Basura ne iyi gelir? Basur acısı nasıl geçer? Basura iyi gelecek yöntemler

Basur, yetişkin bireylerin büyük bir bölümünde karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Ancak problemin oluştuğu bölge, çoğu insan için mahrem olarak kabul edildiği için tıbbi yardım reddedilmektedir. Yaşam konforunu daha fazla düşürmemek adına olabildiğince hızlı bir biçimde önlem alınması gerekmektedir.

Basura Ne İyi Gelir?

Basur yaşayan kişilerde şikayetler kabızlıkla birlikte artış göstermektedir. Bu sebeple kabız olmamaya çalışmak, basuru geçirmenin ilk yolu olarak kabul edilmektedir. Kabızlığı önleyecek başlıca besinler; yoğurt, kefir, meyve, sebze ve lifli gıdalardır. Bu besin gruplarının ortak noktası ise sindirimlerinin kolay olması ve dışkıyı yumuşatmaya yardımcı olmalarıdır.

Yoğurt ve kefir gibi süt ürünleri, sindirim esnasında rol üstlenen probiyotiklere destek olmaktadır. Bağırsakta yaşayan bu bakterilerin artmasıyla birlikte de midede sindirilemeyen besinlerin parçalaması yapılmaktadır. Bağırsak bölümünde parçalanan besinler, kabızlığa yakalanma riskini doğrudan azaltmaktadır.

Kabızlık esnasında ortaya çıkan zorlanmayla makatta bulunan damarlar aşırı baskılanmakta ve basur ağrıları da artmaktadır. Diyette meyve ve sebze ağırlıklı beslenerek bu baskıdan kurtulmak mümkündür. Çünkü meyve sebzeler posalı yapılarıyla kabızlığı önleyici bir rol üstlenirler. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini de destekleyerek olası enfeksiyonların önüne geçerler.

Basura iyi gelen lif içeriği en fazla olan meyve sebzeler ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır;

• Posa yönünden zengin meyveler: Elma, armut ve avokado.
• Posa yönünden zengin sebzeler: Bezelye, enginar, brokoli, fasulye ve koyu yeşil yapraklı tüm sebzeler.

Basura İyi Gelecek Tedavi Yöntemleri

Basura iyi gelecek tedavi yöntemlerinin başında altta yatan kabızlığın tedavisi gelmektedir. Kabızlık tedavisi için beslenme esnasında lifli gıdalara ağırlık vermek ve bol su tüketimi gelmektedir. Bunlar dışında basur çevresinde hissedilen acı ve ağrıyı hafifletmek için krem ve pomatlardan yardım alınmaktadır. Çözümü bulunmayan ve geçmeyen basurlar içinse cerrahi tedavi yollarına başvurulmaktadır.

Basur için kullanılan cerrahi yöntemler; skleroterapi, bant ligasyon, klasik cerrahi ve lazer tedavisi olarak sıralanmaktadır. Klasik cerrahi ve lazer yöntemlerinde hastaya genel anestezi verilmektedir. Klasik cerrahide kişinin bir gün kadar hastanede yatması gerekmektedir. Lazer tedavisinde ise Nd-yag tekniği kullanılmaktadır ve uygulama süresi en fazla 15 dakika sürmektedir. 3. derece basurlar için uygulanan lazer yöntemi hasta açısından en konforlu işlem olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda lazer ile tedavi olan kişilerde işlem sonrasında hissedilen ağrı, tolere edilebilecek düzeydedir.

Basur tedavilerinde kullanılacak cerrahi işlemlere karar verilirken basurun hangi derecede olduğu dikkate alınmaktadır. Birinci derece basurların en önemli şikayeti kanamalardır. Bu basurlar ancak rektoskopi ile saptanabilmektedir. İkinci derece basurlarda kanamanın yanı sıra kaşıntı şikayeti de bulunmaktadır. Bunların ıkınma esnasında saptanabilmesi mümkün olmaktadır. Üçüncü derece basurlarda; kanama, kaşıntı ve makat çevresinde ıslaklık hissedilmektedir. Bu derecedeki basurlar makatın dışında bulunmakta ve muayene ile fark edilebilmektedir. Dördüncü derece basurlarda ise tüm şikayetlere ağrı ve acı hissi eklenmektedir.

Basur Olmamak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

Basurun neredeyse tüm derecelerinde hastanın kanama şikayeti olduğu gözlenmektedir. Bu esnada hem kanama hem de diğer basur şikayetlerini hafifletmek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, bu hususların en başında yer almaktadır. Özellikle mayalı olduğu bilinen alkol içeceklerinin basur belirtilerini tetiklediği kabul edilmektedir.

Kişinin gün içerisinde uyguladığı beslenme listesi de basur olmamak için değiştirilebilecek işlerin başında yer almaktadır. Bu bağlamda basur şikayeti olanların; düzenli yoğurt tüketmesi, akşam öğünlerine çorba ilave etmesi ve gazlı içeceklerden de olabildiğince uzak durması gerekmektedir. Keçiboynuzu, papatya çayı ve toz zerdeçal tüketiminin de basura karşı alınabilecek yöntemler olduğu kabul edilmektedir.

Basur problemi hareketsizlikle tetiklenmektedir. Bu sebeple de basur problemi bulunanların uzun süre aynı pozisyonda durmaması gerekmektedir. Oturarak çalışanların ara sıra ayağa kalkması; ayakta çalışanların ise ufak dinlenme molası vermesi tavsiye edilmektedir. Fazla kilosu bulunan kişilerin de hafif egzersizlerle normal kilolarına düşmeleri gerekmektedir.

İç ve dış olmak üzere iki çeşide ayrılan basur, makatta şişlik olarak kendini göstermektedir. Uzun süreli kabızlık problemi, hamilelik ya da hiç dinlenmeden ayakta durmak; basur oluşumunu tetikleyen nedenler arasında sayılmaktadır. Basuru olan hastalarda ise özellikle tuvalet esnasında artan ağrı ve kanama ile karşılaşılmaktadır.

Basur şikayetlerinden kurtulmak için öncelikle aşağıda sıralanan davranışlardan uzak durulması gerekmektedir;

• Uzun saatler boyunca oturmak ya da tam tersi bir şekilde ayakta durmak.
• Hareketsiz bir yaşam sürdürmek.
• Kabızlık yaratacak şekilde katı ağırlıklı beslenmek.
• Gün içerisinde yeterli sıvı tüketmemek.
• Aşırı baharatlı besinler tüketmek.

Basur İçin Kullanılabilecek Bitkisel Yöntemler Nelerdir?

Basur rahatsızlığına karşı evde yapılabilecek bazı bitkisel içerikler de bulunmaktadır. Bu içeriklerin başında ise çobançantası kürü gelmektedir. Bu bağlamda 4 tatlı kaşığı çobançantası ince bir şekilde kıyıldıktan sonra, 1 litre su içinde 8 saat bekletilir. Bunun ardından da süzülür ve bir pamuk yardımı ile basurlu bölgeye sürülür. Çobançantası kürü bir hafta boyunca düzenli olarak kullanıldığında basur sebebiyle oluşan şişliği gidermektedir.