Apandisit patlaması nedir? Apandisit nasıl oluşuyor, nerede olur? Apandisit tedavisi nasıl yapılır, ameliyat riskli mi?

Apandisitin asıl görevi bağışıklık sistemine yardımcı olmak olup, uzunluğu kişiden kişiye değişiyor. Apandisite meydana gelen ağrılı şişme ve iltihaplanma durumunaysa apandisit deniliyor. Apandisin çok uzun olması, mukus tıkaçları, bağırsak solucanları ve yediğiniz besinlerin çekirdeklerinin apandisite birikmesi apandisit oluşumuna yol açıyor.

Apandisit nerede olur?

Solucan şeklinde bir bağırsak uzantısı olan apandis karın boşluğunun sağ alt kısmında bulunuyor. İnce bağırsağın bittiği, kalın bağırsağın başladığı, halk arasında kör bağırsak denilen bölgede yer alıyor. Yeri göbeğinizle sağ kalça kemiğiniz arasında çizilebilecek bir hattadır. Bu nedenle apandis ağrısı genellikle karnın sağ alt kısmında oluyor.

Lümen denilen iç kısmı oldukça dar bir boru şeklindedir. Lümen, yaş ilerledikçe uçtan itibaren tabana doğru kapanıyor. Ucu kapalı bir ortam olduğu için bu bölgede mikroorganizmaların üremesi daha kolaydır.

Apandisit nasıl oluşuyor?

Apandis birçok nedene bağlı olarak tıkanabilir. Tıkanma sonucunda apandisin iç kısmında sıvı birikmeye başlar. Bunun sonucunda da bu noktada mikroplar çoğalır ve iç basınç artar. Basınç arttıkça apandis şişmeye ve dokusu bozulmaya başlıyor. En sonunda ise nekroz ve patlama kaçınılmaz oluyor.

Apandisit patlaması nedir?

- Meyve çekirdekleri, zararlı parazitler ve dışkı atıklarının vücuttan atılmaması,

- Sindirim sisteminin enfeksiyon kapması sonucu apandis duvarındaki lenf dokusunun şişmesi,

- İltihaplı bağırsak hastalıkları ve karın bölgesinin şiddetli darbe alması gibi durumlar apandisin tıkanmasına ve şişmesine neden oluyor.

Tıkanmaya bağlı olarak apandisin iç kısmında sıvı birikip, mikroplar üremeye başlıyor. Oluşan iç basınç sonucunda apandis şişiyor ve doku kanlanıyor. En sonunda da çürüme başlayıp apandisit patlaması gerçekleşiyor.

Apandisit patlaması sonucunda karın içine bakteriler yayılıyor. Bu durum peritonit ve apse oluşumu gibi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonların tedavisi daha büyük ameliyat ve uzun tedavi süreçleri gerektirebilir.

Apandisit belirtileri nelerdir?

- Karnın sağ alt kısmında elle bastırıldığında hassaslık, bıçak saplanması şeklinde hissedilen ve kişiyi iki büklüm hale getiren keskin ağrı, ağrının zamanla şiddetinin artması,

- Mide bulantısı ve kusma,

- Ağız ve dilde kuruluk, iştahsızlık,

- Sindirim güçlüğü, kabızlık ya da ishal,

- Yüksek ateş

- Hızlı Kalp atımı

- Gaz çıkaramama, dışkıda zorlanma ve ağrı hissi,

Apandisit Teşhisi; Genellikle muayeneyle konuluyor. Muayeneye ek olarak tanıyı desteklemek için karın ultrasonografisi, bilgisayarlı tomografi, kan ve idrar testleri istenebiliyor.

Apandisit tedavisi nasıl yapılır?

Apandisit tedavisi kişiden kişiye değişebiliyor. Fakat çoğunlukla ameliyat ile tedavi ediliyor. Ameliyatlar açık ameliyat ve laparoskopi şeklinde yapılıyor. Ameliyatın tipi, durumunuza göre değişiyor. Eğer rüptüre olmamış bir apse varsa, doktorunuz önce antibiyotik tedavisi uyguluyor. Daha sonra ciltten geçirilen bir tüp kullanarak apseyi boşaltıyor. Doktorunuz bu işlemden sonra gerek görürse apandisi alabiliyor.

Apandisite yırtılma veya sızma bulunuyorsa, acilen ameliyata alınmanız gerekiyor. Apandis ameliyatları “Apendektomi” olarak adlandırılıyor. Nadiren de olsa apandisler kendiliğinden iyileşebiliyor. Karın ağrınız azsa ve tanı testleri normalse, belirtileriniz çözülene kadar tedavi planınız sadece antibiyotik ve sıvı diyet içerebiliyor.

Apandisit ameliyatları; Hastada apse veya peritonit varsa açık ameliyat gerekebiliyor. Bunun haricinde kapalı ameliyat türü olan laparoskopi tercih ediliyor. Laparoskopi’de, karnın sağ alt tarafından en büyüğü 1’er cm’lik 3 adet delik açılarak içeri giriliyor. Daha sonra ilgili bölüm alınarak, çıkartılıyor. Eğer yırtılma olmuşsa ve iltihap yayılmışsa bunlar temizleniyor.

Apandisit tedavisinde ameliyat riskli mi?

Apandisit konusunda erken davranmışsanız ve teşhis konulmuşsa, kapalı ameliyat (laparoskopi) sayesinde ameliyatınız oldukça basit ve kısa sürede gerçekleşiyor. Uzun bir hazırlık sürecine girmeden hızlı şekilde ameliyata alınıyorsunuz. Ameliyatın herhangi bir riski ve küçük ağrılar dışında yan etkileri bulunmuyor.

Ameliyat sonrasında 12 saat içerisinde ayağa kalkabilirsiniz. Genel olarak 1 hafta içerisinde normal hayatınıza dönebiliyorsunuz. Eğer ameliyat dikişiniz bulunuyorsa, doktorunuzun verdiği talimatlara uymanız gerekiyor. Ayrıca size verilen beslenme düzenine de uymalısınız.