A Milli Takım'ın Gürcistan zaferi sonrası çok konuşulacak sözler: Turnuvaya güzel başladı ama dikkat!
19 Haziran 2024, Çarşamba 08:50Güncelleme Tarihi:
A Milli Futbol Takımımız, EURO 2024 F Grubu'ndaki ilk maçında Gürcistan'ı Mert Müldür, Arda Güler ve Kerem Aktürkoğlu’nun muhteşem golleriyle 3-1 mağlup ederek turnuvaya galibiyetle başladı. Fanatik yazarları da A Millilerimizin, Gürcistan karşısındaki performansını köşe yazılarında değerlendirdi.
A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) F Grubu ilk maçında BVB Dortmund Stadyumu’nda Gürcistan’la karşılaştı.

MAÇIN İLK 11’LERİ
A Milli Takım maça, Mert Günok, Mert Müldür, Samet Akaydin, Abdülkerim Bardakcı, Ferdi Kadıoğlu, Kaan Ayhan, Hakan Çalhanoğlu, Orkun Kökçü, Arda Güler, Kenan Yıldız, Barış Alper Yılmaz ilk 11’yle başlarken rakibimiz Gürcistan ise sahaya Mamardashvili, Kakabadze, Dvali, Kashia, Kverkvelia, Kochorashvili, Kvaratskhelia, Chakvetadze, Mekvabishvili, Tsitaishvili, Mikautadze kadrosuyla çıktı.

EURO 2024’E GALİBİYETLE BAŞLADIK
Etkili bir oyun ortaya koyan A Milliler, Gürcüleri 3-1 mağlup etmeyi başardı. Ay-yıldızlılara galibiyeti getiren golleri 25’inci dakikada Mert Müldür, 65’inci dakikada Arda Güler ve 90+7'nci dakikada Kerem Aktürkoğlu kaydetti. Gürcistan’ın tek golü ise 32’nci dakikada Georges Mikautadze’den geldi.

ARDA GÜLER, AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI TARİHİNE GEÇTİ
Milli futbolcu Arda Güler, Gürcistan karşısında kaydettiği golle Cristiano Ronaldo'yu geçerek Avrupa Futbol Şampiyonası tarihinde oynadığı ilk maçında gol atan en genç oyuncu oldu.

Fanatik yazarları da A Milli Takım’ın EURO 2024’teki ilk maçı olan Gürcistan karşısındaki galibiyetini köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…

ECEL TERLERİ DÖKEREK... - ERMAN ÖZGÜR
Milli Takımımız hem iyi hem de kötü özellikleri çok uçlarda olan bir takım görüntüsündeydi ilk yarıda. Topa hakim olduğu ilk bölümde top ayağına yakışan oyuncuların fazlalığı ile pas trafiğini hızlı yaparak hem akan oyunda hem de duran toplardan pozisyon üretmeyi başardık. Mert Müldür’ün jeneriklik golü ile yarım saatlik oyun taçlandı. Fakat aynı takım top rakibe geçtiğinde müdahalesiz, yardımlaşması eksik bir görüntüde olunca Gürcistan bu zaafiyetimizi çok iyi değerlendirdi. Mikautadze ile buldukları gol haricinde de iyi pozisyonlar bulmayı başardılar. Özellikle beklerimiz yardım gelmeyince kaderlerine terk edilmiş gibi yalnız kaldılar.

TEHLİKEYİ GÖRDÜ
2. yarıya Barış Alper’i sağa çekerek santrforsuz oyuna geçerek başladık. Bu hamle hücum ederken ki etkinliğimizi çok değiştirmese de bana göre bu turnuvanın yıldız adayları arasında bulunan Arda Güler’e sahip olmak bize yetti. Arda pozisyon üretmekte zorlandığımız an da enfes bir golle tabelayı değiştirdi. Bu gole rağmen maç boyu bitmeyen problemimiz, top rakibe geçtiğinde neredeyse tüm oyuncuların gölge markajına geçmesi Gürcistan için yine pozisyonlar getirdi. Şansımız yanımızda olmasa maç çok çabuk dengelenebilirdi. Montella tehlikeyi gördü ve son bir hamle ile savunmayı 5’ledi. Maçı koparma şansını Yusuf Yazıcı ile kaçırsak da, ecel terleri dökerek maçı kazanmayı bildik. Kerem Aktürkoğlu sevincimizi katlayan ve santrası olmayan golle maça noktayı koydu. Turnuvaya galibiyetle başlamak elbette güzel ama bir gerçeği de görmezden gelmemek gerek. Savunma anlayışız değişmez ise bu turnuvada alacağımız tek galibiyet bu olur.

NEFES NEFESE - SERKAN AKCAN
Santrforsuz oyun, turnuva boyunca ana planımız olacağa benziyor. Belki Portekiz maçında işe yarayacaktır ama Gürcistan karşısında santrforsuzluk bizi beklediğimizden daha kötü etkiledi. Rakip ceza sahasına oynadığımız yüksek toplar kolay savunuldu, topu önde tutmakta zorlandık. Daha da önemlisi kale önünde girdiğimiz pozisyonlar hep bir santrfor dokunuşuna ihtiyaç duyuyordu, bunu beceremedik ve ceza sahası dışına yönelmek zorunda kaldık. Yani iki golümüzü de ceza sahası dışından atmış olmamız bir tesadüf değil, oyunun bizi kale önünden oraya götürmesiyle ilgiliydi. Ayrıca Kalecimiz Mert’ten çıkması gereken uzun toplar, santrforumuz olmadığı için kısa oynandı ve sürekli pas örgüsüyle çıkmak zorunda kaldık. Gürcüler zaman zaman bunu bir avantaja çevirdi. 2-1’i bulduktan sonra Orkun’u çıkarıp, bir santrfor almak (Tercihen Semih) oyunu tutmak ve farkı açmak için bize önemli fırsat kapısı açabilirdi. Santrforlu oyuna geçip topu önde tutmak yerine, Merih’i alıp rakibin yüksek toplarını karşılamak için savunmayı 5’lemek gereksiz bir baskı yememize sebep oldu. 6 uzatma dakikası boyunca neredeyse sürekli baskı yedik, pozisyon verdik. Hatta az kalsın nefesimiz kesiliyordu. Maç 2-2’ye gelecekti, son saniye kontrasıyla 3-1’e getirdik. Stresli geçen bir 90 dakikaydı, silip süpürmedik, pozisyon verdik, hamlelerde hata yaptık ama tarihimizde ilk kez bir turnuvaya galibiyetle başladık.

REKOR ONA YAKIŞTI
Avrupa Şampiyonası’na bir rekorla başlamak tam da Arda Güler’e yakışacak türdendi. Maça sağ kenarda başladı, ilk yarı yüzde 100 pas isabetiyle oynadı. İkinci yarının başında Barış Alper sağa, Arda santrfora geçti. Santrforsuz oyunun gereklerini yerine getirdi, topun tehlikeli bölgeden çıkmasını önledi ve jeneriklik bir golle Ronaldo’nun rekorunu kırarak, şampiyona tarihinde çıktığı ilk maçta gol atan en genç futbolcu oldu. Bizim süper starımız, ülkemizin aydınlık yüzü, Türk halkının gururu olmanın yanına, nefis bir rekor eklemesi göz yaşartıcıydı doğrusu.

'TOP ARDA'YA AŞIK' - CEM DİZDAR
Fenerbahçe gündemi soğumaya başladığı son iki üç günde Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk maçtaki, ‘Atmosfer basıncı’nın oluşması için reklamlardan medyaya kadar topyekun bir taarruz başlatılmıştı zaten. Maç tam da oluşturulmuş bu havaya uygun başladı. Savunma takımı olarak ünlenen Gürcistan’a karşı yüklendik ama çoğunda ‘Bilinçli’ görünmedik. Tempoyu ve pası yükselttiğimiz o daracık zaman diliminde iki gol bulduysak da biri ofsayta takıldı. Rakip ise az ama etkili geliyordu. Birkaç denemenin üzerine kendi ortalamalarına göre ciddi sayıda pas yaptıkları hücumlarında dar açıdan golü de buldular. Turnuva başından beri bir iki maç hariç görüldü ki çoğu takım arasında kapanmayacak farklar yok. Gürcistan da öyle.. Topu ele alma konusunda isteksiz görünseler de ele aldıkları toplar da ‘İş yapar’ göründüler. Yine de turnuvadaki ilk golümüzün organizatörü Hakan Çalhanoğlu’nu oyun içinde biraz daha öne doğru oynayacak biçimde topla buluşturabilsek işler daha rahat ilerleyecekti. Ancak rakip de bunu biliyordu ki çoğunlukla sırtı rakibe dönük toplar almak durumunda kaldı Çalhanoğlu. Yani maçı anlatan arkadaşımız Özkan Öztürk’ün ‘Bir duran top daha kazandık. Bunlar önemli gol seçenekleri’ mealindeki sözlerinin aksine oyuna tempo ve akışkanlık kazandırarak rakibi şaşırtacak olan Çalhanoğlu’nun özelliklerine uygun bir oyun inşa edemedik.

ÇELMEYİ BİZE TAKMADILAR
Evet baskılıydık ama rakibin de buna hazırlığı var gibiydi. Nihayet rakip çıkarken ki ceza sahası içinde hamlede geciktiği için topu rakibe kaptıran Arda Güler’di, çıkışı yakalayan Mert Müldür ile Kaan Ayhan baskısında top sahada geçebileceği en yüksek marifetin ayağına geçti! Ve Arda’ya da Mert Müldür’ün golüne nazire yapmak kaldı! Ne demişti Carlo Ancelotti; ‘Top Arda’ya aşık’! Aynen öyle oldu. Kendi adıma Gürcistan’ın bu grupta birine çelme takabileceğini düşünüyordum. Neyse ki o son anlarda kaçırdıklarıyla bu biz olmadık ve neticede turnuva başlangıcı için zorlandığımız bir maçı iki şutla öyle ya da böyle geçmiş olduk.

SAMET BU MAÇTA HARİKAYDI - TUNÇ KAYACI
Dortmund’da Signal Udina Park’ta her iki ülkenin renkleri aynı olunca tüm stat kırmızı-beyazdı. Kadroya baktığımızda Montella ilk maçımızda bence doğru bir kadro sahaya sürdü. Çünkü bu karşılaşmanın parolası mutlak 3 puandı ve kazanmak grupta ilk baştan elimizi rahatlatırdı. Arda Güler ve Kenan Yıldız iki kanatta, Barış Alper en uçta ve oyunun iki tarafını da oynayabilecek orta alanımızla istediğimizi almak mümkündü. Özellikle kapanıp baskı yaparak ve korkarak deneyen Gürcistan karşısında ilk yarıda etkili hücumlar yaptık. Mert Müldür’ün nefis golüyle de bu oyunumuzun karşılığını alıp öne geçtik. Ancak kısa bir sürede klasik savunma zaafımızı hortladı ve kalemizde benaberlik golünü gördük. Aslında 2-0’ı yakalasaydık bizim için maç kolay olacaktı... İkinci yarı Gürcü duvarını aşmak için Montella, Barış Alper’i sağ kanada çekip 4 artı 6’yı denedi.

KANAT AKINLARIYLA ZORLANDIK
Amaç; çabuk teknik oyuncularla rakibin stabil savunmasının dengesini bozmak ve hava hakimiyeti olan defansı yerden oynayarak dağıtmaktı. Ancak mutlak galibiyet baskısı riskleri getirince tehlikeli kanat akınlarıyla zorlandık. İşte bu anlarda birinin şapkadan tavşan çıkartması gerekiyordu. O isim de malum Arda’dan başkası olamazdı. Genç yıldız belki de şimdiden şampiyonanın en güzel gollerinden birine imzasını attı. Açıkçası beklediğimiz gibi ilk maç zorlanmasını yaşadık ama gruptan çıkmak için 3 puan önemliydi ve aldık. Bundan sonra üstüne koyar yolumuza devam ederiz diye düşünüyorum. Son bir not Montellla’ya en çok eleştiri getiren isim Samet, bana göre harika bir maç çıkardı. Tebrikler...

KALEMİ ELİNE ALMIŞ BİR SANATÇI - BURAK ÖZDEMİR
Euro 2024'teki ilk maçımızda grubun en zayıf halkası olarak gösterilen Gürcistan karşısında zaman zaman zor anlar yaşasak da 3-1 kazanmayı başardık. Birbirinden güzel üç gol attığımız karşılaşmada bireysel yeteneklerle kazanmak zorunda kaldık.Milli Takımımız top ayağındayken ne kadar etkili ve efektifse top rakibe geçtiğinde de bir o kadar çaresiz kalıyor. Vincenzo Montella'nın buna bir an önce çare bulması gerekiyor.

BİRAZ MESSI, BİRAZ RONALDO
Arda Güler... Geleceğin en büyük yeteneklerinden biri. Şimdiden Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo ile kıyaslanmaya başladı, ancak o bu iki süperstarı tek bedende toplamış gibi. Messi gibi rakip eksiltiyor ama tam da Messi değil. Ronaldo gibi şut atıyor, ancak tam Ronaldo da değil. İkisinin muhteşem bir karışımı gibi. Her ne kadar bu iki muhteşem yıldızdan esintiler sunsa da o kendi tarihini yazmak için kalemi eline almış bir sanatçı gibi!

SORUN DEFANS DEĞİL ORTA ALAN
A Milli Takımı analiz eden herkes takımın savunmasının zayıf olduğunu vurguluyor, ancak bu maçta gördük ki asıl sorun defans oyuncularında değil orta alan oyuncularında. Orta sahamızın savunma ve temaslı oyun kabiliyeti düşük olunca rakip ikinci bölgeden üçüncü bölgeye çok rahat geçerek pozisyon bulabiliyor.

PORTEKİZ AFFETMEZ
22 Haziran'da Portekiz'e karşı oynayacağımız karşılaşmada top büyük oranda rakipte olacak. Leao, Bruno Fernandes, Bernardo Silva gibi yıldızlara karşı, topsuz oyundaki etkisizliğimiz bu maçta başımıza büyük işler açabilir.Büyük turnuvalarda başarının şifresi hiç kuşkusuz ki takım savunmasının güçlü olmasıdır. Her maç Arda Güler başta olmak üzere bazı oyuncuların şapkadan tavşan çıkarmasını beklemek çok daha erken bir tarihte Almanya'dan ayrılmamıza sebep olur.

HAKEM TELLO'YA HİÇ İŞ DÜŞMEDİ - DENİZ ÇOBAN
Millilerimiz’in turnuvaya üç puanla başlaması önemliydi. Milliler’i tebrik ediyorum. İyi başladık, umarım sonu da iyi olur. Turnuvanın en çekişmeli maçlarından biri oynanmasına rağmen, Arjantinli hakem Tello’ya neredeyse hiç iş düşmedi. Ne seyirci ne de oynayan oyuncular maç boyu hakemi aradı. Tüm odak sahada oynanan futboldaydı. Tartışılabilecek bir ceza sahası pozisyonu ya da bir kritik kart kararı yaşanmadı. Sahadaki tüm oyuncular, birbirlerine karşı saygılı oynadılar. En ufak bir sertlik veya gerginlik yaşatmadılar. Neredeyse hakem için tüm koşullar, dikensiz gül bahçesi gibiydi.

ARKASINI TEMİZ BIRAKTI
Hakemin varlığı ile yokluğu belli olmadı. Elini üç kez kart için cebine attı. Üçü de çok net kartlık ihlallerdi. Bu pozisyonlar dışında başka kart beklentisi de olmadı. 55’te Kvara’nın sarı kart gördüğü pozisyonda hakemin önce avantajı beklemesi, sonrasında faul ve kart kararı yerindeydi. Pozisyonda topla ceza sahasına giren Arda yerde kalmıştı ancak pozisyonda penaltı yoktu. Hakem yanılmadı. Arjantinli son düdüğü çaldığında arkasında tartışılacak herhangi bir pozisyon kalmadı.

DORTMUND EVİMİZ BİZİM! - HAŞİM ŞAHİN
Almanya'nın en önemli kentlerinden biridir Dortmund. Ve bu kentte binlerce vatandaşımız yaşıyor bilindiği gibi. Zaten daha futbolcularımızın tanımak için sahaya çıkmasından başlayarak 90 dakika sona erinceye dek "Türkiye, Türkiye" sesleri çınlayıp durdu. Anlayacağınız kendi evimizde gibiydik dün akşam DORTMUND'DA.

Maç başlamadan saatler önce yoğun şekilde yağmur yağmaya başladı ve maç boyunca da devam etti.Doğrusu maça iyi başladık. Bir ara topa sahip olmak oranımız yüzde yetmişlere vardı, ama ilk tehlikeli ataklar da Gürcistan'dan geldi. Mesela, 12'de Mert Günok kalemizde devleşmese kesinlikle geriye düşmüştük.Gene de ilk golü biz bulduk. Ferdi Kadıoğlu'nun güzel ortasına bekletmeden nefis vurunca Mert Müldür, halaya kalktı deyim yerindeyse koca stadı dolduran büyük çoğunluk.Ya yediğimiz gol. Asla kadro kalitemize yakışmadı. Kenan Yıldız, Ferdi Kadıoğlu'nun savunduğu kanattan gölü yedik maalesef.
