Yeter İbrahim Toraman!
Yazarımız Asena Özkan, Beşiktaş'taki İbrahim Toraman-Sezer Öztürk kavgasını yorumladı.

Klişe olacak, varsın olsun! Sorarlar adama; ‘Bu kaçıncı İbrahim Toraman?’ Velev ki, Sezer Öztürk, hatalı… Sabahın dördünde takım arkadaşınla yumruk yumruğa kavga etmek de ne oluyor?
Haberin Devamı ›
Uykudaki kavga seni kesmiyor, bir de antrenmanda devam ediyorsun. Sevgili İbrahim Toraman, bir başka kavgada takımın emekçilerinden İbrahim Üzülmez’in futboldan kopmasına neden oldun. Ancak o dönemde Yıldırım Demirören’in desteği ile takımda kalmayı başardın. Şimdi ne yapacaksın? Fikret Orman’ın Yıldırım Demirören gibi bu kavgayı ‘geçiştireceğini’ mi sanıyorsun? Şundan emin olabilirsin, yanılıyorsun! Sen nasıl ‘kaptan’sın? Fiyatı oldukça yüksek spor otomobilinle lüks alış veriş merkezinde gözükmekten, ikinci sayfa güzelleri ile objektiflere yakalanmaktan başka ne yaparsın? Futbolun, hiç dönemde ‘yaratıcı’ niteliği taşımadı. ‘Görev adamlığını’ üstlendin onda da başarılı olamadın. Beşiktaş’ın kaptanı oldun ancak bunun anlamını ve değerini ve de görevini hiç bir zaman kavrayamadın. Bir tek gün, ‘Beşiktaş kaptanı’ olarak takım arkadaşlarını toparlayıp hangi ‘sosyal sorumluluk projesi’ içinde yer aldın?
Sevgili İbrahim Toraman, artık genç de değilsin. Olgunlaştın ama hiç değişmedin, sadece yaşın mı büyüdü? Beşiktaş çok uzun süre seni sırtında taşıdı, şan, şöhret ve servet sahibi yaptı. Anadolu’nun her hangi takımında forma giyseydin kendini hiç bir zaman gazetelerin spor sayfalarında göremezdin, bunu sakın unutma! Ama asıl unutmaman gereken, yakın gelecekte aktif futbol yaşamının sona ereceği. Sor, öğren büyüklerinden; futbolu bıraktıktan sonra başlarına gelenleri. Sen ne Metin Tekin’sin, ne Sergen Yalçın… Sanırım ne söylemek istediğimi anladın!
Haberin Devamı ›
Asena Özkan / twitter.com/asenaozkn