Orada kimse var mı!
Türk atletizmi üzerinde dolaşan doping gölgesiyle ilgili yaptığımız haber karşısında camianın çalkalandığı kulağımıza kadar geldi. Lakin Atletizm Federasyonu'ndan ne ses var, ne seda! Unutmayalım ki sükut ikrardan gelir!

Bugün de atletizmi yazmaya devam edeceğiz. Bazıları, tam da 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adayı İstanbul’un görücüye çıkacağı günlerde dopingti, skandaldı türünden imajımızı olumsuz etkileyecek haber ve yorumlarda bulunmanın doğru olmadığını düşünse de, biz aynı fikirde değiliz. Böyle düşünenlerin gerekçesi ulusal menfaatler. Oysa ulusal menfaatlerimizi düşünüyorsak işe doğru gitmeyen şeyleri düzeltmekle başlamalıyız.
Son 1 yılda 8 sporcusu ceza alan, 1’i de yolda olan Türk atletizminin üzerindeki doping lekesini temizlemek önceliğimiz olmalıdır. Başarılarla hep beraber gururlanalım, ama bu başarılara gölge düşürecek davranışlardan da kaçınalım.
Sanki duvara konuşuyoruz!
IAAF’in dünya yüzeyinde faal 17 atleti soruşturması, bu listede 4 de Türk atletinin bulunması, bir ünlü atletimizin de numunesinin pozitif çıkması hafife alınacak, geçiştirilecek bir mesele değildir. Soruşturulan atletlerimizin uzun süredir pistlerden uzak olduğunu, yarışmalara çıkmadığını da hesaba katarsak olayın vehameti kendiliğinden ortaya çıkar.
Bu konuda Atletizm Federasyonu’nu göreve çağıracağız. İki ay önce yazmıştık, ardından bir kez daha aynı konuya temas ettik. Son olarak önceki gün kanayan yaraya bir kez daha parmak bastık. Atletizm camiasının önceki gün çıkan haberimiz üzerine çalkalandığı haberleri kulağımıza kadar geldi. Lakin Atletizm Federasyonu’ndan hâlâ ses seda yok. Sanki buza yazıyoruz, duvara konuşuyoruz! Değişmez bir realite vardır: Susmak kabullenmektir! Federasyonun da söyleyeceği bir şeyler olmalı. Eğer konuşurlarsa sayfalarımız, sütunlarımız her zaman açıktır. Sayın Mehmet Terzi, bir şeyler söylemenizi bekliyoruz.
Hamit Turhan