Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Zenit maçı yorumları
İlk yarıda işi bitirdi (Mehmet Demirkol)
Mükemmel yayılarak orta saha, savunma ve hücum bağlantılarını çok yakın kurarak başladı Fenerbahçe. Belki hentbol tarzı kalabalık savunma çevresinde top çevirmekle kaldılar. Araya oyuncu kaçırmaktansa sadece orta denediler.
Ancak akın sürekliliği sağlamaları, ikinci topları sürekli alarak neredeyse hiç geri koşmak zorunda kalmamaları olağanüstüydü. Bunda ısınma sırasında Tolgay’ın yerine 11’e giren Elif’in rolü çok büyüktü.
Tabii onu tamamlayan arkadaki 4’lünün de... Sadık ve Skrtel, Dzyuba’ya pivot işleri hiç yaptırmadı. Keza Topal ve Jailson’un da hiçbir boşluk bırakmadığını söylemek lazım.
İkinci yarı ise başka hikaye. Kapanmaları yapıp, açılmaları yapamayınca top kayıpları başladı. Oyun önce dengelendi. Sonra Zenit’e geçti. Ancak Sarı-Lacivertliler buna rağmen pozisyon vermeden kazanmasını bildi.
Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Bu kadar ortaya neden kimse ön direğe gitmiyor?
Maçın yıldızı (Mehmet Demirkol)
Slimani gol atmışsa o olmalı. Ama başka zorlayan adaylar da var. Sadık bu kadar kısa sürede sadece uyum sağlamadı. Takıma defansif kalite de kattı.
Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Harun... Olağanüstü bir kurtarış yaptı. 24 penaltıda 11. kez. Bu da yetmedi üst direkten dönen topu yerden burguyla kalkıp rakibin önünden aldı. Harun bu işi bilmekten öte bir seviyeye geçti. Penaltı kurtarmada virtüözlük olur mu? Olurmuş demek ki...
Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
Top rakipteyken daralmalarda sorun yok. Ancak açılmalarda daha doğru olmak ve basit top kaybı yapmamak şart.
Özgüven kazanıldı (Erman Özgür)
Tam anlamıyla baskın bir yarım saat oynadı Fenerbahçe. Rakibine pas yapma şansı vermezken Valbuena’nın sorumluluk aldığı anlarda oyunu doğru oynayıp kaleye gitti.
Valbuena-İsla dayanışması ile de önce korneri sonra da golü suskun golcüsü Slimani ile bularak coşkulu oyunu skora da yansıttı.
Oyunu tempoyu biraz düşürerek oynamak istediği anlarda ise Topal’ın bir anlık hatası her şeyi berbat edecekken sahneye Harun çıktı ve bana göre golden çok daha önemli bir katkı yaparak harika bir penaltı çıkardı.
2. yarıya ilk yarıdaki kadar olmasa da yine Fenerbahçe iyi başladı. İsla’nın bindirmeleri devam ederken, Valbuena’nın topa dokunduğu ataklar daha doğru gelişti. Zenit’in kenara indiği anlarda savunma ligin aksine tetikte olunca gol şansı da vermedik.
Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Tur şansımız bu skora göre ne kadar? Zenit’in henüz hazır olmadığı bir dönemde skor avantajı ile deplasman Fenerbahçe için tur adına büyük avantaj. Eğer ligdeki konumu biraz rahatlarsa Rusya’da doğru bir 11’le tura yakın olan Fenerbahçe olabilir.
Maçın olayı (Erman Özgür)
Fenerbahçe için Lig ve Avrupa kulvarları arasında, deplasman ve iç saha maçları arasında oyun kalitesi ve mücadele anlamında büyük fark var.
Kısa mesaj (Erman Özgür)
Maç 1-0 devam ederken Ersun Yanal’ın skoru tutmak yerine Ayew’i de oyuna alması ve 2. golü araması tam Yanal tarzı bir değişiklik oldu.
Umut verici (Serkan Akcan)
Fenerbahçe’nin iştahı, temposu ve kalitesi sezonun en iyisiydi. Moses sahadaki en kaliteli oyuncu olduğunu başlama düdüğüyle birlikte gösterdi. Atletizmine diyecek laf yok zaten, maçın total kalitesini yükselten oyuncuydu.
Valbuena ile yer değiştirerek bunaltıcı bir baskının mimari oldu, sola geçtiğinde Hasan Ali sağdaydı, Isla’yı yukarı çekti. Valbuena da iki sezon aranın ardından Lyon standartlarında oynadı.
Mesela Eljif Elmas harika bir maç çıkardı. Pas kalitesi yüksekti, topu kenara her taşıdığında ön direk koşusunu yapıp Slimani’ye alan açtı.
Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Fenerbahçe bu oyunu sürdürülebilir hale getiremez mi?
Maçın yıldızı (Serkan Akcan)
Moses Fenerbahçe’nin ritim oyuncusuydu, sanırım bundan sonra 11’in vazgeçilmezi olur.
Maçın olayı (Serkan Akcan)
Harun’un devre biterken kurtardığı penaltı Fenerbahçe’yi ayakta tuttu.
Avrupa'ya farklı Fenerbahçe (Mehmet Ali Sabuncu)
Sıkıntılı Fenerbahçe’nin UEFA son 32. Turu’ndaki rakibi Zenit’ti. İlk maçta iyi bir sonuçla Saint Petersburg’a gitmeyi amaç edinerek sahadaydı. Ersun Yanal kaleyi Harun’a, forveti Slimani’ye teslim etti.
Belki de bu kadro yeni versiyon Fenerbahçe kadrosuydu. Maçın 4. dakikasında Jailson Rus kalesine şutladı, kademede Ivanovic vardı. 8’de Moses sağdan ceza alanına ortaladı, yakın direkte Elif isabetsiz vurdu. 14’te Hasan Ali’nin şutunda top Lunev’in kontrolündeydi.
İşler tersine döndü (Mehmet Ali Sabuncu)
18’de Slimani’nin pasıyla topla buluşan Moses’in şutu heyecan yarattı. 1 dakika sonra Isla defansı geçemedi, pozisyon devamında Slimani ceza alanından çektiği şut hem tabelayı hemde gol şanssızlığını tersine döndürdü: 1-0.
Taraftarı memnun etti (Mehmet Ali Sabuncu)
77’de Hasan Ali’nin şutu üstten auta gitti. Maçın son bölümlerinde özellikle Sadık ve Jailson ile Moses’in performansı müthişti.
Karşılaşma bu sonuçla bitti. Fenerbahçe Zenit’e 1 gollü avantajla gidecek ancak daha önemlisi oynanan futbol taraftarı memnun etti. Konyaspor maçı değişik olacak.
Açıkçası, Harun hem kurtardığı penaltı, hem de maçın genelinde sergilediği perfornansla kendisine duyulan güveni fazlazıyla haketti.
Mehmet Topal ne yazık ki, deneyim ve kariyeriyle bağdaşmayacak amatörlükler yapıyor. Örnek mi? Yarattığı penaltı pozisyonu...
Elif Elmas'ın günlerce, aylarca gol vuruşu çalışması gerekir bence. Oyunun iki yönünü bu denli yararlı oynuyorsanız gol yapmak konusunda da kendinizi geliştirmek zorundadınız. Tabi, eğer üst düzey bir futbolcu olmak istiyorsanız,
Sadık tam bir "Cengaver"di dün akşam. Açıkçası, Fenerbahçe dün akşam ikinci yarısını biraz fazla geriye yaslanarak gol yemeden maçı kazandıysa eğer bunda Harun başta olmak üzere savunma bloğunun önemli bir başarı ve katkısının rolü hayli büyüktür bence.