Ali Tandoğan'dan Fenerbahçe - Beşiktaş derbisine teknik bakış: Kazanmaya inanmak!

Süper Lig’de sezonun son dev kapışması heyecanla bekleniyordu. Fenerbahçe hem ilk İstanbul Derbisi’ni kazanmak hem de şampiyonluk iddiasını sürdürmek; Beşiktaş ise büyük maçlardaki başarılı performansını devam ettirmek için sahaya çıktı.

Fenerbahçe ortalarla etkili olmaya çalıştı. Ancak Mert Günok kalesinde devleşti. Tecrübeli kaleci, Talisca ve Dzeko’nun kafa vuruşlarını kurardı. Mert, Talisca’nın harika serbest vuruşunda da gole izin vermedi. Beşiktaş bu sezon 3. derbisini kazandı.

Mert Günok duvar ördü

Beşiktaş’ın deneyimli kalecisi Mert Günok, Kadıköy’de Fenerbahçe’ye karşı oynanan derbiye damga vurdu. Siyah￾beyazlılar sahadan galibiyetle ayrılırken, bu zaferin mimarlarından biri de hiç kuşkusuz tecrübeli file bekçisi oldu. Fenerbahçe’nin kaleye gönderdiği 8 isabetli şutta adeta devleşen Mert, tam 7 kritik kurtarışla takımını ayakta tuttu. Özellikle Talisca’nın serbest vuruşunda yaptığı etkileyici refleks kurtarışı, maçın kırılma anlarından biri olarak kayda geçti. Milli eldiven performansıyla sadece taraftarlardan değil, futbol otoritelerinden de tam not aldı. Mert Günok’un bu unutulmaz performansı Beşiktaş’ın galibiyetinde belirleyici rol oynarken, deneyimli kaleci adını derbi tarihine bir kez daha altın harflerle yazdırdı.

Derbilerin golcüsü

Daha önce Trabzonspor ve Galatasaray maçlarında fileleri havalandıran Gedson Fernandes, Fenerbahçe derbisinin de kahramanı oldu. Portekizli oyuncu, orta sahada adeta basmadık yer bırakmadı. Takımının ataklarında Siyah-Beyazlı ekibi organize eden isim olan 26 yaşındaki futbolcu, ilk yarıda kazanılan penaltı vuruşunda topun başına geçti. Gedson, 36. dakikada penaltıyı değerlendiremedi. Fakat 8 dakika sonra rakip fileleri havalandırmayı başardı. Portekizli, ortaya koyduğu futbolla gecenin kahramanlarından oldu.

ALİ TANDOĞAN'DAN TEKNİK BAKIŞ: KAZANMAYA İNANMAK

Beşiktaş'ın eski oyuncularından teknik direktör Ali Tandoğan, Fenerbahçe - Beşiktaş derbisini değerlendirdi:

İki takım da kazanmak zorundaydı. Ancak bir fark vardı: Beşiktaş, bu maça kaybetmeyi göze alarak ama kazanmaya gerçekten inanarak çıktı. Doğru bir analiz, agresif bir baskı ve ses getiren bir galibiyet. Tebrikler Solskjaer

"Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan dev derbi, sadece skor tabelasına değil, sahadaki mücadeleye ve teknik detaylara da yansıyan önemli mesajlar verdi. İki takım da kazanmak zorundaydı. Ancak bir fark vardı: Beşiktaş, bu maça kaybetmeyi göze alarak, ama kazanmaya gerçekten inanarak çıktı. Fenerbahçe ise, son dönemde alışageldiğimiz gibi yine aynı oyun şablonuyla sahadaydı. Ne rakibin zaaflarını analiz etme, ne de sürpriz planlara cevap verme refleksi gösterilebildi. Beşiktaş teknik heyeti, Fenerbahçe’nin savunmadan oyun kurma aşamasındaki kırılgan yapısını çok iyi analiz etmişti. Önde yaptığı agresif baskıyla Sarı- Lacivertliler’i boğarak, oyunun kontrolünü maçın büyük bölümünde elinde tuttu. Maç boyunca Fenerbahçe’nin bireysel performansları da vasatı aşamadı. Takımın genel havası, kazanacağından emin bir rehavetle şekillenmiş gibiydi. Buna karşılık Beşiktaş, özellikle orta sahayı kalabalık tutarak oyunun merkezinde üstünlük kurdu. Chamberlain ve Amir’in savunma katkısı, Gedson’un dinamik yapısıyla birleşince Fenerbahçe oyun kurmakta iyice zorlandı. Beşiktaş’ın golü bir şans sonucu gelebilir, ancak pozisyon bilgisi, baskı ve ısrarın bir ürünüdür."

'Üretkenlikten uzak kalınca...'

"Sarı-Lacivertliler ise üretkenlikten uzaktı. Kanat organizasyonları cılızdı, ortalar isabetsiz ve etkisizdi. Ceza sahasında ise hareketlilikten yoksun bir hücum hattı vardı. Bu tablo, Fenerbahçe’nin derbilerde neden sonuca ulaşamadığını bir kez daha gösterdi. Maçın sonunda galibiyeti getiren şey mücadeleydi. Yani bu kez istatistikler değil, yürek kazandı. Beşiktaş, tüm eksiklerine rağmen büyük bir karakter koyarak Fenerbahçe’yi ikinci kez mağlup etti. Bu da gösteriyor ki; Beşiktaş’ı küçümseyen, bedelini ağır öder."