Bir Spurs efsanesi

NBA Global Games kapsamında yarın Fenerbahçe Ülker ile özel bir maç yapmaya hazırlanan ve geçtiğimiz gün İstanbul'a ayak basan San Antonio Spurs kafilesinde, kulüp tarihinin simge isimlerden biri olan Sean Elliott da yer alıyor. 6 ayrı istatistik kategorisinde Spurs tarihinin ilk 10 oyuncusu arasında yer alan emektar oyuncu ile İstanbul'daki ilk gününde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik

'NBA, yetenek avında'

Ahmet M. SUBAŞI: Türkiye'ye hoşgeldiniz. Öncelikle seyahatinize değinelim. NBA'in Global Games kapsamında düzenlediği bu yolculuk sizi Berlin'e ve İstanbul'a getirdi. Ne düşünüyorsunuz?

Sean Elliott: Kesinlikle çok güzel. David Stern'ün harika işlerinden biri. Ligi küresel seviyeye taşımak büyük bir fikirdi. NBA takımlarının okyanus aşırı ülkelerde boy göstermeleri, o ülkelerdeki gençlere ve çocuklara ilham veriyor. Eminim Türkiye ve Almanya'da da bir gün NBA'de oynamak isteyen genç basketbolcu adayları vardır. Bu hamle, NBA'in yetenek havuzunu büyütüyor.


'Ligin değeri katlanıyor'

A.S: Kesinlikle, Stern'ün hakkını vermek gerek. Yeri gelmişken hemen NBA'in yayın hakları ile imzaladığı son anlaşmayı sorayım. 24 milyar dolar gibi bir rakama imza atıldı. NBA'in büyüyen ekonomisi, oyuncuların beklentilerini de yükseltti. Başta LeBron James olmak üzere birçok yıldız, takım sahiplerinin artık 'para kaybediyoruz' gibi bir gerekçeyi öne süremeyeceklerini ifade eden demeçlerle lige önemli bir mesaj verdiler.

S.E: Kesinlikle katılıyorum. Eski bir oyuncu olarak onları anlayabiliyorum. 1999'daki lokavt dönemindeki pazarlıklarda ben de bulunmuştum. Ligde son 6 ayda olup biten gelişmelere bir bakın. LA Clippers, 2 milyar dolara el değiştirdi. Bu NBA'de giderek yayılan bir etki yarattı. Tüm takımların değeri yükseliyor. Bu tip gelişmelerin ardından böyle bir rakama imza atılması, Oyuncular Birliği'nin elini hayli güçlendirdi. İlginç olacak, ancak umarım anlaşma sağlanır. Zira hem takım sahiplerine, hem de oyunculara yetecek kadar büyük bir gelir söz konusu.


'Lokavt olmamalı'
A.S: Sizce yeni bir lokavt riski var mı peki?

S.E: Umarım olmaz. Bu işin içindekiler bu anlaşmayı sağlayabilecek kadar akıllı hareket edeceklerdir. Böyle bir TV anlaşması yapmışken lokavta gitmek, taraftarları işin dışına itmek anlamına gelir. Her iki tarafın da bu anlaşmaya gerekli şükranı sunacağını düşünüyorum.



'Berlin'de dersimizi aldık'

A.S: Spurs'ten bahsedecek olursak... Harika bir sezon geçirdiniz ve şampiyonluğu Miami Heat'ten geri aldınız. Geçen sezon ve gelecek sezon hakkında neler söylemek istersiniz?

S.E: Geçen sezon şampiyonluğu kazandık zira buna fazlasıyla açtık. Önceki sezon Miami'de çok acı bir şekilde kaybetmiştik. Takımımızın bir yıl önce yaşadığı bu hayal kırıklığına rağmen bu karakteri ortaya koyduğunu görmek harikaydı. Şimdi anlamamız gereken şey, bu başarıyı yinelemenin ne kadar zor olacağı... Geçen akşam Berlin'de kaybetmiş olmamız bunun büyük bir örneğiydi. Sahaya NBA şampiyonu olarak çıkmanız maçı kazanacağınız anlamına gelmiyor. Çıkıp basketbolunuzu oynamanız gerekiyor. Bu bize iyi bir ders oldu. Ayrıca diğer takımlar fikstürlerinde San Antonio'yu gördüklerinde daha sıkı hazırlanacaklar. Tüm takım için bize karşı oynanan maçlar sezonun en büyük maçları olacak. Yine de bu başarıyı yinelemek için önemli bir fırsatımız var.


'Aile gibiyiz'

A.S: Yeni sezondaki motivasyon kaynağınız ne olacak? Yalnızca 'unvanı koruma' yeterli olacak mı sizce?

S.E: En büyük motivasyonumuz unvanı korumak gibi görünüyor. Ancak bizim takımımız bir aile gibi. Bence en önemlisi bu. Herkes birbirini çok seviyor, eşsiz bir soyunma odası deneyimi var. Oyuncularımız her biri, birbiri için savaşıyor. Bu bizim en büyük motivasyonumuz.



'Enes'i beğeniyorum'

A.S: En ciddi rakipleriniz kim? Özellikle Batı'da?

S.E: Öncelikle Oklahoma City Thunder. Kevin Durant ve Russell Westbrook iyi birer sezon geçirirlerse onları yenmek çok zor olur. Portland ve Golden State olgunlaşıyor. Phoenix sürpriz bir sezon geçirdi. Utah daha iyi olacaktır. Enes Kanter'i çok beğeniyorum. Git gide olgunlaşıyor. Ayrıca Dante Exum da yetenekli bir genç. Batı'da işler çok zor olacak.




'Herkes Hido'yu sever'

A.S: Enes demişken... NBA'deki Türkleri nasıl buluyorsunuz?

S.E: Her biri takımlarında önemli etki yapıyorlar. Enes gelişimini sürdürdü ve bunun oyununa yansımasını görüyoruz. Fiziğini nasıl kullanacağını artık daha iyi biliyor. Ersan Ilyasova iki yıl önce harika bir sezon geçirdi. Geçen yıl biraz durgundu ancak bu yıl Jason Kidd'in koçluğunda Jabari Parker'la çok iyi bir ikili olacaklardır. Ömer Aşık, New Orleans'ta Anthony Davis'le yan yana olacak. Korkunç bir uzun kombinasyonu olabilir. O, Rockets'ta oynadığı dönemde bizim için de tehdit edici bir unsur olmuştu. Hidayet bir dönem San Antonio'daydı biliyorsun. Tepeye oynayan bir takımda olması önemli bence. Hido'yu kime sorarsan sor, onun için 'iyi oyuncu' der. Ancak daha da önemlisi herkes onun için 'iyi bir insan' diyecektir.



'Bugünün NBA'i farklı'
A.S: Eski bir NBA oyuncusu olarak, dünün NBA'i ile bugünün NBA'i arasında nasıl farklılıklar görüyorsunuz?

S.E: Birçok farklılık var. Oyun artık daha atletizme dayalı ve daha geniş. Belki 80'lerde ve 90'larda olduğu kadar fiziksel bir oyun yok, ancak oyuncular çok daha atletik ve yetenekli. Top kontrolleri, şut yetileri üst düzeyde. Oyun temposu buna bağlı olarak yükseldi.



'Jordan, bugün 5 sayı fazlasını atardı'
A.S: Gary Payton, İstanbul'u ziyaret ettiğinde bana kendi dönemindeki NBA oyuncularının daha sert ve idmanlı olduğunu söylemiş, bugünkü oyuncuları ise yumuşak ve kolay sakatlanabilen türde oyuncular olarak nitelemişti.

S.E: (Gülüyor) Kısmen katılıyorum. Aslında ben ''Bizim zamanımızda böyle miydi'' diyen ihtiyarlardan olmak istemiyorum. Ancak 90'lara bakarsak, ki ben o dönemlere 'Riley Ball' diyorum. Pat Riley'in Knicks'i herkesi yeniyordu. Michael'ın Chicago'su ve Detroit'in 'Kötü Çocuklar'ı... O dönemde oyun çok daha fizikseldi. Çok daha fazla dirsek çıkardı, oyun içi sertlik hat safhadaydı. Bugünkü gibi değildi. Bugün farklı, takımlar sertlikten ziyade defansif stratejiler geliştirerek rakipleri durdurmayı seçiyorlar. Yine de bugünkü lige Gary Payton, Michael Jordan gibi oyuncuları koymuş olsaydık, zannediyorum ortalamaları 5-6 sayı daha yukarıda olurdu.



'Avrupa, taktiksel olarak üstün'

A.S: Avrupa basketbolunu nasıl buluyorsunuz? Sizin gibi eski bir Spurs yıldızı olan Bruce Bowen, Avrupa basketbolunun taktiksel olarak NBA'i geçtiğini söylemişti. NBA'de de fizikselden taktiksele geçiş gibi bir durum var ve

Spurs bunun en önemli temsilcisi. Siz neler söylersiniz?

S.E: NBA'in Avrupa'yı geçtiğini söyleyemem ancak taktiksel perspektifte ona katılıyorum. Birlikte oynamak önemli. NBA'de birçok atletik oyuncu var ancak birçoğu üniversitede 1-2 yıl geçirdikten sonra NBA'e geliyor, hatta bazıları lise biter bitmez profesyonel oluyor. Bu durumda da yalnızca fiziksel yeteneklerine güveniyorlar; dolayısıyla oyunun taktiksel, fundamentalle ilgili kısımlarını ıskalıyorlar. Avrupa'daki oyuncular belki o kadar atletik ya da yetenekli değil. Ancak takım olmayı, bir arada oynamayı çok daha iyi biliyorlar. Alba Berlin ve Fenerbahçe Ülker de buna birer örnek. Özellikle Fenerbahçe'nin başında bu konuda son derece deneyimli bir antrenör var.

Ahmet Melik Subaşı

Sean Elliott kimdir?
Doğum Tarihi: 2 Şubat 1968
Pozisyonu: Kısa forvet
Boy: 2.03
Kilo: 100
Kolej: Arizona
Profesyonel kariyeri: 1989-2001
Oynadığı takımlar: San Antonio Spurs, Detroit Pistons

Başarıları:
1 kez NBA şampiyonluğu (1999)
2 kez All-Star (1993-1996)
Dünya Şampiyonluğu (ABD Milli Takımı ile, 1986)
Kariyer ortalamaları: 14.2 sayı, 4.3 ribaund, 2.6 asist


32 numaralı forması hem kolejde formasını giydiği Arizona tarafından, hem de San Antonio Spurs tarafından emekliye ayrılan Elliott, Spurs kulüp tarihinde 1485 denemede 563 üçlükle 'En Çok Üçlük İsabeti Kaydeden Oyuncu' unvanını elinde bulunduruyor. Spurs formasıyla 669 maça çıkan Elliott, kulüp tarihinin en çok maça çıkan üçüncü oyuncusu. Arizona çıkışlı forvet, aynı zamanda 9 bin 659 sayı ile skor sıralamasında dördüncü sırada. Ribaundlarda 2 bin 941 ile 6'ıncı sırayı alan Elliott, 1700 asistle bu alanda yedinci sırada yer alıyor. Kariyerinde 522 top çalma (7'inci) ve 257 blok yapan oyuncu, altı kategorinin tamamında ilk 10'da yer alan tek Spurs oyuncusu konumunda.