Maçın olayı (Serkan Akcan)
İkinci yarıya başlarken Gökhan Gönül ve Caner’in oyuna girmesi.
İkinci yarıya başlarken Gökhan Gönül ve Caner’in oyuna girmesi.
Fenerbahçe karşılaşması çok ekstra işlere sahne olmuştu. Ancak işin özetinde Trabzonspor o gece kendi oyununu oynamış, rakibine teslim olmamış ve sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet almıştı. Dün de büyük ölçüde aynı şeyler oldu. Beşiktaş karşısında kabul etmeyen ettiren, ezilmeyen ve diklenen bir Trabzonspor vardı sahada. En önemlisi de komple oynayan bir takım...
Tüm bu yazdıklarım ikinci yarıda Şenol Güneş’in yaptığı hamlelere kadardı. Quaresma gibi bir figürü oyundan almak, ardından 2 beki oyuna sokmak gerçekten de Beşiktaş’ın hem oyun kurmasında hem de kurdurmamasında etkili oldu. Biraz da yokluktan Ünal Karaman oyuna müdahele etmekte en azından değişiklik anlamında sıkıntılar yaşayınca işin rengi değişti.
Bir de öndeki oyunun beyni Sosa sakatlanıp çıkınca her şey sarpa sardı ve gece beraberlikle bitti. Trabzon doğal olarak kahroldu, Beşiktaş 2-0’dan 2-2’ye belki bir parça sevindi ama böyle bir haftada kimsenin tatmin olmadığı muhakkak.
Bir de öndeki oyunun beyni Sosa sakatlanıp çıkınca her şey sarpa sardı ve gece beraberlikle bitti. Trabzon doğal olarak kahroldu, Beşiktaş 2-0’dan 2-2’ye belki bir parça sevindi ama böyle bir haftada kimsenin tatmin olmadığı muhakkak.
Tüm bu yazdıklarım ikinci yarıda Şenol Güneş’in yaptığı hamlelere kadardı. Quaresma gibi bir figürü oyundan almak, ardından 2 beki oyuna sokmak gerçekten de Beşiktaş’ın hem oyun kurmasında hem de kurdurmamasında etkili oldu. Biraz da yokluktan Ünal Karaman oyuna müdahele etmekte en azından değişiklik anlamında sıkıntılar yaşayınca işin rengi değişti.
Bir de öndeki oyunun beyni Sosa sakatlanıp çıkınca her şey sarpa sardı ve gece beraberlikle bitti. Trabzon doğal olarak kahroldu, Beşiktaş 2-0’dan 2-2’ye belki bir parça sevindi ama böyle bir haftada kimsenin tatmin olmadığı muhakkak.
Trabzonspor, Sosa’sız bir oyuna alternatifi nasıl üretebilir acaba?
Rodallega hiç olmadığı kadar diri ve iyiydi.
Sosa’nın oyundan çıkmak zorunda kalması.
Trabzonspor iyi oynadığı bir maçı daha istediği sonucu alamadan kaybetti. Kaçan puanlara bir bakmak lazım ve tabi ki sebeplerine!
Maç süresince, futbolcular kendi işlerini yapmaya odaklandılar, hakemle hiç uğraşmadılar. Maçta hakemi zora düşürecek pozisyon da yaşanmadı. Meler 90 dakika boyunca çok dikkatliydi, çaldığı düdüklerde doğruluk oranı yüksekti.
Maçın sonlarına doğru Adriano’ya ve Toure’ye göstermediği sarı kartlar dışında, kartlarını yerinde kullandı. Beşiktaş’ın geçerli sayılmayan golünde, gol öncesi Lajic’in topu Lens’e aktardığı sırada; Lens’in ofsaytta olduğu çıplak gözle bile görülüyordu.
Maçın son saniyelerinde Mustafa Pektemek topu koluyla düzeltti, sorasında ise Toure, Vida’nın baldırına vurdu. Öncesinde el olduğu için Meler penaltı düdüğünü çalmadı ancak bu durum Vida’ya yapılan kontrolsüz hareketin cezalandırılmasına engel değildi. Toure sarı kart görmeliydi.
Beşiktaş’ın Atiba, Dorukhan ve Ljajiç’ten oluşan merkez üssü, kopuk oynadı. Bu da, Quaresma ve Lens’in görev yaptığı kanatlara olan pas akışını olumsuz etkiledi. Trabzonspor’da ise durum tam tersiydi. Sosa önderliğinde, Onazi, Yusuf etkili oynadılar. Abdülkadir’in görev yaptığı sağ kanattan tehlikeli geldiler.
Arjantinli oyuncu Karadeniz takımını orkestra şefi gibi yönetti. Devrenin son dakikası içinde, öyle bir pas attı ki, Rodallega’ya boş kaleye bırakmak kaldı. Kartal bu yarıda, gol için risk alsa da, son vuruşlarda yetersiz kaldı. Rakip takımda Nwakaeme üst direğe takıldı..
Güneş, Caner ve Gökhan hamlesi ile ikinci yarıya başladı. Ancak daha 47’de Nwakaeme şık gole imza attı: 0-2.. Beşiktaş golden sonra skora bakmadan saldırıya geçti!.. Üst üste bindirmeler yaptı. 57’de Onazi topu kendi ağlarına gönderdi: 1-2. Karşılıklı ataklar heyecanı tavan yaptı. Caner’in uzatmadaki kafa şutu yan direkte patladı!.. Ve maçta son sözü Mustafa Pektemek söyledi. Uzatmada kafa ile skora denge getirdi: 2-2..