Arama

Popüler aramalar

Şansımız %20 bile değil

Tek tanıdık isim 2002'de Galatasaray'da oynayan Horvath... 35'lik yıldız hem takımın lideri hem de hocanın sağ kolu. Q7'yi de tanıyor, Beşiktaş taraftarını da.

Şansımız %20 bile değil

İşte o nedenle tura Beşiktaş’ı yakın görüyor ama ‘mucize’ vurgusu da yapıyor.

2002 yılında Galatasaray forması giyen Pavel Horvath, takımda Türk futbolu hakkında en bilgi sahibi isim... Kırmızı-Mavili ekipte bir nevi ağabeylik görevini üstlenen ve deneyimlerini gençlere aktaran 35 yaşındaki oyuncu, teknik direktör Pavel Vrba’nın da sağ kolu konumunda. Beşiktaş’ın gücünün bilincinde olduklarını ifade eden Horvath, “Şansımız yüzde 15-20 bile değil belki. Karşımızda dev bir takım var ama futbolun harika bir oyun olmasının sebebi zaman zaman mucizelere izin vermesi ve biz de yarın bunun için sahaya çıkacağız” dedi. İşte Horvath’ın Çek Cumhuriyeti’nden yolladığı mesajlar:

‘Daha ateşlisini görmedim’

“Türkiye’de Trabzonspor, Bursaspor gibi deplasmanlarda forma giydim. Seyircinin ne kadar ateşli ve agresif olduğunu biliyorum. Beşiktaş ile oynadığımız maçta ben yedek kulübesindeyim. Siyah-Beyazlılar kariyerim boyunca gördüğüm en ateşli taraftar topluluğu. Bitiş düdüğüyle birlikte depar atarak, soyunma odasına koştuğumu hatırlıyorum. Böylesine güçlü bir taraftar genelde rakip için tehlikeli ama bazen de kendi takımları kaybettiğinde işler tersine dönüyor ve bu sefer de ev sahibi için tehlikeli olabiliyorlar! Türkiye’de tatlı anılarım oldu. Beşiktaş’ı yendiğimiz maçtan sonra taraftarlar Florya’ya gelmişti. Sanki yeni yıl kutlaması gibiydi, inanılmazdı. Ancak genelde benim için zor zamanlardı. Ailemden ayrıydım ve kulüp 3 aylık ücretimi ödemeyince UEFA’ya başvurup, sözleşmemi karşılıklı feshettik...”

‘Quaresma gelince şaşırdım’
“Plzen çok büyük bir kulüp değil ama özellikle Avrupa’da ismimizi yeniden duyurmak istiyoruz. Rakipte çok büyük yıldızlar var. Tomas Sivok’u Sparta Prag’dan, Quaresma’yı da Sporting Lizbon’dan tanıyorum. Quaresma o zamanlar 17 yaşında olmasına rağmen yetenekleriyle kendini fark ettiriyordu. Onu sahada durdurmak çok zor. Açıkçası Beşiktaş’a gelmesine şaşırdım. Ama biz maçı tek başına Quaresma ile oynamıyoruz. Karşımızda saygı gösterilmesi gereken 11 isim olacak. Özellikle Çek kulüpleri için Türk takımlarına karşı maç oynamak, atmosfer açısından unutulmaz deneyimler yaşatıyor.”



Kaan Bora’nın izlenimleri

Kıyaslanmaz ama...
Prag’dan 1 saatlik yolculuktan sonra Plzen’e vardık. Bir dizi telefon trafiğinin ardından kulübün tesislerine girip, teknik direktör Vrba ve takımın yıldızı, bir dönem Galatasaray formasını da giyen Pavel Horvath ile konuşma imkanı bulduk. Sparta Prag’ın stadı Generali Arena’ya alınan maç için radyolar sürekli yayın yaparak, Plzenliler’i havaya sokmaya çalışıyor. Kolay değil, 40 yıl aradan sonra yeniden Avrupa arenasına çıkıyorlar.



‘Pilsen’in doğum yeri!
Beşiktaş’ın UEFA 3. ön eleme turunda karşılaşacağı Viktoria Plzen, Çek Cumhuriyeti’nin mütevazı ve belli bir geçmişi olan, ancak kendi ayakları üzerinde yeni yeni durmaya çalışan bir kulübü. Dünyaya ‘Pilsen’ markasının yayıldığı yer olan kentin takımının bütçesi 1 milyon Euro’yu bile bulmuyor. En büyük yıldızları Horvath yıllık 150 bin Euro geliriyle en pahalı oyuncu durumunda. Beşiktaş’ta sanırım yıllık 1 milyon Euro’ya oynayan oyuncu sayısı bile çok azdır. Kulüp hakkında bilgileri aldığımız menacer Ales Pangrac, “Biz de Beşiktaş’ın bizim ne kadar ilerimizde ve güçlü bir takım olduğunu biliyoruz. Amacımız gelecek için tecrübe kazanmak” diyor zaten...

Evlerine yürüyorlar!
Oyuncular tesisten çıkarken, çoğu yürüyerek evine gidiyor, birçoğunun aracı bile yok. Plzen belli ki, Vikingur kadar olmasa da Beşiktaş standartlarının çok altında. Ancak futbol ciddiyet gerektiren bir oyun. Tüm bu bilgiler dahi Beşiktaş’ın şimdiden turu geçtiği anlamına gelmiyor. Maç sahada kazanılıyor. Bu yüzden Siyah-Beyazlılar’ın oyun disiplinini elden bırakmadan mücadele etmesi gerekiyor.

FANATİK Özel Röportaj/Kaan Bora

2

Haberin Devamı