Arama

Popüler aramalar

İşte kanıtı!

Aziz Yıldırım savunmasının son gününde kelimenin tam anlamıyla şov yaptı. Emniyet ve Savcı'nın “Sivas'a elbise çantası içinde para taşıdılar” iddiasından yola çıkan Fenerbahçe Başkanı, aynı çanta ve aynı miktardaki parayı mahkeme salonuna getirdi, yapılan tatbikat, bu kadar paranın o çantaya sığmayacağını gösterdi.

İşte kanıtı!

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren tarihi davanın 7. duruşmasında ilginç anlar yaşandı. Savunmasının son bölümünü yapmak üzere kürsüye çıkan Aziz Yıldırım, konu ‘Sivasspor-Fenerbahçe’ maçına gelince, salona bir çanta ve 2.5 milyon Dolar’ın karşılığı kadar banknot fotokopisi getirtti. Emniyet ile Savcı’nın “Sivas’a elbise çantası içinde para taşıdılar” iddiasını çürütmek için temsili bir deneme yapan Yıldırım, bu paranın 10’da 1’inin bile Savcı’nın bahsettiği o çantanın orijinaline sığmadığını kanıtladı.

Paralar sahte mi? Gerçek!

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci’nin “Bunlar sahte para mı” sorusuna gülerek “Gerçek” yanıtını veren Yıldırım, daha sonra savunmasına devam etti: “Çantanın orijinalini getirelim dedik. Bu çanta ile Sivas’a para götürüldüğü iddia ediliyor. Bu paralar beyaz kağıda fotokopi yapılmış kopyadır. Burada temsili 2.5 milyon dolar var. Bunların hepsi bu çantaya girecek durumda değil. Tapelere göre, Trabzonspor tarafından Sivas’a gönderilmek istenen para 5 milyon dolar. Bu görmüş olduğunuz paranın iki misli. Bunu da savunmada açıkça belirttik. Şayet böyle bir teklif Trabzonspor’dan geldiyse teşvik girişimiyle ilgili olarak, tutup da Sivasspor... Zaten yapmaz da bunun en az 8-10 milyon dolar olması gerekir. Çantaya koymaya çalıştığınız zaman zaten 200 bin dolar ancak alıyor” dedi.

‘Emniyet özür dilemeli...’

Çantayla ilgili değerlendirmelerine devam eden Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Çantanın içindekiler elbisedir. İlhan Ekşioğlu’nun kıyafetleridir. Maçlarda uğur olsun diye aynı kıyafetler giyilir. Utanıyorum emniyetin bu çalışmasına. Çanta değiş tokuş yapılırken çekmek yerine gelip bassanıza. Çantayı açsanıza. Onlar da biliyorlar bunu. İçinde para olmadığını. Bu yalan. Onlarda biraz ahlâk varsa, bizim ailelerimizi getirdikleri noktayı düşünürlerse bu çanta için bizden özür dilemeliler...”

Volkan ile Platini de mi şike yaptı?

Sivasspor maçı görüntülerini mahkemeye sunan Aziz Yıldırım, “Satın aldığımız kaleciye (Korcan) bakın, neler çıkarıyor. Fenerbahçe gol yedikçe, satın alınmış kalecinin haline bakın” dedikten sonra, “Bizim kalecimiz Volkan da o maçta hatalı gol yedi. O da mı şike yaptı?” deyince salonda gülüşmeler oldu. Korcan’ın, Selçuk’tan yediği hatalı golün şike olarak tanımlanmasının haksızlık olduğunu ifade eden Yıldırım, önce Volkan Demirel’in Schalke 04’ten, sonra da İspanya kalecisi Arconada’nın şu an UEFA Başkanı olan Platini’den yediği hatalı golleri gösterdi.

Bursa-İBB maçı: Hayal ürünü teşvik

İlhan Ekşioğlu’na Bursa-İBB maçına müdahale etmek için talimat verdiğim söylenmektedir. Bir tape veya bilgi var mıdır? Can Arat, Metin Depe ve Zeki Korkmaz ‘teklif gelmedi’ diyor. Üstelik Metin Depe zaten kırmızı kart cezalısı. İskender Alın da, teşvik değil baklava geldiğini beyan etmiştir. Necati Ateş’in bu konunun içine çekilmesini anlamıyorum. Necati üzerinde illaki bir suçlama yapılacaksa, Galatasaray tarafından kendisinin transferi araştırılsın. Ortada teşvik verilmiş oyuncu yok ama, “Sen teşvik verdin” deniyor; böyle hayali teşvik soruşturması olmaz, olamaz.

BJK-TS maçı: Akıl tutulması

Serkan Balcı’yla şike anlaşması yaptığımız söylenmektedir. Serkan, karakterli ve ahlaklı bir oyuncudur. Maç İstanbul’da oynanıyor, Beşiktaş gibi güçlü bir kulübü desteklemek mi kolay yoksa Trabzon’dan bir oyuncuyla şike yapmak mı? Bu maçtan önce BJK taraftarı Twitter üzerinden BJK’nin Trabzonspor’a yenilmesini istediklerini yazdılar. O zaman tüm bu yazanları sorgulamak gerekir. Turanlı “Benim adam nasıl oynuyor. Maçın yıldızı”, Kıratlı “Bitsin, kırmızı gördü şimdi” diyor, Serkan suçlanıyor. Bu ‘akıl tutulması’dır. Şike yapmış bir Serkan, bugün Trabzonspor’da oynayabilir mi?

Kayseri-Manisa maçı: Tatlıses jesti

Önder Turacı, Fenerbahçe’de 6 sene oynamış ve Kayserispor’a transfer olmuştur. Menajeri, İbrahim Tatlıses’i Önder Turacı’nın düğününe getirmek istiyor. Bunun için de İlhan Ekşioğlu’ndan “indirim yapabilir mi” diye yardım istiyor. İlhan Ekşioğlu da düğün hediyesi olarak “10 bin Dolar ben veririm” diye jest yapıyor. Bunun şikeyle ne ilgisi var? İnsanlar 10 bin Dolar ile şike yapıp isminin karalanmasını ister mi? Tamamen insani boyuttaki bir hadiseyi şikeye bağlamak utanç vericidir. Bu arada Fenerbahçe’den 8 puan geride olan bir takımla ilgilenmek hangi mantığa sığar?

Emniyet yanlış Seyit’i dinlemiş!

“Seyit Kalender, bildiğim kadarıyla Ersun Yanal’ın yardımcısıdır. İddianame ise Seyit Kalender ile Karabük Genel Menajeri Seyit İçgül karıştırılmıştır. Ve akabinde Karabük maçı için bu şahısla şike faaliyetlerinde bulunduğumuz şeklinde iddialar, iddianameye konulmuştur. Oysaki Seyit Kalender’in Karabük’le hiçbir ilgisi yoktur. Duyduğum kadarıyla Seyit Kalender hayatında Karabük’e gitmemiştir. Bu husus iddianamenin ciddiyetini açıkça ortaya koymaktadır. Polis, Kalender’in gittiği Beylerbeyi’ndeki Gençlik Geliştirme Merkezi’ni bile Gençlik Geliştirme Derneği olarak yanlış tespit etmiştir.”

Emenike şikeyse Karabük nerede!

“Karabük ile Emenike’nin transferi için Şubat 2011’den itibaren görüşmeye başladık. Sayın Ferudun Tankut ile Aleaddin Yıldırım, Emenike’nin menaceri ile Şekip Mosturoğlu görüştü. Her iki çalışma da iki kulübün bilgisi doğrultusunda oldu. 25.05.2011’de 4 yıllık sözleşme yapıldı. Futbolcuya yıllık 2, Karabük’e 9 milyon Euro verildi. Ama iddianamede ‘transfer şikesi’ denildi. Kulübün onayı alınan bir olayda transfer şikesi nasıl olur? Öyle olsa, şikeyi yapan diğer taraf Karabük olurdu! Karabüklüler’in sanık olmadığı olayda, Fenerbahçe kendi kendine nasıl
transfer şikesi yapar?

Ya 15 dakika ya 3 ay!

Çağlayan’da gün yüksek gerilimle başladı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’dan salı günü öğleden sonra başladığı savunmasını kısa süre içinde bitirmesini istedi. Oysaki mahkeme, çarşamba günü duruşma yapmamıştı. Toplamda 500 sayfaya yakın savunması bulunan Yıldırım, salı günü 106 sayfayı bitirmiş, bugün de kalan kısmına devam edecekti. Fakat Ekinci’nin “Ya 15 dakikada bitirin ya da duruşmayı 3 ay ertelerim” dediği iddia edildi. Yıldırım da tutuklu diğer arkadaşlarını düşünerek savunmasının kalan kısmını kısa bir özetle yaptı.

Savunma hakkı gaspı mı var?

Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Adalet Bakanlığı’na bir soru önergesi verdi. Türkkan, “Uzun süre tutukluluk yaşayan sanıklara ’15 dakika içinde savunmanızı yapmazsanız 3 ay sonraya ertelerim’ tavırları endişe vericidir. Aziz Yıldırım’ın duruşmasında ’Savunma Hakkı Gaspı’ yapıldığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu işlem uluslararası hukuk normlarına uymakta mıdır? 8 ay sonra ilk kez mahkemeye çıkarılmış sanığın, uzun iddianamelere karşı 15 dakika içinde savunma yapması istenmektedir. İddia makamlarını ikna edecek bir savunmayı 15 dakika ile sınırlandırma uygulaması hangi hukuk sisteminde vardır? Bu hukuk dışı uygulamalar 12 Eylül yasalarının getirdikleri midir? Yoksa İleri Demokrasi midir?” dedi.

’Alkışlanacağımıza tutukluyuz!’

Yıldırım, Emenike konusuna değinirken çarpıcı açıklamalar yaptı: “Ankaragücü-Karabük maçını izliyorum. Basın günlerce ‘Emenike sarı kart görüp cezalı olacak ve Fenerbahçe’ye karşı oynamayacak’ diye yazmış. 47. dakika, Emenike sakatlanıp çıkıyor. Şekip’i arıyorum, ‘Emenike sakatlanıp çıktı salak’ diyorum. Salak kelimesi bile olayı anlatıyor ama... Maç günü helikopterle Karabük’e gittik. Maçtan üç saat önce Emenike’nin oynamayacağını öğrendik. Bu nasıl şike? Şike yaptığı iddia edilen Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu, şike yaptıkları oyuncunun oynayıp oynamayacağını bile bilmiyor. Bizim bu bilgisizliğimiz için teşekkür edilip, bu fair hareket alkışlanmalı, ama biz tutukluyuz...”

’Sivas maçını izleyemedim...’

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, ligin son haftasındaki Sivasspor maçında şike yapıldığı iddialarına da şiddetle karşı çıktı. Mecnun Odyakmaz ile yaptığı tüm görüşmelerin bilet üzerine olduğunu belirten Yıldırım, maçta yaşadıklarını da şöyle anlattı: “Mecnun Başkan, daha sezon başında ‘inşallah şampiyonluk son maça kalmaz’ demişti. Geleceği görmüş. Maçta 3-2 galibiz, dakikalar hayli ilerlemiş fakat kendimi hiç de iyi hissetmiyordum. Tribünde kalamadım, içeri geçtim ve maçı orada tamamladım. Savcı bu maçın sonucunu önceden biliyormuş. Ben bilmiyordum. Bilsem bu kadar gerilip, sağlığımı tehlikeye atar mıydım” dedi n

Çanta sokaktaymış!

Savcı’nın para transferini yapıldığı iddia ettiği çantanın Sivas’ta bütün gece arabada kaldığı ortaya çıktı! Çünkü içinde bulunan VİP biletleri ilgili üst düzey yöneticilere dağıtan şahsın, bu nedenle çantayı arabasında bıraktığı öğrenildi.

Toroğlu bombaları!

Aziz Yıldırım savunmasında, Savcı’nın şike iddia ettiği maçlarla ilgili basında çıkan yorumlara da yer verdi. Özellikle kendisine dava açan Erman Toroğlu’nun Fenerbahçe’ye övgüler dizmiş olması dikkat çekiciydi.

Yıldız-Çelebi ortak

Ahmet Çelebi ile Mehmet Yıldız arasındaki görüşmeler, şike üzerine yorumlanmıştı. Ancak Yıldırım, Sivasspor yöneticisi ile Sivasspor Kaptanı’nın bu görüşmelerde, ortak açacakları benzin istasyonu hakkında konuştuklarını açıkladı.

Trabzon’a salvolar

Yıldırım, Trabzonspor’un 2 Mayıs 2011’de Özkan Doğan vasıtasıyla Mehmet Yıldız’la temas kurduğunu ve transfer görüşmesine başladığını vurguladı. Ayrıca bu durumu, incelenmesi gereken bir gelişme olarak değerlendirdi.

Sapancalı...

Aziz Yıldırım, “ Sapancalıyla mı Şekerli’yle mi yapıyorsun” sözüne de açıklık getirdi: “Alper Potuk, Serdar Kesimal ve Sakıp Aytaç’ı transfer edecektik. Alper transferini Kıratlı ile Fatih Akbaba’nın yürüttüğünü bildiğimden bu konuyu İlhan’a soruyorum. O ise 3 koldan konuyla ilgilendiğini söyledi. 3. Yusuf Turanlı...”

Berk’e ağır itham

Fenerbahçe Başkanı’nın hedefinde yine Savcı Mehmet Berk vardı. Emenike transferiyle ilgili bilgi verirken sözü Berk’e getiren Yıldırım, “Sayın Savcı, futbolun tüm gerçeklerinin halı sahada top oynamaktan ibaret olduğunu sanmaktadır” dedi.

Güneyli Kazım...

Aziz Yıldırım ‘Güneyli arkadaş’ı da şöyle anlattı: “Bu arkadaş Gökhan İnler’in tanıdığı olan Kazım Avcı’dır. Kazım Avcı’ya Gökhan ve menajerleriyle Fenerbahçe’ye transfer olabilmesi amacıyla görüşmeler yapması yönünde yetki verilmişti.”

Sabıkası varmış!

Mahkeme Başkanı Ekinci’nin sabıkası olup olmadığını sorduğu Yıldırım “Yok” dedi. Başkan Ekinci ise “Sabıkanız var gözüküyor” diye konuştu. Yıldırım ise “Nereden efendim” diye sordu. Başkan Ekinci, “Gebze’de bir kooperatif olayından sabıkanız var gözüküyor” dedi.

5

Haberin Devamı