'Bizim Takım' kulüplerin gizli gündemini değerlendirdi: Küme düşme kalkmasın!

SORU: Zafer Büyükavcı: Türkiye bir yandan salgın ile mücadele ederken, diğer yandan hayatın olağan akışı da devam ediyor. Kulislerde, kulüp başkanları ve yöneticiler arasında; yaşanan olağanüstü gündem nedeniyle takımlardaki konsantrasyonun tamamen sona erdiği ve bu sezon özelinde küme düşmenin kaldırılmasının konuşulduğu ileri sürülüyor. Kulüpler Birliği’nin de bu konuda Türkiye Futbol Federasyonu ile görüşeceği iddia ediliyor. Size göre küme düşme bu sezon için kaldırılmalı mı?

MEHMET DEMİRKOL: Hamit Altıntop ve Şenol Güneş neden hiç yorum yapmıyorlar

Nihat Özdemir derbi seyircili oynanacak dedikten 6 saat sonra maçın seyircisiz oynanacağı açıklandı. Liglerin devam edeceğini açıkladıktan 24 saat sonra da lig ertelendi. Dolayısıyla sunumun yapılacağı yer de kararın alınacağı yer de Türkiye Futbol Federasyonu değil. Bu tip kriz durumlarında küme düşme kaldırılabilir. Bu mümkündür. Sebep ve sonuçları konusunda net yarar varsa... Öncelikle şu anda ligin başlayıp başlamayacağını bilmiyoruz. Zira salgının başındayız. İtalya’da ilk vaka tam bir ay önce ortaya çıkmıştı. Henüz vakaların düşme eğilimine girmesi bir yana, artıyor...

Dolayısıyla eğer Haziran ayı başına kadar normale dönemezsek, takımların en az 4 hafta hazırlık sürecine ihtiyaç duyacağını bilmek gerekir. Temmuz’da lig mi oynanacak?

‘Döviz kaybı, kalite düşüklüğü’

Neyse spekülasyon yapmayalım...

Küme düşme kalkar da lig oynanmaya devam ederse:

- Ligin son 10 sırasındaki takımlar için geçerli bir motivasyon sebebi kalmaz.

- O zaman o 8 hafta neden oynanacak?

- Böyle bir durumda bahis güvenliği/tahmin edilebilirliği nasıl sağlanır? Düşme kalkarsa şampiyonluk ne olacak? TFF 1’den 3 takım çıkarsa, her hafta bir takım bay mı geçecek? 4 takım çıkarsa takvime nasıl sığılacak?

22 takımlı bir ligde, Süper Lig kalitesinde o kadar oyuncu nasıl bulunacak? Hem döviz kaybı hem kalite düşüklüğü doğal sonuç.

Tüm bu sorulara ve daha fazlasına doğru cevapları vermek lazım. Bu konuda Hamit Altıntop ve Şenol Güneş’in ne düşündüğünü özellikle merak ediyorum. Çünkü TFF içinde bu konuda fikri olduğunu düşündüğüm insanlar onlar. Ama Covid 19 salgınında hiç sesleri çıkmayınca güven kaybına uğradılar. Futbolu futbolcular yönetsin diye bas bas bağırıp sonra kriz olduğunda perdenin ardında saklanınca olmuyor tabii.

‘Rekabeti öldürmeden tartışmak’

Sonuçta biz ligin ne zaman başlayabileceğini, nasıl bir takvimde oynanacağını bilmiyoruz. Tahminlerimiz var tabii. Umarım bir tedavi ve aşı bulunur ve dünya olarak bunu en az zararla en kısa zamanda atlatırız. Kötü senaryoda önce ligin tescil edilip edilmeyeceğini, oynanacaksa takvimin nasıl ayarlanacağını düşünmek lazım önce. Oyuncuların, kulüplerin hakları, sektörün tüm paydaşlarının nasıl bir dayanışma içinde olup yarışma ve sahadaki rekabeti canlı tutacağı. Eğer tartışmaya rekabeti öldürecek işlerden başlarsak olmaz.

CEM DİZDAR: Yanlış transferler,anlaşılmaz hoca tercihleri, boş kasalar...

Doğrusu talebin kendisinden öte, gerekçesi birtuhaf! “Takımlardaki konsantrasyonun tamamen sona ermesi...” Aynı gerekçeyi lig ikincisi, üçüncüsü de öne sürerse ‘şampiyonluk’ nasıl tescillenir? Beri yandan aşağıdan geleceklere ‘gelmesinler’ mi denilecek? Üç takım düşmeyecek, alttan da üç takım çıkacaksa; gelecek sezon lig takvimi nasıl oluşturulacak? Bunun yanı sıra onca yayın aracının, yayın saatleri, çalışan maliyetlerinin yapıldığından da emin değilim. Küme düşme konusu bu denli mutlaklaştırılmamalı.

‘Manisa’da halen futbol oynanıyor’

Onca yıl Süper Lig’de kalan bir ilçe takımı Akhisar da, bağlı bulunduğu il Manisa da zaman içinde alt liglere düştüler ama futbol oralarda oynanmaya devam ediyor. Ülkenin Başkenti ve üçüncü büyük kenti yıllarca Süper lig seviyesinde oynayamadı. Bu düşme sorununa dair şöyle bir formül öne çıkartılabilir. Düşecek olanlara kendilerini daha kolay yenileyebilmeleri için çok büyük olmamak koşuluyla bazı mali iyileştirmeler planlanabilir.

Yoksa, koronavirüs öncesinde yaşananlar anlamını yitirir ve yok hükmünde sayılır ki, bu doğru olmaz. Neler mi? Yanlış transferler, anlaşılamaz teknik adam tercihleri, boşalmış kasalar... Kısaca düşecek olanlar için ‘her anlamda en kötü yönetilmiş olanlar’ diye özetlenecek durum ortadan kaldırılmış olur ki, bu futbola çok daha ciddi zararlar verir.

DENİZ ÇOBAN: Aynı hedef için mücadele edenler eşit yarışma koşullarına sahip

Her yıl aşağı yukarı bir şekilde gündeme gelen “Ligden düşme kalksın!” talepleri yine başrolde. Kabul ediyorum... Bu seferki gündem, diğerlerinden farklı... Bugün yaşananlar öncekilere benzemiyor. Fakat ne olursa olsun, takımların konsantrasyonunu bozan bu olağanüstü durum, düşmeme mücadelesi veren bütün takımlar için geçerli. Birinin konsantrasyonunu daha çok bozarken, diğerinin konsantrasyonunu bozmadığını ya da az bozduğunu söylemek mümkün değil. Bir olumsuzluk varsa, bu, bütün takımlar için geçerli. Dolayısıyla düşmenin kaldırılmasını bu sebeple talep etmek bana çok gerçekçi gelmiyor.

‘Bu durum devam ederse, olabilir’

Diğer yandan ligimizdeki takım sayısının artırılmasını talep etmek; uzun vadede konuşulacak, tartışılacak ve sezon başında belirlenecek kurallarla uygulanacak bir konu... Daha çok maç oynamak, futbol ekonomisine ekstra bir katkı gibi düşünülebilir. Daha çok maç, daha çok para gibi düşünülebilir. Bütün bunlar önceden planlanarak ve sağlıklı bir düzlemde uygulamaya geçecek konulardır. Bence “Küme düşmenin kaldırılması!” bugünün konusu değildir. Var olan olumsuzluk aynı hedefe koşan takımlar için de şartları değiştirmemektedir ve eşit yarışma koşulları devam etmektedir. Hiç arzu etmeyiz ama yaşadığımız bu olağanüstü durumun beklenenden çok daha uzun sürmesi ve lige devam şansının kalmadığı bir durumda, bu talep kendiliğinden gerçekleşmiş olacaktır.