Şansın hiç gülmediği adam; Fevzi Tuncay

17 yaşında Beşiktaş'a transfer olduğunda, Rüştü Reçber'le birlikte gelecek vâdeden iki kaleciden biriydi. Ancak şans hiçbir zaman onun yanında olmadı. Bir Galatasaray derbisiyle birlikte başlayan şansızlıklar silsilesi, Fevzi Tuncay'ın önlenemez çöküşünü hazırladı. En son, eşine ödeyemediği nafaka borcu nedeniyle gündeme gelen 36 yaşındaki ismin kariyer öyküsüne şöyle bir göz atalım.

Futbola Datça Belediyespor'da başlayan Fevzi, ilk transferini Muğlaspor'a geçerek gerçekleştirdi. Muğlaspor'da ilk kez profesyonel olan genç kaleci, U-16 Milli Takımı'yla 1994 yılında Avrupa Şampiyonluğu yaşadı.

Bu başarı, Fevzi'ye İstanbul'un da kapısını açmış oldu. 17 yaşında Beşiktaş'a transfer olmuş bu genç kaleci için beklentiler yüksekti. Rüştü Reçber'le birlikte Türk futboluna damga vurabilirlerdi ancak Rüştü yoluna yalnız devam etti...

İlk sezonunda ligde forma şansı bulamayan Fevzi'nin Beşiktaş kariyeri 95-96 sezonunda bir derbi maçıyla başladı. Trabzonspor maçının 80. dakikasında sakatlanan Şener Kurtulmuş'un yerine eldivenleri giyen Fevzi, o sezon forma giydiği 18 maçın 17'sinde ilk 11'de sahaya çıktı.

96-97 sezonu Fevzi için kayıp bir sezon olarak görünse de ertesi sezonda Mrmiç'in sakatlıkları, kendisine yeni bir fırsat doğurmuştu. Ligde 18, Şampiyonlar Ligi'nde ise 4 maçta forma giyen genç eldiven, Türkiye Kupası Finali'nde Hagi'nin penaltısını kurtararak takımına kupayı getirdi. Ertesi sezon Beşiktaş yönetimi Mrmiç'le yollarını ayırmış ve kaleyi 22 yaşındaki genç Fevzi'ye emanet etmişti. 98-99 sezonunda ligde 32 maçta forma giydi ve kalesini yalnızca iki maçta koruyamadı. 99-2000 sezonuna ise Ike Shorunmu'nun yedeğinde başlamasına karşın Afrika Uluslar Kupası sayesinde yeniden kaleyi devraldı. Fevzi'nin Beşiktaş kariyeri bir derbiyle başlamıştı, çöküşün başlangıcı da yine bir derbi oldu... 14 Nisan 2000 tarihi, o dönemi yaşayan tüm Beşiktaşlıların zihninde yer etmiştir. Şampiyonluk yolunda Galatasaray'ı 3 puan geriden takip eden Beşiktaş, kendi evinde Galatasaray'la karşılaştı. 80 dakika boyunca iyi bir oyunla karşılaşmayı 1-0 önde götüren Siyah Beyazlı ekip, Halilagic'in geri pasında zemin yüzünden topa ıska geçen Fevzi'nin yediği golle, karşılaşmayı 1-1 tamamlamış ve şampiyonluğu Sarı Kırmızılılara kaptırdı. Bugün halen daha Fevzi Tuncay dendiğinde, Beşiktaşlılar o karşılaşmadan bahseder...

O karşılaşmanın ardından 2000-2001 sezonunda da düzenli forma şansı bulamayan Fevzi, 2001-2002'ye yeni umutlarla başlasa da Beşiktaş kariyerinde sona yaklaşmıştı. Ligin 10. haftasındaki Denizlispor ve 11. haftasındaki Çaykur Rizespor karşılaşmalarında yediği birbirinin kopyası gibi olan hatalı goller ve gol sonrası kafasını kale direklerine vurması, tüm futbol camiasının içini parçalasa da Fevzi için Beşiktaş serüveninin sonunu getirdi. Ocak ayında Gaziantepspor'a kiralık olarak gitti, sezon sonunda ise bonservisiyle birlikte Samsunspor'un yolunu tuttu.

2002 yazından itibaren bir daha hiçbir şey Fevzi için eskisi gibi olmadı. Samsun'da geçen 2 sezonun ardından Malatyaspor, Vestel Manisaspor, Fethiyespor, Kocaelispor, Diyarbakırspor ve Giresunspor formaları giyen milli kaleci, futbola 2011-2012 sezonunda Tavşanlı Linyitspor'la veda etti.

Fevzi Tuncay'ın milli takımda da yüzü gülmedi. Kariyerinde yalnızca 1 kez Milli formayı giyebilen isim, Euro 2000 kadrosunda yer alsa da Rüştü ve Ömer'den kendisine sıra gelmedi.

Manisa'dan bu yana Süper Lig'de forma giyemeyen ve dolayısıyla da gözlerden uzak kalan 36 yaşındaki Fevzi Tuncay, son 1 haftada yaşadığı talihsiz olaylarla yeniden Türkiye'nin gündemine girdi. İçinde bulunduğu kötü durumdan meslektaşlarının yardımıyla kurtulan Fevzi için umarız bu olay son olur ve bundan sonrasında şansızlıklarla değil Türk futbolunun gelişmesine yaptığı katkılarla anılır...

Batuhan Özdemir - fanatik.com.tr

2