Kartal vites küçülttü

Avusturya’daki ‘hazırlık’ kampı ile Hollanda’da yapılan ‘maç’ kampı arasında dağlar kadar fark var!

İlk dönemdeki, çalışmayı, hırsı, istek ve arzuyu, ortamı burada göremedik. En büyük neden hayal kırıklığı. Zira Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Ahmet Ateş’in tutuklanmaya kadar giden serüvende eksik olmaları öne çıktı.
Bir diğer konu ise oyuncuların psikolojik olarak bitik durumda olmaları. Zira mükemmele yakın bir kamp döneminin son günlerinde yaşanan bu sıkıntı, perişan durum çıkardı ortaya. Şöyle düşünün, çok önemli ve hayati bir iş için hazırlandınız. Tam başlayacak, büyük aksilik yaşandı. Yapılan tüm hazırlıklar kenara atılmış oldu. Neredeyse yeniden başlamak için başa döndünüz. İşte benzer atmosfer...

Yapılan üç hazırlık maçı takım adına büyük yarar sağladı. ‘En iyi antrenman maçtır’ söylemi bir kez daha onaylandı sanki. İdmanlarda vasatı aşamayanlar maçta öne çıktı. İdmanlarda öne çıkanların ise zaman zaman maçlarda geriye düştüğü oldu. Teknik ekip bu süreçte gözlem yapma fırsatı buldu!

Kadro yetersiz

Yapılan transferlerde belli bölgele yığılma oldu. Özellikle orta alanda benzer özelliklere sahip bir çok oyuncu var. Ernst, Fernandes, Necip, Aurelio gibi. Ancak savunmanın sağı ‘yavan..’ Bir tek Ekrem, o kadar. Hilbert inanılmaz düşüş içinde. Gerçi çıkışını da pek gören olmadı. Asıl sıkıntı savunmada. Sidnei kilo vermesine rağmen uyum sorunu ortada. Egemen çok dağınık ve yetersiz. Genç Atınç tecrübesiz. Toraman bu ortamda çakılı oynamak zorunda kalıyor. Kademe hatası yapıyor. Solda İsmail beklenen patlamayı yapamadı. Tanju istekli ve yetenekli ancak aşama kaydedemedi.

Guti gibisi ise yok... İspanyol oyuncu büyük sorumluluk almaya başladı. Geçen yılın aksine kendini takıma vermiş durumda. Oynayıp, oynatıyor. O varsa, Q7, Simao, Almedia ve özellikle de Bebe istediği topları alıp etkili oluyor. Dikkat çeken bir durum ise, Simao’nun durgunluğu. Umarız yaz ortasında, kış yaşayan Hollanda’nın havasındandır.

Mami’yi hemen gönderin!

Bir genç yetenek bu kadar çöpe atılır! Daha ne oynadığını kimse bilmeden, görmeden Muhammed Demirci’yi halk kahramanı yaptık, el birliği ile. Bu kadar öne çıkarılınca seyirciler de O’na odaklandı. Bu çocuk belki futbol yıldızı olabilir. Ama bu haliyle asla. Çünkü kendisine çocukça davranılıyor. Kimse basmıyor, çekmiyor, itmiyor. A takım ile eğleniyor adeta. Yapılacak en doğru işe gelince; Arda Turan da olduğu gibi ellinin üstünde maç oynayıp geleceği bir takıma verilsin. Bakalım ne çıkıyor ortaya. Yok böyle devam ederse, kaybolup gidecek.

Carvalhal bir şans

Portekizli hoca bu ekip için şanstır. Çok mütevazı. Oyunculara yaklaşımı, içtenliği, sıcak kanlı kişiliği ile boy gösterdi. Çok yerinde ve doğru teşhisler koydu. “Öncelikli işimiz duran toplardan yenilen basit gollerdir” dedi. Mesaisi artık bu. Sürekli bir sistem arayışı içinde. Bu oyuncu yapısı ile Kartal’ın belli sistemde oynaması mümkün değil. O da bunu bildiği için, oyuncuya göre sistem kurmaya çalışıyor. Kısa sürede denemediği taktik ve oyuncu kalmadı. Zaman ve bolca maç oynamaya ihtiyacı olacak.

Sürprizlerin takımı olur

Şu anki görünümü ile vasat duran Beşiktaş’ın özeti şu; hiç ummadık bir takıma takılabilir. Aynı şekilde kimsenin beklemediği maçı alıp götürür. İşte bunun için kapalı kutu duran Rus ekibi Alania’ya dikkat.

Bebe’nin yeri dolmaz

Hiç kuşkusuz ve herkesin ortak görüşü takımın en iyi transferinin Bebe olduğuydu. Portekizli genç yetenek müthiş fizik güce sahipti. Her iki ayağını iyi kullanıyor, rahat adam geçiyordu. Topu çok iyi saklıyor markajdan rahat sıyrılıyordu. Sürekli hareket halinde olduğu için de, durdurulması zordu. Topu ayağına aldığında sadece kaleye yöneliyor, ya şut atıyor ya da attırıyordu. Aralara iyi kaçıyor, rakibin üstüne kabus gibi çöküyordu. Özelliklerini anlatmak ile bitmeyen, izlenmesi gereken özel yetenekti. Beşiktaş’ın maçlarında sırf bu oyuncu için başka takımların taraftarlarının da geleceği kaçınılmazdı!. Ama olmadı...

İlk kampta Adalı, Havutçu ve Ateş son günde bomba etkisi yapmıştı. Bu kampta da Bebe aynı şekilde yürekleri yaktı. Kartal, yerini mevcut kadrodan dolduramayacağı oyuncusunu kaybetti. Yazık, çok yazık!

Orhan Yıldırım