MENÜ

Av mevsimi başladı

Yazarımız Nezih Alkış, gündemdeki olayları kendine has üslubuyla değerlendirdi.

Av mevsimi başladı

Mevsim erken başladı; Antalya galibiyetinden sonra, zirvede Trabzonspor ve Bursaspor ikişer puan kaybedince Fenerbahçe’de herkes havaya girdi. Futbolcular kaybolan özgüvenlerini tekrar kazandılar;
Gökhan’ın golünden sonra Aykut hocaya sarılmaları da hakikaten hoş bir manzara idi. Gökhan’ın maç sonrası konuşmaları da bana ilginç geldi.

“Sahada bizler hocamızın verdiği görevleri yerine getiremeyince başarısız görülüyor. Üzmememiz gereken bir insanı üzüyoruz...” Bundan çıkan sonuç şu; “Hoca taktiği veriyor, bizi iyi çalıştırıyor, ama biz bugüne kadar O’nun dediklerini yapamadık...”

Teknik direktörüne sahip çıkan ve suçun kendilerinde olduğunu açıkça söyleyen bir futbolcuya ilk kez rastlıyorum. İnşallah böyle devam eder. Rakip bu hafta zorlu; Fenerbahçe, Trabzonspor’u yenerse yola devam eder. Aksi halde ‘Ava giderken avlanır...’

Polat’ın günahları-sevapları
Şöyle bir geriye yaslanıp, düşündüm... Bugüne kadar Galatasaray’da böylesine kılıçların çekildiğine hiç şahit olmadım. Rüya gibi bir stat yapılmış; Millet bayram yapacağına ‘İbra, istifa, kongre’ sözcükleri birinci planda. Siyasilerin ve TOKİ Başkanı’nın üzücü konuşmalarının faturası Başkan Polat’a çıkarıldı. En büyük kıyamet de yönetimde koptu. İkinci Başkan Helvacı’yı, “İbra edilmeyiz” korkusu sarmış. Tabii bu da Polat’ı çileden çıkarmış. Üstüne üstlük kongre için imza toplayacağını söylemesi de işin başka boyutu. Şimdi Polat da; “Helvacı, Doğan Yalçınkaya ve Vedat Eşkinat’la çalışmam” diyor. Siz olsanız bu üçlü ile yola devam eder misiniz ? Peki Adnan Polat’ın hataları yok mu? Elbette var...

İşte size birkaç örnek:
* “Toki Başkanı benden özür diledi” dedi...
* “Benden değil, 25 milyon Galatasaray taraftarından özür dileyin” demesi gerekirdi.
* Başbakan protestoculara kızıp stadı terk ettikten sonra kendisinin de çekip gitmesiydi...
* O tarihi günde misafirlerinin, seyircisinin ve sahada maç yapan futbolcularının yanında olması gerekirdi.
* Başbakan, “Seyrantepe Stadı’nın A’dan Z’ye yapımında Galatasaray Kulübü’nün bir Allahın kuruşu yoktur” dedi...
* Sayın Başbakan, “Biz buraya karşılık Ali Sami Yen Stadı’nı verdik” demeliydi.
* “Galatasaray’da bizim ‘ağabey’ diye hürmet gösterdiğimiz kişiler var. Kendilerini ‘derin Galatasaray’lı ilan edenler” dedi...
* “Galatasaray Başkanı aslandır, kuzu değil” dedikten sonra bu isimleri de kamuoyuna açıklaması gerekirdi.
Ama, bu yönleri ile eleştiri oklarının hedefi olan Başkan’ı istifayı çağırmak biraz insafsızlık olmuyor mu? Galatasaray, 14 yıl şampiyon olamadığı zaman bu kadar topa tutulmamıştı.
Neyse, olan oldu... Şimdi olağanüstü kongre için imza toplanıyor...
“Sivasspor maçında yönetimi topa tutacaklar, Polat’ı istifaya çağıracaklar, pankartlarla protesto olacak” diye dedikodu üretenlere, tribünleri dolduran taraftarlar gerekli cevabı verdiler sanırım.
Bu arada Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile olan samimiyetini de niye ağır bir şekilde eleştiriyorlar,
hiç anlamış değilim...
Ne yapsınlar? Kavga mı etsinler?
Bırakalım artık bu işleri...

Ne operasyonu?
Trabzonspor, Ankaragücü’ne hem de evinde puan kaptırınca önce hakem Halis Özkahya, arkasından Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman eleştiri oklarının hedefi oldu... “Umut’un düşürülmesi penaltı mı, değil mi?” Şenol Güneş, “Hakemi ve rakipleri konuşursam küçülürüm” diyor; Aykut’a taş atıyor...
Trabzonspor’un resmi internet sitesinde “Herkes ‘penaltı’ diyor” yorumu var.

“Şimdi oldu mu Aykut” başlığını atan Karadeniz’de çıkan bir gazete, “Trabzon’un yükselişini engellemek için Aziz Yıldırım ve ekibinin başlattığı operasyon hissedilmeye başlandı” iddiasında bulunuyor...
Hafta içinde de Başkan Sadri Şener şöyle konuşmuştu; “Rakipler yarışta olmak isteyecekler. Basın yoluyla futbolcuları etkilemeye çalışabilirler. Bu gayet doğal. Ama biz hepsine hazırlıklıyız...” Şurasını artık herkesin bilmesi lazım: Ligde lider kim? Trabzonspor... En iyi futbolu kim oynuyor? Tartışmasız Trabzonspor...

Sen, saç-baş yolduran golleri kaçır, sonra da penaltı olup olmadığı tartışma konusu olan bir pozisyonu puan kaybı için mazeret olarak göster. Ünlü yazarlardan biri, “Fenerbahçe-Antalyaspor maçında Deniz’in eline çarpan topu, orta hakem görmemiş olabilir. Peki, yan hakemin görevi nedir?” diye soruyor. Eğer her maçtan sonra, “Buna penaltı verilmesi lazımdı, o kornerdi, bu fauldü” diye ahkâm kesersek, bu işin altından zor kalkarız.

Bal gibi olur

Haberin Devamı

Buca maçına fırtına gibi giren Beşiktaş’ta şimdi konuşulan tek şey var, o da şu:
“Bu takım ligde 17’de 17 yapar mı?”
Kaptan İbrahim Üzülmez, “Neden olmasın” diyor.
Schuster, “Kalitemiz artacak. İleride bu takım ligde ve Avrupa’da çok büyük patlama yapacak, göreceksiniz” diye taraftarlara umut veriyor. Başkan Yıldırım Demirören tribünde artık büyük bir keyifle oturuyor; “Türkiye, Beşiktaş ile futbola doyacak” diye iddialı konuşuyor. Bunların hepsi iyi güzel; ancak bana göre Schuster’in işi o kadar kolay değil. Geldiği günden bu yana Türkiye’de oynanan futbol dahil hiçbir şeyi beğenmeyen Alman hocanın her isteği itirazsız yerine getirildi. Şimdi sıra onda...17’de 17 yaparsa, Avrupa’da Kartal fırtınasını estirirse şöhretini ikiye katlar...Aksi mi? Düşünmek bile istemiyorum!

MIŞ/MUŞ

* Fenerbahçe’de golü Gökhan, Galatasaray’da Servet attı...
* Alex’ler, Semih’ler, Kazım’lar nal topladı!
* Adnan Polat, Özhan Canaydın’ın heykelinin açılışına gitti...
* Konuşma yapması için kim O’nu kürsüye davet etmedi, belli değil!
* Trabzonspor-Ankaragücü maçında Burak oyundan alınınca bazı taraftarlar ‘yuh’ çekti. Büyük bir kısmı alkışladı...

Yuh çekenlere yazıklar olsun, alkışlayanlara helâl!

Nezih Alkış

YORUM YAZ