Indoor Cup'ta devler yarışıyor!

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmde 12 Ocak pazar günü bir ilk gerçekleşecek. Türk sporunun nabzını tutan Fanatik Gazetesi, Antrenmanyap ekibi ve Tek Grişim’le (Tijen Mergen) birlikte, Türkiye’de ilk dafa iş dünyasını salon atletizm yarışlarında buluşturacak. Ataköy’deki Aslı Çakır Alptekin Spor Salonu’nun ev sahipliği yapacağı ‘Fanatik Şirketlerarası Salon Atletizm Oyunları’nda (Indoor Cup) 29 firma, 500’ü aşkın çalışanıyla, 10 farklı dalda madalya kazanmak için mücadele verecek.

İŞTE YARIŞ PROGRAMI (12 Ocak Pazar)

09.00 INDOOR CUP Açılış Seremonisi

10.00 INDOOR CUP Çeyrek-Yarı Finaller

13.30 Toyzz Shop Minikler Koşusu

14.45 INDOOR CUP Yarı Final-Final

18.30 INDOOR CUP Ödül Töreni

20.00 INDOOR CUP Kapanış

Minikler de unutulmadı

Şirket çalışanlarını spor yapmaya teşvik eden, şirket içi motivasyonu artırmayı amaçlayan, spor ve eğlenceyi bir araya getirerek iş dünyasını sosyalleştiren Indoor Cup’ta 60m, 200m, 400m, 800m, 1000m, 2000m, 4x200m bayrak, yüksek atlama, uzun atlama ve gülle atma branşlarında yarışlar yapılacak. Organizasyonda ayrıca 92 saha çalışanı ve 40 hakem de görev alacak. Indoor Cup’ta katılımcı firma çalışanlarının çocukları da unutulmadı. Yarışmada ayrıca Minikler Koşusu’da düzenlenecek. 2002-2007 yılları arasında doğmuş çocuklar, 12’li gruplar halinde 200 metrede koşacak. Tüm çocuklar Minikler Koşusu’nun sponsoru Toyzz Shop’tan sürpriz hediyeler kazanacak. Her branşta ilk 3’e giren sporcular kürsüye çıkarken, tüm branşların genel toplamınıda zirvede yer alan şirket şampiyon ilan edilecek.

BORUSAN HOLDİNG

Canan Ercan Çelik (Grup Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, firmanıza ve çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

-Atletizm kendinizi çok iyi tanımayı, sistemli çalışmayı gerektiren, sınırları zorlayan temel ve özel bir branş. Dolayısıyla bu etkinlikle hem bireysel olarak bir gelişim sağlanacağına hem de güçlü takım ruhumuzun pekiştirileceğine inanıyorum.

Borusan Holding olarak, özellikle yelken ve motor sporlarına yaptığınız sponsorluklarla destek veriyor sunuz. Peki şirket içinde amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

-Borusan Grubu çalışanlarının kurduğu pek çok spor kulübü bulunuyor. Bununla birlikte Borusanlıların ilgi duyduğu tüm branşları desteklemekle kalmayıp onlara yeni alanlar ve fırsatlar sunmayı kendimize hedef edindik.
2008 yılından bu yana 16 farklı ülkede 126 yarışa katılan Borusan Otomotiv Motorsport ekibi 2013 sezonunu, katıldığı yarışlarda aldığı 12 birincilik derecesi var. Yelken sporunda da oldukça iddialıyız. Borusan Racing/Çılgın Sigma ekibi, bu yıl katıldığı 32 yarışın 8’inde birinciliğe adını yazdırdı. Çılgın Sigma 2013 İstanbul Yelken Trofesi Şampiyonu.

Koşu alanında ise yeni bir atılım içerisindeyiz. 35. Vodafone İstanbul Maratonu’na 10’u koşucu, yüzü aşkın Borusanlı katıldı. Henüz yeni kurulmasına rağmen Borusan Otomotiv Kadın Futbol Takımımız katıldığı ilk turnuva olan Kızlar Sahada! adlı turnuvada çeyrek finale çıktı. Yine bu yıl kurulan Borusan Tenis Kulübü’nün üye sayısı 30’u aştı. Basketbol takımlarımız da çeşitli turnuvalarda bizi başarıyla temsil ediyor.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor; zihinsel, bedensel sağlık ve bireysel özgüvenlerimizi artırmanın yanı sıra, takım ruhunu yaşatan, yaratıcılığı, rekabeti, stratejik düşünmeyi ve hedef koymayı öğreten eşsiz bir disiplin. Bu nedenle Borusan Grubu olarak spora tam destek veriyoruz.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-İlk gençlik yıllarımda lisanslı basketbol ve yüzme sporcusu idim. Şu anda yürüyüş yapıyorum. Çok seyrek olarak yüzüyorum.

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-Antrenman süreci başarıyla yönetildi ve herkesi oldukça motive etti. Bizim ekip çok motive ve heyecanlı. Umuyorum yarışlar da bir o kadar heyecanlı ve keyifli geçecek. Yalnızca sahada değil tribünlerde de olacağız.

BURGANBANK

Mehmet Erten (CEO)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyor sunuz?

-Bankamızda ben de dahil olmak üzere sporla uğraşan oldukça fazla çalışanımız var. Sporla hem bireysel olarak ilgileniyor hem de bankamızı diğer kurumlar arasında başarıyla temsil etmekten keyif alıyoruz. Böyle kurumsal turnuvalarda yer alarak hem takım ruhunun, hem de çalışanlar arasındaki iletişimin güçlendiğine inanıyorum.

Burgan Bank şirket içinde de amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

-Belirttiğim gibi Sosyal Hayat grubumuz var. Grubumuzda sporun farklı dallarıyla ilgilenen ekipler var. Basketbol, voleybol, yüzme, futbol, tenis, dalış gibi pek çok branşta yeteneklerini sergileyerek başarılı geçmişleri olan sporcularımız var. Onlara her zaman destek olmaya çalışıyoruz, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor sadece çalışma hayatına değil günlük yaşamda da insana çok şey katıyor. Enerjik, güçlü ve mutlu olmanızı sağlarken diğer yandan sorumluluk sahibi ve disiplinli bir yaşam oluşturur. Bu özellikler hem iş yaşamında hem de günlük yaşamda hayatımızı kolaylaştırarak daha mutlu bir yaşam sağlıyor.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-Lise çağlarımdan beri amatör olarak hep sporla ilgilendim. Lisede basketbol ve voleybol oynadım; daha ileriki dönemlerde tenis, uzun mesafe koşu ve kayak yaptım. Şu anda da yoğun olarak dağ bisikleti, yol bisikleti, orta mesafe koşu ve yüzme üzerine yoğunlaştım.

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-Pazar akşamı söylerim.

SARAN HOLDİNG

Sadettin Saran (Yönetim Kurulu Başkanı)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

-Herkesin kendi ruhuna uygun bir spor dalı vardır, kimisi bireysel sporlardan zevk alır kimisi takım oyunundan... Takım oyunlarının iş hayatına özellikle daha büyük kazanımlar sağlayacağını düşünüyorum. Spor ve iş hayatını bir arada yürütmek kimi zaman zordur. Çünkü ikisi de disiplin ister. Takım olarak yapılan bu tür organizasyonlar bence çalışanları spor yapmaları konusunda teşvik ediyor. Ayrıca takım olma duygusunu da geliştirerek hem şirket içi sosyalleşmeyi sağlıyor hem de aynı takım duygusunu iş hayatına da taşıyor.

Saran Holding olarak yaptığınız sosyal sorumluluk projeleri ve sponsorluk anlaşmalarıyla engelli sporcularımıza büyük ölçüde destek verdiniz. Peki şirket içinde de amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

-Saran Holding olarak, Türkiye’deki bedensel engelli sporculara 2006 yılından itibaren desteğimizi sürdürdük. 2010 yılında Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun 13 branştaki tüm milli takımların sponsorluğunu üstlendik. Sosyal sorumluluk projelerimizin de odak noktasında spor üzerine projeler bulunuyor. Doğubeyazıt, Ağrı Patnos, Ardahan, Hakkari, Tunceli, Kırıkkale, Van ve Kahramanmaraş gibi şehirlerde toplam 13 spor salonu açtık. Bugün Saran Holding şirketlerinden Saran Medya içerisinde spora yönelik büyük yatırımlar yapıyoruz. Türkiye televizyonlarında yer alan ulusal, kablolu ve yerel kanallardaki spor programlarının yüzde 50’sinden fazlasının yayın haklarını elinde bulundurarak pazarın lideri konumundayız. Merkez binamızda çalışanlarımızın sürekli kullanabilecekleri bir spor salonu yaptırdık ve çalışanlarımızın spor yapmalarını elimden geldiğince teşvik ediyorum.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor sadece iş hayatında değil, özel hayatta, hatta evlilikte dahi insana fayda sağlar. Güven inşa eder. Cesaret verir. Güçlü beden ve beyin yapısı sağlar. Ciddi spor yapan insan öncelikle disiplinli, azimli olur, fedakarlık yapmayı öğrenir, takımdaş olur. Takımdaşlık beraber kazanıp, beraber kaybetmeyi öğretir. Bu iş hayatında çok önemlidir. Saran Holding bünyesinde istihdam edilecek kişilerin de sadece eğitim ve iş hayatındaki başarıları değil aynı zamanda spor yapmaları da tercih sebebi oluyor. Kişinin yaşam motivasyonunun artması ve kendileriyle barışık yaşamalarında sporun etkisinin çok büyük. Kazandığınız spor disiplini iş hayatında da disiplinli olmanızı, sağlıklı karar almanızı sağlıyor.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-Sporla ilgilenmem çocukluk dönemine dayanıyor. Annemin teşvikiyle ben ve kardeşlerim spora yöneldik ve hepimiz de spor bursuyla okuduk. Okul sonrası, profesyonel iş hayatında da spor üzerine işlerle ilgilendim. Kısacası sporun içinde olmam hayatımı şekillendirmeme neden oldu. Türkiye Yüzme Milli Takımı ve ABD’de eğitim gördüğüm Kentucky Üniversitesi Yüzme Takımı’nın eski kaptanıyım. Üniversitede iki yıl ‘En Değerli Sporcu ’ seçildim. 2012 yılında 24 yıl aradan sonra aktif spor hayatıma geri dönerek, 25 yaş üstü 50 metre serbest ve kelebekte Türkiye Masters rekorlarını kırdım. 2013’te Hollanda Yüzme Şampiyonası’nda, uzun kulvarda, 50 metre kelebekte şampiyon oldum. Spor benim için hayattaki en büyük tutku.

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-İş hayatının yoğun temposunda unutulan duyguları ve hareketi çalışanlara hatırlatması açısından bu tür organizasyonları destekliyorum. Çalışanlarımızı spora teşvik etmesinin yanısıra, takım oyununa motive etmesi ayrıca önemli bir katkı. Özellikle organizasyonların yapıldığı Ataköy Kapalı Atletizm Salonu’nda gerçekleşmesi, yarışmacılara da kendini gerçek bir sporcu gibi hissetmelerini sağlayacaktır.

ECZACIBAŞI HOLDİNG

Sedat Birol (Başkan Yardımcısı)

-Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

Güzel bir tecrübe, uzun zamandan beri spordan uzak kalmış insanları tekrar spora kazandırma fırsatı, çalışanlar arasında dostluk, toplulukta tanışmayanların tanışması, ekip ruhu ile bir hedefe koşmak, şirkete bağlılığın artması, motivasyon.

-Eczacıbaşı olarak zaten Türk sporuna çok büyük ölçüde destek veriyor sunuz. Sadece profesyonel anlamda değil şirket içinde de amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

Şirketler arasında çeşitli turnuvalar, Ayazağa’daki kapalı spor salonumuzdan faydalanma, yılda 3-4 dış organizasyona katılma, voleybol maçlarımıza gelmeleri için olanak yaratma gibi, spora yönelik çalışanlarımıza destek veriyoruz.

-Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

Esneklik, programlı ve disiplinli olabilme, ekip ruhu kazanılması, pozitif olabilme, self-motivasyon, yorulmadan hedefe koşmak.

-Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

Tam 49 yıldır tenisin içindeyim. İstanbul ve Türkiye derecelerim var. Hala aksatmadan oynuyorum. Tenisin yanında kardiyo ve açık havada uzun yürüyüş yapıyorum.

-Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

Şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla gayet profesyonel ve ciddi bir şeklide ilerliyor. Umarım 12 Ocak günü de istediğiniz gibi olur.

MiGROS

Serdar Kaşıkçı (Endüstri İlişkileri ve Destek Hizmetler Grup Müdürü)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, firmanıza ve çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

-Migros olarak spora inancı olan bir şirketiz. Bu sene 5. kez düzenlediğimiz Migros Spor’da futbol, basketbol, tennis, masatenisi, voleybol ve satranç branşlarında Türkiye’nin her tarafından Migros çalışanları katılmaktadır. Bu müsabakalar esnasında kişilerin keyifli yarışları ve bir takım olarak ortaya koyulan bu mücadelenin verdiği büyük haz aylarca konuşulur.

Migros olarak şirket içinde de amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

-Şirket olarak sporu seviyoruz, işimizin bir parçası gibi, sürekli koşuyoruz (şaka). Gerçekten şirketimiz çok aktif ve hareketli bir çalışma ortamımız var. İş dışında Migros Spor şenlikleri çerçevesinde iç bünyede sürekli müsabakalar oluyor ve bunlara imkan veriliyor. Ayrıca amatör olarak kendi kurdukları takımlar ile şirketler arası müsabakalara katılmalarına da imkan sağlanıyor. İzmir şubemiz çalışanlarından bir gurup arkadaşımız, şirketler arası masa tenisi turnuvalarına katılıyor. 5 senedir dereceye giriyorlar.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor yapan arkadaşlarımız, sağlıklı ve sağlam, fiziki ve ruhsal yapıda formda oluyorlar. Kişilerin kendilerine güveninin arttığı, takım oyuncusu olma yetkinliklerinin kuvvetlendiği gözönüne alındığında, bu arkadaşlarımızın iş hayatlarında da başarılı olduklarını rahatlıkla gözlemlemekteyiz. Spor, ofis ortamında da paylaşan ve aynı zamanda mücadele eden bireyler olmalarına, hedefli çalışmayı benimseyen kişiler olmalarına katkıda bulunmaktadır.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-Orta okul ve lise çağlarından başlayan bir spor düşkünlüğüm var. Lise basket ve hentbol takımlarında oynadım. Aynı zaman da amatör kümede de basket oynamıştım. Şu sıralarda tenis ve kayak sporlarını hobi olarak yapıyorum.

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-Çok güzel ve başarılı bir organizasyon. Farkındalık yaratmak açısından amacına ulaşan bir organizasyon. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

TAV Holding

Yiğit Oğuz Duman (Başkan Yardımcısı)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, firmanıza ve çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

-Firmalar çalışanlarını sürekli takımdaşlık konusunda eğitmeye, geliştirmeye çalışıyorlar. Bu tür etkinlikler ise anlatılmaktan çok bu insiyatifin yaşanmasını sağladığı için çok daha kalıcı öğretilere sahne oluyor. Özellikle de profesyonelce hazırlanmış bu organizasyonda sporun temelleri ile iş hayatının temel kurallarının çok örtüşeceğine inanıyorum.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor yapmak bireysel bir insiyatif belki ama etkileri çok kooperatif. Spor yapan bir ekibin ruhsal gelişimi de aynı şekilde etkileniyor ve daha esnek, kooperatif, yaratıcı ve mücadeleci bir ekip için bu gelişimin çok etkili bir araç olduğunu görüyoruz. Ayrıca spor güzel bir arkadaşlık fırsatı da. İşyerlerinde genelde dikey yapılarda organize olmuş ilişkiler spor ile daha unvan, rol, pozisyon bağımsız hale dönüşebiliyor. Bunun da şirketiçi iletişimde çok kolaylaştırıcı bir unsur olduğunu görüyoruz.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-Evet üniversitede badminton oynadım, çeşitli il ve ülke dereceleri elde ettim. Takım olarak çok başarılı olduk üniversite turnuvalarında. O sayede geliştirdiğim arkadaşlıklarım da cabası. Artık düzenli olarak badminton oynayamıyorum ama fitness sürekli hayatımızda tabii

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-Çok başarılı... Katılım daha da genişledikçe tam bir olimpiyat havasına bürünecek umarım ki. Sportif mücadele haricinde sporcular ve yakınları için düzenlenen diğer yan aktiviteler de oldukça önemli.

YAYSAT

Hakan Urhan (Başkan Yardımcısı)

Sporun ve olimpiyatın temel branşı atletizmle ilgili böyle bir etkinliğin yapılması, firmanıza ve çalışanlarınıza ne kazandıracağını düşünüyorsunuz?

-Atletizm sporcusu tam bir self-motivasyon kişisidir. Burada çalışma arkadaşlarımın bu konuda daha duyarlı olacaklarını ve ne demek olduğunu daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum. Takım olma birlikte yarışma ve aynı ortak hedefe kendi branşında koşma ve birbirini tamamlama konularında büyük bir farkındalık kazanacaklar.

Peki şirket içinde de amatör bir şekilde sporla uğraşan çalışanlarınıza nasıl destek sağlıyorsunuz?

-Şirket olarak spor yapan arkadaşlarımıza belli bütçeler dahilinde destek oluyoruz. Corporate Games her yıl katılırız. Halı saha futbol gruplarımız tenis gruplarımız var.

Sporun çalışma hayatına katkısı nedir?

-Spor hem sağlık olarak hem de aktivite olarak bireyleri olumlu etkiliyor. Mücadele ve sorumluluk duygularını olumlu yönde destekliyor. Disiplin ve irade gücü alanlarında olumlu yönde bireyleri etkiliyor. Zaman planı konusunda da destekliyor.

Spor geçmişiniz var mı? Varsa hangi spor dalıyla ilgilendiniz?

-Eski amatör atletim (800-1500 branşlarında yarıştım). Aynı zamanda okul ve kulüp voleybol sporcusuydum. Şimdi tenis oynuyor, snowboard yapıyorum. Golf e başladım ders alıyorum ve rüzgar sörfü master sınıfında yarışmalara katılıyorum.

Fanatik Indoor Cup organizasyonunu nasıl buldunuz?

-Şu ana kadar yapılan her iki antrenman ve tanıtım günü gayet başarılı idi.