Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Çok fazla söze gerek yok Atatürk gençliğe hitabesinde çok net bir şekilde söylemiş: “ Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” Atatürk’ün çağdaş tanımına uygun genç nesillerin yetişebildiği, nice 19 Mayıslara…
Beklenen oldu ve dün geceki Kayseri galibiyetiyle Galatasaray 25. Şampiyonluğunu ligin bitimine iki hafta kala ilan etti, 5. yıldızı armasına ekledi.
Galatasaray dün akşam kendi seyircisinin önünde 2024/2025 sezonunun final sahnesini çekti. Ezeli rakipleri dördüncü yıldızı takamadan beşinci yıldızı takmayı başaran Galatasaray, artık büyük bir farkın sahibi.
Fenerbahçe yetim ve öksüz bir çocuk gibi şu anda.
Şampiyonluk maçları oynamak kolay gözükse de taraftarın erken gol baskısıyla hemen sonuca gitme duygusu ortaya gerçek futbolu koymanızı engeller. Dün Rams Park’ta Galatasaray ligin en formda ekiplerinden Kayserispor karşısında oyunun belli bölümünde bu olguyu yaşadı.
Müthiş bir kariyer, olağanüstü bir kaleci performansı. Kemerburgaz’a bir futbolcunun heykeli dikilecekse bu herhalde Muslera’nın heykeli olurdu.
Kalite kontrol edilmez; üretilir. 1905’ten 2025’e, Mekteb-i Sultani disiplini—eğitim, öğretim, kültür, ahlâk, spor, bilim, hukuk, sosyoloji ve görgü—her alanda yüksek standartları benimseyerek, her mensubu için zirvede olmayı bir mecburiyet hâline getirmiştir.
90 dakika boyunca oyun ciddiyetini bırakmayan, şampiyon gibi oynayan Galatasaray 3-0 galip gelerek, şampiyonluğunu ilan etti.
Fenerbahçe’nin mabedi Kadıköy artık eski havasından uzak ve boşalmış bir durumda. Peki o zaman soralım: Kadıköy’ü kim boşalttı? Yönetim mi, futbolcular mı, yoksa Mourinho mu?
Ülkede ‘’Büyük taraftarı övmek’’ ezberlenmiş bir alışkanlıktır, bilirsiniz. Ve biliyorum protesto haktır ve yaşamım boyunca bunu savunmuş birisiyim. Ancak yine biliyorum ki, sevmek için ‘’kazanmak’’ şart değildir ve ‘’sevmek’’ tek yönlüdür..
Şampiyonluğu kolay yoldan (mucize olmazsa) ezeli rakibine kaptıran Fenerbahçe için sıkıntılı bir maç. Ancak bu zorluk maçtan dolayı değil, tribünlerin gerginliğinden kaynaklı... Eyüpspor karşısında bakalım Mourinho 11’de ne sürprizler yapacak, bakalım protestolardan kimler nasibini alacak...
Bodrum için hayati önem taşıyan bir maç... Trabzonspor ise kupa finalini de kaybettikten sonra hangi motivasyon aracıyla sahada olacak, bu çok önemli. Halbuki kalan maçları kazanmak, geleceğe dair umut vermek adına değerli. Üstelik matematiksel açıdan 5. sıra da hala mümkün...
Zorlu deplasmanda Beşiktaş'ta tüm planlar galibiyet üstüne kurulu. Hedef, lig üçüncülüğü için kazanmak... Aynı durum, düşme potasına yakın olan Alanyaspor için de geçerli. Akdeniz’de güzel ve coşkulu futbol akşamı bizleri bekliyor
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu okuyucularım sakın kusura bakmasınlar lütfen.
Galatasaray, lig şampiyonluğuna sadece 1 puan kalmışken, dün gece Trabzonspor karşısında Türkiye Kupası’nı kazandı. Okan Buruk ve futbolcuları Gaziantep’teki finalin her bir dakikasında inisiyatifi elinde tuttu, üstün bir oyun oynadı, kupayı açık farkla kazandı. Galatasaray, pazar günü de Kayseri karşısında 1 puan dahi alsa sezonu çifte kupayla kapatmayı başaracak.