MENÜ

Duyarsızlık

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bitime iki hafta kala zirvede Bursaspor yalnız kalmış görünüyor. Ama ben öncelikle maç yorumlarına geçmeden önce bir kere daha bu kategorinin naklen yayını konusunda çaba göstermeyen veya gösterip gibi görünüp de hiç bir şey yapmayanları kınıyorum. Bu konuyla ilgili size geçen sezondan bir bilgi vermek istiyorum. Çünkü bu bilgi çok önemli ve bu ligi kaale almayanlara da bir anlamda, ama "Anlarlarsa yararlı olur!" diye düşünüyorum. Geçen sezon ligin ikinci yarısında oynanan Bursaspor-Sivasspor maçı TRT1'den canlı olarak yayınlandı. Aynı saatte Galatasaray-Ankaraspor Süper Lig maçı olmasına rağmen saat 19.00'daki bu karşılaşma reytinglerde ilk 20'ye girdi. Bilmem anlatabildim mi! İsterseniz internetten girin ve ne anlı şanlı programların reytinglerde nerelerde olduğunu gördüğünüzde, bir 2. lig maçının 20'lerde olmasının değeri daha da iyi anlaşılır. Gelelim bu haftaya; biri birinci biri ikinci sırada iki takım, Antalya'da kozlarını paylaştı. Antalya yense, puan farkı üçe inecek. Üstelik maç da Antalya'da. Bu kategorinin en önemli maçı maalesef ekranlarda yoktu. Oysa yayınlansa, belki de reytinglerde ilk 10'da olurdu. Ben niye ısrarla bu konunun üzerine gidiyorum, biliyor musunuz? Bir kere her türlü iletişim aracıyla yayın konusunda fazlasıyla tepki alıyorum. Lig'in yarısı bitmek üzere ve hiçbir yetkili ortaya çıkıp da kamuoyuna bir açıklama yapma cesaretini bile göstermiyor. Bunun sebebi; herhalde söyleyecek bir şeylerinin olmaması... Bir de yayının başka bir önemi vardı. Geçen yıl hakem şikayetleri bu kategoriden çok çok fazla gelmiyordu. Çünkü canlı yayınlanan bir karşılaşmada, bütün Türkiye'nin izlediği bir 90 dakikada hakem de teknik direktör de, futbolcu da hatta taraftar da daha dikkatli oluyordu. Dolayısıyla bir sürü katma değeri içinde taşıyan böyle önemli bir işte Futbol Federasyonumuz sınıfta kaldı. Sırası gelmişken açıklayayım: Son haftalarda TRT, TV8 ve NTV ile görüşmeler yapıldı. Ama Süper Lig'i 135 milyon dolara satan Federasyon, çok komik bir rakama bile bu ligi satmayı beceremedi. Düşünün ki, eğer anlaşma olsaydı, kulüp başına yayın gelirinden gelecek para tahmini 80 milyar civarında olacaktı. Ve bu para da 4 taksitte ödenecek. Bütün bunları "kamuoyu bilsin" diye yazıyorum. Çünkü herkes kapalı kapılar ardında yalan yanlış şeyler söylüyor. İşte size naklen yayın gerçeğinin son durumu. Fena halde sıkıldığım bu konudan çıkıp, ligimize dönelim. Bu hafta hakem şikayetleri özellikle üç maçtan geldi. Altay-Mardin karşılaşmasının hakemi Zafer Demir'e, Mardinliler ateş püskürüyor. 3. sıradaki Altay'dan deplasmanda bir puan alan Mardin'in, normal şartlarda sevinmesi lazım ama bu tepki düşündürücü... Öte yandan İstanbul'da 2-0 yenilen Mersin de, Mücahit Tatar'a veryansın ediyor. Bir başka tepki de Ankara'dan geldi. Ev sahibi Türk Telekom, Gökhan Güneşer'e göstermiş olduğu sarı kart serisinden ötürü oldukça öfkeliydi. Aslında benim aldığım duyumlardan, hiç kimse bu hakemlere kötü niyetli bakmıyor ama kötü yönetimlerinden ötürü kızgınlar. Ben de bu genç arkadaşlarımızdan, maçlara daha iyi hazırlanmalarını ve bir kartı çıkartırken veya bir düdük çalarken daha hassas olmalarını bekliyorum. Antalyaspor-Bursaspor Antalya'da müthiş bir 90 dakika izledi seyirciler. Yunus'un ilk dakikalarda attığı golle öne geçen Bursaspor, kalecileri Yavuz'un yıldızlaştığı 90 dakikadan zaferle ayrıldı. Gerçekten özellikle bu ligde Yunus gibi bir golcüye sahipseniz, "rakiplerinizden bir adım öndesiniz" demektir. Tecrübeli golcü hem atıyor hem markaj yapıyor ve Bursaspor'u çok kritik bir maçtan daha zaferle döndürüyor. Bu galibiyet, Süper Lig yolunda Bursaspor'u oldukça rahatlattı. Çünkü bu maç öncesi Ordu'dan alınan yenilgi nedeniyle Bursa cephesinde bir tedirginlik vardı. Belki bunu yansıtmamaya çalıştılar ancak içlerinde bu korku mevcuttu. Açıkcası 6 puanlık bir karşılamadan Bursaspor hem de deplasmanda, mutlu ayrıldı. Bu maçta Bursaspor adına üzücü olan genç Eser'in şansız bir şekilde ayağının kırılmasıydı. Üstelik hem de A milli Takım aday kadroya çağıldığı bir döneme rastlaması, üzüntümüzü daha da katladı. Ama Eser daha genç. Okan Buruk'u örnek alsın. Okan'ın da çok genç yaşta ayağı kırılımıştı ama iyileşip büyük başarılara imza attı. İnşallah Eser de, Okan ağabeyi gibi Türk futbolunun yıldızları arasında yerini alır. Antalyaspor, üst üste alınan kötü sonuçlarla sarsılmış gözüküyor. Akdeniz ekibi, evinde ikinci yenilgisini alarak yarışta ağır bir darbe yedi. Neyse ki devre arası geliyor. Benim tahminim sakatlıklar ve cezalılar nedeniyle yaşanan kadro sıkıntısına, ara transferde çare bulunur. Sakaryaspor-Karşıyaka Tatangalar evinde kazanmasını bildi. İki takım da bu maç öncesi keyifsizdi. Karşıyaka yönetimsel, Sakaryaspor ise motivasyon sorunu yaşıyordu. Ancak Murat ve iki yabancı sahne alınca, gol düellosunda gülen ev sahibi oldu. Sakaryaspor adına bir başka kazanç da, Antalya ve Altay'ın takıldığı bir haftada aldıkları 3 puanla tekrar 3. sıraya yerleşmeleriydi. Altay-Mardinspor Evinde birtürlü istediği futbolu oynayamayan Altay, Mardin'e takıldı. Aslında konuk ekibin uzun süre önde götürdüğü karşılamada Altay'ın aldığı bir puanı kazanç olarak görebiliriz. Ama Süper Lig'i kovalayan bir ekip olarak, sahasında aldığı beraberlik, bence kayıp. Geçen yıl Vestel Manisaspor'u Süper lige çıkartan Altay teknik Direktörü Levent Eriş'e, Altay'ın bir kısım taraftarının yaptığı kötü tezahüratın, hoş olmadığını söylemeliyim. Mardinspor ise toparlanma sürecinde. Böyle önemli bir deplasmanda galibiyeti kaçıran taraf olmak bile güzel. Güneydoğu ekibinin hedefi; ligin ikinci yarısında fırtına gibi esmek. Açıkcası bütün hesaplar bunun üzerine. Şu anda umutlar sürüyor. Türk Telekom-İstanbul Büyükşehir Ankara'da ne şiş yandı ne de kebap. İki takım da bu karşılaşmaya 3 maçlık galibiyet serileriyle çıktı. İlk yarı oyunun hakimi Türk Telekom'du. İkinci yarıda ise 10 kişi kalan ev sahibi ekip karşısında, İstanbul Belediye üstünlüğü yakaladı hatta galibiyete de çok yaklaştı. Ancak penaltı atışından yararlanamayan konuk ekip, bir anlamda 3 puan fırsatını tepmiş oldu. Gaziantep Belediye-Elazığspor Son iki deplasmanda 13 gol yiyen Elazığspor'un, Gaziantep deplasmanında ne yapacağını herkes merak ediyordu. Çünkü bu iki kriz maçından önce de tam bir deplasman fatihi olan ve yenilmeyen Elazığ, bu defa kazandı ve eski hüviyetine döndü. Gakgoşlar üst sıralarda alınan sonuçlardan da yaralanıp, 24 puanla yeniden iddialı bir duruma girmiş gözüküyor. Ama şu bir gerçek ki; Elazığspor'un bundan sonra lig bitene kadar bir kriz yaşaması lazım. Bana göre kriz kredisi bitti. Aksi halde kendileri biter. Ev sahibi ekip ise iple ilk yarının bitmesini bekliyor. Devre arası takviyelerle bu sene ligde kalmanın hesapları içindeler. İstanbulspor-Mersin İdman Yurdu Sarı-Siyahlılar evinde zorda olsa kazanıp yoluna devam etti. Geç ama güzel bir golle Mersin İdman Yurdu karşısında öne geçen İstanbulspor, uzatmalarda 2-0'ı yakaladı. Bence kritik bir galiyetti. Eğer İstanbulspor evinde takılsaydı, hedeften de kopabilirdi. Mersin ise iyi direndi, "Hatta bir puan garantide. Niye 3 puan olmasın?" derken, evlerine puansız döndüler. Dardanelspor-Orduspor Dardanelspor son hızla B kategorisine doğru yol alıyor. Bu gidiş durdurulmazsa, ligin ikinci yarısı Dandanelspor için formalite olur. Evinde kazanamayan ve son 4 haftadaki fikstür avantajını değerlendiremeyen Çanakkale ekibi, Orduspor karşısında da tek golle vuruldu. Karadeniz ekibi ise deplasmandaki istikrarını bu maçta da gösterdi. Önceki hafta evinde Bursaspor'un namağlup unvanını silen Orduspor, bu haftada deplasmandan 3 puanla dönerek, "Yarışta rakiplerine beni sakın unutmayın" dedi. Kocaelispor-Yozgatspor Körfez'de işler yolunda. Fuat Yaman ilk yarı için hedeflediği puanları toplamaya devam ediyor. Özellikle savunma bölgesinde kardo zaafiyetine rağmen Yozgat maçını kazasız geçen Kocaelispor, anlaşılan ligin ikinci yarısına ağırlığını koyacak. Yozgat ise deplasman sürprizlerine hasret kalınca puan cetvelinde de oldukça kötü bir yerdeler. Uşakspor-Sebatspor Evinde istediği gibi sonuçlar alamayan Uşakspor, Sebat karşısında farka koştu. Bu galibiyetle oldukça rahatlayan Aşigolar, tekrar orta sıralarda yerlerini aldılar. Sebat ise yeni teknik direktörleriyle gittikleri ilk karşılaşmadan puansız ayrıldı.

YORUM YAZ