Yazarlar ne dedi?

Sergen Yalçın (Fanatik)
Tam beklediğim gibi bir mücadele oldu; az pozisyonlu, mücadele gücü yüksek, dirençli iki ekibin savaşı... Kara Kartal’ın, böyle bir maçta öne geçtikten sonra kaybetmesi mümkün değildi. Çünkü takım savunmasını çok iyi yapan, çok fazla pozisyon vermeyen bir Beşiktaş vardı sahada... Siyah-Beyazlılar, şampiyonluk yolunda çok önemli bir galibiyet aldı. Bu da büyük motivasyon demek. Futbolcular her geçen gün daha da motive olacaklardır.

Erman Toroğlu (Hürriyet)
Beşiktaş asker düzeniyle oynuyor. Oyun disiplini iyi, ama keçiboynuzu gibi... Çiğniyorsun çiğniyorsun, ağzına gelen tat birkaç gram. Oysa Galatasaray’ı izliyorsun, belki aman aman oynamıyorlar, belki rakip çok açık veriyor, ama maç bittiği zaman hiç olmazsa 8-10 tane akılda kalan pozisyon ya da hareket görebiliyorsun. Stattan çıkarken Keita’yı konuşabiliyorsun. Peki Denizli’deki maçtan sonra neyi konuşabilirsiniz Allah aşkına...

Güntekin Onay (Vatan)
Bu kadar defansif önlemle beraber iyi savunma yapan bir takım vardı sahada. Rüştü, Sivok, Toraman ve Ferrari iyi oynadılar. Dünyada futbol her geçen gün daha da kolektif bir anlayışa gidiyor. Alanlar daralıyor. Takımlar 10 kişiyle savunma, 10 kişiyle hücum yapıyor. Ancak Beşiktaş, takım savunmasındaki başarısını ‘takım hücumunda’ gösteremiyor. 8 kişiyle savunma, 3 kişiyle hücum yapıyor. Asıl çözülmesi gereken sorun kanımca bu.

Ömer Güvenç (Akşam)
Doğrusunu söylemek gerekirse, ilk yarıda golü atması gereken takım Beşiktaş değil, Denizlispor olmalıydı. Ev sahibi takım ilk yarıda daha çok oyuncuyla hücum etti, gol için daha çok istekliydi. Ancak beceriksizlik ve şansızlık golü getirmedi. Beşiktaş ise adeta kanatsız oynadı... Tello ve Holosko içeri girince, Bobo’yu besleyecek ataklar da kesilmiş oldu. Tek golün sahibi Holosko ile Ekrem Dağ, Beşiktaş’ın en çalışkan oyuncularıydı.