Fanatik yazarları Antalyaspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi: Ya sabır
"Ya sabır" (Faik Çetiner)
Maçtan önce çiçeği burnunda teknik direktör İsmail Kartal, ”Taraftarlarımız biraz sabırlı olsun” derken şaşırmadık desem yalan olur. Hocam taraftarın sabır taşı çatladı, bunu bilmen lazım. Maç mı? Ofansif oyuncular Osayi sağ ek, Ferdi solbek olmuşlardı.
Rossi sağ kanatta, İrfan Can (hiç sahneye çıkamadı) biraz daha değişken oynuyordu. Sosa, Zajc, Mesut Özil orta alanda ”al gülüm, ver gülüm” yapıyor, Serdar Dursun (bol bol faul yaptı) ilerde yalnızları oynuyordu. Antalyaspor oyunu kendi alanında kabul etmiş, hazırlık paslarıyla rakibinin geride bırakacağı boş alanları kovalıyordu. İlk 45 dakika bittiğinde topa yüzde 70 sahip olan Fenerbahçe’nin kaleye ne şutu ne de pozisyonu vardı.
Kötü futbola rağmen İsmail Kartal‘ın geciken hamleleri son 25 dakikada geldi. Nazım sağbeke, Muhammed orta sahaya geçti. Rossi ve Mesut Özil (çıkarken bozuldu) dışarı alındı.
Saha içinde de Osayi sağ kanada geçti. Sosa’nın serbest atışından gelen gol Fenerbahçe için bir şanstı ama son dakikalarda Berke boşa çıkınca, Doğukan cezayı kesti ve maça noktayı koydu. Maçtan önce İsmail Kartal, “Sabır” diyordu. Fenerbahçeliler de zaten şimdilik, “Ya sabır” diyorlar.
Üretim şart (Serkan Akcan)
Futbolda en önemli istatistiklerin başında şut gelir. Bazen az çekersin, bazen çok ama bir şekilde o kategoride işlem yaparsın. Fenerbahçe dün gece Antalyaspor karşısında ilk yarıyı tek bir şut atamadan bitirirken ilk kaleye şut denemesini 63. dakikada yapabildi.
İsmail Kartal’ın Antalya deplasmanında 4-2-3-1 tercihi beklendiği gibi olsa da Mesut-İrfan Can-Rossi üçlüsünün santrfor Serdar Dursun'la bariz bir saha iletişimi sorunu yaşaması rakip ceza sahasında topla buluşma sayısını da rekor düzeyde düşürdü. Nitekim Fenerbahçe koca ilk yarıda sadece 4 RCS gerçekleştirerek bu alanda da kendine yeni bir negatif rekor oluşturdu.
64'te Mesut ve Rossi'yi kenara alıp Nazım ile Muhammed’i oyuna süren İsmail Kartal, Samuel'i sol bekten öne çekti, Ferdi'yi de solda destekledi. Bu değişim Fenerbahçe’yi daha dengeli hale getirdi. Ne var ki, Fenerbahçe yine rakip kaleyi bulmakta zorlandığı bir anda Sosa taç çizgisinden kullandığı serbest vuruşla ağları buldu. Bu aynı zamanda Fenerbahçe'nin ilk isabetli şutuydu.
Kafa karıştırıcı
Antalyaspor topla daha az oynasa da aslında oyunun momentumunu elinde tutan taraf oldu. Bunu da Poli'nin engin tecrübesi, Doğukan'ın bitmek bilmez enerjisi ve golüyle başardı. Fenerbahçe, İsmail Kartal'ı takımın başına getirerek en azından belirsizliği ortadan kaldırdı.
Ne var ki, Antalya’da oynanan futbol hayli kafa karıştırıcıydı. İsmail hocanın yarından tezi yok, forvetler ile takımın geri kalanı arasındaki kopuklukları gidermesi, rakip ceza sahasına odaklanması ve futbolun en temel istatistik kalemi olan şut sayılarını artıracak planı üretmesi şart.
Siz bitmişiniz... (Mehmet Ali Sabuncu)
Maçtan 1 saat önce Trabzonspor iki puan kaybedince, farkı düşürmek çabasıyla Fenerbahçe, Antalyaspor karşısına çıktı.
İlk yarı Fener’in şutu yok!
1’de Mesut Özil ile başlayan atakta Serdar Dursun’dan önce, Fredy kademedeydi. 5’te pozisyona giren Ghacha’ya müdahale kaleci Berke’dendi. 20’de maçın ilk şutunu Fredy çekti ama Berke dikkatliydi. 22’de Güray’ın şutunu, yine Berke çıkardı. 33’te Zajc ile başlayan atakta, Güray kalesini korudu, gole engel oldu. 43’te Doğukan ile başlayan atakta, önce Ghacha ve ardından Bünyamin iyi vuramadı, devre golsüz kapandı.
İkinci yarı Güray’ın şutuyla başladı. 63’te Fenerbahçe’nin ilk tehlikeli atağında Zajc boş kaleye vuramadı. 65’te Güray’ın ortasında top direkten dışarı gitti. 72’de Sosa serbest vuruşu yaptı, kale önünde seken top ağlara gitti: 0-1. 81’de Berke topu elinden kaçırdı, maçın en iyisi Doğukan eşitliği getirdi: 1-1. 90’da Doğukan çaprazdan ikiyi atamadı. Maç berabere bitti: 1-1.
İsmail hoca ne yapabilir ki
Takımın içi geçmiş... İsmail hoca sihirbaz değil. Koca takımın ilk yarı rakibe şutu yok. Ama laf çok... ‘Onu yaparız, bunu yaparız’ sonuç yok. Trabzonspor puan kaybetmiş, bi gayretlenin puan farkını azaltın ama nerde o takım. Herkes sakatlanmadan ligi bitirip, tatile çıkma derdinde. Daha çok var ama harbiden siz bitmişiniz... Yönetim, Löw ya da pahalı bir hoca getireceğim aksiyonuna sığınmasın, onlar da tepeden tırnağa bitmiş...
Antalya'nın golünde faul yoktu (Deniz Çoban)
Maçın hakemi Atilla Karaoğlan'ın ismini bu maçta görünce çok şaşırdım. Anlaşılan MHK çok önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmış. Bir önceki hafta Göztepe-Antalya maçının Video Yardımcı hakemi olan Atilla Karaoğlan, nasıl olup da Antalya’nın bir sonraki maçına hakem olarak atanmış anlayamadım. Bir önceki maç hakem açısından sorunsuz geçmiş olsa kabul ederimde hakemler üzerinden okunacak bir maç olmuştu.
Anlamsız şekilde tekrarlattı
Maç içerisinde Karaoğlan çok kritik kararlar vermek zorunda kalmadı. Bazı kart ve uygulama hatalarına imza attı. 68. dakikada Antalya spor atağında Veysel'e önce İrfan, ardından Zajc faul yaptı. Hakem faul düdüğünü çaldı. Antalyalı oyuncu Bünyamin tam da Zajc’ın faul yaptığı yerden nizami şekilde faulü kullandı ve Antalyalı oyuncu kaleci ile karşı karşıya kaldı.
Karaoğlan anlamsız şekilde serbest vuruşu tekrarlattı. Fenerbahçe'nin golünden önce Fredy'nin İrfan Can'a faulünü hakem doğru yakaladı ama karta gerek yoktu. Antalyaspor’un beraberlik golünde de faul yoktu, gol nizamiydi.