Bizim takım: Krizde ayakta kalabilen şampiyon oldu

Mehmet Demirkol:

Galatasaray’ın topladığı puan (69), son yıllara bakıldığında aslında lig ikinciliğine denk gelen bir puan. onlara şampiyonluğu getiren, Başakşehir’in içine düştüğü derin kriz. Galatasaray ise ayakta kalmayı bildi....

Cem Dizdar:

Daha çok hata yapan kaybedecekti, Başakşehir daha çok hata yaptı. Galatasaray ligin ikinci bölümünde yeni ko ndisyoneri, yenilediği stoper hattı ve özellikle Feghouli, onyekuru, Belhanda üçlüsüyle farkını ortaya koymayı başardı...

Ali Ece:

Galatasaray ozan Kabak’a verdiği şansın karşılığını nakit olarak aldı; Fatih Terim de hedeflediği transferleri yaptı. Rodrigues’in satılması ndan sonra da kadro içerisinden en belirleyici transferini yaptı Terim: Feghouli...

****

Soru - Zafer Büyükavcı:

Şampiyonluk yarışı sona erdi. Galatasaray bu yarışı nerede kazandı? Başakşehir bu yarışı nerede kaybetti?

Mehmet Demirkol:

Başakşehir ve Beşiktaş'a büyük üstünlük kurdular

Galatasaray’ın topladığı puan (69), son yıllara bakıldığında aslında lig ikinciliğine denk gelen bir puan. Onlara şampiyonluğu getiren, Başakşehir’in içine düştüğü derin kriz. Galatasaray ise ayakta kalmayı bildi. Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında görüldü ki, fizik olarak rakiplerinden üstün. Fikstürün, sezon sonunda iki belirleyici maçı evinde oynamasına müsaade etmesi de bunda rol oynadı. Hem Şenol Güneş hem de Abdullah Avcı’nın, Telekom’a kazanma inancıyla gidemediğini söylemek lazım. Galatasaray bu maçlarda net üstünlüğü sağladı. Fizik ve mental açıdan çok daha rahatlardı. Bunların yanı sıra ‘lider bir oyuncu’ çıkarmayı başardıklarını da söylemek lazım. Feghouli ligin ikinci yarısının kader oyuncusuydu.

Başakşehir son 8 haftanın 9.’su

Başakşehir, son 8 haftanın puan sıralamasında 9. olabildi. Mental yorgunluk, oyunlarını derinden etkiledi. Abdullah Avcı, 6 maçlık derin krizde en büyük dostunun ihanetine uğradı! Gole çevirme yüzdesi dışında tüm istatistikler, onları zirveye oturtan rakamların halâ geçerli olduğunu gösteriyordu. Abdullah hoca dolayısıyla her maça ‘kaza’ gözüyle baktı. Ankaragücü maçına kadar oyuna hiç müdahale etmedi. Bunun derin bir kriz olduğuna ikna olduğunda ise iş, çok zorlaşmıştı. Taktik ve teknik üstünlükleri diğer iki faktörün (mental ve fizik) dağılmasıyla sıradan bir takıma dönüştüler.

Cem Dizdar:

Beşiktaş’ın Başakşehir’i yenmesi, sürecin katalizörü

Daha çok hata yapan kaybedecekti, Başakşehir daha çok hata yaptı. Beri yandan Galatasaray ligin ikinci bölümünde yeni kondisyoneri, yenilediği stoper hattı ve özellikle Feghouli, Onyekuru, Belhanda üçlüsünü ayrıksılaştıran kenar düzenlemeleriyle farkını ortaya koydu. Final maçına getiren dört beş haftalık süreci, özellikle hakem tartışmaları ve ligin dizayn edildiği söylemiyle saha dışında da öyle ya da böyle yönettiler.. Ve gözden kaçmasın; Beşiktaş’ın yarışa dahil olup Başakşehir’i yenmesi de hem puan hem moral düzeyde şampiyonluk sürecinin katalizörü oldu.

İkincilik neden başarısızlık!

Fazladan oyun planlarına farklı çözümlere ihtiyaçları vardı. Ancak Avcı oyuncuların becerilerini kullanarak fark yaratmaları yerine oyun planına katıksız sadâkat bekledi. Bu da rakiplerin çözüm üretimini kolaylaştırdı. Epureanu sakatlığının ardından Mahmut’un stoper hattına kaydırılması da ezberlenmiş kurguyu iyice tahrip etti. Visca merkezli oyun kendi sınırlarına dayanınca da olanlar oldu. Unutmadan... Devre arası transferler sadece sahada verimsiz kalmadı, aynı zamanda antrenman kalitesini de aşağı çekti. Tüm bunlar ve biraz daha fazlası (yaş ortalaması, antrenman planlaması, kulüp algısı vs) bir araya gelince de ikinci oldular. Bunun başarısızlık olarak görünmesi de ülkeye özgü tuhaflıklardan sadece biri!

Ali Ece:

Terim verilmeyen ödülle camiayı mobilize etti...

Galatasaray altyapıdan yetiştirdiği Ozan’a verdiği şansın karşılığını devre arasında nakit olarak aldı. Fatih Terim hedeflediği transferleri yaptı. Rodrigues’in satılmasından sonra da kadro içerisinden en belirleyici transferini yaptı: Feghouli, Fatih Terim ile arasındaki oyuncu-teknik direktör ilişkisini düzeltti ve Feghouli şampiyonluğun kilit ismine dönüştü. Sezon bitmeden verilen yayıncı kuruluş ödüllerinde tek bir Galatasaraylı olmaması da Fatih Terim’in camiayı şampiyonluk için yüzde 100 mobilize etmesini sağladı.

‘Avcı sakinliğini kaybetti...’

Taraftar sayısı dezavantajı sadece maçlarda değil, kamuoyu algı mücadelesi ve medyada da yüzde 100 etkili oldu. Bunun üzerine bir de Abdullah Avcı en önemli kozu olan sakinliğini kaybetti. Peş peşe puan kayıplarında, Avcı gerekli pragmatizmi gösteremedi ve etkili ‘B Planı’ üretemedi.

Soru - Zafer Büyükavcı:

Galatasaray önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacak. Ancak 4. torbada yer alacak. Yani çok önemli takımlarla eşleşecek. Bu kadro, Şampiyonlar Ligi için yeterli mi? Hangi mevkilerde eksiği var? Nerelere transfer yapılmalı?

Mehmet Demirkol:

Transferden önce oyunu yönetmeyi öğrenmeliler

Türkiye’deki futbol tempo ve akışkanlığı ile 1. ve 2. Torba kulüpler arasında gittikçe açılan derin bir uçurum var. Ligin final maçına bakalım misal: Başakşehir öndeyken, oyunu durdurmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Galatasaray öne geçince, oyunu durdurup tempoyu düşürmeye çalışan bu kez ev sahibi oldu. Buna Şampiyonlar Ligi’nde ne hakemler ne rakipler müsaade ediyor. Dolayısıyla fark, kadro kalitesinden ziyade oyunu ve alanları algılama ve yönetme konusunda açılıyor. Fatih Terim’in kadrodan ziyade geçerli bir oyun oturtması gerekli.

Cem Dizdar:

Bu kadronun yetersizliği bu ligde test edildi...

Yeterli olmadığı bu yıl test edildi. Grup kuraları çekildiğinde iki yöneticinin yüz ifadeleri hayli iyimserdi, lakin bir klişe olacak ama “Şampiyonlar Ligi başka bir seviye.” Elenene kadar bu gerçeğin kavranabildiğini düşünmüyorum. Galatasaray’dan öte, ülkenin oyunu ve bu oyunun talep ettiği veriler, Şampiyonlar Ligi seviyesinin çok gerisinde. Kendi içinde münakaşa etmeyi marifet sayan bir iklimi var ülkemizin. Kabul edelim, bu seviyede satın alarak yarışacak para yok. Buradan bakıldığında da her bölge eksik. Ne var ki, bu bambaşka bir ‘düşük maliyet/genç oyuncu’ hikayesi yazmana da engel değil. Yine klişe örnek olacak ama; Ajax... Bunun için de sadece Galatasaray değil, memleketin oyun düzenine toptan el atılmalı. Başta yönetici ve teknik direktör anlayışları olmak üzere.

Ali Ece:

Bir stoper, bir defansif bir de ofansif orta saha

Galatasaray’ın mevcut kadrosu elbette yeterli değil. Ekstra bir stoper şart... Ayrıca orta sahaya da takviye gerekiyor. Ryan Donk iyi ama Şampiyonlar Ligi için daha iyisi gerekiyor. Emre Akbaba’nın sakatlığı da göz önünde bulundurularak ekstra bir ofansif orta saha da alınmalı... Bu açıdan bakıldığında en az üç takviyeden bahsedebiliriz. Fakat maddi olanaklar izin verirse, bahsetmediğimiz diğer bölgelerin de zenginleştirilmesi gerekli.

Soru - Zafer Büyükavcı:

Sezon içinde birkaç kez penaltı pozisyonlarında ‘Diagne krizleri’ yaşandı, kulübenin işaret ettiği adamlara topu vermedi.

Şampiyonluk maçında ise Belhanda bir frikik pozisyonunda Selçuk ile tartıştı, topun başından ayrıldı. Fatih Terim, sezonu, bu disiplinsiz davranışlara göz yumarak tamamladı. Sizce yeni sezon öncesi bu iki oyuncu için bir operasyon yapar mı? Ya da yapmalı mı?

Mehmet Demirkol:

Diagne gider, Falcao gelirse şaşırmam!

Bu olayların çok önemli olduğunu, ya da öncelikli sorunlar olduğunu düşünmüyorum. İlk olarak yapılması gereken, oyunu oturtmak. Ancak diğer taraftan kadroda da ciddi düzenlemeler yapılacaktır. Misal ‘Diagne satılır, Falcao transfer edilirse’ hiç şaşırmam. ‘Belhanda gider’ daha güvenilir performanslı bir Batı Avrupalı gelirse de... Fatih Terim zaten Kasım ayında, yazın birçok değişiklik olacağını söylemişti. Ekonomik olarak nispeten eli en rahat olan kulüp Galatasaray. Dolayısıyla, evet, ciddi bir transfer harekâtı bekliyorum. Gidenler ve gelenler olacaktır.

Cem Dizdar:

Terim kaybetse bile kazananlardan

Fatih Terim’e pragmatist (faydacı, yararcı) de denebilir, oportünist (koşullardan kendi çıkarına yararlanan kimse) de. İşine yarayabileceği her şeyi kullanmayı biliyor. Tutarlılık aranmayan bir iklimde işi de yürüyor. Oyuncular arasında sorun mu çıktı ve o oyuncular işe yarıyor mu? Kafasını çeviriyor. Melo/Riera uzak, Diagne/Sinan ya da Belhanda/Selçuk yakın örnek... Burada bir ‘çalışma kültürü uyumu’ aramıyor. Ancak iş Serdar Aziz, Eren Derdiyok ya da benzerlerine gelince, bu çark işlemeyebiliyor. Mantık aramamak gerek! Keza Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde yaşananlar ve sonrasında olanlarda da... Terim kaybetse bile bu ülkenin kazananlarından. O nedenle ne yapacağını kestirebilmem güç. Ben onca paranın nereden ve nasıl bulunduğunu anlamış değilim ki, nasıl harcanacağına kafa yorabileyim!

Ali Ece:

Diagne alındığına satılsa yeterli!

Diagne, yarın, alındığı paraya satılsa Galatasaraylılar’ın yüzde 90’ı itiraz etmez. Aynı paraya daha iyisi alınabilir... Çünkü yaz transferi, ara transfer gibi değil, daha çok zaman ve daha çok alternatif var. Belhanda gereksiz kartları hariç çok faydalı bir oyuncu. Disiplin sorununu çözmek kolay değil, ama Belhanda’nın disiplinlisi de oldukça pahalı...