Fanatik yazarlarının Galatasaray-Fenerbahçe derbisi maçı yorumları
Süper Lig'in 6. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe golsüz berabere kaldı. Fanatik yazarları da, bu derbiyi sizler için yorumladı.
Aman kazaya gelmeyelim! (Mehmet Demirkol)
İkinci yarıda pek bir şey olmadı. Son saniyede Kruse’nin kötü kafası. Ofsayt olduğu için geçerli olmayan Falcao’nun şahane şutu. Bir penaltı tartışması. İlk yarının vaat ettiklerinin dışında bir oyundu. Sahadaki birkaç istisna dışında bir kazaya gelmeyelim kafası vardı daha çok. İlk yarı ise denediler.
Garip şekilde soldan geldiler
20’den sonra Altay baskı karşısında uzun vurmaya başladı ama 2. topları arkadaşları hiç alamadı. Galatasaray da orta sahayı aldı. Ancak garip bir şekilde sadece soldan geldiler. Öyle ki Babel topu aldığında Nagatomo kanat gibi değil hücum oyuncusu gibi merkezden girdi ceza sahasına.
Gecenin sorusu
Kruse’nin Milli Marşı söylemesi... Daum’unki çok samimi gelmiyordu, onunki doğal geldi. Hoşuma gitti. Öte yandan Almanlar’ın hoşuna gider mi? Ozan Kabak söylese hoşunuza gider mi? Sorular sorular.
Maçın starı
Bir yıldız performansı yok. Ancak işini en iyi yapan herhalde ‘Altay’dı. 3 pozisyonda sağlam durdu. Mükemmel gidiyor. Son döneme memleketten çıkan çokça iyi kalecinin en hızlı yükselenlerinden biri O. Doğal bir şekilde kaleyi aldı. Tartışmaya gerek yok.
Maçın olayı
2. yarıda birkaç istisna dışında herkes, ‘Aman şu maç bitsin’ der gibiydi. İlk yarıdaki mücadelenin ışığında devametmediler. TSYD Kupası’nı, ‘Daha sezon başlamadan ezeli rakibe maç kaybedip eleştiri yemeyelim’ diye oynamaktan vazgeçmişlerdi. Yakında, ‘Derbi oynanmasın’ da diyebilirler. Pek olmadı.
Kısa mesaj
Lemina’da bir kıpırdanma var. Luiz Gustavo ise topu ayağında tutma konusunda büyük sıkıntı çekti. Emre’ye yardımcı olamadı. Yapabilse konuk ekip lehine denge bozulabilirdi.
Keşke E-Spor’da kapışsalardı! (Ali Ece)
Galatasaray’da Seri yerine Lemina tercihi ile Ozan ve Tolga’nın orta saha kenarlarında olduğu Fenerbahçe’nin oyun düzeni bir araya gelince ilk yarıda “sıkışık futbol” oynanacağı aşikârdı. Eşit ağırlıklı bir ilk yarı izledik: İlk 20’de Fenerbahçe göreceli bir üstünlük kurarken 25-45 arası Galatasaray ağırlığını koymaya çalıştı. 2. yarıdaki oyun ilk yarıdakini bile arattı.
Biz Türk olduğumuz için izledik ama misal Falcao’yu izlemek isteyen Kolombiyalılar ve Gustavo’ya sebep maça bakan Brezilyalılar “Alman sanat filmleri daha tempoludur” demişler midir? Ligin en çok reyting alan maçı böyleyken biz bu ligin adına ister süper ister über diyelim, dünyadan ne kadar alıcı bulabiliriz ki? Fenerbahçe’ye 1 puan yarıyor ama ev sahibi Galatasaray’ın puan farkını kapamak için daha fazla risk alması gerekmez miydi?
Gecenin sorusu
Dün geceki oyun Galatasaray- Fenerbahçe arasında değil de Manchester City- Liverpool arasında oynansaydı, kanalı değiştirmez miydiniz?
Maçın starı
Arma, forma aşkına maçı sabırla izleyen taraftarlar ve ekmek parası icabı yazmak, yorumlamak için takip eden bizler maçın gerçek yıldızlarıyız.
Maçın olayı
52’de VAR incelemesi için maç durduğunda diğer ekranda açık olan Everton-Manchester City maçında aynı süre zarfında bir gol oldu, bir topu kaleci çizgiden çıkardı, iki tane de net pozisyon yaşandı! Bu kadar yavaş VAR kullanımı ancak FIFA 95 oyununda olabilirdi, neyse ki yoktu!
Kısa mesaj
Türkiye’de Süper Lig yerine E-Spor ile daha çok ilgilenen gençlere kızmayın, onlarla empati kurmaya çalışın. Misal ben çocukken Rıdvan-Prekazi’lerin gençken Hagi-Alex’lerin hatıra mirasına halen sabırla izlemeye devam ediyorum.
Sahada derbiye yakışmayan oyun (Erman Özgür)
Maça Galatasaray stoperleri kötü başlayınca ilk 15 dakika Fenerbahçe’nin daha çok kontrol ettiği bir oyun oldu. Ozan- Tolga gibi orta saha özellikli kanat tercihleri topun daha çok Fenerbahçe’de kalmasını sağladı. Ancak 20’den sonra Galatasaray işi dengeledi. Fenerbahçe ceza sahasına Lemina (2), Nagatomo gibi sürpriz oyuncular sokarak pozisyonlar yakaladı.
Feghouli ve Belhanda’nın neredeyse hiç devreye giremediği, hamlelerin sonuç vermediği, Falcao’nun istediği topları alamadığı Galatasaray ise taraftarını heyecanlandıracak duruma sahip değildi. Maçın hakkı beraberlikti ancak oyun derbiye yakıştı mı derseniz, hayır.
Gecenin sorusu
Kim kazançlı çıktı? Büyük resme bakınca Fenerbahçe derbi kaybetmeme istatistiğini sürdürerek istediğini alan taraf oldu. Ancak Galatasaray özellikle Falcao’yu kullanamamanın sıkıntısını yaşadığı maçta kaybeden taraftı.
Maçın olayı
Gecenin sürprizini VAR yaptı. Penaltı mı değil mi derken atağın başındaki pozisyonda yakalanan Babel’in eli ne karar verirse versin alacağı tepki düşünüldüğünde Cüneyt Çakır’ı kurtardı.
Kısa mesaj
Galatasaray’ın form durumuna bakınca PSG maçı düşünüldüğünden çok daha zor geçebilir.
Büyük iş başardı (Deniz Çoban)
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında dün akşam oynanan maç öncesi ortam çok gerilmişti. Herkes yanan ateşe odun atıyordu. Gergin geçmesi gereken bir maç, aksine çok dostane ve sakin bir ortamda oynandı. Sahadaki futbolcular sadece futbol oynamaya odaklanmıştı. Her iki teknik kulübe sadece takımıyla ilgilendi. Seyircilerin sahaya bir müdahalesi olmadı. Dolayısıyla hakem ekibini zorlayan bir dış etken olmadı.
Çok dikkatliydiler
Bu yaptığım tespitle hakem ekibinin başarısını küçümsemek niyetinde değilim. Bu tarz maçları daha önce çok izledik. Bir yanlış düdük, bir yanlış karar; ortamı germeye yeterdi. Hakem ekibi ilk dakikadan itibaren çok dikkatliydiler. Bir dakika dahi oyun kontrolünü elden bırakmadılar ve son düdüğü çaldıklarında çok büyük bir iş başarmışlardı. Her yönüyle takdiri hak eden bir yönetimdi.
Kritik kararlar doğru
En kritik an 54. dakikaydı. Lemina’ya Gustavo’nun hareketi penaltıyı gerektiriyordu ancak Çakır ‘devam’ demişti. VAR devreye girdi. Çakır, pozisyonu kenarda tekrar izledi. Penaltıdan önce Babel’in topu elle kontrol ettiği tespit edilince, maç doğru bir şekilde ‘el’ kararıyla başladı. Çakır, önemli bir kart hatası yapmadı. Emre, Marcao ve Mariano’nun sarı kartları doğruydu. Falcao’nun golünün ofsayt gerekçesiyle iptali de yerindeydi. Tarık Ongun, pozisyonu VAR’a bırakmadan kendisi doğru olarak tespit etti.
Ne umduk ne bulduk! (Cem Dizdar)
Alan/zaman oyunu olarak futbolun bir takımdan beklediği sürekliliktir. Bu da doğrudan fiziksel yeterliliğe bağlıdır. Fenerbahçe, ilk 20’de fiziksel baskı ve elbette kurguyla ürettiği pozisyonları harcama konusunda cömertti. Şaşırtıcı hadiselerden ikisi, orta saha oyuncusu Tolga Ciğerci’nin sağ ayak içi ile iki pozisyonda golü bulamamasıydı.
Ülkenin en çok para harcayıp en sükseli oyuncularına sahip iki takımının vasatı aşamayan maçını izledik hep birlikte. Samimiyetle soruyorum, ‘’Yabancı futbolcular ligimize kalite getirdi’’ demagojisi daha ne kadar sürdürülecek? Örneğin gol atıcılar, Falcao ile Muriç neredeydi? Onlar mı vasattı yoksa onları oyuna sokamayan teknik adamlar mı? Ülke futbolunun gerçek soruları bu ve bunlara benzer sorular olmamalı mı?
Gecenin sorusu
Emre Belözoğlu için, “Maç boyu sahanın en çok görünürü olup en etkisizi” denebilir. Peki Ersun Yanal bu durumu göremedi mi?
Maçın starı
Kimse değil... Üstelik ne Nzonzi ne Gustavo! Ne Feghouli ne Kruse! Maç önü renkli bir karşılaşma için kimden medet umduysam, yanıldım. Ya da başka biçimde söyleyeyim, hocalar beni şaşırtmadı!
Maçın olayı
54. dakikada Luis Gustavo’nun gol olabilecek pozisyonda Lemina'ya müdahalesi “Penaltı mı, değil mi?” diye tartışılırken pozisyonun elle oynama olarak tespit edilmesi.
Kısa mesaj
Fenerbahçe 2. devreye Deniz Türüç ile başladı. Aynı Deniz kendisini sahaya gönderen hocası tarafından oyundan alındı. Soru şu; sizce sorun Deniz’de miydi?
Hamleler boşa çıktı (Tunç Kayacı)
Derbi mücadelesinin başlangıcına bakarsak kazanmaya şartlanmış Galatasaray gergindi. Bunun etkisini orta alanda çok rahat bir şekilde görmek mümkündü. Özellikle iki stoper, Marcao ile Luyindama’nın potansiyel hata ihtimaline karşı orta saha oyuncularının hücumdan çok savunmayı düşünmesi ev sahibi olarak Galatasaray‘dan beklenen iç saha baskısının oluşmasını engelledi. Zaten ilk gollük şutun 22. dakikada gelmesi bunun göstergesiydi.
Gecenin sorusu
Sezonun 6. haftasını geride bıraktık, Terim’in rakibe temaslı çabuk oynayan takımını ne zaman göreceğiz?
Maçın starı
Luiz Gustavo orta alanda tüm ikili mücadelerde tecrübesiyle fark yaptı. Fenerbahçe’nin oyun kurgusunda bence kilit isimdi.
Maçın olayı
Saha dışında yaşanan tüm gerginliklere rağmen oyun alanında mücadelenin centilmence geçmesi gecenin en güzel olayıydı.
Kısa mesaj
Galatasaray’ın bu temposuyla, oyun tarzıyla Diagne’den sonra aynı akıbet Falcao’yu da bekliyor. Golcü İçin çok zor bir oyun şekli.