FM 2019 Fenerbahçe kariyer hikayesi 2019-2020 | Batuhan Özdemir

Hazırlayan: A. Batuhan Özdemir

Soru, öneri ve düşünceleriniz için: batuhan.ozdemir@fanatik.com.tr veya twitter.com/batuhan_ozdemr

Football Manager 2019 kariyer hikayelerime, mecburen verdiğim kısa süreli aranın ardından kaldığım yerden devam ediyorum.

Hemen altta bağlantısını bulabileceğiniz ilk yazıda oyuna dair yorumlarımı paylaşmış, onun altındaki bağlantıda ise hem oyuna başlangıç tecrübelerimi, hem de Fenerbahçe'yle ilk sezonda yaptıklarıma dair önemli noktaları sizlere aktarmıştım.

İlgili Haberler

Football Manager 2019 rehberi | Yenilikler, yorumlar, taktikler ve ucuz futbolcular

İlgili Haberler

FM 2019 Fenerbahçe kariyer hikayesi 2018-2019 | Batuhan Özdemir

Serinin bu ve bundan sonra gelecek devam yazılarında, artık oyuna dair rehber niteliğindeki anlatımlardan çok, kariyer süresince yaşanan olayların detaylarına değineceğim.

Lafı uzatmadan, hepimizin çok sevdiği yaz transfer dönemiyle 2019-2020 sezonuna başlayalım.

Yeniden yapılanma ve bütçeyi rahatlatma

Oldukça zor geçen ve 5. sırada tamamladığım ilk yılın ardından transfer döneminin gelmesini 4 gözle bekliyordum. Sözleşmesi biten ve kirası sona eren futbolculardan Soldado, Ayew, Slimani ve Benzia takımdan ayrıldılar. Bunların üzerine Roman Neustadter'i 1,3 m. €'ya AZ'ye, Mehmet Ekici'yi 1,6m. €'ya Bordeaux'ya, Isla'yı da 2 m. €'ya Akhmat Gozny'ye sattım. Giden oyuncuların tamamı, takımın en çok maaş alanlar listesinin üst sıralarında yer alan isimlerdi. Böylece hem maaş bütçemi azaltmış hem de yeni transferler için kullanabilecek 4,9 m. €'luk cüzi bir bütçe yaratmıştım.

Şimdi diyeceksiniz ki "Takımın as adamlarını yolladın. Bunların açığını topu topu 5 milyon €'yla mı kapatacaksın?" Daha önceki yazımı okumuş olan arkadaşlar işin öyle olmayacağının farkında. Evet, sezonu sportif anlamda iyi bir yerde bitiremedik ama hazır yarışta çok da iddialı değilken dikkatimi gelecek sezonun yapılanmasına odaklamıştım. Özellikle ocak ayında yoğun bir şekilde çalışmış ve 7 oyuncuya kulübüyle olan sözleşmelerinin bitmesine 6 ay kala imza attırmıştım. 1 Temmuz'ta takıma dahil olan bu isimler;

Floyd Ayite (Kanat) - Fulham'dan bedelsiz

Johannes Eggestein (Forvet) - Werder Bremen'den bedelsiz

Aron Johannsson (Forvet) - Werder Bremen'den bedelsiz

David Garcia (Stoper) - Osasuna (Atletico Pamplona)'dan bedelsiz

Ahmet Canbaz (Forvet) - Braunschweig'dan bedelsiz

Carl Jenkinson (Sağ bek) - Arsenal'den bedelsiz

Bedirhan Altunbaş (Sağ bek) - Eskişehirspor'dan bedelsiz

Yeter mi? Tabi ki yetmez

Lucas Piazon (Kanat) - Vasco da Gama'dan 800 bin €

Martin Odegaard (Kanat ve forvet arkası) - Real Madrid'den kiralık

Brad Smith (Sol bek) - Bournemouth'dan kiralık

Joshua Zirkzee (Forvet) - Bayern Münih'ten kiralık

Alperen Babacan (Sağ bek - stoper) - Akhisar'dan kiralık

Şöyle bir alt alta toplayacak olursak 12 futbolcuyu toplamda 800 bin euro bedelle transfer ettim. Ayrıca tüm bu transferlerden sonra yıllık maaş giderim toplamda 40 milyon euro oldu. Geçen yıl bu rakamın 60 milyon euro civarında olduğunu göz önüne alınca kulübün finansal anlamda ne kadar rahatlamış olduğunu anlarsınız.

Aranan golcü sonunda bulundu

Geçen yıl gol yükümü direkt forvet oyuncuları değil, kanatlardaki Ayew ve Valbuena çekmişti. Dolayısıyla adam gibi bir golcüye ihtiyacım olduğu açıktı. Yeni transferler hazırlık döneminde pek ışık vermese de, Bremen'den bedelsiz aldığım Johannes Eggestein ilk 6 resmi maçta 6 gol attı takımın ilk forveti olmayı hak etti.

2 ayda 2 milyon euro!

Eggestein ilk forvet olunca, Johannsson ve Zirkzee rotasyona düştüler. Ayrıca Eylül başında Johannsson'u kriterler nedeniyle Avrupa Ligi kadrosunun dışında bıraktım. Oyuncu da bu duruma bozuldu ve Avrupa Ligi'nde oynamayacaksa gitmek istediğini söyledi. Ben ilk başta kiralık olarak gönderebileceğim bir yerler aradım ancak Celtic peşin 2 milyon €'yu önüme koyunca hiç düşünmeden oyuncuyu sattım.

Gençler Ümraniye'ye emanet

Hem altyapıdan oyuncu çıkarayım, hem de ligde zirveye oynayayım diyorsanız bunu sadece kendi takımınızda oynatarak yapmak biraz zor. O yüzden yönetimden genç oyuncuları kiraya göndermek için bir pilot takım ayarlamasını istedim. Onlar da kısa süre sonra, lokasyon olarak çok yakın olan 1. lig ekibi Ümraniye'yi önerdiler. Böylece içinde Yiğithan, Uygar, Oğuz Kağan'ın gelecek vaadeden 7 futbolcuyu pilot ekibime kiraya gönderdim.

Not: Bu anlaşma yapıldığında Fenerbahçe, Türkiye Kupası'ndaki Ümraniye Faciasını henüz yaşamamıştı…

İlk 11 ve taktik

Sezon boyunca öncelikli tercih ettiğim 11 futbolcu şu isimlerdi:

Harun (Libero Kaleci - DE)

Carl Jenkinson(KB-DE) - Skrtel(SS-SV) - Reyes(SS-SV)- Hasan Ali(KB-DE)

Jailson(İYO-DE) - Eljif (DOK-DE)

Odegaard(KF-HÜ) - Ferdi(OOS-HÜ) - Valbuena(KF-HÜ)

Eggestein(FG-HÜ)

Şu 11'de en çok göze çarpan isim sanırım Hasan Ali oldu. Brad Smith açıkcası istediğim seviyede değildi. Hasan ise Valbuena'yla daha iyi bir ikili oluşturunca formayı kaptı.Buna karşın Ocak ayında sol bek için gerekli çalışmaları yaptım. Bu 11'le rotasyona giren isimler ise şunlardı:

Berke Özer, David Garcia, Lucas Piazon, Barış Alıcı, Alper Potuk, Ozan Tufan

Yukarıdaki isimlerden özellikle Alper ve Ozan, birçok mevkide oynayabilmeleri sayesinde her fırsatta imdadıma yetiştiler. İki oyuncu da yedek olmalarına karşın sezonu 20'şen maçın üstünde tamamladılar.

Floyd Ayite ise sezonun en büyük hayal kırıklığıydı. Ligde ve kupada çok kötü maçlar çıkardı. Tuhaf bir şekilde Avrupa Ligi'nde mecburen oynattığım bir maçta 1 gol atıp tek iyi performansını sergiledi. Ortalamasını yükselten tek maç da zaten buydu. Sezonun tamamında 9 maçta görev aldı ve 6,84'lük ortalama yaptı.

Ocak demek transfer demek

Takvim ocak ayını gösterdiğinde, bu yılki takıma takviye yapmaktan çok, gelecek sezonun takımını oluşturmayı hedefledim. Yine sözleşmesi bitecek kaliteli oyunculara tekliflerimi yaptım ve İngiltere'den 5 oyuncuya imza attırdım. Bunlar; Jake Cooper, Baba Rahman, Kenedy, Patrick Roberts, Ales Mateju'ydu.

Devre arası giden futbolcular:

Ömer Çakı (Şanlıurfaspor - 4 bin 500 €)

Hasan Aygün (Osmanlıspor - Kiralık)

Volkan Fındıklı (Yeni Malatyaspor - Kiralık)

Martin Skrtel (New England Revolution - 650 bin €): Amerika kulüpleri, geçen yıldan beri Skrtel'i yakından takip ediyorlardı. Elimde David Garcia'nın da bulunmasının verdiği güvenle kendisini kulüplere önerdim. New England Revolution, artık kariyerinin sonunda olan ve benden yaklaşık 4 m euro maaş alan Skrtel'e 650 bin euro bonservis ödemek isteyince, ikinci kaptanıma veda etmekte çok zorlanmadım. İlk başta takım içinde birkaç çatlak ses çıksa da, Garcia onun yokluğunu pek aratmadı.

Devre arasında gelenler:

Diego Gonzalez(Malaga - Kiralık) : Sol bekte Brad Smith'in yetersizliği, Hasan Ali'yi alternatifsiz bir hale getiriyordu. Diego, Hasan'la forma rekabetine girdiği gibi, stoperde de oynayabilmesi nedeniyle kadro derinliğini artıran bir isim oldu.

Metehan Güçlü (Montpellier - Kiralık): Ligdeki 11 kişilik yabancı sınırı nedeniyle zaman zaman Zirkzee'yi maç kadrolarına alamadığım oldu. Maçlarda Eggestein'e bir şey olması halinde forvetsiz kalmamak adına yaptığım "kadroda bulunsun" transferiydi.

Sezonun transfer gelir - gider dengesini yapacak olursak; Gelenlere toplam 1 milyon € harcadım, satışlardan ise 7,5 milyon € kazandım. Geçen yılki maaş bütçesinden artırdığım 20 milyon €'yla birlikte toplamda 26,5 milyon €'luk bir kâr sağladım.

Öne çıkan maçlar

Galatasaray 2-1 Fenerbahçe (Süper Kupa Finali)

Geçen yıl ligi 5. bitirmeme karşın kazandığım Türkiye Kupası takım için önemli bir moral kaynağıydı. Bu yüzden Süper Kupa'yı da önemsiyordum. 75'de 1-0 öne geçmeme rağmen, Mehmet Batdal'ın 88 ve 110. dakikalarda attığı gollerle (Evet, Galatasaray nedense 525 bin € vererek Karagümrük'ten satın almıştı ve o sezon attığı toplam 5 golün 2'sinin bana karşı olması da ayrı bir üzüntü nedeniydi...) kupayı kaybettik.

Fenerbahçe 3-1 Galatasaray (Lig maçı)

Kendi sahamızda iyi bir futbol ve net bir skorla galip geldik. Bu maçı önemli yapan detay ise, o sezon kazanabildiğim iki derbi maçtan biri olmasıydı. Diğeri ise yine içerde Trabzon'u 1-0 yendiğim maçtı.

Fenerbahçe 2-2 Sporting Lizbon (UEFA Avrupa Ligi son 32 Turu ilk maçı)

Lucas Piazon'la maçın başında öne geçtik, 10 dakika sonra skoru eşitlediler. İkinci yarıda Eggestein durumu 2-1 yaptı. Son 10 dakikaya girilirken ben de skoru tutma planları yapıyordum ama stoperim Diego Gonzalez kaleleri şaşırınca maç 2-2 sona erdi. Deplasmandaki maç da 1-1 bitince, Gonzalez'in attığı golle UEFA'dan eleniş oldum.

Sezon sonu durum

İlk yıla göre bir nebze daha istikrarlı olmamıza karşın büyük maçları kazanamamam nedeniyle liderin 3 puan gerisinde 3. oldum. Sezon sonunda, sıralamadaki ilk 4 takımının galibiyet sayıları aynıydı. Yani şampiyonu beraberlikler belirlemişti. Kupa kıl payı kaçmış olsa da; takım biraz daha oturmuş ve yaz başında gelecek transferin uyum sağlaması halinde şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olabileceğini göstermişti. Benim için de önemli olan buydu.

Öne çıkan isimler

Johannes Eggestein: Sezona fırtına gibi başladı sonra biraz duruldu, ancak 21 yaşında, bonservisi elinde bir forvet ilk sezonunda 43 maçta 19 gol atınca insan ister istemez mutlu oluyor.

Carl Jenkinson: Yine bedavaya alınmış bir isim. 39 maç, 1 gol, 3 asist, 4 kez maçın adamı ve 7,13 puan ortalamasıyla takımın en iyilerinden biri oldu.

Alper Potuk: Gerçek hayatta benim için tam bir fiyasko olmasına karşın FM scoutlarının Alper'e olan düşkünlüğü türlü azalmıyor. 29 maçta 7 gol 6 asist ve 7,19 puan ortalamalık bir istatistik tutturdu. Her görev verdiğimde işini en iyi şekilde yaptı.

Jailson: 38 maçta attığı 8 golle, takımın en golcü ikinci ismiydi. Kendisine başka takımlardan teklifler gelmesine karşın, aklı hiç karışmadan işine odaklandı ve zihinsel olarak da iyi bir futbolcu olduğunu ortaya koydu.

Ferdi Kadıoğlu: Benzia'dan aldığı formayı başarıyla taşıdı. Çok genç olması nedeniyle zaman zaman inişler çıkışlar yaşasa da gelecek yıllar adına umut verdi.