Fanatik yazarlarının Moldova - Türkiye maçı yorumları
Mükemmel sonuç (Mehmet Demirkol)
Bazen, özellikle milli maçlarda, mükemmel oynamadan mükemmel sonuç almak önemlidir. Doğru oynayarak, paniklemeden.
Dün belki maçın 75 dakikasında çok da izlenilir, parlak gelmeyen oyun risksiz ve etkiliydi. Moldova maça ortak olabileceğini hiç düşünmedi. Bu gelecek için umut verici.
Merih’in liderliğinde savunma güvenliydi. Ozan- Dorukhan ikilisi bireysel olarak bölgelerini iyi doldurdular. Ayrıca Dorukhan-Cenk bağlantısı sağlamdı.
Deniz sadece attığı golde değil kornerlerde etkiliydi.
Zeki hakkında söylenecek negatif hiçbir şey yok.
Bireysel olarak şikayet edecek hiçbir şey yok. Eksik kalan set oyununda hücum koordinasyonu. Daha hızlı, daha boşlukları arayan bir oyun mümkün. Bunun için de zaman lazım.
Hâlâ bu takımda direkt oynayacak, Emre, Hakan Çalhanoğlu, Caner, Gökhan, Burak, Abdülkadir Ömür, Abdulkadir Parmak, Yusuf ve daha fazlası var.
Dün izlediğimiz güvenli oyun iyidir temel. Ortalama rakipleri umutsuzluğa iter.
Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Evimizde de şöyle zeminlerde oynasak fena mı olur...
Maçın starı (Mehmet Demirkol)
İstiklal Marşı’nı mükemmele yakın söyleyen genç koroyu başa koyuyorum. Belki bizde de bu uygulama olursa, biraz utanır, konuk marşlarını ıslıklamayız. Cenk’i ikinci sıraya koymalı. Attıkça güveni gelecek. Keşke oynayacağı bir kulübe gitseydi.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Gecenin olayı Kişinev’den değil Elbasan’dan geldi. Arnavutluk’un İzlanda’yı yenmesi piyangoydu. Hata yapmazsak bu genç kadroyla 3-4 sıralamasına hapsolmuş Milli Takım zirveyi bulabilir. Ancak Fransa ve İzlanda maçlarının yanısıra Arnavutluk mücadelesi de çok kolay olmayacak belli ki.
Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
Hayallerinin peşinden koşan genç bir delikanlının inanılmaz hayat hikayesinin henüz başındayız. Ve Merih hikayesi inanılmaz bir noktaya gidiyor.
Gol bienali (Ali Ece)
'Form geçici, klas kalıcıdır’ sözünü ilk kez Alex Ferguson’dan duymuştum, Şenol Güneş de Ferguson ile hem fikir: Everton’daki maç eksiği nedeniyle Andorra maçında olduğu gibi Moldova’da da Cenk formu düşük başladı.
Ancak buna rağmen Güneş’in Cenk ısrarı ve sabrının sebebini 38’de attığı süper golde daha iyi anladık. Bu arada o golde Dorukhan’ın asisti de çok kaliteliydi, büyük ihtimalle Nebil Evren bile o pası çok beğenmiştir!
Moldova’ya karşı ilk gol kilitti, kapı açılınca gol bienali başladı: Deniz Türüç’ün çok akıllıca yere çarptırarak attığı harika frikik golünde Nebil’in kulakları bu kez iyi anlamda çınladı. Yusuf Yazıcı ise gol bienalimize bir başka başyapıtla katılarak gecemizi mükemmelleştirdi.
Gecenin sorusu (Ali Ece)
Cengiz Ünder ve Burak Yılmaz gibi forvet hattımızın en önemli iki gol silahı yokken deplasmanda 4 atmak çok iyi değil mi?
Maçın starı (Ali Ece)
Hangi oyuncumuzu seçsem, diğerine ayıp olur. Cenk’in golleri çok değerli ama asıl en değerli olan bireysel yeteneklerin toplamından daha yetenekli bir takım olmamız.
Maçın olayı (Ali Ece)
Milli Takımımız’ın maçın yüzde 90’ını muazzam bir oyun disiplini ile oynaması, bu sayede de hiç yorulmaması.
Kısa mesaj (Ali Ece)
Bu kadar kısa sürede Türkiye Milli Takımımız’ın bu konuma yükselmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. İnşallah artık her turnuva yılı 2002 ve 2008 gibi olacak!
Kusursuz oyun (Metin Karabaş)
Andorra’yı 1-0 mağlup eden Milli Takımımız, Moldova’ya konuk oldu. Bu mücadelede rotasyona giden Şenol Güneş taktiksel olarak da farklı bir tercihte bulundu.
Maçın ilk bölümünde topa hakim olan Ay-Yıldızlılar, ayağa toplarla rakip yarı alana yerleşti. Andorra maçının aksine ceza sahasına kenardan, havadan ortalardan vazgeçen Şenol Güneş’in öğrencileri baskıyı kurmakta zorlanmadı.
18. dakikada Cenk vurdu, kaleci son anda çeldi. 20’de Umut’un yerden ortasına Cenk vurdu, kaleci Coselev golü önledi. Bu bölümdeki baskımızla öne geçemememiz büyük şansızlıktı.
37’de ise Dorukhan savunmanın arkasına harika oynadı. Topla buluşan Cenk şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1.
İlk yarı boyunca oyuna hükmeden ve istediklerini sahaya yansıtan Millilerimiz rakibine pozisyon vermedi. Cenk’in golü ile soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardık.
Ne istediysek yaptık (Metin Karabaş)
İkinci yarıya yine iyi başladık. Sahada ne istediğini bilen ve bunu oyuna yansıtan bir Milli Takım vardı. Ayağa oyunla ve az pas hatası ile Moldova’yı kendi yarı alanına hapsettik.
57. dakikada Cenk’e yapılan faulde topun başına Deniz geçti, harika bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-2. Bu golden sonra iyice rahatladık ve sahada istediklerimizi tam anlamıyla uyguladık.
79. dakikada Deniz ortaladı, Hakan çok şık vurdu top üst direkte patladı. Cenk dönen topa vurdu ve fark üçe çıktı: 0-3.
Oyuna 80’de giren Yusuf 89’da jeneriklik bir gol attı, skoru belirledi: 0-4.
Oynadığı futbolla karşılaşmayı antrenman rahatlığına dönüştüren Ay-Yıldızlılar kusursuz bir futbol ortaya koydu. Moldova’yı 4-0 mağlup ederek Avrupa Şampiyonası için büyük bir adım attık.