Arama

Popüler aramalar

Yensen de, yenilsen de... mi?

Gazetemiz yazarlarından Nilay Yılmaz'ın kaleminden...

Yensen de, yenilsen de... mi?

Hava muhalefetine takılmadan İngiltere’deki Liverpool maçına gidebilen şanslı azınlıktan biriyim. Hep bir günle kurtuluyorum. Asteras maçı için Atina’ya gittiğimizde de bir gün sonra genel grev olmuştu ve birçok Beşiktaşlı uçak biletlerini iptal ettirip otobüsle gelmek zorunda kalmıştı. Bu defa da birçok taraftar, hatta futbolcular karın azizliğine uğradı. Her şey Beşiktaş taraftarına karşı... Bir dahaki Avrupa deplasmanında yanardağ patlaması mı olur, kasırga mı bilmem...

Maçtan sonra konuştuğumuz Liverpoollular’ın aklı 8-0’da kalmış olacak ki, hepsi farklı yeneceklerini düşünmüş. Beşiktaş taraftarının tutkusuna ise hayran kalmışlar, hatta biri şöyle dedi: Beşiktaş taraftarı: 1, Liverpool: 0.

“Dışı seni, içi beni yakar” diye geçirdim içimden. Evet, taraftar tutkuludur, “sevinmek için sevmedik” de der ama ilk maç kaybında futbolcusuna, teknik direktörüne etmediği lafı da bırakmaz. Hafta sonunda Eskişehirspor’la oynanan maçtan sonra da dediğim gibi oldu.

Ahkam kesmek kolay

Çarşamba sıkıntılı bir yolculuk yapıp perşembe akşamı moral bozucu bir mağlubiyet almış, cuma memlekete dönüp cumartesi Eskişehir’e gitmiş ve pazar günü kötü bir zeminde top oynamaya çalışıp mağlup olmuş bir takım, haftalardır pusuda bekleyenler tarafından insafsızca eleştirilmeye başlandı. Herkesin futbol görüşü farklıdır, Bilic eleştirilemez diye bir şey de yok. Ancak! Stadı olmadığı için iç saha maçı diye Konya’ya, Ankara’ya gitmesine rağmen ligde 13 maçta 11 galibiyet almış, geçen haftaya kadar lider olan bir takımın hocasını ve futbolcularını yerden yere vurmak ne demek?

Futbol bilgisine çok güvendiğim Güntekin (Onay) bile, Bilic’e etmediği lafı bırakmamış. ‘Bilic, şampiyon olacak bir teknik adam değilmiş’, bu vasfı yokmuş. Bilic’in şampiyonluk vasfı yok ama İsmail Kartal’ın var. Çünkü Barcelona bile sahasında Malaga’ya yeniliyorsa, Fenerbahçe Akhisar’a yenilebilirmiş. Herkesi köy takımı, kendilerini Real Madrid zannedenlerin ülkesinde menajerlik oyunlarıyla büyümüş bir kuşak, tabii ki her şeyin en iyisini bildiğini zannediyor ve bir yenilgiyle galeyana geliyor. Taraftar tribünde ve sosyal medyada, futbol yazarları gazete köşelerinde, yorumcular televizyonda kızdıkça kızıyor, futbolculara, teknik direktörlere veryansın ediyor. Çünkü futbolculara ne yapmaları gerektiğini öğretmek, teknik konularda ahkam kesmek çocuk oyuncağı...

Ve ne yazık ki, bu topraklarda kendisine taraftar diyenlerin büyük bir bölümü futbolu gerçekten sevmiyor. Varsa yoksa kazanmak... Baksanıza “sevinmek için sevmedik” sözünü kendisine şiar edinmiş bir takımın taraftarları için bile, bir mağlubiyetin travması böyle akıl dışı oluyor.

***

Foto-jenerik:




İstanbul Maltepe’de bir alt geçit... 3. köprünün adı Lionel Messi Köprüsü neden olmasın?

***

Haftaya kaçıncı olur?

-Beşiktaş’ın şampiyonluğu hayırlı olsun şimdiden. (2 hafta önce Rasim Ozan Kütahyalı)
-Beşiktaş en fazla üçüncü olacak. Aksi olursa Taksim’de bağırırım. (Bu hafta Rasim Ozan Kütahyalı)

***

Seviyoruz seni

Muhabir: Hocam 5 haftadır kazanamıyorsunuz.
Şota: Hatırlattığın için sağol!

***

Hele 3. yıldız gelsin de

4. yıldızı Fenerbahçe ve Galatasaray’dan önce takabiliriz. (Beşiktaş 2. Başkanı Ahmet Nur Çebi)

***

Sütten ağzı yanan...

Ertem Şener: Beşiktaş, şampiyon olursa formasını giyer misin?
Ahmet Çakar: Giyerim.
Sinan Engin: Başka bir şey lazım.
Ahmet Çakar: Bikini giyemem.

***

Terim’in dikkatine!

Harry Kane, İngiltere Milli Takımı’na çağırılmayacaksa birileri onu milli takımında oynatmak için hemen pasaport hazırlamalı. (Arsenal Menajeri Arsene Wenger)

***

Hey maşallah!

Sow, 27 kardeşmiş. Bir baba ama anneler ayrıymış. Hepsine de Sow bakıyormuş. (Rıdvan Dilmen)

***

Onlar da sana aşık

Küme düşmeyeceğiz. Öyle bir şey olursa tabii ki, Dortmund’u bırakmayacağım. Ben Dortmund taraftarına aşığım. (B.Dortmund’lu Marco Reus)

***

Sırada bekliyorlarmış

Benim oyun tarzım Premier Lig’e uygun. Ben bir savaşçıyım. Eğer iyi bir teklif olursa Premier Lig’e gidebilirim. (Galatasaraylı Felipe Melo)

***

Hastaymış

UEFA eğitmeni Uilenberg, hakemlerimize anlattığı derslerde “Önce sporcu sağlığı” diyor. Herhalde Özgür Yankaya bu derslere girmemiş. (Eski hakem Mustafa Çulcu)

Haberin Devamı