Süperman gibi ligin zirvesinde uçabilir mi? Kriptonlu mu Makukula? Yerli santrfor mu yok Türkiye’de? Yoksa, yerli bir futbolcunun santrfor olabilmesi için, illa Süperman mi olması gerekiyor?

Şikeciye ödül verilmeli!
Şike listesi çarşaf çarşaf...
Başkanlar var.
Futbolcular var.
Hakemler var.
***
Yakalanan var mı?
Bi tek o yok.
***
Ne var peki?
Demeç var...
Spor Bakanımız, şike ve teşvik primine karşı ‘Hapis cezası getireceklerini’ açıkladı.
***
Şike suç mu bu ülkede?
Suç.
Kanun zaten var mı?
Var.
Yakalanan var mı?
Dedim ya, yok.
***
Olmaz çünkü...
Belgeleyemezsin.
Sigara dumanı gibidir şike...

Görürsün, tutamazsın.
***
Dolayısıyla, şikenin cezasını arttırarak, şikecilere hapis cezası vererek önleyemezsin bu işi... İstersen müebbet ver, yakalanmayacağını bilen adam, yapacaksa gene yapar... Cinayet de, suç... Ama işleniyor... Yakalayabiliyor musun? Sen ondan haber ver.
***
Peki ne yapılmalı?
Bana sorarsanız...
Ödül verilmeli!
***
Şaka değil...
Gerçekten.
Şikeyi yapan, yaptıran ve sonra da ihbar edene, ödül verilmeli.
***
Birileri yırtmalı ki...
Birilerini içeri tıkabilesin.
Hepsini içeri tıkacağım dersen, hiçbirini yakalayamazsın...
Ki, yakalayamıyorsun işte.
***
Şikeci, adı üstünde, satan adam... Daha iyi fiyat vereceksin ki, sana satsın.
***
Fiyattan kastım, sadece para değil... Belgeleriyle birlikte ihbarı yapan, cezadan muaf tutulmalı, saklanmalı, korunmalı... Ama paraysa, para... Gerekirse üste para bile verilmeli.
***
Şikeyi bu ülkeden söküp atmak istiyorsak...
Mafya veya örgüt çökertme yöntemi olarak kullanılan ‘itirafçı’ sistemini devreye sokmaktan başka çare yok.

Haberin Devamı