Fanatik yazarları Beşiktaş - Ajax maçını değerlendirdi...
MEHMET DEMİRKOL: ARADA FARK VAR
Haller 2. yarıda oyuna girip Tadic sola geçince Ajax fizik üstünlüğünü topa hükmetmede de çok iyi kullanmaya başladı. Sergen Yalçın önde olmanın avantajıyla geçiş oyunu planladı ama nafile. Klaasen ve özellikle Gravenberch’in oyunu domine edişi. Beklerin onlara katılıp oluşturdukları dinamik hat çok üst düzeye çıktı.
MEHMET DEMİRKOL: ARADA FARK VAR
Transferle olmuyor
Özellikle ve yine dikkat çekici olan 19 yaşındaki Gravenberch’in inanılmaz olgunluğu. Bu kadar basit ve etkili bir oyun karakterine bu yaşta ulaşması inanılmaz. Tabii bu tek başına olmuyor. Etrafıyla kurduğu bağ, topu ne zaman ayağından çıkartıp nereyse koşu atacağı, rakibi nasıl karşılayacağı… Bunlar transferle olmuyor. Doğru yetişmekle, bir planın içinde hep birlikte büyümekle oluyor. Onlarla aramızdaki fark bu. Ve bunu kapatmak için başka bir kafa lazım.
MEHMET DEMİRKOL: ARADA FARK VAR
İmkansız bir görev
Özetle 2. yarı Beşiktaş için imkansız bir görevdi. Ama Ten Hag’ın ilk yarıdaki denemesinden bir şeyler çıkarmak mümkündü. Larin'i 2 kez net gol pozisyonuna sokacak bir kanat hareketliliği sağlayabildik. Özellikle Rosier ve N'Koudou’nun hızlı oyunları sonuç getirebilirdi.
MEHMET DEMİRKOL: ARADA FARK VAR
Oyunu genişletme konusunda haşarı sağladılar. Ajax yine zaman zaman baskı kurmuştu. Yine kaptıklarını hemen yeniden pozisyona çevirdiler ma stoperler hem Tadic’i kalabalıkla durdurma hem de kanatlara top açmasını engelleme konusunda belli bir başarı gösterdi. Mert’in de başarılı olduğunu söylemeli. Ancak 2. yarıda gerçek fark ortaya çıktı. Beşiktaş organizasyon ve fizik açıdan dayanamadı.
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Beşiktaş daha önceki maçlarına oranla daha derli toplu başladı. Bu kez rakip analizi de bariz daha iyi yapılmış: Her maç ultra ofansif oynayan Ajax’ın beklerinin arkalarındaki boşluklara atılan diyagonal toplar özellikle N’Koudou ile buluşturulunca Beşiktaş gerçekten planlı şekilde etkili olmayı başardı.
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Ghezzal'ın penaltısıyla öne geçildikten sonra ilk 45’te 2 net gol pozisyon da geliştirildi. Birinde N’Koudou Larin’e adeta al da at pası verdi, santrfor Larin ile sol forvet Larin performansı arasındaki fark bir kez daha ortaya çıktı. Diğer pozisyonda ise aslında Larin, Ajax’ın ofsayt tuzağını akıllıca bozdu ama son vuruşu yine yapamadı.
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Maalesef Şampiyonlar Ligi’nde ilk 45’te öne geçtikten sonra 2 net pozisyonu gole çeviremeyince futbolun değişmez kuralı "Atamayana atarlar" devreye giriyor. Ajax, ikinci yarıda farklı bir oyun planıyla saha çıktı, daha doğrusu santrfor Haller'i oyuna sokarak A planına döndü.
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Güçlü bir santrfor karşısında Beşiktaş'ın son haftalarda zayıf karnı olan stoper tandemi yine zorlanmaya başladı. Boş kaleye gol atmak nasıl atanın ofansif başarısıysa, boş kaleye hele 1-0 öndeyken gol yemek de tersine yiyen için o kadar büyük defansif başarısızlık!
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Lig için yeterli
69'da Vida’nın yaptığı son derece gereksiz faulun devamında maalesef bir gol daha yedik. Aslında özellikle ilk yarıda daha iyi bir Beşiktaş vardı, Sergen Yalçın da ikinci yarıdaki oyunu düzeltmek için eldeki malzemeye göre yerinde değişiklikler yaptı.
ALİ ECE: ATAMAYANA ATARLAR
Lig için yeterli
Taraftar gerçekten Sergen Yalçın'ı çok seviyor, dilerim maç sonundaki sevgi seli hocanın ilk imza attığı gündeki duygularını hatırlatır ve o duygu ile teknik direktörlük zekasını birleştirerek takımı toparlar. Son tahlilde Şampiyonlar Ligi için yetersiz kalan bu oyuncu grubu en azından Süper Lig’de toparlanabilmek için yeterli. Yeter ki Sergen hoca devre arasına kadar alternatif stoper tandemi oluştursun ve devre arasında nokta atışı bir stoper takviyesi yapılsın.
CEM DİZDAR: PAS ONUYLA ÇÖZDÜLER
Depresyon sınırına dayanmış Beşiktaş’ın 'Ayağa kalkma maçı' olarak görülen karşılaşmanın ilk yarısı esasen beklenenden iyi geçti. İlk 15’te Rosier/Ghezzal, devamında Umut/N’Koudou hatları iyi işledi. Tabii ki tüm bunlar, Mehmet Topal’ın kapattığı alanlarda kapılan topların Pjanic’in tarafından yönlendirilmesiyle mümkün oldu.
CEM DİZDAR: PAS ONUYLA ÇÖZDÜLER
Özellikle 30. dakikada topuk pasıyla başlattığı atak; 'Hücum ederken alan kullanımı nasıl olmalı?’ sorusunun yanıtı gibiydi. İlk kornerin penaltı olmasının ötesinde Larin’in bitiricilik yüzdesi biraz yüksek olabilse ikinci devreye daha güvenli bir skorla çıkabilirlerdi ama olmadı.
CEM DİZDAR: PAS ONUYLA ÇÖZDÜLER
Karşı tarafta Ajax, neredeyse tüm hücumları gerek örgütleyip gerekse sonuçlandırmaya çalışırken, pas bağlarından asla vazgeçmez tutumuyla hayli öğreticiydi. Devre boyunca sakin bir kurgusallığın ön planda olduğu tarzda oynayıp durdular. Bir iki isabetli dışında bizim ülkede o çok sevilen ortaları yapmadılar. Beşiktaş ise tersine orta yapmaya uğraştığı anların çoğunda topu savunma oyuncularına nişanlayıp durdu. İkinci devre Ajax’ın ilk devre işlettiği yıpratıcı pas oyununa dayanamadı Beşiktaş, çözüldü.
CEM DİZDAR: PAS ONUYLA ÇÖZDÜLER
Karar çoktan belli!
Kenardan gelenlerin de oyuna katkısı olmayınca maç önü tahmin edilenler gerçekleşti ve onca harcamanın gerekçesi olan Şampiyonlar Ligi’nde puansızlık durumu sürdü. Görüldü ki, futbol satın alınan ya da kiralanan yeteneklerle oynanabildiği gibi 'Yetiştirme’, 'Üretim’, ‘Gelişim’ ile de oynanıyor. Vermemiz gereken karar çoktan belli ama onu yönetecek ne irade ne bilgi ne de donanım var. Aynı ırmağa girip duruyoruz ama yıkanmak yerine sadece ıslandığımızı fark etmiyoruz maalesef!
CEM DİZDAR: PAS ONUYLA ÇÖZDÜLER
Karar çoktan belli!
Vermemiz gereken karar çoktan belli ama onu yönetecek ne irade ne bilgi ne de donanım var. Aynı ırmağa girip duruyoruz ama yıkanmak yerine sadece ıslandığımızı fark etmiyoruz maalesef!