'Gol attığımızda sevinmiyor'
Aykut Kocaman ile probleminin teknik direktör olduğunda başladığını söyleyen Sambacı, “Takım gol attığında hocanın bu sevince katılmaması, kafamda soru işaretleri oluşturmuştu” diye konuştu

İlk tanıştıklarında Aykut Kocaman’ın sportif direktör olduğunu vurgulayan Alex, şöyle konuştu: “Tatildeyken Kocaman sportif direktör oldu. 20-22 Haziran’da Samet aradı, geri dönüş tarihinin bir hafta öncesine çekildiğini söyledi, ama ben gelemeyeceğimi söyledim. Döndüğümde kendisiyle tanıştım, bana ilk söylediği şeylerden biri ’Sen kaptansın herkesten önce senin burada olman gerekirdi’ oldu.
‘Problemler başladı’
Ben de kendisine haklı olduğunu ama 7 Temmuz’da geri dönmek için gittiğimi, bundan sonra kendisine bildireceğimi’ söyledim. O sene çok az kontağımız oldu. Problemlerimiz de teknik direktör olduktan sonra başladı. Kendisiyle birçok kez futbol üzerine görüştük. Bu kararların hepsini kabul ettim, ama hiçbirine katılmadığımı söyledim. Futbol görüşümüz çok farklıydı. Futbol takımı sürekli gelişmesi gereken takımdır. Bu da antrenmanlarla sağlanır. 3 sene boyunca bir oyuncu aynı performansıyla devam ediyor ya da geriye gidiyorsa yanlışlık vardır. Bunu kendisine de söyledim. ’Burası Türkiye, burada antrenmanlar gelişmek için değil’ yanıtını verdi. Takım gol attığında hocanın bu sevince katılmaması kafamda soru işaretleri oluşturmuş, huzursuzluk yaratmıştı. Dün çok mutlu oldum. Gökhan Gönül’ün çok güzel golünden sonra bu sevince ortak olması bana bir şeylerin değişebileceğini gösterdi. Hocanın sözleşmesini 3 sene uzattılar. Demek ki, yaptığı işe güveniyorlardı. Güvenmeseler 3 sene uzatmazlardı. Sözleşmesini uzattıktan sonra artık kulübün futbola bakış açısında bir takım değişiklikler yapacağını söylemişti. Benim gördüğüm kadarıyla hiçbir değişiklik olmadı. Bursa ile oynadığımız Kupa Finali öncesi, kulüp zor şartlar altındaydı. Başkanımız hapisteydi, 30 senedir kupayı almıyorduk ve en büyük rakibimize kupa kaybetmiştik.
‘Bizi tebrik etmedi’
Kupayı alarak 30 yıllık tabuyu yıktıt. Fenerbahçe forması altında en mutlu olduğum maçlardan biriydi. Maçtan sonra hocamız bizi tebrik etmedi, takımla birlikte İstanbul’a dönmedi. Bu da bana ilk tanıştığımızda 5 gün geç gelmem konusunu hatırlattı. ’30 yıl sonra kupa kazanıyoruz, ama hoca takımla dönmüyor’ diye düşündüm. Özellikle tanıştığımız ilk gün benim 5 günlük gecikmemden bahsettikten 3 sene sonra bu davranışta bulunması bana garip geldi.”
İşi sonlandıran konuşma
Geçen sezon tatile gittiğinde Kocaman’ın basına; tatilden döndükten sonra kendisiyle konuşacağını, fizik olarak belli noktalara geldiğini, her maçta oynayamayacağını, kendisinin bir takım planlarını paylaşacağını söylediğini dile getiren Alex, “Ama tatilden döndüm, bu konuşma gerçekleşmedi” dedi. Bolu ve Avusturya kampında Kocaman’ın kendisiyle konuşmadığını anlatan Brezilyalı futbolcu, “Avusturya kampının son gününde yapacağım basın toplantısından önce bana konuşmaya fırsat bulamadığını, dönünce İstanbul’da konuşacağını söyledi. MTK maçında frikikten gol attım, Brezilya’dan arkadaşlarım ’Yedek kulübesinde hocanın haline bakılırsa golü kendi kalene attın sandık’ diye takıldılar. İstanbul’a döndüğümüzde moralim bozulmaya başlamıştı. 4 haftadır beraberdik ve benimle konuşmamıştı.
Yaşadığım en ağır tartışma
Bir hafta sonra Romanya’da Vaslui maçından 1 gün önce konuşmak için çağırdı. Bana ’Çözülmesi gereken bir sorun var mı?’ diye sordu. Orada ben de patlama yaşadım. İlk tanıştığımız günden bu yana kendisi hakkında ne düşünüyorsam açık yüreklilikle söyledim. O da benim hakkında ne düşündüğünü açık bir şekilde söyledi. Tahmin ediyorum işi sonlandıran konuşma da o oldu. 18 yıllık kariyerim boyunca birçok insanla tartışma yaşadım, en ağırI buydu. Tartışma sonunda ’Birbirimize birçok şey söyledik, şimdi ne olacak?’ dedi. Ben de kendisine ’Şu ana kadar nasıl olduysa öyle devam edecek, sen teknik direktörsün ben oyuncuyum, sen ne diyorsan ben onu yapacağım’ dedim” ifadelerini kullandı.
Adım adım sona doğru
“Galatasaray ile oynadığımız Süper Kupa Finali öncesi, beni yedek takımda çalıştırdı. Maç toplantısında karşılaşma ile ilgili bir şeyler söylemek istediğimi ifade etti. O da benim duruşumu övdü, takımın yararına bildiklerimi söylememi olumlu bulduğunu söyledi. Odadan çıktığımda otobüse binerken Samet bana oynayacağımı söylediğinde şaşırdım. Bir gün önce bensiz bir çalışma yaptırmıştı, oynamayacağımı düşünüyordum. Süper Kupa’yı kaybettik. Elazığ maçından sonra Moskova’ya gittik. Salı günü öğlen toplantıda görüntü izlerken, görüntüyü durdurup ’Bu arada Alex bugün oynamayacak’ dedi. Burada benim yedek kalmam sorun değil. Kariyerim boyunca yedek kaldığım da oldu. Biraz daha futbol oynayacağım, bu sürede yedek kalacağım zamanlar olacaktır. Ben bunu bir iletişim, saygı eksikliği olarak görüyorum. Ben bu takımın kaptanıyım, 8 sene ilk 11 oyuncusuydum. Beni maçtan önce kenara alıp bunu izah edebilirdi, ama maçtan önce görüntüler izlerken söyledi.”
‘Ben de hata yaptım’
“Gaziantepspor maçı öncesi idmanda Samet ve hocanın Cristian ile görüşmek istediği, benim ilk 11’de olmayacağım bilgisi geldi. İlk 11’e girmek girmemek benim canımı sıkan şeyler değil. Hocamın ’Alex’in kafası karışık’ cümlesi benim canımı sıktı. Benimle konuşmadan nereden bunu bilebilir. Bundan sonra son görüşmem kadro dışı kaldığımı bildirdiği görüşme oldu.”
‘Hiç bu kadar ağlamamıştım’
Alex, basın toplantısında“Sizlerle geçirdiğim bu süre için kalbiminin en derin yerinden teşekkür ederim. İlk günden itibaren Fenerbahçe taraftarının gösterdiği ilgiye de teşekkür ediyorum. Sözleşmemi feshettikten sonra evimde, sokakta, çocuğumun okulunda gösterilen ilgiyi rüyamda dahi göremezdim. 35 yaşıma bastım, bugüne kadar hiç bu kadar duygulu bir hafta geçirmemiştim, çocukluğumda bile bu kadar ağlamamıştım. En içten dileklerim şu ki; Fenerbahçe taraftarının bundan sonra hep mutlu olmasını istiyorum” dedikten sonra sözü Samet Güzel’e getirdi: “Havaalanındaki toplantıdan istifasına kadar geçen sürede zor bir süreç geçirdiğini tahmin ediyorum. Sonuçta onu Fenerbahçe formasına imza almak isteyen bir çocuk olarak tanıdım. Bu duruma geldi. Hiç kolay günler geçirmedi. Ona çok teşekkür ediyorum.”
Sabah kaptan, öğlen işsiz!
Aykut Kocaman’ın kendisini kadro dışı bırakmasının ardından Başkan Aziz Yıldırım ile saat 16:00 için randevulaştığını vurgulayan Alex, “Başkan, geç kaldığımızı söyledi. Doğru, geç kaldık. Ama İstanbul gibi bir yerde 15 dakika gecikme bence normaldi. Öbür taraftan, 7 Eylül’den beri görüşmeyi bekleyen de benim. Bunun karşısında 15 dakika çok büyük bir gecikme sayılmaz. Odasına girerken, Tweet attığımı söylüyor, bu doğru değil. Eşimle konuşuyordum. Çünkü sabahki şok edici olaydan sonra analiz yapıyordum. Başkan geldiğinde, ‘toplantıya giriyorum’ diye mesaj attım. Ve telefonu kapatıp masaya koydum. Başkan bana ‘konuşabilirsin’ dedi. Ben konuşacak bir şey olmadığımı söyledim, ‘Aykut hoca beni kadro dışı bıraktı, durumum ne olacak’ dedim. ‘Karar senin. Kalmak istiyorsan kalabilirsin ama takımla çalışamayacaksın, gitmek istiyorsan da gidebilirsin’ dedi. Ben de ‘gitmek istiyorum’ dedim. Elini uzattı teşekkür etti. Ben de elimi uzattım, bundan sonra kulüp için her şeye hazır olduğumu söyledim. Sözleşmenin detaylarını konuşmak için avukatın odasına geçtim. Avukat bana kulüpten birisiyle bir basın toplantısı düzenleyip kötü şekilde ayrılmadığımı göstermek isteyip istemediğimi sordu. Ben de kendisine ‘Toplantı yapacağım ama erken. Çünkü sabah evden kaptan olarak ayrıldım şimdi işsizim’ dedim.
Sorular ve yanıtlar
‘Sahada lens takıyorum’
Aziz Yıldırım’ın, “Saha içindeki Alex’e kefilim ama dışındakine değil” sözleri sorulan Sambacı, herkesi güldüren bir yanıt verdi: “Sahada lens takıyorum, dışarıda gözlük. Sahada krampon giyiyorum, dışarıda ayakkabı. Tek fark, sahadaki Alex daha ciddi. ”
- Başkan soyunma odasına girerse
“Soyunma odası futbolla ilgili olanların bulunduğu kutsal bir mekan. Teknik direktör olursam soyunma odamı koruyacağım. Başkan kulübün en yüksek idari makamıdır ve hesap sorma yetkisi vardır. Ama bunun yeri soyunma odası değil.”
-Hangi futbolcular ziyaret etti?
“Volkan aradı ve maçtan sonra evde olup olmayacağımı sordu. Ben de ‘maçı evde izleyeceğim’ dedim. Takım arkadaşlarıyla gelmek istediğini söyledi. Ben de her zaman kapımın açık olduğunu söyledim. Topal, Kuyt, Gökhan, Yobo, Selçuk, Volkan, Caner, Mert, Hasan Ali. Bu isimler geldi. Bir şeyler yedik ve benimle vedalaştılar.”
Volkan çok eleştirildi?
“Oğlumun en sevdiği kişilerden birisi Volkan’dır. Hiçbir futbolcuyla aram bozuk değil. Başkan ve hocayla da problemim olmadı, görüş farklılılkları çok fazlaydı.”
-Loca ne olacak?
“Loca eşime ait. O ne istiyorsa onu yapacak. Ama şanslı Türkler maçı izleyecek orada.”
-3 kelimeyle Fenerbahçe?
“Taraftar, aşk ve özveri”
-Jubilesini Fenerbahçe ile yapmak ister mi?
“Bir hayalim var. İki sene sonra futbolu bırakırken, jubilemi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Fenerbahçe formasıyla yapmak.”
-Heykel açıldı, ayrılık geldi
“Her zaman söyledim, heykeli bir çılgınlık olarak görüyorum. Bu kadar önemli birşey yaptığımı düşünmüyorum. Yapanların hissiyatını da yargılayacak değilim. Herkese teşekkür ediyorum.”
-Yıldırım neden destek vermedi? Diktatör mü?
“Başkan Fenerbahçe’ye destek verdi. Onun görüşüne göre ben zarar veriyordum. O da bu sorunu halletti. Başkan Fenerbahçe’yi çok seven bir insan. Ayrılana kadar da elinden geleni yapacak.”