Arama

Popüler aramalar

Gezi Parkı'ndaki ilk spor spikeri

Usta Gazeteci Yılmaz Özdil, FANATİK için yazdı.

Gezi Parkı'ndaki ilk spor spikeri

Osmanlı’ya sahip çıkıyoruz ayaklarıyla yeniden yaptırılmak istenen Topçu Kışlası, aslında, bizzat Osmanlı tarafından Fransız bankasına satılmıştı. Avlusu bomboş duruyordu. O dönemde Spor Alemi adıyla dergi yayımlayan işadamı Çelebizade Said bey, avluyu Fransız bankasından kiraladı, ahşap tribünler yaptırdı, 8 bin seyirci kapasiteli stadyum haline getirdi.

Ancak, İstanbul işgal altındaydı, Türk spor kulüpleri maçları ve dolayısıyla stadyumu boykot etti. Çelebizade Said bey, iflas noktasına geldi, stadyum haline getirdiği avluyu Malta uyruklu Yunan işadamına devretti. Yunan işadamı çok uyanık adamdı, alttan girdi üstten çıktı, halkınıza moral olur dedi, Türk kulüplerini ikna etti, işgal kuvvetleriyle maçlar tertipledi, şahane hasılat yaptı.

Neticede, İstanbul işgalden kurtuldu. Yunan işadamı tası tarağı topladı, Türkiye’den ayrıldı. Giderken, hiç para mara istemeden, stadyumu tekrar Çelebizade Said beye bıraktı. Said bey gene işletmeyi beceremedi, Abdülaziz bey adındaki tüccara devretti. 1922’de kurulan Futbol Federasyonu, ilk milli maçın bu stadyumda oynanmasına karar verdi. Rakip, Romanya’ydı. Tarih, 26 Ekim 1923’tü. Cumhuriyet’in ilan edilmesinden 3 gün önce oynandı. 2-2 bitti.

Federasyon Başkanı, Yusuf Ziya Öniş’ti. Galatasaray’da ve İsviçre’nin Servette takımında futbol oynadı, Galatasaray Başkanlığı da yaptı.

Milli takım teknik direktörü, Ali Sami Yen’di. Galatasaray’ın bir numaralı kurucu üyesi, başkanıydı.

Kaptan, Hasan Kamil Sporel’di. Fenerbahçe’nin Galatasaray’a ilk golünü atan futbolcusuydu. Defansın belkemiğiydi, geçmek adeta imkansızdı, bu yüzden lakabı “Dalgakıran”dı.

Kalecimiz, Nedim Kaleci’ydi. Milli formayı giydiğinde Altınordu forması taşıyordu. Bu Altınordu, İzmir’deki Altınordu değil... İstanbul’da 1909’da kurulmuştu. Kulübün adını düşünür-edebiyatçı Ziya Gökalp koymuştu. Renkleri Kırmızı-Lacivert’ti. İki defa İstanbul şampiyonu olmuştu. Futbolun yanı sıra, çim hokeyi ve kürek branşlarında faaliyet gösteriyordu. Dönemin en büyük kalecisi olan Nedim’e Kaleci soyadını, bizzat Mustafa Kemal Atatürk vermişti. Altınordu’dan Fenerbahçe’ye transfer olmuş, hem Fenerbahçe’de yöneticilik, hem de Futbol Federasyonu’nda Asbaşkanlık yapmıştı.

Ali Zafer Çağatay, sol bek’imizdi. Çok sert, çok seriydi. Milli Takım’a girdiğinde Altınordu’luydu. Sonra Fenerbahçe’ye transfer oldu. İstiklal Marşı’nın ilk bestecisi Ali Rıfat Çağatay’ın oğluydu.

İsmet Uluğ, orta sahada görev yapıyordu, Fenerbahçeli’ydi. Futbola Galatasaray’da başlamıştı. Aynı zamanda boksördü, sıkletinde İstanbul şampiyonuydu. Fenerbahçe Başkanlığı yaptı.

Nihat Asım Bekdik, orta sahanın ortasındaydı, Galatasaraylı’ydı. Aynı zamanda atletti, yüzücüydü, biniciydi, hokeyciydi, yelkenciydi. Yelkenlisinin adı Aslan’dı. Lakabıydı, Aslan Nihat’tı..Ve, bu Aslan lakabını, Galatasaray’a sembol olarak miras bıraktı. Demokrat Parti’den milletvekili seçildi. 60 darbesinde Yassıada’ya götürüldü, beraat etti.

Baron Feyzi, orta sahanın solunda oynardı, Altınordulu’ydu. Tiril tiril kıyafetleri ve kibarlığı nedeniyle Baron lakabıyla tanınırdı. Müthiş disiplinli, enerjik, sahayı mekik gibi ileri geri dokuyan bir futbolcuydu. Yenildikleri zaman hırsından ağlardı. Altay’a transfer oldu, futbolu İzmir’de bıraktı.

Emin, orta sahada oynadığını biliyoruz, Altınordulu olduğunu biliyoruz, başka detay bilmiyoruz maalesef.

Alaeddin Baydar, orta sahanın sağında oynardı, Fenerbahçeli’ydi. Fenerbahçe kurucularından Nasuhi Baydar’ın kardeşiydi. Fener’de 18 sene forma giydi, 324 maçta 362 gol attı.

Sabih Arca, orta sahanın solunda oynardı, Fenerbahçeli’ydi.

Zeki Rıza Sporel, santraforumuzdu, Fenerbahçe’liydi. İlk milli maçımızdaki 2 golü de, o attı. Soyadını, bizzat Mustafa Kemal Atatürk verdi. Teniste de milli sporcuydu. Fener formasını 19 sene taşıdı, 352 maçta 470 gol gibi inanılması güç bir rekor kırdı. Fenerbahçe başkanlığı ve Su Sporları Federasyonu başkanlığı yaptı. Demokrat Parti’den milletvekili oldu.

Bedri Gürsoy, sol açıktı, Fenerbahçeli’ydi. Sakatlanıp futbolu bırakınca, Fenerbahçe’de yöneticilik yaptı. Meşhur, Harrington Kupası’nı kazanan Fenerbahçe kadrosundaydı. Kupayı kaldırdıktan sonra, tarihi sözleri söylemiş, “Hem havan topuyla, hem futbol topuyla savaş kazanan tek ülke biziz” demişti.

Görüldüğü gibi, Fenerbahçeli var, Galatasaraylı var, Altınordulu var... O dönemin en güçlü kadrosuna sahip olmasına rağmen, İstanbul şampiyonu olmasına rağmen, hiç Beşiktaşlı yok. Almamışlar.

..Ve, kaderin cilvesi sanırım... O maçın oynandığı yere yapılan Gezi Parkı’nın kalesinde, defansında, orta sahasında, forvetinde, hatta tribünlerinde, Çarşı var bugün... Adeta ‘rövanş’ alıyor.

Çelebizade Said beye dönersek... Stadyum haline getirdiği Toplu Kışlası’ndan para kazanamadı ama, tarihe geçecek bir iş daha yaptı. Türkiye’nin ilk spor spikeri oldu. 1933 senesinde, Topçu Kışlası stadında, radyodan, Türkiye’nin
ilk naklen maç yayınını yaptı. Bütün memleketin kulağı oradaydı.

..Ve, gene kaderin cilvesi sanırım... Radyodan ilk naklen maç yayınının yapıldığı yerden, Gezi Parkı’ndan, tarihe geçecek bir iş daha yapıldı, Çapul TV naklen yayınlandı. Bütün dünyanın gözü orada!

Yılmaz Özdil

Haberin Devamı