MENÜ

Ateş Hattı'nda olmak!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk yarıda ev sahibi ekibin kalesinde bir gol var ki; amatör ligden bir takımın yemeyeceği cinsten. Köşe vuruşu kullanılırken, kaleci hariç bütün oyuncuları rakip ceza sahası civarında. Henrique ise kendi kalelerine onlardan en az 10 metre daha yakın. O kalabalıktan çıkacak olası bir topun bu oyuncuyu kalecileriyle karşı karşıya bırakacağı da kesin. İki olasılık da gerçekleşti ve pozisyonsuz ilk yarıda Trabzonspor golü buldu. Bu kötü futbola tek müdahale Giray Bulak’ın Hakan Bayraktar-Ozan İpek değişikliği oldu, zaten ilk yarının da sonlarıydı.

Trabzonspor, kaybettiği takdirde puan cetvelinde alışık olmadığı yerlerin en kötüsünde yer alacak olmasının kaygısını her an yaşarken, üstelik kötü futbola rağmen gol bulmanın verdiği moralle ikinci yarıya çıktı. Mersin İdmanyurdu’nun etkisiz futboluyla uzun süre baskı yemediği gibi, zaman daraldıkça, Mehmet Yıldız’ı da sahaya sürüp üçüncü bölgede daha kalabalık adam bulundurarak risk almaya başlayan rakibine karşı ilk gol benzeri çabuk çıkışlar da yaptı, sonuç alamadı. Son yarım saat bu tempoda geçti. Trabzonspor’da sürpriz bir kararla ilk kez sağ bek oynayan Abdullah’ın kanadını, rakibinin Culio ile iyi kullanarak olgunlaştırdığı ataklara karşın Mustafa Celutska ikilisinin hatasız oynamasıyla “Bu da kaçar mı?” dedirtecek pozisyon vermeden tamamlaması, bundan sonrası için savunmanın merkezinde alternatif bolluğu yarattı. En azından kötü oynasa da Bamba ile daha kalp rahatsızlığı stresini tamamen üzerinden atamayan Giray ikilisine en azından birlikte mahkum olma koşulu böylece ortadan kalkmış oldu. ‘Can suyu’ niteliğinde anlam taşıyan puanlara Trabzonspor sahip oldu, ev sahibi ekibi de ateş çemberinin içine itti.

YORUM YAZ