Amatörden Süper Lig'e! Oğuz Yılmaz..
Cevizli Anadolu takımında futbola başladı, amatör ligde çamur ve büyük zorluklar içindeydi ama bir yemin etmişti: Futbolcu olacağım! 20 futbol topu, 40 krampona Pendik’e gitti, bir yıl içinde profesyonel imzayı kaptı ama şanssızlıklar bir türlü peşini bırakmadı. İki kez çaprazları koptu, futboldan vazgeçme noktasına geldi, ancak yine de pes etmedi. Balıkesirspor’da öne çıkan, Denizlispor’da şampiyonluk yaşadıktan sonra Süper Lig’in vazgeçilmezi olan Oğuz Yılmaz, toprak sahada başlayan ve büyük takımların kapısına kadar uzanan öyküsünü FANATİK'e anlattı...

FANATİK ÖZEL - Necati Albayrak | Denizlispor formasıyla sezonun öne çıkan performanslarından birine imza atan Oğuz Yılmaz’ın bugünlere geliş öyküsünü konuştuk... Kartal’ın Cevizli Mahallesi’nin amatör takımı Cevizli Anadolu’nun minik takımında futbola başlayan, uzun süre toprak sahada devam eden, Pendikspor seçmelerinde beğenildikten sonra profesyonelliğe yürüyen bir hikaye onunkisi... İki defa çaprazları kopan, futboldan kopmanın eşiğine kadar gelen başarılı stoper her sıkıntıdan daha da güçlenerek nasıl ayrıldığını, tırnaklarıyla kazıyarak amatörden Süper Lig’e nasıl yükseldiğini FANATİK’e anlattı. Milli Takım’ın havuzuna girmeyi başaran, ismi son günlerde Trabzonspor başta olmak üzere birçok takımla anılan Oğuz’la detaylı bir sohbet gerçekleştirdik. Söz onda...
Haberin Devamı ›
"Her tarafımız çamur"
“Cevizli’de futbola başladım... Amatör bir takım. O zaman şartlar da kolay değil tabii... Ailemin maddi durumu da çok iyi sayılmazdı. Toprak sahada her tarafımız çamur içinde eve dönüp evi batırmak da ayrı bir işkenceydi. Haklı olarak babam da futbol oynamama pek sıcak bakmıyordu bu yüzden. Şu anda orada mahallemizin muhtarı olan Memiş Dikilitaş, kulübün başkanıydı ve bizimle çok ilgilenirdi, yeteneklerimize güvenirdi. Oğlu Sergen, Dikilitaş'da yakın arkadaşımdı zaten. Çok büyük katkılar verdi bize. Kendisine çok teşekkür ediyorum”
"Cevizli'yi nasıl unuturum!"
“Cevizli’yi, geldiğim yeri hayatta unutmam. Nereden gelirseniz bir gün oraya gidersiniz. Bu hayatın değişmez kuralıdır. Hâlâ izin günlerimde mahallemde arkadaşlarımla vakit geçiririm. Muhtarımız Memiş ağabey vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışırım. Cevizli’de insanlar bilir ki zorda kalırsak her zaman aranacak bir Oğuz var. Bu beni çok mutlu ediyor. Bu süreçte özellikle gıda ihtiyacı olanlara mümkün olduğunca yardım etmeye çalıştık. Öncelik her zaman komşular. Çevrenizi unutmamalısınız.”
Haberin Devamı ›
"Bu çocuk olur diyen yoktu"
“Ben öyle çok dikkat çeken bir oyuncu değildim. Hani altyapılarda vardır ya; ‘Bu çocuk olacak’ derler. Hiçbir zaman öyle bir oyuncu olmadım mesela. Ancak hep çalıştım, istedim, inandım, kendime ve yapabileceklerime de güvendim. Cevizli’de büyüyen bir çocuk olarak bize en yakın profesyonel takımlardan birisi de Pendikspor’du. Nitekim oradan beğenildim ve altyapısına transfer edildim. Bonservisim de hatta eski usülle ödendi. İşte 20 top, 40 krampon, altyapıdan bir iki futbolcu karşılığında Pendikspor altyapısındaydım. Tam da futboldan vazgeçip üniversite sınavına girdiğim bir dönemdi, dönüm noktası işte. Bir sene sonra da işler yolunda gidince profesyonel sözleşme imzalandı. İnanamıyordum, futbolcuydum artık ve kendi paramı kazanıp aileme destek olabilecektim. Çok küçük paralar da olsa o süreçte insan gururlanıyordu.”
"Başarmak için savaşmak.."
“Tabii hayatta hiçbir başarı kolay elde edilmiyor, benim için de futbola başladığım günden itibaren zorluklar vardı hep. Bunları aşmak ve savaşmak ise beni bugün amatör ligden gelip Süper Lig’de oynayan bir oyuncu haline getirdi. İki kez çapraz bağı sakatlığı yaşadım. Birincisinde süreci bilmiyorsunuz, mental olarak ayağa kalkacağınızı düşünüyorsunuz. Çok zorlansanız da geçiyor ama tekrar aynı şeyi yaşamak, pes etmeye kadar getiriyor insanı. Çünkü yeniden 6-7 ay günde 7-8 saat çalışma ve tedavi süreci. Ağrılar, kaybolan zaman. Çok kötü gerçekten. Ne olursa olsun ben yine de bir hedef koydum ve onu başarmak için asla pes etmedim. Balıkesirspor’da zorlu ekonomik şartlara rağmen kendimi ispatlamayı başardım.”
Haberin Devamı ›
"Denizli'ye gittim çünkü.."
Balıkesirspor, Pendik’ten bonservisimi alan takımdı. Ben de orada oynadığım süreçte takıma katkı vermek için elimden geleni yaptım ama ayrılık sürecinde hak ettiğim saygıyı göremedim. Kulübe alacaklarım için ihtar yolladığımda bir ay boyunca kimse ne aradı ne de sordu, sadece sürecin sonunda aramaya başladılar, bu da beni hayli üzmüştü. Bir taraftan Süper Lig’den de arayanlar vardı. Denizlispor’dan sportif direktör Veli ağabey her gün aradı. O süreçte benimle o kadar ilgilendi ki aramızda güzel bir bağ oluştu ve kendimi değerli hissettiğim için Denizlispor’a gittim. Yücel hocayla çok güzel bir şampiyonluk yaşadık.”
Haberin Devamı ›
"Askerde gelen mutluluk"
“Şampiyonluk bir futbolcunun yaşayabileceği en güzel duygulardan. Özgüveninize büyük güç katıyor. Artık başarılı bir oyuncusunuz. Doğal olarak talipleriniz de artıyor. Açıkçası takım da Süper Lig’e çıkmışken tercihler yabancı oyunculardan yana olur, biz kalmayız gibi bir düşünce oluşmuştu bende. Birçok arayan, isteyen takım da vardı. Ancak Yücel hoca ve sportif direktörümüz Burak ağabey kalmamı istedi. Beni düşündüklerini söylediler. Askerdeydim bu görüşme esnasında, çok mutlu olmuştum. Yeni bir başlangıç beni bekliyordu ve hocamız da bana güveniyordu.”
'İlk maçta penaltı'
“Denizlispor’da ilk Süper Lig maçımı Galatasaray’a karşı oynadık. Tabii çok tuhaftı. Alt ligde alışmışız kavga etmeye, forvetlerle itişip kakışmaya. Hakem görmüyorsa devam mantığı...Ama Süper Lig’de VAR sistemine alışmak gerekmiş. İlk maçta penaltı yaptırınca anladım bunu. Neyse ki Selçuk İnan atışı kaçırdı. Hoca değişikliklerine rağmen kalıcı oldum ve şans bulmaya devam ettim. Bülent hocayla da şimdi çok iyi bir birlikteliğimiz var. Liglere döndükten sonra her şey bizim için güzel olacak.”
Haberin Devamı ›
"Sözleşmem bitiyor"
“Sezon sonunda sözleşmem bitiyor. Gösterdiğim performansla adımın Milli Takım’la anılması çok değerli. Bu en büyük hedeflerimden biri ama transfer konusunda şu an bir şey söylemek için erken. Elbette adımın anıldığı camiaların büyüklüğü onur verici ama ben şu anda hâlâ Denizlispor’un oyuncusuyum ve burada gerçekten mutlu bir ortama sahibim. Tek düşüncem sezon sona erene kadar takımıma en yüksek katkıyı verebilmek. Taraftarımızın mutluluğunu sağlamak. Sonrasında ise neler olacağını ben de merak ediyorum. Hayırlısı diyelim.”
Oğuz Yılmaz, boş zamanlarında evde play-station oynuyor